Münafık her konuda hırsızdır, fikir hırsızlığı da yapar. Kendisini kendince akıllı, zeki göstermek için sürekli fikir hırsızlığı yapar. Münafık kendini olduğundan farklı göstermek gayretindedir. Bomboş bir adamdır ama dolu göstermeye çalışır, bu yüzden fikir hırsızlığı yapar. Münafık kendisine ait olmayan bir eşyayı kendisinin gibi gösterir, kendine ait olmayan bir fikri de kendisine aitmiş gibi gösterir.
Münafık yakalandıkça acı çeker. Akılsızlığının deşifre edilmesi münafığı adeta felç eder.
İngiliz Müslümanlığı denilen felsefede hem koyu Rumilik hem de Budizm propagandası oluyor, sırf akıl karıştırmak için yapıyorlar.
Münafıkların yöntemleri çok sinsidir. Bir kişiyi, bir eseri, bir kitabı övüyorsa mutlaka orada bir melanet vardır, hep çok dikkatli olmak gerekir.
Münafıkların verdiği bilinçaltı mesajlardan biri de dine karşı olan birinin kitabıyla fotoğraf çektirmektir. Bu şekilde gizli propaganda yapıyorlar. İlk bakışta kendi fotoğrafını yayınlıyormuş gibi görünüyor oysa aslında din karşıtı bir kitabın, eserin propagandasını yapmış oluyor.
İnsanların sevgi dünyasını karartmak, güzelliği köreltmek için "çirkin sanat" dedikleri kavramı kullanarak bilinçaltı kurgulaması yapıyorlar.
Komünizmle, Stalinizmle ideolojik, felsefi hesaplaşma yapılmadıktan sonra PKK terörü varlığını devam ettirir, hatta gelişir.
Münafık Müslümanların şeytanı teşhis etmekte kullandığı bir avcı köpeği gibidir. Onun kanalıyla tüm münafıkları ve zaaflarını öğrenmek mümkün.
İnternet Müslümanların İslam'a hizmet için münafıkların ise alçaklık için kullandığı bir araç oluyor. Sahte hesaplarla kahpelik yapıyorlar. Kendi hesaplarında milliyetçi, muhafazakar bir insan gibi görünürken sahte hesaplarında her türlü adilik, karaktersizlik, pislik oluyor. Kendi hesaplarında dindar, efendi bir üslup kullanırken sahte hesaplarında İslam, din düşmanı, vatan haini bir karakter gösteriyorlar. Münafık akılsız olduğundan sahte hesaplarının anlaşılmayacağını zannediyor oysa sahte hesaplardaki ortak karakterden hemen anlaşılıyor.
Müslümanların çoğu birbiriyle uğraşmaktan münafıkların oyunlarını ve karanlık karakterini fark edemiyorlar.
Müslümanların bir kısmının münafıklara karşı yeterli tecrübesi yok. Münafıklar aşırı sinsidir, bu yüzden bazı Müslümanlar olayı göremez.
Mehdiyete karşı çıkanlar hadislerde belirtilen alametleri tek tek saysınlar ve bunlar olmadı desinler, diyemezler çünkü hepsi oldu.
Rumilik, İngiliz derin devletinin İslam'dan çıkmak isteyen ama açıkça söyleyemeyenlere yol göstermek için kullandığı bir felsefedir.
Bediüzzaman da İngiliz derin devletinin her türlü pisliği ve ahlaksızlığı himaye ettiğini anlatmıştır.
Keçecizade Mehmet Fuat Paşa “İngilizlerle ters düşmektense bir kaç doğu vilayetinin gözden çıkarılması yeğdir” diyordu. "Verelim kurtulalım" mantığı o zamandan bugüne gelen bozuk bir zihniyettir. Vatanın tek karış toprağı verilmez.
Kut’ül Amare tarihimizin şanlı zaferlerinden biridir. İngiliz derin devleti bu zaferin unutulmasını istemiştir, biz sürekli gündemde tutacağız.
İslam alemi birleşecek ama bazılarının düşündüğü tarzda asan, kesen sevgisiz İslam anlayışı asla hakim olmayacaktır. Bundan sonra sanatın, güzelliğin, bilimin, modernliğin, kalitenin hakim olduğu İslam anlayışı gelişecek ve güçlenecektir. Bağnazlık güçlenemez.
Sanatı kullanarak insanlara şizofren, karanlık bir dünya sunup insanları intihara, karanlığa sevk edebiliyorlar. "Çirkin sanat" anlayışıyla insanların ruhunu karartan, içine kapalı, intihara eğilimli, güzelliği çirkine çeviren mantığı dünyaya yayıyorlar. İnsanların bilinçaltını bozmak için tablolarla, edebiyatla, belgesellerle karanlık, kasvetli, sevgisiz bir dünya empoze edilmeye çalışılıyor.
İngiliz Müslümanlığı diye bir model ortaya koydular. Bu Rumi, Darwinist, Allah'ı ve Kuran'ı inkar eden bir felsefedir.
Münafık Kuran okunduğunda, Allah anıldığında müthiş öfke duyar. Boş konular olduğunda ise hayvani bir sevince kapılır.
Münafığın çirkin mesleğini dünyanın her tarafında sürekli anlatmak münafıkların sebep olduğu fitneyi ortadan kaldırır.