Mümin cihat yani cehd etme şevkiyle heyecanlıdır. Bir insanın kalbinde eğer bir atalet varsa, gaflet varsa bitkin ve lakayt olur. İçine kapalıdır. Çünkü onu din ilgilendirmiyordur. Allah korkusu ilgilendirmiyordur. Allah sevgisi ilgilendirmiyordur. Onun yüzüne yansıyacak bir heyecanı olmaz.
“Şükrederseniz” demek, “çok samimi Müslüman olursanız” demektir. Yoksa adam esrar satar, kazanır, şükreder. Zulüm yapar, silah satışı yapar, şükreder. Öyle değil. Kuran’a tam uyarak samimi olmakla şükredilir.
Hızır (as) zaman zaman insanları imtihan eder, Hz. Musa (as)’ı nasıl imtihan etti, aynı. İnsanlar onun imtihan ettiğinin farkına varmaz. Hem eğitir hem imtihan eder.
Peygamberimiz (sav)’in bakışları çok keskindi. Niye? Çünkü kalbi sürekli Allah’la beraberdi. Allah’tan korkuyordu. Ama müşrikler bön bön bakıyorlardı. Çünkü onlar mide peşinde olan adamlar. Hayvan gibi, hayvanlardan da aşağılar. Tabii ki bakışlarında da hayvan görüntüsü oluyor.
Allah korkusu, Allah sevgisi anlamsız bir bakışı engeller. Allah korkusu olan bir insanın boş boş bakmasının hiçbir açıklaması olmaz. Allah’tan korkuyorsa mutlaka bakışları zeki ve keskin olur, dikkatli olur.
Kalp Allah’la beraberse o bakışta bir güzellik, bir derinlik, bir hoşluk vardır. Ama Allah’tan uzak gafil bir kalpte göz hemen belli eder. Cenab-ı Allah ayette onu zaten bize ihbar ediyor: “Eğer istersem onları simalarından anlarsın” Sima denilen, bakışıdır. Bakıştaki anlamsızlığın sebebi, ruhunun boş olmasıdır.
Biz Bediüzzaman'ı seviyoruz, niye seviyoruz? Fedakarlığından dolayı seviyoruz. Yoksa ne kalırdı ki geriye? Sungur Ağabeyi çile çektiği için seviyoruz. Bediüzzaman’ın talebesi olan diğer ağabeylerden de sevdiklerimiz oluyor ama çilelerine göre seviyoruz. Çilesi az olanı daha az seviyoruz. Çilesi çok olanı daha çok seviyoruz.
Resulullah, Resulullah oluyor ama çektiği çilenin haddi hesabı yok. Cenab-ı Allah “Habibim” diyor, Peygamberimiz (sav)'i müthiş seviyor. Ama bu üstünlüğünden dolayı seviyor.
Şehadet güzel nimettir ama cehd de çok güzeldir. Yani yıllarca mesela 60 yıl, 70 yıl, 80 yıl ömrünü cihatla geçirmek çok güzel. Onun sevabı tarif edilecek gibi değil çünkü onda velayet mertebelerine çıkılıyor.
Mümin çok naif bir varlıktır. Kuran’a sıkı sıkıya sarıldığında asla batmayan ve doğru rotada giden bir gemide olmuş oluyor, dümdüz gider o zaman.
Şeytan beyni bloke etmek ister. En güçlü etkiyi de durgunlaştırarak yapar. O zaten birçok insanın gözünde görülür. Bir atıl, durgun bakış verir. Mümin şahin gibidir. Öyle bir şeye teslim olmaz.
Şeytan insana çeşit çeşit etkiler yapar. En berbat etkilerinden birisi de durgunluk vermesidir. Mümin onu iradesiyle, aklıyla kıracak.
Kuran’ın çizgisinden çıkan kişinin muhakeme ve yargısı bozulur ve kişi kontrolden çıkar. Mümin şeytanın bu oyununa müsaade etmez.
İslam aleminin başındaki felaketlerin ana nedeni, Kuran’a uyulmamasıdır.
Türkiye herhangi bir ülke değil. Türkiye’nin bölünmesi durumunda İslam Birliği biter. Türklük aleminin de birleşmesi biter. Buna yol açacak hiçbir şeyi kabul etmeyiz.
Sevgisizlik insanı kötü yapar. Kızları, erkekleri nursuz yapar sevgisizlik. Kindarlık, nefret ruhu, küskünlük ruhu ölü bir görüntü verir. Şahıs bizzat bu belayı kendisi hisseder. Kendi kendine çöker. Yani kendini yakan bir sistemdir bu.
Gençler ufuklarını açsın. Daha geniş ve akılcı düşünsünler. Bir kere kalplerinin sevgiye açık olması lazım. Bu bir rahatsızlık. Bunu görüp şiddetle buna karşı tedbir almaları gerekiyor. “Ben neden öfkeye bu kadar açığım, sevgisizliğe bu kadar açığım? Sevgiye niye bu kadar kapalıyım?” demesi gerekir.
İslam saf sevgidir. Hep insanların hayrına güzelliğine olan sistemin adıdır. İslam insanları en en yüksek seviyeye çıkaracak sistemdir.
Türkiye dış güçler tarafından sarılmış durumda. Özellikle böyle bir ortamda basının eleştirilerinde saygılı olması gerekir. Bir avuç Müslüman var, sen onları oyunla, iftirayla terörist gibi göstermeye kalkarsan bu olmaz.
Gençlere milli şuur dersi verilerek, komünizm tehlikesi, Darwinizm tehlikesi, faşizm tehlikesi, terörün ideolojisi nedir, şiddet nedir, sevgi nedir, merhamet nedir bunların öğretilmesi lazım. Milli hedeflerimizin, mesela Türk-İslam Birliğinin anlatılması lazım.
Şimdi yapılacak şey gençleri eğitmek, milli şuur dersi vermek. PKK sürekli eğitim veriyor. Komünist teröristler eğitimle bu hale geliyorlar. Biz de gençlere haftada üç saat milli şuur dersi verirsek çok çok faydalı olur.