Dünyadaki her devlet adamının Kuran'a uyması lazım. Makul ve tutarlı olması için. Bakın ülkelere, görüyorsunuz, kimi darbe yapıyor, kimi adamları götürüp asıyor. Büyük bölümü dengesiz. Halklara zulmediyorlar.
Kuran'ı baştan sona okuyup dikkatlice uygulayan insan çok akıllı olur. Bayağı tutarlı olur, konuştuğunda çok makul olur.
Kuran aklın kitabıdır aynı zamanda. Hem sevginin, hem de aklın kitabıdır. Kuran'a uyduğunda insan akıllı olur. Makul, dengeli olur.
Allah bir insanın göğsünü İslam'a açtığında hakikaten o insanın aklına nur geliyor, bedenine nur geliyor. Çok dengeli oluyor, makul birisi oluyor. Öbür türlü dengesiz oluyor. Tabii ender olarak yine sakin insanlar oluyor da. Ama çoğunluk dengesiz oluyor. Makul düşünemiyorlar.
Ayet söylüyoruz, “Allah Kuran'da böyle diyor” diyoruz. “Hocalar böyle demiyor” diyor. Sen niye Kuran'a güvenmiyorsun? Allah'ın Kitabına güvenmiyorsun. İlla atalarının dinini Kuran'da bulacak. Bulmazsa kabul etmiyor. Din doğrudan Kuran'dan öğrenilir. Atalardan öğrenilmez.
Hz. Mehdi (as)'ın bir başarısı diye bir konu yok. Tamamen Allah'ın yaratması var. Allah, Hz. Mehdi (as)'ı vesile ediyor. Yani hakimiyet ayrı yaratılır, Hz. Mehdi (as) ayrı yaratılır.
Hz. Mehdi (as)'ın bağımsız bir gücü yok. Tamamı Allah'a ait. Hz. İsa Mesih (as)'ın bağımsız bir gücü yok, tamamı Allah'a ait. İnsanlar bazen öyle şirk kafasında oluyorlar işte Hz. Mehdi (as)'da ayrı müstakil bir güç var zannediyorlar. Halbuki ilk nefesiyle son nefesi, hepsi belli.
Bütün dünyada ezan okunması lazım. Amerika’da, Avrupa’da. Bereket gelir ülkelere, üstlerindeki uğursuzluk gider. Mesela New York’ta ezan okunsa bet bereket sarar şehri.
Otobanı belediye yapmaz, Allah yapar. Kafanın içinde o yol. Beyninin içinde görüyorsun sen yolu. Arabaya bindin mi sürekli yol görüntüsü akıyor beyninin içinde. O zaman kim yaratmış? Allah yaratmış. Bilimsel bir gerçektir bu.
Ayetlerden gördüğümüz, tebliğ yapıldığında Firavun'un bile iman etmesi ihtimali var. O zaman komüniste de, PKK'lıya da, ateiste de artık kim varsa hepsine tebliğ yapılması gerekir. Nasıl? Halim, nezaketli ve saygılı bir üslupla.
Sabah namazına nasıl kalkacak, onun derdine düşüyor. Sürekli yakınıyorlar, “Nasıl kalkacağız?” diye. Sabah size 5 bin lira vereceğiz karşılıksız desen sabaha kadar uyumaz. Elli kere yüzünü yıkayacaksın, elli kere kolunu yıkayacaksın desen, elli kere de ayağını yıkayacaksın, her sabah 5 bin lira alacaksın desen milyonlarca insan sıraya girer. Bak Allah sonsuz cennet vaadediyor, inanmadığı için yapmıyor. İnansa yapar.
Allah'ı zikretmekte gevşek davranmak haram bir fiildir. Bütün İslam aleminde bu bela var. Tebliğe gerek duymuyorlar. “Diyanet İşleri Başkanlığı yapıyor zaten” diyor, “Biz niye yapalım?” diyorlar. Tebliğ her Müslümana farzdır.
Bir insan istediği kadar sevimli olsun, Allah sevdirmezse sevilemez. Sevimliliği meydana getiren de, sevdiren de Allah'tır.
Sağın ideolojik zeminini ben ve arkadaşlarım hazırladık. İdeolojisi olmadan sağ bir hükümetin iktidara gelmesi mümkün değildir. Ne yaptık? Darwinizmi, materyalizmi bilimsel delilleriyle temelinden yıktık. Türkiye’de sol ilmi ve felsefi olarak öldü, ondan sonra sağ iktidar oldu. Yoksa Darwinizm dipdiri dururken sağ bir parti adım dahi atamazdı.
İnsan sevdiğini eleştirir. Dost eleştirir. Dostun eleştirmesi insanlara acı gelir. Ama ilaç gibidir.
Eleştiri varsa o ülke hür demektir. Eleştiri yapılamıyorsa o memlekette yaşanmaz. Eleştiren çok olsun. Bu sıhhat alametidir, güzellik, canlılık alametidir. Kimse sesini çıkarmıyorsa ölümdür o, ölüm alametidir. Muhalif gazeteciler olsun, muhalif televizyonlar olsun, gürül gürül konuşsunlar.
Müşrikler hakaret edebilir, ağzını bozabilir, saldırabilir. Allah “onlara aldırış etme” diyor. Niye aldırış etme diyor? Çünkü onlara o gücü veren Allah. İstese müşrik diye bir şey olmaz. Onların o konuşmalarını yaratan da Allah. İstese hepsinin ağzını burar, hiçbiri konuşamaz. Onun için Allah Müslümanlardan çok soğukkanlı bir ruh istiyor.
İslam dini kolaylık dinidir, zorluk değil. Ama bağnazlar çok zor hale getirmiş, yaşanamayacak hale getirmişler. O yüzden de İslam aleminde halkın büyük bir bölümü İslam’ı yaşamıyor.
Mehdi (as)’ı ben de arıyorum sizler de arıyorsunuz. Ama bulamamış olmak, henüz görememiş olmak faaliyetimizi, çabamızı hiçbir şekilde değiştirmiyor ve değiştirmez de. Ölünceye kadar devam ederiz.
İnsanlar her mehdiye direnç gösterecekler. O, onun mehdi olduğunun alameti olur. Eğer kolaylıkla ilerleyecek olmuş olsa Mehdi (as) ki “40 yıllık mücadelesi vardır” diyor Peygamberimiz (sav), 40 yıl niye uğraşsın? 40 gün bile sürmez hemen neticeyi alır. Ama öyle olmuyor.
Gelen peygamberler ve mehdiler hep helalleri çoğaltmışlar, haramları azaltmışlardır. Ama müşrikler de hep haramları çoğaltmışlar, helalleri azaltmışlardır. Halbuki hak dinde helaller çoktur.