Alıntılar
İslam’la ilgili çok fazla aleyhte propaganda yapıldığı için din anlatıldğında bir çok insan kendisinin felakete davet edildiğini sanıyor. Gülmeyecek, müzik dinlemeyecek, hiçbir yere bakmayacak, kadınları yarım bilecek, sanatla ilgilenemeyecek, yıllarca kılmadığı namazları kılacak, yıllarca tutmadığı oruçları tutacak, bakımlı olamayacak, modern giyinemeyecek, temiz olamayacak, okumayacak, düşünmeyecek sanıyor. İslam’ı anlatabilmek için önce tüm bu ön yargıyı ortadan kaldırıp, sevecenlikle insanlara yaklaşıp güzel sözle anlatmak lazım. Bar ortamı estetik olarak güzel bir ortam. Evlerde dekorasyon olarak da güzel, Casablanca gibi filmlerdeki ortam da güzel. Alkol, uyuşturucu vs olmayan bir ortam olduğunda hiçbir mahsuru yok. Bara gelen sıhhat bulup gitmeli, ama hepsinden önce bu mekanlarda kadınlara sevgi, saygı ve hürmetin en yüksek düzeyde olması lazım. Yüzlerce çeşit içecek türü olabilir, bol proteinli üzüm suyu, portakal suyu, ananas suyu, akla hayale gelmeyecek her meyvenin suyu olabilir, içlerine süt karıştırılabilir. Proteini ve minerali yükseltilmiş içecekler olabilir. Çok güzel pratik yiyecekler olabilir. Müzik ve vale sisteminin de mükemmel olması sağlandıktan sonra, barlarda gençler çok güzel eğlenip mutlu olurlar. İslam’da Allah’a, Kitaba, Peygambere hüsnü zan vardır. Doğrudan onların iyiliği, güzelliği ve mükemmelliğini kabul ederek hareket vardır. Münafıklar da ise Allah’a, Kitaba, Peygambere hep eleştirel gözle bakmak vardır. Bunu da akıl almaz çirkin üslupla yapar ve hür düşündüklerini iddia ederler. Allah’a çirkin bir mantıkla bakarlar. Kuran’da bir çok ayet münafıkların alçaklığına ve kahpeliğine cevap olarak indirilmiştir. Bir çok ayet münafıkların aşağılık sözlerine tedbir olarak indirilmiştir. Örneğin Peygamber ezilen kadınları, çocukları düşünerek sabah erkenden savaşa çıkacağız diyor. Münafıklar mantıkla bakıyorlar ve “Bu sıcakta savaşa mı çıkılır aramızda zor durumda olanlar var, Peygamber bunu bile göremiyor” diyorlar. Kalbinde hastalık olanlar da “Bak bunu hiç düşünemedik, gerçekten Peygamber hata yapıyor” diye onlara uyuyorlar. Müslüman Allah’a, Kuran’a, Peygambere eleştiri gözüyle bakmaz. Her yaptığının hayır olduğunu bilerek bakar ve hareket eder. Müslümanlık deyince insanların aklına gül şerbeti, mevlüt okunması, takunyalı yaşlı amcalar, bakımsız kadınlar, eğitimsiz cahil insanlar, en küçük bir hatada ölüm cezası veren bir dehşet sistemi geliyor. İslam’ı yaşadığında hayatın tüm güzelliklerinin elinden alınacağını sanıyor. Basık havasız camiler, yaşlı dedeler, ne dediği anlaşılmayan yoğun bir mevlüt sesini hatırlıyor. Halbuki İslam yaşandığında süper kaliteli gençler, eğlence, neşe, müzik, dans, en ufak bir şey olduğunda birbirlerine yardımcı olan, kimsenin kimseyi mahcup etmediği, sürekli dostluk ve arkadaşlık bağı olan, kimsenin namusuna şerefine zarar gelmeyen, genç kızların gece yarısında güven içinde sokakta gezebildiği, ultra modern hastaneler, ultra modern restoranlar, zevkli eğlence mekanları olan, herkesin namazını kıldığı, ibadetini neşeyle yaptığı, güzellikler için şükrettiği, hayatın dolu dolu yaşandığı bir sistem olmalı.