Otonomi, federasyon, muhtariyet, eyalet sistemi; bunlar hep bölünmenin kibar isimleri. Sakın ha sakın! Bizim Mehmetçiklerimiz bu isimlere karşı koydukları için şehit oldular. Hiçbir şehit bunu kabul etmez. Hiçbir Türk genci, Müslüman evladı bu şeyi kabul etmez.
Bölünmeye karşı mücadele demokrasiyle yapılır. Daha çok demokrasi, daha derin demokrasi, daha çok özgürlükler; bölünmeyi bu engeller. Bölünmeyi engelleyen nedenlerden biri budur. Darwinizm-materyalizme karşı mücadele, iman hakikatlerinin anlatılması ve Kuran’ın bize emri olan özgürlükler, özgür olmamız.
Federasyon demek bölünme demektir. Bölünmenin kibar adı, nezaketli adı. Federasyon olduktan sonra Güneydoğu’da hiçbir parti faaliyet gösteremez. Sadece komünist partiler faaliyet gösterebilir.
İstediği kadar olaylar olsun, mümin çok güçlü olur. Her belayı Allah yaratır, sıkıntıları Allah yaratır. Sıkıntı çekmeyen sevgiyi bilmez.
Yunanistan'la birleşme konusunda hükümetimiz ısrarcı olsun.
Gizliden gizliye Türkiye'yi bölmek isteyen varsa Allah onu helak etsin. Ülkeyi bölmeye çalışanları, Allah kendi dertlerine düşürsün.
Eyalet sistemini savunmak, federatif sistemi, otonomiyi savunmak bölünmeyi savunmaktır. Kibar isimlere gerek yok.
Dünya başıboş değil. Allah’a iltica etmek lazım. Allah’a bağlılığı, Allah’tan korkuyu, Allah’a sevgiyi çok artırmak lazım. Depremler Allah’ın hatırlatmaları. Mehdiyete karşı bir hareket olduğunda yer ve gök işaret verir.
Muhalefetin konuşmaları milleti diri tutar.
Gerçek tutkuda insan sevgiyi,fiziği için değil, Allah rızası için ona sunar. Çünkü güzellik kısa sürede gidecek. Allah için olan tutku çok güzeldir.
Tutkunun gerçek olması için, Allah’a tam teslim olmak lazım. Ben yaparım diyorsa zaten olmaz o. O tutku değildir. Tutkuyu Allah yaratır. Allah’a tam teslim olanda tutku gelişir. Bu Allah’ın onlara bir nimeti, bir güzelliği. Yani bu, parayla pulla, şöhretle elde edilecek bir şey değil.
Tutkuyu Allah yaratır. Sen istediğin kadar tutkuyu taklit etmeye çalış, yerli filmlerdeki o üç numaralı bakış olur. Uydurma bir şey olur ve çok itici olur.
Hakkıyla Allah’a hizmet ediyor mu, İslam’a hizmet ediyor mu? Sevgiyle, şefkatle, merhametle, akılla. Ne kadar kendini adamış, ne kadar akıllı, ne kadar hikmetli? Bunlara bakılır. Bunlar varsa tutku da vardır.
Tutku için karşıdaki insanın bir kere Allah’a tam teslim olması lazım. Allah’a tam teslim olmamış kişiye niye adam tutku duysun? Ete kemiğe tutku mu duyulur? O zaman kasaba gidersin, asılmış koyunlara tutkuyla bakacaksın. Ete kemiğe tutku olur mu?
Dünya öldü, kasıldı dünya. Bu, ölüme doğru gidiyor. Bunu çözelim. Bu ancak Mehdiyet'le, İsa Mesih’in soluğuyla açılır.
İsrail’i şefkatle kucaklayalım, Ermenistan’ı şefkatle kucaklayalım, Rusya’yı şefkatle kucaklayalım, Yunanistan’ı şefkatle kucaklayalım. Bütün sınırlarda bir güzellik meydana getirelim. Vizeyi ve pasaportu kaldıralım. Ve İttihad-ı İslam’ı oluşturalım.
Mehdiyete karşı olunduğunda Allah basirete ket vuruyor.
Kibar isimlerle bize getirilen bölücü teklifleri asla kabul etmiyoruz.
Sürekli uzun uzun hastalıkları anlatmak değil, çözümü söylemek önemlidir. Çözüm İttihad-ı İslam’dır.
Fikri, bilimle yok edilmedikten sonra PKK silah bırakmaz.
Bizim devletimize, milletimize kimse kabadayılık yapmasın. Milletimiz kanunla, hukukla bunun cevabını verir.