Namazda aşk, coşku içinde olacağız, sevinç içinde olacağız, muazzam bir heyecan içinde olacağız. Bayram sevinciyle kalkacağız, hırsla. Mesela adama deseler ki, “Şimdi kalk, beş milyonu al.” Uykulu ama, çok uykulu. Yahut bir kasenin içinde altın dolu. “Kalk, al.” Uçarlar, değil mi? O altın kâseden çok daha kıymetlidir sonsuz cennet, Allah’ın rızası.
Yeni sanatçılar Mehdiyet devrinde bütün ihtişamlarıyla ortaya çıkacaklar.
Osmanlı güzeldi ama İttihad-ı İslam harikulade güzel olacak.
İttihad-ı İslam'ı istememek de bir zulümdür.
PKK’ya çözüm, silah gömmekle olmaz. Bilimsel yollarla fikirlerini gömmek lazım.
Devrimci bir genç düşünüyorum, Marksist bir genç. Ne istiyorsun? Sosyal adalet. En alası Mehdiyet’te, İttihad-ı İslam’da. Barış istiyorsun, Mehdiyet bunu anlatıyor. Her yönde eşitlik istiyorsun, yine Mehdiyet’te. Affetme, kardeşlik, mutluluk, sevinç, hepsi Mehdiyet’te. Ve Allah inancıyla dünya zevkli, güzel.
Aklı başında bir insan zaten iman eder. Anlaşılmayacak gibi değil ki iman. Allah’ın varlığı çok açık.
Kültürlü toplum olduğunda konu biter. Deccaliyet zaten cahillerden vuruyor. Kültürlü olunca, mesela, proteinin yapısını biliyorsun, paleontolojiyi biliyorsun, her şeyi biliyorsun; adam sana güç yetiremez.
Bütün ağırlık Hz. Mehdi (a.s)’dadır. Dünya hakimiyeti, Darwinizmin-materyalizmin yok edilmesi. Ama Hıristiyan alemini harekete geçirmek Hz. İsa Mesih (a.s)’ın yapacağı bir çalışma. Onları şevklendirme, İslam’a davet etme, onlara o coşkuyu verme, onların lideri olma Hz. İsa Mesih (a.s)’ın yapacağı bir şeydir.
Hz. İsa Mesih hoş sohbet, namazlarını kılan, modern, sahabe İslam’ını savunan, çok şeker bir Müslüman. Ama aleni tebliğ yapmaz. Çünkü aleni yaptığında çok fark edilir. Talebeleri kanalıyla, fazla dikkati çekmeden. Ama daha çok siyasetle uğraştığını anlıyoruz, Bediüzzaman’ın ifadeleriyle. Dünya siyaseti. Çevre yapan, çevresindeki insanların sayısını çoğaltan, birçok kişiyle tanışan, çok sevilen yakışıklı bir delikanlı olduğunu anlıyoruz.
Peygamberimiz (s.a.v) hafızdı, Kuran’ı ezberden biliyordu. Hz. İsa Mesih (a.s) hafızdır. İncil’i çok iyi bilir, Tevrat’ı çok iyi bilir. Ama Kuran konusunda uzmandır, çok iyi bilir.
Ne güzel, Allah var; ne güzel, sonsuz yaşam var; ne güzel, sonsuzluğun içindeyiz; ne güzel, aksi mümkün değil; ne güzel, ahir zamandayız; ne güzel, Hz. Mehdi (a.s) çıktı.
Biz sevgi üzerine yaratıldık. Sevgiyle kalbimiz rahat eder. Nefrette boğuluruz, yapamayız. Yani etimiz, kemiğimiz, cürmümüz kaldırmaz onu. Affedeceğiz, bağışlayacağız, hepsini kucaklayacağız.
Güzel olan İttihad-ı İslam’dır, kardeş olmaktır, herkesle kucaklaşmaktır. Düşmanımız kalmasın. Düşman sıkıntı verir insana, bunaltır. Dünyada düşmanımız kalmasın. Sadece düşmanımız şeytan olsun. Deccaliyeti ilimle, irfanla yok edelim; kardeş olup, güzelce yaşayalım.
Dünyayı kaos olarak göstermek, “Tesadüfen yaratılmış varlıklar var, tesadüfen yaratılmış bir dünya var” demek, insanlığı mahvetmek demektir. Hem yalan söylemiş oluyorsun hem insanlığı mahvediyorsun.
İnsanın sonsuz hayata olan muhabbeti, Allah’la beraber olacağı içindir. Sonsuza kadar Allah’la beraber olacağı için, onun sevinci içerisindedir Müslüman. Hayat öbür türlü çok anlamsız, çok korkunç.
Ortadoğu’yu kurtaracak olan İslam’dır. Ferahlık verecek olan budur, neşe verecek olan İslam’dır. İnsanlar dinle mutlu olur.
İttihad-ı İslam olurken gururla İttihad-ı İslam olmaz. “Biz üstünüz, büyüğüz, efendiyiz, siz bize tabi olun, biz sizden üstünüz.” Böyle olmaz. “Biz hizmetçiyiz. Kardeşsiniz, dostsunuz, arkadaşsınız. Sizi arkadaş olarak kabul ettik. Size hizmetçi olmaya geldik.” Mütevazı, sevecen, iyi niyetli, dost ve koruyan bir üslup esastır. Büyüklük ve azametle olmaz.
Tesadüfen ne olur? Tesadüf ne yapar? Bir insanı tesadüf nasıl oluşturur? Limon ağacını, portakalı, greyfurdu, kirazı, muz ağacını, zürafayı, çocukları, kuşları, bülbülleri, tavus kuşunu, sülün kuşunu tesadüfler yaptı diyor. Bir de biz ruh sahibiyiz. Tam renkli görüyoruz, duyuyoruz, hissediyoruz, kokluyoruz, düşünüyoruz. İnandıklarından değil. Sırf ideoloji olsun.
Savaşsız Marksist düşünce olmaz. Marksizm,Marksist düşünce, bu ideoloji sonuna kadar kan dökme üzerine kuruludur. Kandan vazgeçtiğinde adamlar zaten kendini inkar etmiş olur. Öyle bir şey olmaz. Hiçbir şekilde kan dökmekten vazgeçmez Marksist düşünce.Marksist düşünce bilimle, akılla, sanatla ortadan kalkar.
Muhteşem Yüzyıl bu yüzyılda olacak, inşaAllah.