İşte Kabataş, yontma taş, cilalı taş, bakır, çinko bilmem ne devirleri var ya. HER DEVİR MODERNDİ. Hz. Adem (as) Cenab-ı Allah tarafından dünyaya indirildiğinde, Allah bütün eşyayı ona öğretti. Hz. Adem (as)’e nasıl tarım yapılır, nasıl ekmek yapılır, nasıl hayatın diğer yönlerinde faaliyet yapılır. Hepsini Cenab-ı Allah öğretti. Cebrail (a.s) vesilesiyle.
Deccalin büyü yapma özelliği var, en şaşırtıcı yönü o. Mesela şeytan çağırabiliyor, onları görevlendirip insanlığın üstüne salabiliyor. İnsanlarda unutkanlık meydana getiriyor şeytanlar kanalıyla, bitkinlik, dikkat dağınıklığı meydana getiriyor, hafızalarını bozuyor biraz, psikolojik dengelerini bozuyor. Ama güçlü iradeli insanlarda bu etki çok zayıf oluyor yahut sıfıra yakın oluyor. Deccale karşı direnmek de bir ibadet olmuş oluyor.
Mazlum, mütevazi, güzel bir insanın övünmesi nimeti izhardır ve ibadettir. Allah’ın emrini yerine getirmektir. Allah ne diyor ayette? “Rabbinin nimetini durmaksızın anlat.” (Duha Suresi, 11)
Daha iri yobaz olan, daha küçük olan yobazı boğacak güçte oluyor. Boğmak istiyor. Birbirlerine de düşmanlar. Nefret ediyorlar birbirlerinden. Acayip bir rekabet var aralarında.
Yobazlar, kendilerinin yüz misli daha azılı bir yobaz bekliyorlar. Yani haşa Hz. Mehdi (a.s.) olarak. Halbuki zaten HZ. MEHDİ (A.S.) YOBAZLIĞI YIKMAYA GELİYOR. İnsan gibi, Müslüman gibi yaşayacağın sistemi getiriyor. Vesile oluyor Hz. Mehdi (a.s.).
Atatürk her türlü eracifi, pisliği geniş çapta ortadan kaldırmıştır. Hz. Mehdi (a.s.) da, son ilmi vuruşu yapacaktır. Müşriklerin pisliğini yeryüzünden tam anlamıyla kazıyacak şekilde son ilmi vuruşu yapacak.
Atatürk net Hz. Mehdi (a.s.) öncüsüdür. Yani Atatürk olmadan Hz. Mehdi (a.s.)’ın çıkması imkansızdır. Önce Atatürk zuhur eder. Sonra Hz. Mehdi (a.s.). İkisi birlikte İttihad-ı İslam’ı oluşturan güçtür.
MÜŞRİKLER ANTİ-MEHDİDİR. MEHDİ KABUL ETMEZ MÜŞRİKLER. Onların hepsi kendini ilah gibi görürler haşa. Onlar dükalıklar şeklinde, krallıklar şeklinde ayrı ayrı yaşarlar. Yani üstlerinde bir güç kabul etmezler. Dolayısıyla Hz. Mehdi (a.s.)’ı asla kabul etmezler. Hz. İsa Mesih’i de kabul etmez.
Güçten anlar komünizm. Çünkü komünizm güçle iktidara geleceğini düşünüyor. Karşısına sen amansız bir güç dikersen, konu biter. Amansız güç nedir? Türk İslam Birliği’dir.
Allah Deccaliyet’i çeşitli isimler altında azgın hale getiriyor ki, Müslümanlar birbirleriyle kardeş olsun, birbirlerini sevsinler birbirlerine güvensinler diye. Tuğyan ve dalalet gittikçe dünyayı sarıyor. Müslümanlar azimle, kararlılıkla bu deccali kafaya karşı güzellikle, sevgiyle karşılık verip, galip gelecekler inşaAllah.
“Ne olacak halimiz” kafasıyla hareket edersen, aczle hareket edersen, yeisle hareket edersen kaybedersin. Ümitvar olarak, güçlü olarak kararlı olursan Allah muvaffak eder. Bu Allah’ın kanunu inşaAllah.
Çekici olmayan kadında, çekici olmayan erkekte bir eksiklik var demektir. Allah böcekleri bile, çiçekleri bile çekici yaratır. İnsanın çekici olması, onun sağlıklı ve normal olduğunu gösterir. Çekici olamamanın aksi itici olmaktır. Müslüman itici olmaz. Dolayısıyla çekicidir tabii. Rahmani bir cezbe vardır üstünde.
Türkiye Darwinizm’in kalesiydi adeta, şimdi yaratılışçılığın kalesi, iman kalesi oldu elhamdülillah. Çünkü Hz. Mehdi (as) burada da onun için.
Türk-İslam Birliği olduğunda “PKK nerede?” diye soracaksınız bana. Adamlara operasyona gerek kalmayacak. Türk-İslam Birliği olduğunda PKK kökünden sökülür, biter.
İstedikleri can olsun hepimiz şehit olmaya hazırız. Şehitlik cennet makamıdır, güzellik makamıdır. Şehitlik bu devletin, bu toprakların mührüdür. Bizim olduğuna dair parafa ediyoruz, mühürlüyoruz.
Türkiye yetmiş milyon. Yetmiş milyonu, söz bir Allah bir, şehit olmadan o toprakları vermeyiz. Bunu unutsunlar.
Bütün Peygamberler zengindi. Hepsinin hali vakti yerindeydi. Çünkü fakirlik güçsüzlüğü getirir. Güçsüzlük de bir Peygambere yakışmaz.
İslam ahlakını ortadan kaldırmak için yobazlardan daha güçlü bir akım yok.
Eşitlik duygusunu Mehdiyet yaratır, Mehdiyet vesile olur. Adalet reformunun hakkını verecek olan yine Mehdiyettir. Tam adalet, gerçek sosyal adalet Mehdiyet devrinde her yönüyle olmuş oluyor.
Sıkıntıyı insana şeytan meydana getiriyor. Durduk yere olmaz o. Şeytan elektriği kullanarak yahut onun gibi insanların bilmediği bir esatiri varlığı kullanarak, maddeyi kullanarak bunu elde ediyor. Ama yıkanır da, su içer de, hareket ederse de kurtuluyor. Kuran buna işaret ediyor inşaAllah.
Susuzluk da insanı bitaplaştırır. Yani insanın vücuduna şeytan negatif elektrik olarak yüklenir. Su içteki elektriği alır. Yıkandığında, su vücudun dışındaki elektriği alır. Hareket ettiğinde de, ayağını yere vurduğunda da vücudundaki elektrik süratle boşalır ve insan ferahlar.