Ne gelenekçi sağ, ne komünist sol insanlara mutluluk verecek gibi değil. Her iki taraf da sinirli dikkat ederseniz. Her iki taraf da mutsuz. Her iki tarafın da çoğu insanı çirkin, sevgisizlikten çirkinleşmiş. Hep nefret söylemi var. Çok çirkin bir sevgisizlik ruhunda rekabet var adeta.
Sağın sanatı yok, mehdiyetin sanatı var. Sağın şefkati eksik; mehdiyetin şefkati daha güçlü, çok çok güçlüdür. Solun da merhameti, şefkati yok, sevgisi yok yani komünizmin. Ama mehdiyette var. Her ikisinin de sanat anlayışı güdük, kavruk ve ölü, küt. Mehdiyetin sanat anlayışı çok zengin, güçlü, diri ve çağlar üstü, boyut üstü.
Ne komünist gençler, ne klasik gelenekçi İslam anlayışını savunan gençler hiçbir şekilde hedeflerine ulaşamazlar. Komünist gençler mutlu olmak istiyorlarsa mutlaka mehdiyetin içinde mutlu olabilirler. Gelenekçi, tutucu kesim de mutlaka mehdiyet içerisinde mutlu olurlar. Çünkü birinde olan diğerinde yok, diğerinde olan öbüründe yok. Halbuki mehdiyette her ikisindeki üstün özellikler var.
Alevi, Kürt, Türk, Çerkez. Bunlar suni olarak oluşturuluyor. Biz millet olarak birbirimizin aynısıyız. Bir farkı, bir orijinal yönü yok ki. Eridik biz zaten, bir arada kardeşiz. Öyle farklı olduğumuz belirgin bir yönümüz yok.
Alevilik üstündür, soylu bir fikirdir, sevgidir, barıştır, kardeşliktir, iyilik, güzelliktir, estetiktir. Anadolu insanının erdemini, arif kişiliğini, derin ruhunu ifade eden bir ruh halidir Alevilik.
Modernliğin kökeni samimiyettir, samimi olan insan süper modern olur.
Darbeler tarihte kalması gereken çirkinliklerdir.
Demokrasi kalkınca arkasından vahşet geliyor.
Bağnazlığın ne olduğunu herkes ezberden biliyor. Bağnaz fikirleri dünyanın hiçbir yerinde kabul etmezler.
Muhafazakar gelenekçi sistem kitle psikolojisiyle kendini boğan kanserleşmiş bir yapıdır. Kitle olarak kendi kendini öldürür ve kendi kendini hasta eder.
İnsan ağır baskıya gelemez. Din, baskıyı ve yasakları kaldırır.
İnsanlar Allah sevgisiyle mutlu olur, Allah korkusuyla mutlu olur, imanla mutlu olur.
Din aydın, aklı başında, samimi, ilerici, aşkla, muhabbetle hareket eden güzel insanların eline geçerse –ki zaten o aşamada- dünya kurtulur. Bağnazların elinden dinin bir an önce alınması lazım. Din iyi insanlarındır, bağnazların değildir. Bağnazlar dini kullanıyorlar.
Biz televizyon yayınlarıyla, radyo yayınlarıyla, internetle Güneydoğu’daki kardeşlerimizi aydınlatmaya devam edeceğiz. Aydınlattık ve felaket geniş çapta çözüldü, bela geniş çapta çözüldü. Ve çözülmeye de devam edecek, inşaAllah.
Marksizm’in geçersiz olduğunu daha yeni anladı Abdullah Öcalan, bizim kitaplarımız sayesinde. Ve Güneydoğu halkı da bu konuda yanlış yönde olanlar, tamamen doğruları görüp yerlerini aldılar. Hep haktan, hakikatten yanalar şu an.
Abdullah Öcalan’ın 180 derece fikir değişikliğinin sebebi de yine biziz. Yoksa net komünist, Marksist, Leninist düşünceyi savunuyordu. Şu an ne diyor? “Bölgenin kurtuluşu İttihad-ı İslam’dır.” diyor. Bunu kim savunuyor? Biz savunuyoruz.
Israrla Turan’ın üstünde durması lazım bütün gençliğin, bütün milletimizin. Bir an önce Türk Birliği. İslam âleminin birleşmesi o zaman son derece kolay olur.
Türk devletlerinin bir an önce birleşip bir Turan oluşturmaları lazım. Atatürk’ün vasiyetidir bu. Turan devleti, Birleşmiş Milletler gibi. Müstakil devletler ama bir Turan topluluğu içerisinde birleşmeleri lazım.
Laiklik dinsizlik demek değildir; her inançtan insana şefkatle yaklaşmak demektir.
Kadın hürriyeti, bir iktidar için en hayati konulardan biridir. Kadınların baskı altında olduğu bir sistemde herkes rahatsız olur. Ve kadını ezen bir sistem mutlaka yıkılır. Mısır’da da bu gerçek göz önünde bulundurulmalı.
Özgürlük dine yarar, din gelişir özgürlükte. Baskıda faşist ve komünist zihniyet gelişiyor. Baskıyı kaldır ferahlık olsun.