Hristiyan Ortodokslar ve Protestanların birleşme kararı almalarının sebebi, Hz. İsa (as)'ın gelmiş olduğuna inanıyor olmalarıdır.
PKK’ya karşı da radikal gruplara karşı da yapılacak olan fikirle karşılarına çıkmaktır, tartışma ortamı meydana getirmektir. Adam intihar edecek kadar kararlıysa bir fikri var demektir. Fikrinin yanlışlığını delilleriyle ortaya koyarsan konu çözülür.
Bağnazlık karanlık bir fikirdir. İnsanı boğar. İnsan kendini orada yaşamaya mecbur zanneder. Aydınlığı görünce de gözü kamaşır, ben bu aydınlıkta yaşayamam der. Yaşar, alışır. Yavaş yavaş gözü o aydınlığa alışacaktır.
İnsanlar bağnazlıkla yaşayamazlar. Nesilleri bağnaz yetiştirdiler. Modern, güzel yaşamak, sevinçli yaşamak, estetik içerisinde, kaliteli yaşamak onlara zor geliyor, garip geliyor, şaşırtıcı geliyor. Bunları aşacaklar.
İslam’ın üstüne kirli bir çul örttüler. İnsanlar o pisliği şu an görüyorlar. İslam adına türetilen hurafeler bütün dünyaya kan kusturuyor. Onu şeytan örttü, biz de kaldıracağız ve gerçek İslam ortaya çıkacak. Gerçek İslam insanlığa sevgi sunacak, merhamet sunacak.
Önümüzdeki aylar yıllar içinde çok büyük olaylar olmaya devam edecek. Sonunda Hz. Mehdi (as)’ı göreceğiz. Hz. İsa Mesih (as)’ı göreceğiz. İttihad-ı İslam’ı göreceğiz.
İslam’a adeta bir suikast yapıldı. Bir oyun oynandı ve İslam’ın üstünü kirli perdeyle kapattılar. O kirli perdeyi kaldırıp bir kenara atacağız. İslam’ın özü ortaya çıkacak.
Mehdiyet süratle ortaya çıkacak. Olayların gidişatı onu gösteriyor. Müthiş bir tırmanış olacağı anlaşılıyor. Gelenekçi İslam anlayışının korkunç yüzü ortaya çıktıkça Kuran’ın kıymeti anlaşılacak. Herkes İslam’ın kıymetini o zaman anlamış olacak.
Normalde Mehdiyet’in yenilmesi beklenir; çünkü çok küçük bir grup olduğuna, karşısında da muazzam bir güç olduğuna göre yenilmesi gerekir. Fakat öyle olmuyor, akılla, ilimle eze eze ilerliyor. Bu metafizik bir olaydır.
PKK’ya rağmen, İngiliz derin devletine rağmen, çok cahil insanlara, bağnazlara rağmen Mehdiyet büyük bir donanma gemisi gibi ilerlemeye devam ediyor ve kimse de durduramıyor.
Çözüm süreci denilen şey, Abdullah Öcalan'ın bırakılması, onun sözde Güneydoğu’da kurulacak komünist Kürdistan'ın başkanı olarak kabul edilmesi, bütün PKK'lı katillerin serbest bırakılması gibi akla uymayan çirkin hedefler içeriyor. Kabul etmeyiz, bunu unutacaklar.
Gelenekçi İslam anlayışında, kaliteli olmayı başaramadıklarından bu kalitesizliği savunmak için bu sefer bir lokma bir hırka felsefesini öne sürüyorlar.
Çekingen, ürkek olmak Müslüman’ın yiğitliğine yakışmaz. Kaderde ne varsa o olur. Kaderden kaçmayla bir şey değişmez.
Okullarda haftada 3 gün iman hakikatlerinin de anlatıldığı milli şuur dersi verilse gençlerin bütün motivasyonu, ruh hali, psikolojisi değişir. Çok faydalı olur.
Komünizme hayat veren Darwinizm’dir, yani şah damarıdır. O koptu mu komünizm biter. Onun için hükümetten bu konuda istirham ediyoruz, devletin kanallarında Darwinist propaganda durdurulsun. Ortaokul, lise, üniversitelerde Darwinist propaganda durdurulsun.
Haysiyetsiz münafıklar Allah için yapılan mücadeleyi bir enayilik olarak görürler. Menfaatleri olsa, mesela Peygamberimiz (sav) onlara beşer kese, onar kese altın verse, asla “Bu sıcakta savaşa çıkmayın” demezler. “Savaşmayı bilseydik sizinle gelirdik” sözünü asla kullanmazlar. Veya “Boş yere biz burada canımızı veriyoruz” diye asla konuşmazlar. On kese altın alacak; cinnet geçirir, acayip şevklenir.
Yas tutmak eski Sümerlerin, Akadların, Hititlilerin, putperest kavimlerin, eski Mısır’ın uygulamasıdır, Kuran’da mebzul miktarda ayetle ve hadislerle yasaklanmıştır. Allah’a tevekküle zıt bir tavırdır.
Allah’ı anmayanların, Allah’a uzak olanların kalbinde bir ajitasyon, bir gerilim olur. Sebepsiz korku, delicesine bir heyecan. Allah kalplerine hep bir huzursuzluk verir.
Şeytan İslam’ı yıkmak için bağnazlığı kullanarak güçlü bir vuruş yapmış. Şeytanın etkisiyle namazı kılınamayacak, abdesti alınamayacak hale getirmişler.
Allah sevgisi insanda atalete müsaade etmez. Müslüman gafil olmaz. Her zaman atak, canlı ve dikkati açıktır. Gafil oldu mu bela her yerden sarar insanı. Allah esirgesin.
Mümin muttaki bir insanın Allah sevgisi, Allah korkusu yüzünde heyecan şeklinde kendini belli eder, görülür, hissedilir. Ama ruhu çökmüş, içi çökmüş, kafası çökmüş bir insanda bunu görmek mümkün değildir. Çünkü Allah’la bağını kopardığı için gafildir. Gafil olduğu için de heyecanı yok olmuştur.