Kendilerince Mehdi (as)’ın gelişini engellemeye, konuyu örtbas etmeye çalışanlar var. Halbuki Mehdi (as)’ı istemeleri gerekir. Mehdi (as) gelmezse deccal gelir Ama kaderde Mehdi (as) gelmiştir ve engellenmesi de mümkün değildir.
Mehdi’siz bir dünya olmaz, İsa Mesih’siz bir dünya olmaz. Cenab-ı Allah’ın kanunu, kuralı bu. Allah “Benim dediğimi yapacaksınız” diyor. “Ben Mehdi (as)’ıseviyorum, İsa Mesih’i seviyorum” diyorsa Cenab-ı Allah, konu bitmiştir.
İsa Mesih (as)’ın yeniden dünyaya gelişi ile ilgili üç tane Kuran ayeti vardır.
İsa Mesih (as), Muhammed ümmetinin bir ferdi olarak gelecektir. Kitap getirmeyecek, Kuran’a uyacaktır ama Peygamberlik unvanı vardır.
Komünist gençler bilimsel delillere saldırıyorlar. Karşı fikrin anlatılmasına tahammülleri yok. Halbuki fikrine güvenen insan, karşısındakini susturmaz. Demokrat olmaları gerekir.
Darwinist diktatörlükle bilimsel mücadeleye devam edeceğiz.
Dünyadaki istihbarat ekipleri hep Darwinistlerin elindedir.
Yaratılışı ispat eden 400 milyon fosil var, tek bir tane ara fosil yok.
Solcu gençler, fosillerin gerçek olduğunu anladılar ve panik oldular. Yaratılışı gösteren bu kadar çok fosil olduğunu bilmiyorlardı.
Solcu gençler, Darwin’in kendilerini aldattığını anladılar.
Hz. Mehdi (as) Müslümanların manevi lideri olarak ortaya çıktığında her sözü her kelimesi hergün dünyaya nur yağdıracak. Sözün en güzeli, sanatın en güzeli, estetiğin en güzeli insanların karşısında olacak, inşaAllah.
Deccal insanları sevgiden vurdu. Merhametten ve şefkatten vurdu. İnsanların ruhlarını kararttı ve simalarını kararttı. İnsanların eşkalleri de bozuldu, ruhları da bozuldu geniş çaplı olarak. Deccal’in bu belasını Mehdi (as) kısa sürede rahmet yağmuru gibi düzeltecek inşaAllah.
Kıyametin ilk alameti, en büyük alameti Mehdi (as)’ın çıkışıdır.
Felsefi destekte sol felç olur. Biz felsefi destek sağlıyoruz hükümete. Solun felç olmasının sebebi Darwinizmi yıkmamızdır, materyalizmi yıkmamızdır.
Hükümetlerin sosyolojik açıdan, politik açıdan, siyasi açıdan, teknik yönden en önemli ihtiyaçları felsefi destektir.
Öyle günler gelecek ki kadınlar tek başına Şam’a kadar gidebilecekler. Ne komünist saldırısı ne PKK saldırısı ne it kopuk saldırısı ne kadınların bıçaklanması, vurulması ne kadına şiddet, rezaletler ne bu kabadayılıklar, bunların hiçbiri olmayacak. Herkes kardeş olup herkes birbirini sevecek. Huzur ve güven içinde yaşayacaklar. Bu günler çok yakında. Yani 3 – 5 seneye kadar her şey çok değişecek. İnşaAllah, gayrete devam.
Türkiye, Mehdiyetin zıl ve gölgesi altında. Meydana gelen başarıda asıl etki Mehdiyetin ruhaniyetidir. Yani askeri çözümle netice alınıyor değil. Ruhaniyetle, Allah’ın özel bir ilmiyle netice alınıyor.
Müslüman hayran olunacak insandır. Mühim olan iffetli olmaları. Nerede, ne giyineceğini onlar bilirler. İman vardır, akıl vardır, irade vardır, iffet vardır.
Kalitesiz toplum yıkılmaya mahkumdur. Allah yıkıyor kalitesiz toplumu. Hz. Süleyman (as) devrinde modernlik, güzellik, estetik, sanat, neşe, sevinç vardı. Allah dünya hakimi yaptı. Hz. Zülkarneyn zamanında da öyle; neşe, güzellik, sevinç, estetik, bilim vardı. Allah dünya hakimi yaptı. Onun dışında müsaade etmedi Allah. Hep yıkım, hep yıkım, hep yıkım oldu. Sebep taassuptur.
İnsan öfkelenebilir, boş bulunabilir. İradesini kullanıp yenecek, sakinleşecek. Kendisi haklı bile olsa intikam duymadan, tamam kardeşim deyip hırs yapmadan hakkından vazgeçecek.
Peygamberimiz (sav), “Mehdi (as)’ı gören, kış olsa da, kar olsa da, buzda sürünmek üzere olsa da, sürünse de onun yanına gitsin” diyor. Orada kastedilen, “Soğuk hava diye hizmetten vazgeçmeyin.” “Eğer Mehdi (as)’ı farkettiyseniz, Mehdi (as)’a kalben bağlandıysanız faaliyetinize devam edin”. Anlamı budur. Soğuk hava insanları caydırır bazen. Soğuğu, kışı, karı bahane etmeyeceksin, hizmete devam edeceksin.