Bu
sorunun cevabını inceleyen bilim adamları bir başka yaratılış mucizesiyle
daha karşılaşmışlardır: Yeryüzünün manyetik alanını algılayan özel
bir sistem… Yön bulma konusunda uzman olan kuşların başında leylekler
gelir. Leylekler her sene binlerce kilometre yol alır. Afrika kıtasından
yola çıkan leylekler, Akdeniz'i geçerek Avrupa kıtasına ulaşır.
Ancak bir sene sonra aynı yolu katettikleri zaman, aradan bir mevsim
geçtiği ve bitkiler yeşerdiği için Avrupa topraklarının görüntüsü
tamamen değişmiş olur.
Peki leylekler binlerce kilometrelik yolculuklarında yollarını
nasıl bulur?
Araştırmalar, leyleklerin vücutlarında yeryüzünün manyetik alanını
algılayan özel bir sistem olduğunu ortaya çıkarmıştır. Bu doğal
pusula ile manyetik alan çizgilerini takip eder ve yön tayini yaparlar.
Ve bu sayede binlerce kilometrelik yolculuklarını hatasız olarak
tamamlar ve bir sene önceki yuvalarının yerini bulurlar.
Manyetik alan çizgilerini takip ederek göç eden kuşlardan biri
de Kar kazlarıdır. Kar kazları kuzey kutbuna yakın bölgelerden Meksika
Körfezi'ne uzanan binlerce kilometrelik uzun bir yolculuk yapar.
Vücutlarındaki tasarım ve teknoloji, bir savaş uçağından daha mükemmeldir.
Bir savaş uçağı, yönünü ve uçuş koordinatlarını belirlemek için
birçok elektronik aygıt kullanır. Oysa savaş uçaklarından çok daha
uzun mesafeler uçan kar kazları, bulutların arasında hangi yöne
doğru uçacaklarını hiçbir aygıt kullanmadan bilir.
Oksijen Maskeli Kuşlar
Binlerce metre yüksekte oksijen çok azdır. Bu yüzden pilotlar oksijen
maskesi kullanırlar. Oysa kazların oksijen maskesine de ihtiyaçları
yoktur. Çünkü özel bir tasarımla yaratılmış akciğerleri ve kan hücreleri
sayesinde bu yükseklikte dahi nefes alabilirler. Yine özel bir dizaynla
yaratılmış vücut yapıları, onları sıfırın altında elli beş derecelik
soğuktan korur.
Kar kazları da tıpkı leylekler gibi mucizevi bir şekilde yön bulma
sistemleriyle donatılmıştır. Vücutlarına birer manyetik alan algılayıcısı
yerleştirilmiştir. Bu sayede yeryüzünün manyetik alanına göre yönlerini
bulurlar. Ve binlerce kilometrelik yolculukları boyunca yönlerini
şaşırmazlar.
Peki bu kuşların vücutlarına manyetik alan algılayıcılarını kim
yerleştirmiştir? Kuşkusuz böylesine hassas bir algılama sistemi,
rastlantıların ürünü değildir. Göçmen kuşların sahip olduğu bu özellikler,
onları üstün ilim sahibi olan Allah'ın yarattığının açık bir delilidir.
Gece Yol Bulma
Göçmen kuşların
en ilginç özellikleri güneş battıktan sonra ortaya çıkar. Gece uçan
göçmen kuşlar yönlerini yıldızlar sayesinde bulur. Şüphesiz bu,
çok büyük bir mucizedir. Çünkü gökte milyarlarca yıldız vardır ve
yıldızlara bakarak yön bulmak oldukça zor bir iştir.
Denizciler pusula icat edilene kadar bu yöntemi kullanmışlardır,
ancak unutulmamalıdır ki insanlar akıl ve bilinç sahibi varlıklardır.
Akıldan ve bilinçten yoksun olan bu küçük kuşların ellerinde ise
birer yıldız haritası yoktur. Yıldız takımlarının yerleri konusunda
bir eğitim de almamışlardır. Ancak bu kuşlar mucizevi bir şekilde
yıldızların yerlerini ve yıldızlara göre yön bulmayı bilir ve gece
karanlığında yönlerini kaybetmeden yol alırlar.
Kuşların binlerce yıldız arasından hangilerini izlemeleri gerektiğini
bilmeleri ve hangi yıldızları kendilerine kılavuz olarak seçeceklerine
karar verebilmeleri şüphesiz büyük bir mucizedir. Tüm bunlar, kuşları
Allah'ın yarattığını ve onlara yaptıkları işleri ilham ettiğini
göstermektedir. Nitekim Allah bir Kuran ayetinde kuşlar hakkında
bize şu gerçeği haber vermektedir:
"Görmedin mi ki, göklerde ve yerde olanlar
ve dizi dizi uçan kuşlar, gerçekten Allah'ı tesbih etmektedir.
Her biri, kendi duasını ve tesbihini şüphesiz bilmiştir. Allah,
onların işlediklerini bilendir." (Nur Suresi, 41)
Göğün boşluğunda boyun eğdirilmiş (musahhar kılınmış)
kuşları görmüyorlar mı? Onları (böyle boşlukta) Allah'tan başkası
tutmuyor. Şüphesiz, iman eden bir topluluk için bunda ayetler
vardır. (Nahl Suresi, 79)
|