Gelenekçi inanca sahip olanların bazıları Mehdi'yi korkutucu katı bir insan gibi görüyorlar. Oysa Mehdi halimdir, sevgi insanıdır.
Ortadoğu bataklığı diyorlar, bu yanlış bir ifade. Ortadoğu imtihan sahası denmesi gerekir. Burası Peygamberler toprağı, Mehdi Mesih buradan çıkacak, imtihan o yüzden çetin oluyor.
Sevgisiz, küstah, kaba bir nesil yetişiyor olması bir nevi manevi felakettir. Kaliteli nesil yetiştirilmesi için özel seferberlik gerekir. Sevgisiz ve kaba konuşan gençleri de sürekli uyarmak lazım. Böyle yapma, sevgiyi öğren demek olumlu etki yapar. "Güzel kardeşim böyle diyeceğine güzellikle söyle" diye sürekli uyarın. Bir süre sonra bunun olumlu etkisi görülecektir. Sevgiyi bilmeyenlere sert bir üslupla karşılık vermek hiçbir zaman doğru olmaz. Sevgiyi öğretmek gerekir.
İmtihanda en önemli konu Allah'ın sanatını unutmamaktadır. Örneğin bir yapraktaki akıl insan aklından binlerce kat üstündür. Hatta tek bir toz tanesinde bile dev bir yaşam var. Bakterilerin içinde muazzam bir akıl var. Allah'ın sanatı çok heybetli. Bazı insanlar Allah'ın sanatını düşünmekten kaçınıyorlar, az düşünmek gerekir zannediyorlar. Halbuki Allah detaylı düşünmemizi istiyor.
Cehennem ehlinin şuuru açık gibi görünür ama kapalıdır. Onlar ölüdürler. Allah bunu özellikle bildiriyor.
Kıyametin tam öncesinde yaşayacak son Müslüman neslin imtihanı çok daha farklı olacak. Onlar kendilerini tamamen saklayacak.
Allah istese İslam ahlakı hemen hakim olabilir ama süre uzun oluyor, niye? Çünkü imtihan kapsamlı olsun, sevabı yüksek olsun diye.
İmtihan olmayınca, detaylar olmayınca cennetin kıymetini anlamak da Allah'ın sanatını anlamak da mümkün olmuyor. Sıradan bir imtihan olursa sıradan cennet hayatı olur. İmtihan ne kadar girift olursa hayat o kadar güzel olur, sevgi o kadar derin olur. Allah özellikle ahir zamanda yüksek imtihan istiyor. İmtihan ne kadar yüksekse kişinin cenneti de o kadar yüksektir.
Sıradan bir imtihan olsak dünyanın da cennetin de manası olmaz. Eğitimin mükemmel olması için Allah her türlü şartı oluşturmuş. Yaralanmadan, hastalanmadan, çile olmadan tatlı tatlı yaşayıp ahirete gitmek olmaz. İmtihan zorlu ve detaylı olmalı, o detayların içinde güzelliği bulmak önemlidir.
Allah'ın yaratışı inkar edildiğinde, tesadüfler sizi var etti yalanı söylendiğinde felaketlerin kapısı açılmış olur. Sanat da yok olur.
Neredeyse hiç sanatçı kalmaması çok büyük bir felaket olarak görülmeli. Bu, insanların dile getirmediği en vahim durumlardan biridir.
Allah'ın sanatını bilmek çok hayati bir konudur. Allah'ın sanatını bilmek, hafızada tutmak ve hayretini yaşamak için dua etmek gerekir. Allah'ın sanatının hayretini yaşamamak bir nevi manevi hastalıktır. Allah'ın sanatına hayranlık duymak imani derinlikle mümkün olur.
İngiliz derin devleti hayranı olanlar kendilerini süper akıllı görüp toplumu yönlendirdiklerini sanan aslında hiç kaale alınmayan kişilerden oluşuyor.
Herkesten şüphe eden bir nevi paranoya haliyle haraket etmek doğru olmaz. Tevekkül edip, demokrasi ve özgürlüğü savunarak hareket edilmeli. Sanatı, kaliteyi ön planda tutarak, birlik ruhunu pekiştirerek, İslam Birliği'ni hedef edinip güzelce ilerlemek lazım.
Allah'ın her yerde gürül gürül anılması, özgürlük Mehdiyettir. İnsanlar şu an buram buram Mehdiyeti yaşıyor ama çoğu fark etmiyor.
Küfrün sayıca çok olması bazılarının umutsuzluğa düşmesine sebep oluyor, oysa Allah az bir topluluğu küfre karşı başarılı kılıyor.
Deccaliyet yanlıları sevgiyi, nezaketi, adabı bilmez. Deccaliyet yanlıların ağzından pislik akar, Mehdiyet yanlıları ise nur gibidir.
Bazıları Müslümanların ezik olduğuna kanaat getirmiş. Herkesi ezik kendilerini de tek akıllı zannediyorlar. Müslüman çok akıllıdır.
Mutluluğun ancak içkiyle vs olacağına o kadar yanlış alışmışlar ki iman edenlerin neşesini ve mutluluğunu anlayamıyorlar.
Müslümanların aleyhine faaliyet yaptığını zanneden herkes aslında Müslümanlara, İslam'a, Kuran'a hizmet etmiş olur.
Her şeyden alınan zevkin en yüksek ve en kalitelisi cennette olacaktır.