Orandaki mucize
Aynı türe ait her
ağacın bu orandan haberdar olup, kendi cinsi için belirlenmiş orana
uyması büyük bir mucizedir. Örneğin bir muz ağacı bu oranı nereden
bilir ve bu orana nasıl uyabilir? Bu hesaba göre, her muz ağacının
çevresinde bir yapraktan başlayıp 8 kere tur attığınızda, aynı hizadaki
diğer yaprağa rastlayacaksınız. Ve bu turlar arasında 3 yaprakla
karşılaşacaksınız. Güney Afrika'dan Latin Amerika'ya kadar nereye
giderseniz gidin, bu oran şaşmayacaktır. Sadece böyle bir yaprak
diziliş oranının olması dahi canlıların tesadüfen oluşmadıklarını,
kusursuz ve son derece kompleks bir oran, hesap, plan ve tasarımla
yaratıldıklarını gösteren önemli bir delildir. Canlıların genetik
yapılarına böyle bir oranı kodlayan, onları bu bilgi ve özellikle
yaratan üstün bir ilim ve akıl sahibi olan Allah'tır.
Ağaç formları içinde en çok rastlanan modellerden biri, gövdenin
birbirine tam zıt yönünden çıkan yaprak ve dal çiftleridir. Tohum
açıldıktan sonra iki tane yaprak açar, bu yapraklar 180 derecelik
bir açıyla karşılıklı olarak dizilmişlerdir. İlk iki yapraktan sonra
gelişen diğer iki yaprak ise maksimum dağılımı sağlamak için zıt
tarafta, birinci çifte sağdan açı yaparak gelişir. Böyle bir durumda
bir dalın etrafında 90 derecelik açılara sahip dört adet yaprak
dizilmiş olur. Yani bu dala tepeden bakacak olursak, yaprakların
tam bir kare oluşturacak şekilde 90 derecelik açılarla dizildiklerini
ve üstteki yaprakların bu sayede alttaki yaprakları örtmediğini
görürüz. Bu görmeye alışık olduğumuz bir şekildir. Ancak, insanların
çoğu tohumların neden özellikle bu şekilde açtığını düşünmezler.
Oysa bu, bir planın ve tasarımın sonucudur. Ve amaç, yaprakların
üst üste çıkarak birbirlerini örtmelerini engellemek ve hepsinin
güneş ışığından faydalanabilmelerini sağlamaktır.
Daha karmaşık bir form olan spiral şekline de çok sık rastlanır.
Bitkideki bu spiral hareketi gözlemlemek için bir ip kullanılabilir.
Bir yaprağın tabanına ip bağlayıp sonra ipi dallara ve budaklara
kadar uzatın, geldiğiniz her yaprağın gövdesinde bir kere halka
yapın, kavisler mümkün olduğunca düzgün olsun. Bu yöntemle, kara
ağaç veya ıhlamur ağacında yaprakların ortalama olarak komşu yaprakta
budağın etrafında yarı yol kadar (180 derece) dolandığını görürsünüz;
böylece ip yaprak başına 1/2 dönüşle bağlanır. Kayın ağacının yaprakları
yalnızca 120 derece aralıklara sahiptir; yaprak başına 1/3 döner.
Elma ağacı 144 derece ile 2/5 dönüş, kara çam 5/13. Eğer matematiğe
meraklı iseniz, bu oranların nasıl tesadüfen olmayıp, her bir payın
ve birimin birbirine hemen bitişik olanların toplamı olduğunu bulursunuz.
(aşağıda görüldüğü gibi) Her iki sayı dizilimi de aynı benzer ve
basit işlemi yapar: 1, 1, 2 (1+1), 3 (1+2), 5 (2+3), 8 (3+5), 13
(5+8), 21 (8+13), 34 (13+21), 55 (21+34), 89 (34+55), 144 (55+89),
233 (89+144), 377 (144+233), ...
Fibonacci serisi
Bu özel dizilim, bu kuralı keşfeden Fibonacci isimli matematikçinin
adı ile anılır ve "Fibonacci serisi" olarak bilinir. Bu kural estetik
mükemmellik manasına gelir ve resim, heykel, mimari gibi alanlarda
temel bir ölçü olarak kullanılmaktadır. Doğada çok sık rastlanılan
bu oran bitkilerdeki ince hesap ve tasarımı anlamada önemli bir
anahtardır.
3/8'in ötesindeki
kesirler yosun, lahana ya da her iki tarafa spiral yönde giden taç
yapraklı, ayçiçeği gibi sık tohum ya da yaprak sistemlerinde bulunur.
Bu bitkilerin yaprakları merkezin etrafında sağdan veya soldan dolanırken
bir spiral çizerler, bu spirallerde tur başına düşen yaprak sayısı
da fibonacci kuralına göre belirlenir. Mesela papatyanın merkezi
üç ardışık kesir kullanır: 13/34, 21/55 ve 34/89; yani yaprağın
merkezi boyunca yapacağı bir tur dönüşteki yaprak sayısı ve buna
denk düşen dönüş açısı önceden bellidir.
Fibonacci dizisi doğada çok sık bir biçimde karşımıza çıkar. Bu
sayılar kullanılarak üretilen kesirler, bize "Altın Oran"ı verir.
Yani Fibonacci sayılarını aşağıda görüldüğü gibi birbirini takip
eden kesirler halinde yazdığımızda, ortaya çıkan bölmelerin tamamı
estetik mükemmellik manasına gelen ve çoğu zaman "Altın Oran" adı
da verilen sayıdır: 1/1, 1/2, 2/3, 3/5, 5/8, 8/13, 13/21, 21/34,
34/55, 55/89...
Bu
yolla elde edilen dizinin terimleri Fibonacci dizisinin birbirini
takip eden sayılarının bölümü şeklindedir. Ve bu dizinin terimleri
olan oranları çam kozalaklarında (5/8, 8/13), ananas meyvesinde
(8/13), papatyanın orta kısmındaki floretlerde (21/34), ayçiçeklerinde
(21/34, 34/55, 55/89) sağ ve sol spirallerin sayısı olarak görmekteyiz.
İşte bu oran ve bu oran sayesinde ortaya çıkan görüntü, doğadaki
çiçeklere, ağaçlara, tohuma, deniz kabuklarına ve daha sayısız canlıya
estetik bir mükemmellik kazandırır.
Altın oranın doğadaki
yeri bununla da kalmayıp, ideal yaprak açılarında da kendini göstermektedir.
Bilindiği gibi bitkilerde yapraklar, dik gelen güneş ışınlarından
maksimum yararı sağlamak üzere belli bir açıyla sıralanırlar. Örneğin,
2/5'lik yaprak diverjansına sahip bir bitkide yaprak aralarındaki
açı, 2 x 360 derece / 5 = 144 derecedir. Yapraklarda karşımıza çıkan
sayısal mucizeler bununla da sınırlı değildir. Yaprak yüzeyleri
de belirli matematik hesaplarının sonucunda anlaşılabilecek tasarımlara
sahiptirler. Yaprağın ortasından geçen damar (midrib) ve ondan çıkarak
yaprak yüzeyine dağılan damarlar ve bunların besledikleri dokular,
bitkiye belirli bir şekil ve yapı kazandırırlar. Yapraklar çok farklı
formlara sahip olmalarına rağmen bu hassas ölçüleri muhafaza ederler.
Bitkilerin belirli matematik formüllere göre şekillenmiş olmaları
onların özel olarak tasarlanmış olduklarının en açık delillerinden
biridir. Bitkinin atomlarında, DNA'sında gördüğümüz hassas ölçüler
ve dengeler, bitkinin dış görünümünde de ortaya çıkmaktadır. Bitkinin
Güneş'ten maksimum faydalanması gibi hayati amaçların yanısıra,
bitkiye estetik bir güzellik kazandıran bu formüller, belirli sayıdaki
moleküllerin biraraya gelmesiyle ortaya çıkan renklerle birleştiğinde
ortaya müthiş manzaralar çıkmaktadır. (Harun Yahya, Yeşil
Mucize Fotosentez)
İşte bu altın oran, sanatçıların çok iyi bildikleri ve uyguladıkları
bir estetik kuralıdır. Bu orana bağlı kalarak üretilen sanat eserleri
estetik mükemmelliği temsil ederler. Sanatçıların taklit ettikleri
bu kuralla tasarlanan bitkiler, çiçekler ve yapraklar Allah'ın üstün
sanatının birer örneğidirler. Allah Kuran'da pek çok ayette herşeyi
bir ölçüyle yarattığını bildirmektedir. Bu ayetlerden bazıları şöyledir:
"Yere (gelince,) onu döşeyip-yaydık, onda sarsılmaz
dağlar bıraktık ve onda herşeyden ölçüsü belirlenmiş ürünler bitirdik."
(Hicr Suresi, 19)
"... Allah, herşey için bir ölçü kılmıştır."
(Talak Suresi, 3)
"... Şüphesiz, Allah herşeyin hesabını
tam olarak yapandır." (Nisa Suresi, 86)
|