Münafık maceradan, böyle pislikten, tehlikeden, riskli işlerden çok hoşlanır, maceraperesttir. Macera onun için vazgeçilmez bir şeydir. Mesela ülkeleri dolaşır, bir yerden kaçar, bir yerde yakalanır. Münafığın bütün ömrü pislik içinde geçer.
Münafık temiz değil, pis yaşamak ister. Mesela her gün yıkanmayacak. Esrar içecek, pislik yapacak, ahlaksızlık yapacak. Mezbelelik yerlerde gezecek. Küfürle iç içe olacak. O kokuşmuşluğu yaşayacak. Hep kafasında bu vardır. Ve büyük olacak. Enaniyet yapacak, kibir yapacak. Dünyayı oturduğu yerden yönetecek. İt kopukla görüşüp konuşacak. Tehlikeli işler yapacak.
Münafığın “özgür” olma düşüncesi vardır, İslam’ın disiplini onun hoşuna gitmez. Her gün namaz kılmak, oruç tutmak, zekat vermek münafığı sıkar. O bunlardan kurtulacağı günün özlemi içindedir.
Münafıklar elçiden yana olduklarını söylerler. Ama gerçekte hep küfürdeki hayatlarına hazırlık yaparlar. Akılları hep küfürdedir. Bir gün küfürde nasıl yaşayacaklarını düşünürler.
Münafık sürekli Müslümanların aleyhine gizliden gizliye plan yapar. Onu yapmadan rahat edemez. Bir plan yaparsa o zaman hayatı onun için bir anlam taşır.
Üzülme, ağlama, bağırma çağırma olmamasına tevekkül denir. Mütevekkil insan demek, olaylar karşısında sarsılmayan, üzülmeyen, ağlamayan, dağılmış bir reaksiyon göstermeyen insan demektir. Tevekkül ayetlerinin hepsi aynı zamanda yası ortadan kaldıran ayetlerdir.
Mümin akılla hareket eder. Üzülmesi beklenen bir şeyde tevekkül eder, Allah’a güvenir, neşe içinde olur. Tevekkül zaten bu tip olaylarda yanlış reaksiyon gösterilmemesine denir.
Münafığın gözüne, ruhuna, bedenine müthiş bir hakimiyeti vardır. Müslüman öyle değildir. Mesela Müslüman bir hata yaptığı ortaya çıktığında morarır, kıpkırmızı olur. Münafık akıl almaz soğukkanlıdır, beden kontrolü, sinir kontrolü, psikolojik kontrol müthiştir münafıkta, asla anlayamazsın.
Münafık şeytani bir zekaya sahip olur. O yüzden ona müthiş bir enaniyet gelir. Yani münafığa göre bir o vardır, bir de zavallı gördükleri, akıllarının zayıf olduğuna inandıkları.
Kadının şeytani varlık olduğu, güzel elbise verilmemesi gerektiği, dışarı çıkmasının yasak olduğu gibi hükümler bağnazlıkta var, İslam’da yok.
Bir genç kıza tecavüz edilmesi onu aşağılamaz. O bizim gözümüzde değerlidir. Namusuna hiçbir şekilde halel gelmemiştir. O ahlaksızlığı yapan haysiyetsiz, şerefsizdir, namussuzdur ama genç kıza asla zarar gelmez.
Mümin İslam’la tanıştığında küfürden öğrendiği her şeyi bırakıp atar. Münafık ise küfürde öğrendiklerini muhafaza eder, kesip atmaz.
Münafığın özelliği küfürdeki kişiliğini bırakamamasıdır. Çocukluğunda, gençliğinde neyse aynı kişiliği devam ettirir. Eskisi gibi yine saldırgan, yine ters, yine saygısız, yine pervasızdır. Kişiliğini Kuran’a göre şekillendirmez.
Münafık sinsiliğini, gizliliğini mühim bir silah olarak kullanır. Gizli vurur, gizli atak yapar ama onunla baş eden bir akıl çok müthiş bir akıldır, gelişmiş bir akıldır. Orta bir zeka ile münafıkla baş edilmez. Yüksek bir akıl ve yüksek bir iman gerekir.
Münafık müminin aklını çok geliştirir yoksa meskenet olur. Mümin bu sefer gereksiz şeylere kafa yormaya başlar. Keskin dikkat, şuur açıklığı münafıkların vesilesi ile oluyor.
İslam alemi mahvolmuş vaziyette fakat gelenekçi kesim bunu anlamıyor. Daha bağnaz olarak kurtulacağını zannediyor, battığı sistemi daha da geliştirerek kurtuluşa ereceğini düşünüyor. Daha tutucu, daha gelenekçi, daha korkunç bir görünüme girmek istiyorlar.
Kuran'da anlatılan dinle bağnazların savunduğu sistem arasında dağlar kadar fark var. İslam aleminin ivedilikle Kuran'a yönelmesi lazım.
İnsan sırf zenginlikten mutlu olmaz, acayip daralırsın. Sarayda yaşıyor adam kendini asıyor, Allah esirgesin. İmanla mutlu olur insan.
Aklı açık olan, şuuru açık olan, samimi olan her mümin cennete gidiyor, ne güzel. Ve ne kadar? Sonsuza kadar.
Müslüman’da küsme olmaz. Kalp sürekli Allah ile beraber. Dünya kısa bir kurs, kısa bir eğitim. Burada ne sükse yapılır, ne akıllılık iddiası, ne zekilik iddiası hiçbir şey yapılmaz. Uzaydan bakılınca toz gibi dünya. Biraz daha ilerleyince hiç görünmüyor. Tozun içinde, tozun tozudur insan. Zavallı bir varlık. Neyine kibirleniyorsun? Ölüp gideceksin.
Mehdiyet şeytanın ve onun avanesinin ahmakça savaşına karşı Hz. Mehdi (as)’ın tek başına aslanlar gibi onu yerle bir ettiği bir sistemdir. Mehdi, deccaliyet şeytanlarıyla, münafıklarıyla zeka savaşı verecektir. Hepsi Hz. Mehdi (as)’ın aklının altında pestil gibi ezileceklerdir. Mehdiyet, şeytanın zekasıyla savaşan bir insan aklının zaferidir.