İnsanların çoğunluğu Darwinizm yüzünden imanlarını kaybediyor. Alimlerin asıl üzerinde durması gereken konu bu, hakiki imanı anlatsınlar.
Bediüzzaman İsa Mesih'in şahsı manevisi değil bizzat şahsının geleceğini anlatıyor.
İslam alemi kan içinde, bazıları "pilav yemek sünnet mi, deodorant helal mi" gibi konularla ilgileniyor. Mümkün olduğunca hiçbir konuya girmeden kendi rahatlarını koruyacak şekilde yaşamak istiyorlar. Tüm bunlara karşı biz hiçbir menfaat ummadan burada her zaman münafıklara, İngiliz derin devletine, Darwinizme, dinsizliğe karşı var gücümüzle fikren mücadele etmeye devam edeceğiz.
Medeniyetler çatışması İngiliz derin devletinin ortaya attığı düşüncedir. Hilal ile Haç birbirine düşmanmış gibi göstermek oyuna gelmek olur.
Müslüman, Hristiyanlara toptan tavır almaz tam tersine dindar Hristiyanlarla kötülüklere karşı ittifak eder. Hristiyan düşmanlığı yanlıştır. Bediüzzaman da dindar İsevilerle Müslümanların ittifak etmesi gerektiğini söylüyor. Hristiyan-Müslüman çatışmasından kesinlikle kaçınmak lazım.
Yeni bahar İttihad-ı İslam olacaktır. Hz. Mehdi'nin çıkışı, İsa Mesih'in nüzulu Müslümanlar için gerçek bahardır.
Başbuğ Türkeş'in varlığı tüm Türkiye için çok büyük bir manevi güç ve nimet olmuştu. Allah tüm ülkücü şehitlerden gani gani razı olsun.
Bazı çevreler Hristiyanlar ile Müslümanlar arasında çatışma istiyor. Bu çatışmaya zemin oluşturabilecek her türlü üsluptan kaçınmak gerekir.
Bugün İdlib'de genel Suriye'de yaşayan felakette Obama yönetiminin İngiliz derin devletinin etkisiyle izlediği siyasetin büyük etkisi var.
Eğer Kuran'a dayalı İslam yaşanırsa Müslümanların başındaki felaketlerin hepsi son bulur.
Hiçbir Müslüman "Ben ne yapabilirim ki" dememeli. Toplu duada büyük sırlar vardır. Allah'tan İslam aleminin birliğini isteyelim.
“Deccal nerde ki İslam Birliği olmaz ki Mehdiyete ne gerek var ki” diyenler mazlumların çektiklerini umursamıyorlar. Müslümanlar bir manevi önder etrafında birleşmedikçe sadece Kuran'a bağlanmadıkça bu acılar bitmeyecektir. İdlib’deki her bir çocuktan, Rohingyalı her bir kadından, Akdeniz’de boğulan her bir mazlumdan tüm Müslümanlar sorumlu.
Allah Müslümanlara çözümü göstermiş, “birlik olun” diye buyuruyor. İslam alemi Allah'ın gösterdiği yola uymadıkça çözüm oluşmaz.
El kadar çocukların şehit edildiği, mazlumların acımasızca ezildiği bir dünyada Müslüman kendini öncelikli göremez.
İngiliz derin devletinin baskısı, münafıklar, Darwinizm bazı Müslümanları hiç ilgilendirmiyor, tek dertleri kendi gelecekleri oluyor. Darwinizm, materyalizm gibi Müslümanların üzerindeki baskının sebebi olan konuları hiç anlatmadıkları için bir çok imkana sahip oluyorlar. Ana hayati konuları anlatsalar menfaatleri zarar göreceği için Mehdiyet, İslam Birliği, İngiliz derin devleti gibi konulara hiç girmiyorlar.
Seveni olmayan insanlar sadece nefret ve kıskançlık içinde kavruluyor, ızdırap içinde yaşam sürüyorlar. İslam terbiyesi almayanlar Allah'ın müminlere verdiği nimetleri kıskanırlar. Onlar kıskançlıkla acı çektikçe müminlerin bereketi artar.
Biz dünyanın hiçbir yerinde tek damla kan akmasını istemiyoruz. Zulmün her türlüsüne karşıyız.
Dinden para kazanılmaz. İslam'ı anlatmak karşılığında ücret alınmaz.
İslam Birliği oluşacak, İslam ahlakı dünyaya hakim olacak, her yer barış ve kardeşlikle dolacak.
Amerika üzerinde İngiliz derin devletinin bir nevi gizli işgali vardır. Bir çok Amerikan kurumu üzerinde İngiliz derin devleti hakimdir.
İsa Mesih'in ve Mehdi (as)'ın bir an önce zahir olmasını Allah'tan istiyoruz inşaAllah.