İsrailli dostlarımızın ne kadar dürüst ne kadar iyi niyetli olduklarını ne kadar diyaloga açık olduklarını, müspet, doğru bir şeyi kabulde ne kadar makul olduklarını; bize olan, bana olan saygılarını bir ricam olduğunda o ricamı hemen yerine getirerek gösterdiler.
MHP, Büyük Birlik, Saadet aksiyon partilerindendir. Türk İslam Birliği’ni isteyen, İttihad-ı İslam’ı isteyen koç yiğitler bu partilerde gece gündüz okul gibi görev yaparlar. Eğitim yaparlar, anlatırlar. Fikir ekolüdür aynı zamanda. Ahlak, irfan okuludur bu partiler.
İnsanların ağladığını görürse şehit ne der buna? Kendi sevinç içinde, neşe içinde, gülüyor, eğleniyor, şehitlik makamının nimetlerinden istifade ediyor. Bakıyor, insanlar ağlıyor. Bu, şehidin hoşuna mı gider, rahatsız mı eder? Rahatsız eder. Bu Müslüman’a yakışmaz, haramdır.
Madem şehitler sevinç içinde, aileler de sevinç içinde olacak. Vatandaşımız da sevinç içinde olacak. Onlar sevinirken sen ağlarsan bu ne anlama gelir? Çok anormal bir şey olmuş olur.
Komünizmin zavallı çöküşünü, Darwinizmin, materyalizmin zavallı çöküşünü görüyoruz. Nasıl feryatlar içerisinde Pompei’nin çöküşü, onun gibi. Yağmur gibi başlarına taş yağıyor, fosil yağıyor. Taşların altında kaldılar.
Darwinistlerin ve komünistlerin artık fosilden korkar hale gelmesi, paleontolojiden, bilimden korkar hale gelmesi; onların bilimle alakası olmadığını, sadece “Darwin dini” için gözü dönmüş şekilde ideolojik bir tavır içinde olduklarını gösteriyor.
Allah’a itaatin dışında ikinci bir yol yoktur. Yoksa dünyayı Allah cehenneme çevirir. Ya İttihad-ı İslam olacak ya Allah’ın dediği olacak ya Rabbimiz’e tam teslim olacağız veyahut Allah’ın alametleri sürekli devam edecek.
Bütün güç, kuvvet Allah’ın elindedir. Allah Türkiye’deki bir olaya, İslam âlemindeki bir olaya, bir konuya, İttihad-ı İslam’a, Kendi’ne, Kendi’nin sevilmesine, Kendi’nden korkulmasına, Kendi’ne itaat edilmesine dikkat çekiyor. Her gün olan olayların hikmeti budur.
Müslümanlar asılıp kesildikçe, tecavüze uğradıkça, işkence yapıldıkça deccal heyecan çığlıkları atıyor. Süfyani deccali de takdir ediyor, tasdik ediyor, savunuyor, kolluyor, yardımcı oluyor.
Dünya deccaliyeti vargücüyle Suriye’deki Allahsız, Kitapsız rejimi destekliyor. Çünkü muazzam Müslüman katliamı var.
Şam deccalın elinde şu an. Deccal Müslümanları mahvediyor süfyani deccal. Suriye Allahsızların kontrolünde; Allahsız, Kitapsızların. Allahsızlar hâkim Suriye’ye. Allah’a inananlar Allah hizbi vargücüyle direniyor.
KURAN EKMEK GİBİ, HER YERDE ALIR BAŞINA KOYARSIN, SARILIP YATARSIN, HER YERDE ALIR OKURSUN. Elin kirliyse ekmeğe de dokunamazsın, temiz elinle alır okursun. Her yerde okursun; tarlada okursun, arabada okursun, otobüste okursun, başı açık da okursun, kapalı da okursun. Yatakta uzanmışken de okursun.
Sayın Bakanımız Ali Babacan çok munis, güvenilir bir insan maşaAllah.
PKK’nın zerdüştlükle alakası yok, PKK Marksist bir örgüttür.
Sadece bir ülkenin, bir halkın değil, bütün İslam aleminin özgürlüğü esastır. Bunun aksi egoist bir yaklaşım olur.
Allah Kuran’da, ima yoluyla hüküm bildirmez. Allah’ın hükümleri açık ve nettir.
Hz. Mehdi (as) bütün mezhepleri kaldıracaktır.
Hz. Mehdi (as) hiçbir mezhebe bağlı değildir; Kuran’a bağlıdır.
Bediüzzaman, Sungur Ağabey’e; “Hz. Mehdi (as) nur talebesi olmayacak, bambaşka olacak” demiştir.
Komünistlerin fosillerden paniğe kapılmaları, yenildiklerini gösteriyor.
Hadislere göre; ahir zamanda, topal bir adam Mehdiyet’e karşı çıkacaktır.