Anadolu’nun saf ahlakı dünya için en güzel modeldir. Anadolu’daki saf ahlak, temiz ahlak, sevgi anlayışı, vefa, kardeşlik anlayışı yani güzel ahlakı olan her şey; Almanya için, Japonya için, Avrupa için, her yer için birinci dereceden en mükemmel modeldir. İnsanlık modelidir. Bütün dünyanın hayran olacağı bir modeldir.
Allah’a aşık olmayı istemek lazım. Sanatını öğretmesini Allah’tan istemek lazım.
Kadınlar aklı özenle arıyorlar çünkü kendileri çok akıllı oldukları için akıllı birisi onları çok etkiliyor.
Kadın çok girift bir varlık, çok özenli davranmak gerekiyor. Böyle bir tül gibi adeta; çok akıllı olmak lazım o ruhun içinde gezmek için. Küt, zayıf bir akılla kadına yaklaşmak adeta imkansız. Çünkü çok çabuk kırılabiliyorlar, çok çabuk üzülebiliyorlar, çok çabuk alınabiliyorlar. Yani çok keskin bir akıl, çok keskin bir dikkat gerekiyor.
Kainatın yüce Mimarı, yüce Yaratanı Allah Kendini perdelemiş. Sevene perdeyi açıyor, gaflet gözüyle bakana perdesini kapatıyor, onlar göremiyorlar o zaman. Ahir zaman şahsı (Mehdi) için de öyle; sevene perdesini kaldırıyor, Kendini sevmeyene o kişiyi de göstermiyor.
Bitkiler, hayvanlar hepsinde Allah’ın tecellisi vardır. Mesela bitki diyorsun ama onun kromozomu nefes kesecek bir güce sahip.
Beyin hakikate yöneltildiğinde ‘Alice Harikalar Ülkesi’nde’ gibi olur. Perde kalkıyor, Yaratan’ın sevinç verecek, hayretler içinde kalacağımız alemine giriyoruz. Öyle bir alem ki ucu bucağı yok. Sonsuz. Her birinde nefesimiz kesiliyor. O sanattan o sanata, o güzellikten o güzelliğe.
Yaratan’ın gücü nefes kesici ama imanın nuruyla bakana. Gaflet gözüyle bakan günlük olayların acısıyla uğraşır. Yemeğini yiyebildi mi, uyuyabildi mi, işleri rast gidiyor mu, falancayla kıskançlık rekabeti var mı? Boş işler.
Allah’ın yaratma sanatını çok düşünmek lazım, hem öğrenmek için hem de zevk almak için düşünmek lazım. Bunda zevk var. Çünkü şaşkınlık ve hayret çok zevkli bir şey. Düşünüp düşünüp hayret edip hayretin de zevkini ayrıca almak lazım.
Ancak bilim adamları Yaratan’ı fark edebiliyor. Kara perdeye bakan kara perdeyi görür. Kara perdeyi kaldırmanın kolaylığını da Yaratan bize göstermiş. Biraz dikkat, biraz irade ve vicdan. Hemen o perde kalkar.
Halkın bilinçaltında PKK’ya karşı müthiş bir nefret var. Ama silah PKK’ya saygıyı sağlıyor. Bazı insanlar gücün karşısında eğiliyorlar. Yani bükemedikleri bileği öpüyorlar. Bela burada.
PKK gücünü tehdit ve şiddetten alıyor. Bu güç geri çekildiğinde halk PKK’yı unutur. Halk kendi işine gücüne döner. Normal siyaset başlar ve PKK ve PKK yandaşı olan siyasi düşünce süratle yok olur gider.
Silahı bıraktığında PKK’nın bütün siyasi gücü yok olur, kendisi de yok olur. PKK’nın ayakta durmasını sağlayan silahtır, silah gücüdür. Dolayısıyla PKK hiçbir şekilde silah bırakmaz.
Ne güzel oluyor sadık insan, vefalı insan ne güzel oluyor. Kalleşlik riski yok, oyun oynama riski yok, vefasızlık riski yok, haline şükretmemesi diye bir konu yok. Hırsı yok, dünyadan bir beklentisi yok, bütün amacı ahiret.
Sen Kuran’a tam uysan, Allah’ı tam sevsen, kalbini Allah’a tam teslim etsen, aşk insanı olsan, Allah aşkıyla yansan Allah sana tecellisini zapt eder ve rapteder. O tecelli senden gitmez. Onu senden alan Allah. O zannediyor ki kendi başına karar aldı, gitti. Sana getiren de Allah, götüren de Allah.
Müslümanlar arasındaki muhabbet önemli. Fikri, zikri ayrı olabilir, düşünceleri ayrı olabilir ama iman kardeşiyiz. Ayrı gayrı yok.
Şu an şirk dini bütün dünyayı sardığı için gerçek İslam dini, Kuran’a dayalı İslam çok nadir yerde yaşanıyor. Hakim olan şirk dini.
Mehdi (as) devrinde mezhepler kalkıyor, herkes Kuran’a göre hareket ediyor. Kuran’ın sade, güzel, temiz dinine, hanif dinine yani İslam dinine bütün insanlık girmiş oluyor. Ve onu huzurla, güvenle, bereketle yaşamış oluyorlar.
Allah’tan korkan çok akıllı olur, helale harama çok titiz olur, bütün tavırları dengeli ve düzgün olur. Allah’tan korkmadı mı Allah vermesin zaten tavırlarına hemen yansıyor. Ağzına geleni söylüyor, istediği gibi hareket ediyor. Allah’tan korktuğunda her şeyi seçerek, çok özenli ve çok tutarlı, güzel tavır gösteriyor Müslüman. Egoistlikten, bencillikten uzak oluyor.
Kuran’dan uzak olunca insanın aklı gidiyor, tavırları bozuluyor, helale harama dikkat etmiyor, dengesizleşiyor. Ama Kuran’a uyarsa akıl tam oturuyor, işleri rastgidiyor, bereket geliyor, üzerine bir rahmet, bir hoşluk geliyor, nuraniyet geliyor. Onun için Kuran’a sıkı sıkıya sarılmak çok önemli.
Sabır müminin özelliğidir. Dünyadan geçmek sabır gerektiriyor, ters bir söz duyduğunda sabır gerektiriyor, her konu sabır gerektirir.