Güzel ahlaktan taviz veren insan Allah esirgesin mahvolur. Güzel ahlaktan taviz verdiği anda o an insanda çöküntü başlar. Boş bulunup bir an taviz verse bile hemen Allah’a sığınıp düzeltmesi gerekir.
Alevilerin aleyhinde konuşanlar sevgisiz, dengesiz insanlar. Böyle insanları hiç kaale almamak gerekir. Alevilik sevgi, dostluk, kardeşlik, aydınlık, modernlik, nezihlik demektir. Aleviler asil ve vefalı insanlardır. Alevilerin varlığı bağnazlığa karşı kaledir. Ne güzel Hz. Ali’yi seviyorlar, ne güzel ehli beyti seviyorlar. Hz. Ali’yi ve Ehli Beyti seveni kim sevmez?
Allah askerimizi, özel kuvvetlerimizi tüm kahpe kurşunlardan korusun. Muzaffer kılsın. Milletçe onların yanındayız.
Samimiyetsizlik insanı boğar. İnsan samimiyetsizlikte dengesizliğe kayar, üzerine sıkıntı, üzüntü gelir. Samimi olan insanda ferahlama ve açılma olur. Samimi olmayan insanda çirkinleşme meydana gelir.
Tüm dinlerin ana özelliği velayet sistemi olmasıdır. Bu, namaz, oruç gibi temel bir hükümdür ama şaşılacak şekilde insanlara bunu unutturmuşlar. Din yaşandığında herkes herkesle kardeş olur, herkes herkesin annesi babası olur. Sokaktaki bir çocuğun yemeği, kalacağı yer, giyeceği kıyafetten tüm ümmet sorumlu olur.
Dürüst olmak güzel ama insanlar karmaşık olmayı seçiyor. Karmaşık olmak da onları üzüyor ve yoruyor. Oysa her zaman dürüst olan insan değerlidir, dürüst olan sevilir.
Allah Kendisi’nin ve sevginin hedeflendiği her duayı kabul eder. Kendisi’nin ve sevginin hedeflendiği her şeyi verir.
Ben monotonluktan hiç hoşlanmam. Bazı insanların her şeyi sabittir, gittiği yol, yediği yemek, oturduğu koltuk hep aynıdır, bellidir. Benim hayatım sürekli değişir. Bakış açım değişir, zevk anlayışım değişir, neşe sevinç anlayışım değişir. Her şeyin daha hoş hale gelmesini isterim. Her şeyin değişik ve heyecan verici olmasını isterim. Benim ruhumu derinden etkileyen, helal ama alışılmamış şeylerden çok zevk alırım.
Mümin gücü Allah’tan alır. Ben şu konuda güçlüyüm diyen insanı Allah korusun Allah o konuda ezer. Ben zayıfım demek de kendini putlaştırmak olur. Güç Allah’ın değil mi? Allah’tan istersen Allah seni son derece güçlü hale getirir. Çekingendir, Allah’tan ister Allah onu cesur yapar. Endişeleri vardır, Allah’a sığınır, Allah tüm endişelerini ortadan kaldırır. Mümin tüm gücün kuvvetin Allah’tan olduğunu bilerek, sadece Allah’a güvenir.
Şehitlerimizin aileleri de aslan gibi maşaAllah. Ne mutlu böyle şanlı evlatlar yetiştirmişler. Dünyada da ahirette de hem kendileri hem evlatları şanlı. Allah bizlere de nasip etsin. Israrla bizi çağırmaya devam etsinler inşaAllah. Allah mümine yatak ölümü vermesin, şehadet nasip etsin.
Darwinizm’i yerle bir etmek imkansız görünüyordu. Bizim vesilemizle dünya çapında mağlup oldular. Eskiden her hafta sözde bir “kayıp halka” bulurlardı. Tek tek bilimsel cevabını verince artık Darwinistlerin “çıtları” çıkmıyor.
Cennet’in en güzel özelliği tutkunun delice yaşanmasıdır. Cennet’te her yerde sevgi hakimdir.
Cennette bilgisayar gibi her türlü teknolojik cihaz vardır. Kişi cennette en mükemmel ressamdan daha güzel resim yapar. Bir gitarı eline aldığında muhteşem çalar. Kişi istediği dilde çok akıcı konuşabilir cennette.
Duygusallık zevkli de gelse direnmek gerekir. Akılcı olmak, Kuran’la düşünmek en doğrusudur. Duygusallık, Allah’a saygıya, Allah’a teslimiyete uygun olmayan bir ruh halidir. Duygusallığı facia olarak görüp, saygı duymamak gerekir. Romanlarda, şarkılarda, dizilerde duygusallık kutsal gösteriliyor. Bu şeytani bir azap şekli. Yüksek bir akıl bunu asla kabul etmez.
Mehdiyet dönemi sevabın çile yönünden en azaldığı ama Allah aşkı ve iman yüksekliği yönünden en arttığı dönemdir. Çünkü Mehdiyet’in tam yaşandığı devirde herşey rahat olacak. Deccal olmayacak, münafık olmayacak, belalar, dertler olmayacak. Ama rahatlık, dostluk, kardeşik göklere çıkacak. İnsanlar nimetlerin sevincinden havalara uçacaklar. Dolayısıyla Mehdi döneminde sevap çile yönünden az olacak ama insanlardaki Allah sevgisi çok yüksek olacak, aynel yakin çok yüksek iman oluşacak. İnsanlar çileden dolayı değil, iman yüksekliğinden, Allah aşkının yüksekliğinden çok sevap alacaklar. Tarihte görülmemiş derecede yüksek bir Allah aşkı olacak dünyada. Sevabın çile yönünden en yükseldiği dönem ise Hz. İsa ve Hz. Mehdi vefat ettikten sonra, yani 1542’ler olacak. O dönemde İslam aleminde artık bozulma başlayacak. Tahammülü mümkün olmayan bir hayat olacak. Çok zorlu imtihanlar olacak. Ama sevabı da çile yönünden bir o kadar fazla olacak inşaAllah.
Sonsuz akla sahip olan bir Yaratıcımız’ın, ALLAH’ımızın varlığı olabilecek en güzel şey bizim için. Allah bizim her saniyemizi kontrol ediyor. Uçsuz bucaksız bir Gücün kontrolü altındayız. Ne güzel.
Herkesin birbirinden nefret etmesi çok büyük bir tehlike. Deccal sevgisizlikle büyük bir oyun oynuyor, bu oyunu bozalım, sevgi sözleri ön planda olsun.
Münafık tamamen yıkmak yok etmek ister. Müslüman bir şeyin yıkılmasını istemez, onarmak, düzeltmek, güzelleştirmek ve güçlendirmek ister, tamir edip kullanılır haline getirir. Münafık ise hem yıkar hem de yıktığının yerine bir şey yapmaz. Münafık tahrip edip yok edicidir. Müslüman tamir edip güzelleştiricidir.
Münafıkların her atağı ahmaklıklarının ispatı oluyor. Münafık beyinsizliği tarif edilecek gibi olmuyor. Allah mucizevi olarak, onları olabilecek en ahmak en beyinsiz şekilde yaratıyor.
Münafıklarda ve müşriklerde her türlü pislik, kirlilik, kokuşmuşluk ve kirin her türlü yansıması görür görmez dikkat çekiyor. Müslümanlar ise tertemiz, aydınlık, nur gibi oluyor.
Sevdiğimiz insanla kaderimizde olduğu için karşılaşırız. İnsanın hayatının hiçbir anında tesadüf yoktur.