Mehmet Şevket Eygi Hocamız kimseye boyun eğmeyen cesur, kararlı, çok güzel ahlaklı bir insandır.
İngiliz derin devletinin kurduğu her oyun bozulmaya mahkumdur. 15 Temmuz'da nasıl yenilgiye uğradılarsa yine yenilecekler.
Mısır'ın teslim alınmasında ilk adım cemaatlerin, tarikatların şeffaflaştırılması söylemiydi. Böylece Mısırı tam kontrol altına aldılar.
Sahte Mehdiyetle mücadele ancak gerçek Mehdiyetin bereketiyle olur.
Ümmeti Muhammed şu an paramparça. Müslümanların birleşmesi için Resulullah'ın gösterdiği yol Mehdiyettir.
Türkiye'yi bir şekilde büyük bir savaşın içine sokmak daha sonra da sınırdan Türkiye'nin içine girmeyi planlıyorlar. Oyunu iyi görmek gerek. Türkiye için sınır güvenliği açısından tek tehlike PKK'dır. Türkiye'yi bölmek isteyen PKK'dır. Türkiye'nin ana hedeften şaşmaması önemlidir.
Soğuk, resmi, sevgisiz, tek yanlı sistemlerde darbe zihniyeti kolay gelişiyor. Darbelerin gelişmesinin engellemenin yolu tam aksini yapmaktır. Sevgiyi, kardeşliği, dostluğu, özgürlükleri en güzel şekilde hakim kıldığımızda darbeci zihniyette olanlara da en etkili tedbir alınmış olur.
Bedavacılık deccaliyetin özelliklerinden biridir, hadislerde deccalin yiyecek dağları teklif etmesi detaylı anlatılır. Deccaliyet kendisine uyanları koruması altına alır, uymayanları ise bir nevi kendi cehennemine atar. Darbe girişimleri terör vs ile kendisine uymayanları cezalandırır ve kendi sisteminin hakim olması için uğraşır.
Deccaliyet sinsice bir tebliğ yapıyor, bir çok insan farkına varmadan bu tebliğe aracı oluyor. Deccaliyet Allah'ın anılmamasını öğretiyor.
İngiliz derin devleti fikren ezildiğinde Irak, Suriye, Libya her yer kurtulur.
Mehdiyet olmadan, sevgi olmadan birlik oluşmuyor. İlla ki Mehdi sevgiyi her yerde yeşertecek, o güzel sevgi yeşilliği her yere hakim olacak.
Tüm Türkiye İngiliz derin devletinin oyunlarını görmeye başladı. Biz gündeme getirdikten sonra sokak sokak her yerde artık bu konu gündemde.
Bedavacı kültür gittikçe yayılıyor. Bir çok genç hiç çalışmadan, emek vermeden yaşayabilsin istiyor. Bazı programlar da bunu teşvik ediyor. Allah sevgisi, vatan sevgisi, bölünme tehlikesine karşı gayret olmadan sabahtan akşama kadar boş konuşmayla geçen bir hayat olsun istiyorlar. Bedavacı programlarda bir tür komünal yaşam içerisinde kavga, kabalık, saldırganlık, sevgisizlik kendisini ayrı bir bela olarak gösteriyor.
Televole kültüründe Allah'ı, vatanı, milleti, maneviyatı unutacak ve unutturacak bir üslup hakim oluyor. Buna karşı fikri tedbir alınmalı. Bu programlar bedavacı hayat anlayışı geliştiriyor. Birileri onları beslesin, onlar da hiç gayret etmesinler. Allah'tan dinden hiç bahsedilmesin, bomboş bir dünya olsun anlayışı hakim oluyor. Bu anlayış vatan millet için ciddi bir tahribattır.
İnsanları mahcup ederek, gerginliğe sebep olarak eğlence olmaz. Öyle bir ortamdan sonra insanlarda ciddi bir manevi tahribat oluyor.
Birçok şov ve yarışma programında çok sevgisiz gergin bir dünyanın telkini veriliyor. Bu programlarda Allah'ı hatırlatan tek kelime olmuyor.
Allah Kendisine dua edip yaklaşmamızı, sıcak bağlantı halinde olmamızı istiyor. Bakara Suresi, 152. ayette “Öyleyse (yalnızca) Beni anın, Ben de sizi anayım; ve (yalnızca) Bana şükredin ve (sakın) nankörlük etmeyin” diye bildiriyor.
Bir insan kalbinin Allah'ın zikriyle mutmain olacağına inanmıyorsa ne yaparsa yapsın sıkıntı onu boğar, tek kurtuluş Allah'ın zikriyledir.
Nankörlükten Allah nefret eder. Allah'ı kandırmaya kalkanın, küfre hayran olanın Allah belasını verir.
Sevgi, derinlik, tutku, aşk, kaliteden anlamayan, estetik ve güzellikten zevk almayan insanları da eğitmek gerekiyor.
Abdülhamit de insandır ve hatalar yapmıştır ama kimse Abdülhamit'e hakaret edemez. Biz o dönemdeki yanlışların tekrarı olmasın diye anlatıyoruz.