Duke Üniversitesi'nde bir
biyomühendis olan ve bu konuda yazılmış bir de kitabı bulunan Steven
Vogel, araştırmacıların neden insan kalbini taklit etmekte bu kadar
zorlandıklarını şöyle açıklıyor:
"Bizim sahip olduğumuz motorlar, güçleri ve etkinlikleri ne olursa
olsun, o kadar farklı çalışıyorlar ki. Kalp kası, bizim teknolojik
donanımımızda bulunan hiçbir şeye benzemeyen, yumuşak, ıslak,
kasılabilen bir makine. İşte bir kalbi bu yüzden taklit edemezsiniz..."
(Robert Kunzig, Discover, "The Beat Goes On", January 2000)
Abiomed şirketinin yapay kalbi de gerçek bir kalp gibi 2 karıncıktan
oluşuyor. Ancak benzerlik burada sona eriyor. Araştırmayı yöneten
Pennsylvania Üniversitesi'nden biyomühendis Alan Snyder bu farkı
"Gerçek bir kalpte kas, bir kap gibi görev görüyor ve kendisi kasılıyor"
ifadeleriyle anlatmaktadır. (Harun Yahya, İnsan
Mucizesi)
Yapay Kalbin Çıkmazları
Kendi kendine kasılan bir kabı nasıl yapacaklarını bilmeyen araştırmacılar,
iki karıncığın arasına yerleştirdikleri bir motor sayesinde, her
iki karıncığın iç duvarlarını iterek hareket ettiriyorlar. Yapay
kalp karın içine yerleştirilen bir pille çalışıyor. Bu pil ise hastanın
üzerinde taşıdığı şarj olabilen daha büyük bir pil paketinden radyo
dalgaları ile sürekli şarj edilmek zorunda.
Gerçek bir kalbin ise enerji için bir pile ihtiyacı yok, çünkü
kalbimiz kendi enerjisini her hücresi içinde kendi başına üretebilen
benzersiz bir kas tasarımına sahip. Ayrıca kalbin taklit edilemeyen
başka bir özelliği de benzeri olmayan dinamik bir atım hacmine sahip
olması. Nitekim dinlenme halinde dakikada 5 litre kan pompalayan
bir kalp, egzersiz sırasında bunu dakikada 25-30 litreye kadar artırabiliyor.
Abiomed şirketinin yöneticisi olan Kung bu mükemmel tempo değişikliğini
"Bu henüz hiç bir mekanik cihazın ulaşamayacağı bir şey" diyerek
nitelendiriyor. Şirketin yaptığı yapay kalp ise en fazla dakikada
10 litre kan pompalayabiliyor, ki bu da pek çok faaliyet açısından
yetersiz kalmaktadır.
Asıl ulaşılamayan ise, kalbin kendine pompaladığı kan ile beslenmesi
ve ihtiyaca göre de güçlenmesi. Böylece bir kalp hiç bakım görmeden
50-60 sene çalışabiliyor. Kalp bölünerek yenilenen canlı bir doku
olması nedeniyle kesintisiz çalışma performansını hiçbir zaman kaybetmiyor.
Bu da onu taklitlerinden ayıran en büyük özelliklerinden bir başkası.
Bilim adamlarının günümüz teknolojisi ile ulaşmayı hayal bile edemediği
özelliklere sahip olan kalbimiz, benzersiz tasarımıyla yüce Rabbimizin
üstün ilmini bizlere tanıtmaktadır.
"Bana ne oluyor ki, beni Yaratana kulluk etmeyecekmişim?
Siz O'na döndürüleceksiniz. Ben, O'ndan başka ilahlar edinir miyim
ki, Rahman (olan Allah), bana bir zarar dileyecek olsa, ne onların
şefaati bana bir şeyle yarar sağlar, ne de onlar beni kurtarabilirler."
(Yasin Suresi, 22-23)
|