Gençliğin imanının çok pekiştirilmesi lazım ama bu tabii fıkıh bilgisiyle değil. Yani fıkıh bilgisiyle iman artmaz. Artsa da kısmendir. İman hakikatleriyle artar iman, bilimsel delillerle artar. Akla hitap eden, kalbe hitap eden deliller anlatımlar olması lazım.
Türk askeri, Türk milleti Müslüman olduğu için güzel ahlaklı ama bunun daha güçlenmesi için, daha hoş olması için Darwinist, materyalist eğitimin kaldırılması lazım. Askeri tesislerde Allah’ın varlığı, birliği anlatılması lazım. Çünkü Osmanlı’daki o yiğit ruh, Çanakkale harbindeki yiğit ruh imandan kaynaklanıyordu.
Cami kaliteli olacak, ev kaliteli olacak, kıyafet kaliteli olacak, konuşması kaliteli olacak, kullandığı parfüm kaliteli olacak. Mesela Avrupa kaliteye çok önem veriyor. Hayatlarının kaliteli olmasına özen gösterirler. Müslüman’ın hayatının kaliteli olması çok hayati olduğu belli.
İslam’da kalite çok önemli bir konudur, hayatın çok önemli bir yönüdür. Kaliteye önem vermedin mi, estetik, güzellik olmayınca dünya görünüş olarak cehennem gibi olur.
Kalite çok önemli bir şeydir. Kalitesiz olduktan sonra hayat çok bozuk olur.
Hem kalitenin gelişmesi için hem sevginin gelişmesi için devlet politikası olarak hükümetin çalışma yapması lazım.
Kalitesizlik ve sevgisizlik İslam aleminin en büyük düşmanı, en büyük karşıtıdır. Kalitesizlik, sevgisizlik düşmanlık dolu, nefret dolu insanları öldürmek isteyen, yaralamak isteyen, saldırgan, terörist ruhlu insanların gelişmesine vesile oluyor ve o zaman Allah esirgesin mahallelerde gettolar oluşur. Nefret gettoları oluşur. Nefret insanları oluşur. Bu çok tehlikeli.
Kuran’la Tevrat çelişmez. Çelişen yerler zaten tahrif olan yönleridir. Ama Kuran’la Tevrat ana konularda birbirini tasdik eder. Tevrat’ta geçen hükümler Kuran’da da geçiyor aynısıyla.
Niyet etmek çok önemlidir. Mehdi (as)’ı aramak, Mehdi (as)’ı sevmek, onun yaşadığını biliyorsa eğer ona teslim olduğunu ve ona canı gönülden bir muhabbetle sevgi duyduğunu ruhunda yaşamak. Böyle olursa aynı Mehdi (as) ordusunda ömür boyu mücadele etmiş gibi sevap kazanır diyor Peygamberimiz (sav).
Müslümanlarda Mehdi (as)’a karşı bir hayranlık ve derin bir muhabbet vardır. O bizim İslam’a hizmetimizi engelleyen bir husus değil. Bilakis bizi coşturan, heyecanımızı artıran bir husus.
Namaz kılıyorsun bir ibadet. Mehdiyet de ibadettir. Mehdi (as)’a destek olman bir ibadettir. Mehdi (as)’ı müjdelemen ibadettir. Mehdiyet heyecanını yaşaman ibadettir. İsa Mesih’i özlemen, onun talebesi olmayı istemen ibadettir. İsa Mesih’i karşılamaya hazırlanmak ibadettir.
Hz. Mehdi (as) tüm canlı varlıkların imamı; hem cinlerin hem insanların. Melekler de Mehdi (as)’ı çok seviyorlar, destekliyorlar. Allah’ın emriyle, aynı görevi İsa Mesih’le de deruhte ediyorlar melekler Mehdi (as)’la da.
Cebrail ve Mikail sürekli Mehdi (as)’ın yanındalar ama Mehdi (as) görmez onları. Peygamberimiz (sav), “Üç bin melekle yardım görüyor” diyor. Ayrıca nereye giderse yanındalar. Cebrail, Mikail hiç yanından ayrılmıyorlar. Ama Mehdi (as) bunları göremez. O zaman aklın ihtiyarı kalkar. İmtihan kalkar.
İçinde bulunduğumuz ahir zamanda bir duman zuhur oldu. Bütün dünyayı bir duhan sardı. Mehdiyetin alametlerinden biri de budur. O duhan sebebiyle bu ekonomik kriz var, savaşlar var ve terör var. Bu duhan Mehdiyetin zuhuruyla ortadan kalkacaktır. O dumanı dağıtacak olan Mehdi (as)’dır.
Barış için Hicri 1400’den sonra Mehdiyet devreye girdi. Çünkü Kral Mesih’i yani Mehdi (as)’ı 1980’lerde dünyaya Cenab-ı Allah görevli olarak sundu. Ve İsa Mesih de 2002’lerde göreve başlamış oldu dünya barışı için.
Ülkücü gençliği de çok iyi desteklemek lazım. Onlar sessiz vatanseverlerdir.
İnsanın fıtratında vardır kalite arayışı. KURAN’DA EMREDİLEN, KALİTEDİR. Cennet mesela çok kaliteli bir yerdir. Her yerde kalite hakimiyeti vardır. Kıyafetler kalitelidir, yataklar kalitelidir, evler kalitelidir, sokaklar kaliteli, insanlar kaliteli, her yer kalitelidir.
Kaliteli bir toplum, kaliteli bir hayat olmadıktan sonra dünya İslam’ı kabul etmez.
Müminler cennete gidecekler, kafirler cehenneme gidecekler ama hiç kimse kendinden emin olmayacak. Ne cehenneme gideceğinden emin olacak, ne cennete gideceğinden emin olacak. Ümit ve korku arasında olacak. Allah öyle istiyor. O zaman insan mükemmel oluyor, çok titiz oluyor, inşaAllah.
Şeytan sizi Kuran’dan uzak tutmak istiyor. Kadınların ömrünün neredeyse yarısını Kuran’dan uzak tutuyorlar. “Aman Kuran’ı elleme! Kuran’ı elleyemezsiniz.” Zaten Müslüman’ın eli temizdir, alır Kuran’ı okursun. Temizse elin, gider Kuran’ı okursun. Kız olsun, erkek olsun istediği gibi okur. Mealden de okursun, rahat rahat okursun.
Kuran ekmek gibi başınızda duracak. Yastığınızın üzerinde duracak. Akşam yatarken okuyacaksınız, kalkıp okuyacaksınız. Masanızda duracak.