Aciz ve karamsar bir üslup olmaz. Genel olarak bundan kaçınılması lazım. Çözümü söyleyin. Utanacak bir şey yok. Ağırınıza gidecek bir şey de değil. Sevgi güzel bir kelime.
Negatif olan her şeyi söylüyor, ilacını söylemiyor. İlacı tek kelimeyle söyleyecek; sevgi. Herkes ağzını alıştırsın sevgiye. Dünyadaki bu hastalığın, bu felaketin çözümü sevgidir.
“Savaşa karşıyım” diyor, PKK’yı destekliyorsun. Nasıl savaşa karşı oluyorsun sen? PKK elindeki silahlarla ne yapıyor; insanları şehit ediyor. Savaşa karşı değilsin sen, yalan söylüyorsun. Sen silahlı çeteleri destekliyorsan barıştan yana olamazsın.
Bazı gençler ne kadar çok kavga ederlerse, ne kadar laf sokarlarsa o kadar kişilikli olduklarını düşünüyorlar. Sevgiyi bilmeyen insan nasıl kişilikli olur? Bir kere insan vasfını kazanması için sevgiyi bilmesi lazım. Sevgi yoksa bitti.
Kişi sevgiye dair tek bir cümle yazdığında o onu esir eder. Yani yazdığı cümlenin esiri olur ama nefret yazısı yazdıkça o nefret yazılarının esiri oluyor. O harfler onu hipnotize ediyor, o küfür dolu sözler onu hipnoza sokuyor. Hâlbuki sevgi hipnozu yapsa kendine, onun etkisinde kalacak. Yazdıkça sevgi onu kaplayacak.
Sevgiyi moda haline getirmek lazım. Yazarlar buna ön ayak olsun da sevgiyi gündem yapalım. Bu sevgisizlik insanları helak eder, çok korkunç bir şey bu. Sevgi kelimesini söylerse, sevgiden konuşursa insanlar onun etkisinde kalırlar.
TV kanallarında asıl üzerinde durulması gereken konu iman hakikatleridir. Hoca efendiler çıktıkları vakit çoğunlukla geçmişte olan olayları anlatıyorlar. Adamın imanı var mı yok mu onları ilgilendirmiyor. Hâlbuki dünyadaki en büyük sorun, Allah’a iman sorunudur.
Hiç kimse için cehennem dilenmez. Her insan için Allah'tan hidayet, güzellik dilenir.
Mümine deli denmesi, onun imanının kamil olduğunu gösterir. Peygamberimiz (sav), “Bir mümine deli denmedikçe, imanı kamil olmaz” diyor. Hatta sahabiler için, İslam’a, Kuran’a sadakatlerinden, coşkularından dolayı deniyor ki, “Siz sahabileri görseydiniz, onlara deli derdiniz.” Malını mülkünü dağıtıyor, her şeyini dağıtıyor.
İsrail yanlış yapıyor diye senin yanlış yapman gerekmez. Sen ona dostça sevgiyle yaklaşırsan onun da sana dost olduğunu görürsün. Sen bir sevgiyle yaklaş, dostça yaklaş. Ama bıçakla yaklaşırsan, adam tankla yaklaşır sana; tankla yaklaşırsan bombayla yaklaşır. Bunun sonu gelmez. Ama sevgiyle yaklaşırsan onun da sana dost olduğunu, sevdiğini göreceksin. Bu, Kuran'ın bir sırrı.
Uzun ömür İslam'a hizmet için istenir. İslam'a hizmet olmadığında kişi için belaya dönüşebilir. Adamın ömrü uzar, daha da cehennemin dibine gider. Hayırlı uzun ömür önemlidir. Sevabı kaybettikten sonra, Allah’a hizmeti kaybettikten sonra uzun ömrün bir faydası yok. Uzun ömür İslam’a fayda için önemlidir.
Hiçbirimiz dünyada kalmayacağız. Önemli olan ahirete şerefle gitmek. Şehitlerimiz ne güzel böyle bir şerefle gidiyorlar.
Müminler kardeştirler. Her yerde birbirlerini sevip sayacaklar, koruyup kollayacaklar. İyi günde, kötü günde birbirlerine hüsnü zanla bakacaklar, hayır gözüyle bakacaklar, muhabbetle bakacaklar. Tarafgirlik siyaset gözüyle bakmayacaklar. Hangi partiden olursa olsun, hangi görüşten olursa olsun mümin mi değil mi mutlaka biz ona bakacağız. Müminin ve müminat kardeş ve birbirlerine velidirler.
Polis, asker ve korucu maaşı; bizim maaşlarımızı azaltsınlar, onların maaşını yükseltsinler. Çünkü onlar vatan için canlarını ortaya koyuyorlar. Biz şehirlerde oturuyoruz ama onlar vatan için, millet için için sıcak çatışmaya giriyorlar. Maaşlarının yükselmesi polis, asker ve korucularımızın hakkıdır.
‘’Biz sana bu Kuran'ı güçlük çekmen için indirmedik” (Taha Suresi, 2) İnsan düşünür. Anlamıyor musun? Güçlük çekiyorsan yanlış yoldasın, ıstırap duyuyorsan yanlış yoldasın. İslam kolaylık dinidir.
Zorla niye güçlük istiyorsun? İslam’da müzik var, resim de var. Eğlenirsin, gülersin, oynarsın, namazını da kılarsın, gezersin, yüzersin. Hayatı öldürerek Müslümanlık olur mu? Bütün helalleri haram yapıyorsun. Allah sana onları nimet olarak sunmuş, sen Allah’ın o nimetlerini yok ederek, Allah’ın dinine karşı mücadele etmiş oluyorsun.
İslam’da toplum bayram havasında, müthiş bir coşku var. Herkes herkesin evine yatıya gidiyor, yemeğe gidiyor, o ona gidiyor, o ona gidiyor. Mesela biri ev yapacak, herkes birden geliyor, evi beraber yapıyorlar. Orada yemek çıkıyor, hep beraber yiyorlar yemeklerini. Tam bir kardeşlik içindeler.
Peygamber (sav)’in yanında olmak çok önemli tabii. Sahabenin konforuna diyecek yok. İslam toplumunu insanlar pek bilmiyor. Müslümanların hepsi bir aile gibi oluyor. Kişinin mesela otuz odalı köşkü varsa Müslümanları dolduruyor içine. Yemek hepsine çıkıyor. Malını dağıtıyor. Ticaret beraber, ortak yapıyor hepsini. Görülmemiş bir sistem.
Kadınlara ahlak öğretmeyi bıraksınlar. Erkekleri eğitecekler. Kadınlar ne yapacağını bilirler. Şöyle giyineceksin, şöyle güleceksin, şöyle oturacaksın, şöyle bakacaksın bunun ortadan kalkması lazım.
İnsanların toplum halinde yaşayabilmesi için güzel ahlak gerekiyor. Güzel ahlakın kaynağı da Kuran. Ancak Kuran’daki insani güzel hükümler uygulandığında toplumlar normal bir yaşantı içerisinde olabiliyor.
Dünyanın en güzel süsüdür kadınlar, onların üstüne süs yoktur ve onların üstüne nimet de yoktur. Allah onları çok çok güzel yaratmış, zarif yaratmış, güzel huylu yaratmış, nimet olarak yaratmıştır.