Hz. Mehdi (as) döneminde kadınların çok rahat edeceği, beylerin çok rahat edeceği, gençliğin sevinç, heyecan, neşe içinde olacağı, bayramın güzelliklerinin her yeri saracağı bir atmosfer olacak inşaAllah.
(A9 TV, 2 Mayıs 2012)
Adnan Oktar
-
İffetini koruması kadın için çok kolaydır. Erkeğin de iffetini koruması çok kolaydır. Aklına, vicdanına bırakılmıştır. Akılla, vicdanla, imanla insan kendini muhafaza eder.
(A9 TV, 2 Mayıs 2012)
Adnan Oktar
-
Genç kızlar bakımlı olacak. Allah ayette; “çiçek gibi yetiştirilmiş” diyor. Çiçek nasıldır? Renkli, kokulu ve süslüdür. Genç kız dediğin bakımlı olacak, onun fıtratında var. Temiz olacak.
(A9 TV, 2 Mayıs 2012)
Adnan Oktar
-
Çok korkak ve aşağılıktır yobazlar. Yalakadırlar, duruma göre şekil, şekle göre de vaziyet alırlar.
(A9 TV, 2 Mayıs 2012)
Adnan Oktar
-
Yobaz hayatı öldürür, neşeyi öldürür.
(A9 TV, 2 Mayıs 2012)
Adnan Oktar
-
Dini anlatırken, herkesi kucaklayan tavır gerekir.
(A9 TV, 2 Mayıs 2012)
Adnan Oktar
-
Yobazlık böyle çığ gibidir, katlamalı gelişir ve dikkat ederseniz yobazlar hep delidir.
(A9 TV, 2 Mayıs 2012)
Adnan Oktar
-
Şu Mehdi reaksiyonunu kaldıracaklar. Yoksa Allah bet bereket vermez. Bu sıkıntıları, bu ızdırapları, bu bölünmüşlükleri devam eder. Bir ruhsuzluktur, bir ucubedir, etrafı kaplar.
(A9 TV, 2 Mayıs 2012)
Adnan Oktar
-
Karıncaların bile bir lideri var. Kafirlerin lideri var. Herkesin bir lideri var. Müslümanların liderini kabul etmiyorlar. Alevi, Sünni, Şii kim olursa olsun, bütün Müslümanların lideri olan kişinin adı Mehdi (as)’dır.
(A9 TV, 2 Mayıs 2012)
Adnan Oktar
-
DETAYA GİRMEK FİTNEDİR AHİR ZAMANDA. Detayla Müslümanlar birbirini boğuyor. Paramparça oluyorlar. Fitne katilden beterdir. Müslümanları paramparça etmişler zaten. Müslümanları paramparça etmek için konu aramaya kalkmak yanlış olur, inşaAllah.
(A9 TV, 2 Mayıs 2012)
Adnan Oktar
-
Detaya girersek hiçbir Müslüman’la bağlantı kalmaz. Detaya girmekten kaçınmak lazım. O zaman mezhepler, tarikatlar, cemaatler hiç kimse, hiç kimseyle görüşemez. Ana husus; Allah bir, din İslam, Peygamber hak, kıblemiz bir, cennete, cehenneme inanıyor, bitti.
(A9 TV, 2 Mayıs 2012)
Adnan Oktar
-
Allah, Suriye’yi sürekli sarsıyor. Tam Mehdiyet’e göre dizayn edilmeden Suriye’nin durulması mümkün değil. Bütün dünyada öyle, MEHDİYET’E GÖRE DİZAYN OLMADAN DÜNYANIN DURULMASI MÜMKÜN DEĞİL.
(A9 TV, 1 Mayıs 2012)
Adnan Oktar
-
BÜTÜN DİKKATİ ŞEKSİZ ŞÜPHESİZ İMAN İÇİN ALLAH’A TEKSİF ETMEK GEREKİYOR. O ZAMAN FERAH BİR İMAN, DÜRÜST İMAN, AKILLI BİR İMAN OLUŞUR.
(A9 TV, 1 Mayıs 2012)
Adnan Oktar
-
Vicdanı son derece rahat olacak, alabildiğine dürüst olacak. Dünyaya kafa takmayı durduracak. Yalandır çünkü dünya, gerçek değil. Görüntüden ibaret olduğunu görüyoruz. Deliler gibi dünyaya takmanın bir alemi yok. Ama samimi düşünerek bunu elde ediyoruz. Dünya hakikaten cazip de, biz zoraki kendimizi alıyor da değiliz.
(A9 TV, 1 Mayıs 2012)
Adnan Oktar
-
İmanda zorlanacağımız şekilde yaratılmıyoruz biz, KOLAYCA İMAN EDEBİLECEK ŞEKİLDE YARATILIYORUZ. Fakat insan zannediyor ki, çok girift şeyler var, çok emek vermesi gerekiyor. Öyle bir şey yok. Sadece VİCDANIN ALABİLDİĞİNE GEVŞETİLMESİ GEREKİYOR, RAHAT BIRAKILMASI GEREKİYOR, bu kadar.
(A9 TV, 1 Mayıs 2012)
Adnan Oktar
-
BÜTÜN DİKKATİ ALLAH’A KESKİN BİR SEVİNÇLE, KESKİN BİR İMANLA, KESKİN BİR DİKKATLE ALLAH’A YÖNELTMEK LAZIM. İmanımızı, sevgimizi tam hale getirmemiz lazım. Bunu yaparken de tabii akılcı, makul düşünerek bunu elde etmek lazım.
(A9 TV, 1 Mayıs 2012)
Adnan Oktar
-
İMAN ZAYIFLIĞI, ALLAH’IN UNUTULMASI VÜCUTTA MUAZZAM TAHRİBAT YAPAR. VÜCUT PERİŞAN OLUR, abandone olur adeta, uyuyarak o zavallı vücut kendini ancak toparlıyor ondan sonra. 7-8 saatte ancak kendini toparlayabiliyor.
(A9 TV, 1 Mayıs 2012)
Adnan Oktar
-
BÜTÜN SEVGİ ALLAH’A YÖNELDİ Mİ UYKUYA İHTİYAÇ DA ÇOK AZALIR. Mesela Peygamberimiz () çok az uyuyordu. Çünkü vücut tahribatı olmuyor.
(A9 TV, 1 Mayıs 2012)
Adnan Oktar
-
VÜCUT EN ZİYADE ALLAH’I UNUTMAKTAN HIRPALANIR, ACAYİP IZDIRAP ÇEKER. Uyuyarak vücut kendini toparlıyor. O müthiş tahribatı uyuyarak toparlıyor.
(A9 TV, 1 Mayıs 2012)
Adnan Oktar
-
Kendine olan sevgiyi de Allah sağlıyor. O gücü veren de yaratan da Allah. Onu elde ettin mi zaten en büyük nimeti elde etmiş oluyorsun. Üstünden bin ton yük kalkar, acayip rahatlarsın.
