Müceddid müctehid geldiğinde Allah’ın hükümlerinin en doğrusunu göstermiş oluyor.
Müslüman kanı döken kim varsa katildir. İster Yahudi olsun, ister Hıristiyan olsun, ister Müslüman olsun. Yobazlar da Müslüman kanı döküyor. Teröristler, azgın müşrikler Müslüman kanı döküyorlar. Müslümanları yakıyorlar cayır cayır. Yahudilerden yapan varsa oda ahlaksızdır. Hıristiyan’dan yapan varsa oda ahlaksızdır, Müslüman da yapıyorsa, komünist de yapıyorsa onlarında hepsi ahlaksızdır. Bir bütündür.
Risale-i Nur’a liyakat sahibi olabilmen için dürüst, samimi, Risale-i Nur’u olduğu gibi kabul eden, olduğu gibi alan, değiştirmeyen, dil eğip bükmeyen, oyun oynamayan bir tavır içinde olmak gerekiyor.
Peygamberimiz (sav) Mehdi’yi çok önemli görüyor. İsa Mesih’i çok önemli görüyor. Allah önemli görüyor. Senin önemli görmemen önemli değil ki. Allah’ın önemli görmesi önemli.
“Bediüzzaman’sız Nurculuk, Kuran’sız İslamiyet” böyle bir şeye müsaade etmeyiz.
Münafık, inancıyla ameli, eylemi ayrı olan insan demektir. Sahtekar Müslüman yani. Müslüman gibi görünen sahtekara münafık denir.
İsa Mesih’in inişine inanmak vaciptir. İmani bir konudur. Şiilikte de imanın esaslarındandır. İtikadi bir konudur. Mehdi’nin çıkışı, İsa Mesih’in inişi mütevatir hadistir. Mütevatir hadisin hükmü nedir? Vacip, farz yani.
Deccal iki türlü yöntem kullanıyor, şeytaniyetini iki türlü uyguluyor. İki boynuzundan biri dinle biri dinsizlikle. Yani Darwinizm, materyalizmle, diğeri dinle. Dinle uygularken ne diyor? “Siz Risale-i Nur’u okuyun, bilginiz artırın ama İttihad-ı İslam, Hz. Mehdi, İsa Mesih’in inişi bırakın onları. Onlar füruattan detay bunlar.” diyor.
Devleti yıkmak ahmaklıktır. Devlet tamir edilir. Ahmaklar devlete musallat olur. Devlet nimettir. Devlet yıkılır mı? Tamir edersin eksikliği varsa.
Osmanlı Dönemi’nin çok çok daha güzelini, çok çok daha mükemmelini barış, sevgi ve coşku içersinde yaşayacağız inşaAllah. Tam bir adalet, tam bir güven, tam bir huzur ortamı olacak.
Allah’tan korkan Allah’ı sever. Allah’ı seven Allah’tan korkar. Allah’tan korkan da samimi olur, dürüst olur. Samimi, dürüst olmayan da sevgiyi bilemez.
Samimiyetsizlik de dünyayı sarmış vaziyette sevgisizlikle beraber. Çünkü SEVGİ OLMAYINCA SAMİMİYET DE OLMUYOR.
Sevgisizlik, nefret dünyayı sarmış. Ona karşı Müslümanlar, samimi iman edenler Allah’ın asıl istediğinin üstünde duracaklar. ALLAH KENDİSİ’NİN SEVİLMESİNİ VE SEVGİNİN DÜNYAYA HAKİM OLMASINI İSTİYOR.
Mesela sevgi dolu bir insan, “Sevgi doluydum ama beni bu hale getirdiler” diyor. Ahlaksızlık. Olur mu? Seni o hale nasıl getirirler? Sen Allah taraftarısın. Vefatına kadar sevgi dolu olacaksın.
Dünyaya sevginin hakim olması için kardeşlerimiz ısrarla ve kararlılıkla mücadele etsinler. Sevgiye karşı insanlar egoistliği, bencilliği, kini ve nefreti kullanmak istiyorlar.
Yardımseverlik sevgiyi oluşturur. Mesela bir fakire yardım edersin o seni sever. Yalan söylemezsin o da sevgi içindir. Yalan söyleyeni sevmek çok güçtür. Yani insana benzeyen bir şey. Sürekli yalan söylüyor, gerçeğiyle bağlantı kuramıyorsun. GÜZEL AHLAKIN KÖKENİ, İNCELEYİN, HEP SEVGİYE ÇIKAR.
İttihad-ı İslam oluşsa bu belaların hiçbiri olmayacak. Ne Burma’da Müslümanları mahvederler ne Filistin’de mahvolur Müslümanlar ne Irak’ta mahvolur. Her yerde terör, anarşi durur.
Usulen olmaz sevgi, hakkıyla olması lazım. Derin, tutkulu ve coşkulu bir sevgi.
Allah’ı sevmeden sevgi olmuyor. Allah diyor ki, şeytandan Allah’a sığınırım; “Allah’ı sevin ki, Allah da sizi sevsin.” ALLAH’I SEVMEDEN ALLAH SEVGİYİ VERMİYOR. ONUN İÇİN MÜSLÜMANLARIN EN ÖNEM VERMESİ GEREKEN ŞEY SEVGİYE AĞIRLIK VERMEK.
İntihar vakalarının ana nedeni sevgisizliktir. Uyuşturucunun ana nedeni sevgisizliktir. Seven hiçbir şekilde ona ihtiyaç duymaz.
Sevgi gitti mi cehenneme döner ortalık. Boğulur kalırsın. SEVGİSİZLİK İNSANI DELİRTİR.