Müslümanın en geniş kitleye tebliğ yapması farzdır. Allah için en geniş imkanlara sahip olmak istemesi farzdır. Peygamberimiz tüm dünyaya tebliğ yapıyordu, İstanbul’a tebliğ için sahabeyi yolluyordu. Müslüman malı yığmaz, kazanıp Allah yolunda harcar.
Sokağa çıkarken, eve geldiğinde, banyoda, yemek yerken her yerde dua edilir. Uzun veya kısa, samimi olarak sürekli dua edecek mümin.
Evlilik ibadet gibidir. İki mümin birbirine Allah’ın ahlakını gösterecek. Erkek kadına kadın erkeğe sevgi, saygı, güzellik, hürmet gösterecek. Ama gelenekçi sistemde kadın erkeğin kölesi gibi görülüyor. Neden? Çünkü erkek sana bakıyor, sen de ona hizmet edeceksin diyor. Çok büyük vicdansızlık bu. Sen de neticede Allah’ın verdiği rızkı veriyorsun. Rızkın sahibi Allah. Malın mülkün sahibi Allah. Kimse kimseye üstün değildir.
İlham Aliyev çok değerli bir insan. Aile yapısı mükemmel, ahlakı mükemmel, tam bir Kuran Müslümanı, çok güzel bir İslam anlayışına sahip. Azerbaycan’a bu kadar güzel hizmet eden, Azerbaycan’ı böyle güzel bir ülke haline getiren, sanatla estetikle güzellikle bilimle Azerbaycan’ı muhteşem bir çizgiye taşıyan böyle kıymetli bir lideri yine Cumhurbaşkanı olarak görmek istiyoruz. Muhterem Aliyev tek adayımız ve tek seçeceğimiz kişi olacaktır. Azerbaycan’ı Türklük aleminin en güzel kalesi haline getiren Sayın İlham Aliyev’i tüm Azeri kardeşlerimiz desteklesinler.
“Tamam Allah var ben de burada kendi işimi hallediyorum” olmaz. Her şeyi Allah ile beraber yapacaksın. Öbür türlü boğulursun. Kendine zehirli leğen yapmış onun içinde yıkanmaya kalkıyor gibi olursun. “Allah ile bağlantıdayım ama kendi gücüme güveniyorum, benim aklım” demek olmaz. Kendisinin bir şey halledeceğine inanmak şirktir. “Bir Allah var bir de benim aklım var” demek olmaz. İnsan iyice dikkatini açacak, bir kere derli toplu net karar verecek, her şeyi Allah ile halledecek. Allah bırakılmaz, Allah’tan şüphe edilmez, Allah unutulmaz. Allah’ı unutmaktan ve Allah’a güvenmemekten kaçınmazsan facianın içine düşersin.
Münafığın 40 yaşıyla müminin 60 yaşı karşılaştırıldığında müminin 40 yaşı çok daha gençtir. Münafık çürümüş patates gibidir. Münafığın ömrü kısa olur, müminin ömrü uzun olur.
Allah kötülüğü vereceği karşılık ile birlikte yaratır. Kötülük ve Allah’ın vereceği karşılık birlikte yaratılmıştır. Allah kötülükten mutlaka intikam alır. Kötülük yapıp da karşılığı olmayan hiçbir olay yoktur.
İnsan bedeni samimiyete göredir. İnsanlar, Allah’a yakın olmak için çok kompleks sistemlerden geçmeleri gerektiğine inanıyorlar. Sadece samimi olmak yeterli. İnsanlardaki ana sorun kendisini çok akıllı zannedip Allah’a güvenmemektir. Allah’tan şüphe edip, Allah hakkında olumsuz düşünmek tüm olumsuzlukların kaynağıdır. Mümin çok samimi olacak, kendisini Allah’a tamamen bırakacak ve Allah’a tam güvenecek. Allah hakkında asla negatif düşünmeyecek. Allah’ın yarattığı akılla Allah’ın aleyhine düşünmek çok büyük bir akılsızlıktır. Sevdiğin bir insan olsa ve ondan sürekli şüphe etsen bunun adı sevgi olur mu? Ya bana kötülük yaparsa ya bana vefa göstermezse diye hep şüphe yaşıyorsan sevgi yoktur. Allah sana sayısız nimet veriyor, seni seviyor koruyor, Allah’a şüphe ile yaklaşmak çok büyük bir nankörlük olur.
Münafık yaşlı hindi gibidir, sürekli hastalıklıdır. Mümin ise sürekli dinç ve sağlıklıdır. Münafık çok huzursuz yaşar. Münafığın varlığı Müslümanı dinçleştirir ve eğlendirir.
Aklın kökeni her türlü zorluğa karşı sevgiden yana olmaktır. En ufak çıkarı çatıştığında vahşileşen insan sevgiyi devam ettiremez. Sevgi az insana verilen, emek gerektiren bir nimettir.
Bir çok insan nefretten utanmıyor. Sevgisizlikten de gocunmuyor. Bir çok internet sitesinin başlıkları ya kendilerince alaycı ya da kin dolu. Bir insanın bu kadar nefretle yaşaması mümkün değildir. Sevgi çok güzel ve zevklidir. Sevginin güzelliğine rağmen sevgiye direnmek anormalliktir. Bunlar güzel bir yere gittiklerinde o güzelliğin nimetini dahi anlayamıyorlar, gittikleri her yerde çirkin dilleriyle rahatsızlık veriyorlar. Tekne gezisine çıkıyor orada kaptanı azarlıyor, lokantaya gidiyor garsonu azarlıyor, alışveriş merkezine gidiyor buz gibi bakışlarla etrafa bakıyor. Bunun adı yaşamak değil sürünmektir. Kin dolu insan en iyi koşul içinde de olsa yaşamıyor sürünüyordur.
Akıllı kadın doğal olarak çekicidir. Akıllı kadının bakışları da sesi de çok etkileyicidir. Kurduğu her cümle o kadına cazibe kazandırır. Akıl kadını çok muazzam bir güce dönüştürür. Ama kadınların çoğu duygusallık, korkular, tedirginlikler, gereksiz vesveselerle akıllarını baskı altına alıyorlar. Bu da fıtratlarının güzelliğini gereği gibi yaşamalarına engel oluyor.
Münafık zihniyetiyle, dine kin ve öfke duyarak alaycı üslup kullananların yanında sohbete katılmak olmaz. Bilmediğinden dolayı bunu yapan biri varsa, o kişiyi de güzel sözle uyarırsın, “bu yaptığın Kuran’a uygun değil” dersin, o da nadim olur. Bir daha yapmaz inşaAllah.
Müslüman cennete anlı şanlı gitmek ister. Dünyada eğitim alıp gitmek şanlı bir gidiştir, büyük bir nimettir.
Mehdi kelimesi müminlerin kalbinde ferahlık oluşturur. Küfür ve münafıklar ise Mehdi kelimesinin duyulmasından da Mehdiyetin anlatılmasından da hoşlanmazlar.
Peygamberimiz son derece moderndi. Münafıklar onun getirdiği yeniliklere haset ettiler. Kadınlara sevgisine hürmetine tahammül edemediler. Peygamberimizin vefatından sonra kendi sevgisiz ve nefret dolu üsluplarını hakim kıldırlar. Her peygamber kendi devrinin en modern insanıdır. Hepsi kadınlara çok değer verir, hepsi güzelliği sever. Münafıklar da modernlik ve sevgi karşıtıdır.
Erbakan Hocamız ve Başbuğ Türkeş Türkiye’yi komünizme teslim olmaktan kurtaran iki önemli kişidir. İkisi de çok değerli insanlar, azimli, inançlı, cesur gençler yetiştirdi.
Mümin vicdanıyla yaşar. Vicdanıyla yaşamayan insan cesettir. O insanın bakışlarında anlam oluşması imkansızdır. İnsanın en çok canını yakan, insanları birbirinden soğutan nankörlüktür. Mümin sürekli vicdanlı davranıp nankörlükten ve bencillikten şiddetle kaçınacak.
Ailelerin bir kısmı çocuklarına sevgi öğretmiyor. Çocuğun en büyük ihtiyacı sevgidir. Çocuk sevgiyi tüm detaylarıyla, nasıl yaşayabileceğini bilmelidir. Ne Allah sevgisi öğretiyorlar ne de Allah’ın yarattıklarını sevmeyi öğretiyorlar. Bu ahir zamanın facialarından biridir.
Erbakan Hocamız’ı rahmet, sevgi ve hürmetle anıyoruz. Çok değerli bir dava adamı, çok samimi bir mümindi. Erbakan Hocamız adeta bir mürşit gibi birbirinden değerli insanlar yetiştirdi. Dindarlara, mazlumlara hep sahip çıktı. Hep çok vicdanlı, azimli ve kararlıydı. Müslümanların onuru oldu. Allah gani gani rahmet etsin, cennet ehli kılsın, bizleri cennet kardeşi yapsın.
Allah korkusu, Allah’ın sevgisini kaybetmek endişesidir. Bu, sevginin ve aklın temeli olan bir korkudur. Allah korkusuyla sevgi pekişir. Mümin Allah’tan gelen her şeye daima razıdır ve zevkle karşılar. Müminin duyduğu korku azap korkusu değil, bu kadar çok seven ve nimet veren Allah’ın sevgisini kaybetme ihtimalidir.