Münafıkta deli cesareti vardır. En çirkin cesaret münafıkta görülür. Samiri de çok çirkin cesarete sahipti ama kendini masum göstermeye çalıştı. Münafık cesareti tarihin en pis, en kirli, en ahmak cesaretidir. Mesela Halifeleri şehit etmeye cesaret edebilmeleri çok büyük ahlaksızlık.
Münafık yancıdır. Kendi keyfinin, menfaatinin peşindedir. Müslümanların çektiği sıkıntı onu hiç ilgilendirmez.
Münafıklık konusu 2017 ve 2018'de de üzerinde durduğumuz bir konu olacak. Tüm İslam aleminin konunun ehemmiyetini anlaması gerekir.
Kendi dahil herkesten nefret eden, temizliği bilmeyen, kültür seviyesi düşük bir kitle var. Bu kişilerin eğitimi önemli. Israrla doğruya çağırmalı. Bunların kelime dağarcıkları 200'ü geçmiyor. Tepkileri ilkel. Görgüleri yok. Her şeye saldırgan yaklaşıyorlar ama eğitilmeleri mümkün.
İslam alemindeki kargaşanın tek çözümü Mehdiyet'tir. Seyyidina İsa Mesih ve Mehdiyet dışında hiçbir çözüm yoktur.
TV yayınlarında genellikle saatlerce uzun uzun hikmetsiz konuşmalar yapılıyor. Çözüm gösteren konuşmalar neredeyse hiç olmuyor. Mesela saatlerce kadınların kıyafetine karışılmamalı, eğitim şart diyorlar. Ama eğitimin nasıl olması gerektiğini söylemiyorlar. Kuran'ın yeterliliğini, Allah sevgisi ve Allah korkusunu anlatmak gerekir. Mevcut Darwinist eğitimle baskıcı, şiddeti savunan insanlar yetişiyor. Bu kişilerin zihniyetini destekleyenler de var. Bunlara karşı çözüm Kuran ruhudur.
Terör saldırılarından sonra içe kapanmak, neşeden, hayattan vazgeçmek doğru bir yöntem olmaz. O zaman terör amacına ulaşmış olur. İnsanları mateme çağırmak doğru değil. Zaten terörün amacı Türkiye'nin neşesini kaçırmak, normal yaşamı engellemek. Bu oyuna gelmemek gerek. İnsanları mateme çağırmak yerine “bizi böyle yıldıramazlar, hayat sevincimizi elimizden alamazlar, moralimizi bozamazlar” denilmeli. Terör saldırılarından sonra akılcı yaklaşmak önemlidir. Kalben buğz edilir, gerekli tedbirler alınır, ancak yaşam sevincini terk etmek olmaz.
Eğlence yerlerinin tek tek kapandığı, gençlerin rahatlık bulamadığı, giyimlerine, yaşamlarına herkesin karıştığı bir Türkiye istemeyiz.
Herkesi gavur ilan eden, Hristiyan ve Musevi kardeşlerimize karşı akıl almaz bir nefret propagandası yürütenlere kimse itibar etmesin.
Türkiye modern bir ülke. Her düşünceden insanın istediği gibi yaşayabildiği bir ülke. Bu konuda bir geri gidiş olmasını kabul etmeyiz.
Müslüman haram olan konuları gündeme getirir ancak kimsenin nasıl yaşadığına karışamaz. İnsanların ne zaman eğleneceğine, hindiyi ne zaman yiyeceğine kimse karışamaz. Kuran'a göre kimsenin böyle bir hakkı yoktur.
Şehitlerin bulunduğu boyutta hüzün, üzülme yok. Orada sevinç içinde rızıklanıyorlar.
Böyle yiğit insanların olduğu bir ülkeyi İngiliz derin devleti hiçbir zaman teslim alamaz, alamayacak. Bizim milletimiz çok delikanlıdır.
Müslümanların, yılbaşının veya Hz İsa'nın doğumunun kutlanmasına bir karşıtlığı olamaz. Hz. İsa'nın doğumu Müslümanlar için de sevinç vesilesidir.
İttihadı İslam'dan hiç bahsetmeden, iman hakikatlerini, Kuran'ın mucizelerini anlatmadan İslam tarihi anlatarak İslam hakimiyeti olmaz.
İslam alemi birleşmediği müddetçe zulüm ve acımasızlık devam eder. Müslümanları birleştirmek için coşkulu, şevkli, samimi bir ruh gerekir.
Müslümanlar, İngiliz derin devletine karşı tek tek başarılı olamazlar. Ama İslam alemi birleşirse muazzam bir güç olur, derin devlet yenilir.
PKK, IŞİD, El Kaide, Boko Haram tüm terörist gruplar İngiliz derin devletinin çatısı altındalar. Bu yapıyla mücadele İslam Birliğiyle olur.
Tüm dünyaya 2017 hayırlı uğurlu olsun. Hadislerin ve Bediüzzaman'ın işaretleriyle çok önemli olayların olacağı bir yıl olarak görünüyor.
2017 kilit yıllardan biri. 2023'ler İslam'ın zaferiyle sonuçlanacak inşaAllah. Bu zafer bağnazlığın değil Kuran'ın zaferi olacak. Dünya ilk defa şeytanın etkisinden kurtulacak ve dünyaya iyilik, güzellik, barış, kalite, sevgi, merhamet, nezaket hakim olacak. Bunu göreceğiz.
Allah münafıkların tüm tuzaklarını yerle bir etsin. Ehli Kitap'a hayır ve güzellik versin, ateistlere hidayet nasip etsin.