PKK hareketi de yine Mehdi’nin çıkmasına vesile olacaktır. Çünkü Hamiyet-i İslamiye’yi feveran ettiriyor. İnsanlarda Allah’a, Kuran’a yaklaşma hissi müthiş şiddetleniyor.
(A9 TV; 23 Ağustos 2012)
Adnan Oktar
-
Türkiye’nin ikinci bir yolu yok, mutlaka Mehdiyet. Görevi bu, Allah öyle yaratmış. Kutsal emanetleri Allah yüzlerce yıl öncesinden getirdi, Mehdi için hazırladı. İstanbul’u ta 1453’te getirdi Türklere teslim etti, Mehdi çıkacak diye. Özel olarak dizayn edildi dünya. Özel olarak camiler yapıldı İstanbul’a.
(A9 TV; 23 Ağustos 2012)
Adnan Oktar
-
Şeytan’dan Allah’a sığınırım, Allah Kuran’da “Ey örtüsüne bürünen, kalk korkut” diyor. Örtüsüne bürünen Mehdi zuhur edecek inşaAllah. Bu örtüler kalkarken azap meydana geliyor, acı meydana geliyor. Çocuk doğarken de kadın ızdırap duyar ama sonunda doğum olur. Doğum sancısı vardır. Sabreden çok büyük sevap alacaktır.
(A9 TV; 23 Ağustos 2012)
Adnan Oktar
-
Mehdiyet’in 70 kapısı vardı. 70 kapalı kapı teker teker açılıyor. Bütün kapılar açıldığında Mehdiyet ortaya çıkacaktır.
(A9 TV; 23 Ağustos 2012)
Adnan Oktar
-
Özel olarak deccaliyet yaratıldı. Şu an deccaliyet yok ediliyor. Suriye’ye deccali Allah getirdi, Suriye’den deccali Allah götürüyor. Irak’a deccali Allah getirdi, Allah Irak’tan deccali götürüyor. Mehdiyet’in kapıları açılıyor.
(A9 TV; 23 Ağustos 2012)
Adnan Oktar
-
Hz. İsa Mesih’in zamanında da Allah bir dizayn yaptı, Hz. Musa (as) zamanında da dizayn yaptı. Hz. İbrahim (as) devrinde de yaptı ama bütün dünyada bir dizayn yapılıyor şu an. Hz. Adem (as)’dan itibaren en büyük dünya çapında dizayn yapılıyor.
(A9 TV; 23 Ağustos 2012)
Adnan Oktar
-
Mehdiyet gümbür gümbür ayakta. Allah Mehdiyet için Türkiye’yi dizayn ediyor, Ortadoğu’yu dizayn ediyor Allah. İnsanlar zannediyor ki felaket oluyor. Felaket olmuyor, bir dizayn var. Bu düzenleme sırf Mehdiyet içindir. Yani ürkütücü görünmesi sizi aldatmasın.
(A9 TV; 23 Ağustos 2012)
Adnan Oktar
-
Biz ücret istemiyoruz. Allah rızası için İslam’ı anlatıyoruz. ALLAH’A HİZMETTE ÜCRET OLMAZ.
(A9 TV; 23 Ağustos 2012)
Adnan Oktar
-
Dava adamının para karşılığı Allah yolunda hizmet etmesi haramdır. Dolayısıyla ücretsiz hatta kendisi üstüne ücret vererek davasına hizmet eder. Kitap alır dağıtır, kendi parasıyla insanlara imkan sağlar.
(A9 TV; 23 Ağustos 2012)
Adnan Oktar
-
Bütün tarihimiz böyle bizim. Bir seferinde 100.000, 200.000 şehit veriyorduk biz, bir günde, sadece tek bir günde. Öyle milletin evlatlarıyız biz. Bu unutulmayacak inşaAllah.
(A9 TV; 23 Ağustos 2012)
Adnan Oktar
-
Her gün ağlama her gün perişanlık birçok insanı sonunda pes ettirir Allah esirgesin. Bu çok tehlikeli bir şeydir. Sürekli delikanlı millet oluğumuzu, yiğit millet olduğumuzu göstermekle mükellefiz.
(A9 TV; 23 Ağustos 2012)
Adnan Oktar
-
Yenilen ağlar, yenen güler. Biz güleceğiz, biz güçlü olacağız ve bu gücümüzü, kudretimizi göstereceğiz. Efe millet olduğumuzu, delikanlı millet olduğumuzu, yiğit millet olduğumuzu göstereceğiz.
(A9 TV; 23 Ağustos 2012)
Adnan Oktar
-
Önemli şahsiyetlerin kadın olsun, erkek olsun ağlaması doğru olmaz. İstirham ediyoruz, basına bu tarz görüntüler verilmesin. Bu perişanlık, güçsüzlük ve mağlubiyet olarak algılanır, yenilgi olarak algılanır. Karşı tarafın zaferi olarak algılanır.
(A9 TV; 23 Ağustos 2012)
Adnan Oktar
-
Kurtuluş İttihad-ı İslam’da ve Mehdiyet’te, onun dışında hiçbir şekilde kurtuluş olmaz.
(A9 TV; 23 Ağustos 2012)
Adnan Oktar
-
Allah Mehdi (as)’ın üstüne, bütün tabiat olaylarıyla diğer olaylarla dikkat çekiyor. Kurtuluşun Mehdi (as)’da olduğunu Allah gösteriyor.
(A9 TV; 23 Ağustos 2012)
Adnan Oktar
-
Allah kaderde, Mehdi (as) öncesinde bu tip olaylar yaratıyor. Çok fazla şehit istiyor Cenab-ı Allah. Mehdi (as) zuhur edinceye kadar devam edecektir.
(A9 TV; 23 Ağustos 2012)
Adnan Oktar
-
Üzüntü ne demektir? Haşa, Allah’ın yarattığını beğenmemek demektir. Kader bu şekilde.
(A9 TV; 23 Ağustos 2012)
Adnan Oktar
-
Gözyaşı istemiyoruz. Allah korkusundan, Allah sevgisinden olur ama üzüntüden olan gözyaşı PKK’nın zaten istediği bir şey.
(A9 TV; 23 Ağustos 2012)
Adnan Oktar
-
İstedikleri kadar yine şehit veririz. Bizler de şehit olmaya hazırız. Biz bunu dram olarak görmüyoruz, şeref olarak, onur olarak görüyoruz. Sükse olarak, yiğitlik, koçyiğitlik olarak görüyoruz.
