Abdülhamit diğer bir çok Osmanlı Sultanı gibi İngiliz derin devlet tarafından ezilmiştir. O dönemdeki tahribatları görüp düzeltmek önemlidir. Abdülhamit'in şahsının ezilmesini, kendisine hakaret edilmesini kabul etmeyiz. Ama o dönemde yapılan tahribatı bilmeliyiz ki telafi edilsin.
Osmanlı'da basılan Darwinist kitapları anlatırken Abdülhamit'ten bir kaç yıl sonra basılan kitapları da anlattık . Bu, o dönemlerin durumunu göstermek içindir. Abdülhamit döneminde başlayan Darwinist propaganda tüm hızıyla devam etmiştir Bunu tarihleri vererek anlattık.
İngiliz derin devletinin öyle derin bir kuşatması var ki biz de çoğu planını yeni yeni fark ediyoruz, hepsini tek tek deşifre edeceğiz.
Kimi müstehcen rahibe heykellerini yapanlar kendilerince iman etmiş kadınları alaya almaya çalışıyorlar ve bunu da sanat adına yapıyorlar.
Deccaliyet kendince alayı, müslümanlara tepeden bakmayı kullanarak faaliyetlerini yapar, bunu da fark ettirmediğini düşünür. Deccaliyet Allah'ın kontrolündedir ve mağlup olacaktır.
Bazı tablolarla, şiirlerle, romanlarla ya da heykellerle dinsizlik propagandası yapılıyor. Kimileri bundaki tehlikeyi fark etmiyor, göremiyor. Bazı heykellerdeki dini figürlere eklenen dinsizlik propagandası amaçlı detaylarla Hristiyanların bilinç altını bozmayı amaçlıyorlar. Dini figürleri kullanarak kendilerince alay edenler ve Allah'ın hükümlerine isyan ettirmeyi amaçlayanlar bunu gizli metodlarla yapıyorlar.
Müşrik, münafık her kim olursa olsun tevbe ederse Allah tevbesini kabul edeceğini söylüyor. Allah’ın rahmetinden ümit kesen bir üsluptan kaçınmak gerekir.
Allah affedicidir. Münafıklar, kafirler tevbe ettiklerinde de Allah affediyor. O yüzden ümitsiz bir üslup kullanmak uygun olmaz.
Müslümanları pasifize etmek ve deccaliyeti örtmek için çalışanları çoğu kişi fark etmiyor, deccaliyetin olumsuz faaliyetlerini anlamıyorlar.
Abdülhamit teslimiyetçi siyaset izlemişti, hatta Mehmet Akif gibi devrin bir çok aydını kendisini ürkek olduğu için eleştirmişlerdi.
Abdülaziz Han çok müşfik, sevgi dolu, merhametli, bulunduğu her yerde kalite ve güzellik hakim olan bir Müslümandı. Abdülaziz Han'ın kalitesini, aydınlığını, dindarlığını hazmedemeyenler kahpece bu yiğidi şehit ettiler. Dünyaya onun asaletini tanıtacağız.
Filmlerde, şiirlerde, romanlarda, heykellerde, resimlerde insanların bilinçaltı homoseksüellik ve cinayete alıştırılmaya çalışılıyor. İnsanları ahlaksızlık cinayet ve zulme alıştırmaya çalışan bu zihniyete karşı ilimle irfanla mücadele etmeye devam edeceğiz inşaAllah.
Bir insana yaşam tarzı, hayatı yüzünden baskı uygulanmasını, saldırılmasını asla kabul etmeyiz. Bizim inancımıza göre homoseksüellik çirkin bir haramdır ve biz bunun haram olduğunu anlatmakla sorumluyuz.
Bazı çevreler sanat adı altında bilinçaltı sapkın zihniyet kurgulamaya çalışıyorlar. Haram olan homoseksüelliği meşrulaştırmayı amaçlıyorlar. Ateist sanatçılar da Peygamberlere haşa saygıyı kaldıracak, homoseksüelliği, cinayeti meşru gibi sunmaya çalışan sapkın tema üzerinde duruyorlar.
Müslümanın esas özelliği dürüst olmasıdır. Mümin gerekirse kendisi sıkıntı içine girer ama mümin kardeşlerine yük olacak bir şey yapmaz.
Deccaliyetin etkili olabilmesi için kendisini çok iyi gizlemesi gerekir. Buna karşı Müslümanların deccaliyeti sürekli deşifre etmesi şart.
Deccaliyetin adından kimse bahsetmiyor. Deccaliyetin beyninin İngiliz derin devleti olduğunu açıklamak gerekir. Deccaliyet yok diyenler, Mehdiyet karşıtı tutum alanlar istemeden bilmeyerek de olsa deccaliyete destek vermiş oluyorlar.
Şeytan imtihan olmamız için insanlara musallat oluyor. Şeytan bağımsız bir güç değildir. Şeytanın tüm konuşmalarını yaratan Allah'tır.
Çok güzel konuştum diyor. Hayır seni konuşturan Allah. Çok zekiyim diyor. Hayır Allah zekayı an an yaratıyor. Allah sana her an nimet verecek sen Allah'ı hiç anmayacaksın. Bu Allah'ın gücüne gider.
Önümüzdeki yıllar çok güzel olacak inşaAllah. Mehdi gelmeyecek bağırtıları arasında Mehdiyet hızla ilerliyor.
Şirke kaydığını hissettiğinde hemen Allah'a iltica edeceksin. Kısa bir süre bile Allah ile bağın kopması Allah'ın gücüne gider.