

 
Bezuar Keçilerinin Kimya Bilgileri
Doğadaki usta kimyagerlerden
bir tanesi de Bezuar keçisidir. İsmini de bu özelliği nedeni ile
almıştır. "Bezuar" ismi, Farsça'da ilaç anlamına gelen bir kelimeden
türemiştir. Bu canlı, kendi kendini tedavi etme konusunda uzmandır.
Bezuar keçisi ne zaman bir yılan tarafından ısırılsa, hemen yaşadığı
çevrede yetişen sütleğen bitkisi türlerinden birini yemeye başlar.
Bu son derece hayret verici bir davranıştır. Çünkü gerçekten de
sütleğen bitkisinin içindeki sıvıda bulunan "Öforbon" maddesi kana
karışan yılan zehrini etkisiz hale getirmektedir.
Burada tekrar şaşırtıcı bir gerçekle karşı karşıya kalırız.
Günlük otlamaları sırasında sütleğenlere ağızlarını bile sürmeyen
Bezuar keçilerinin bu bitkileri tedavi maksatlı kullanmalarını sağlayan
nedir? Bezuar keçileri sütleğen otlarının içinde hangi kimyasal
maddelerin olduğunu nereden bilmektedirler? Peki ya bu kimyasalların,
yılan zehrini tedavi edici etkilerinin olduğunu nasıl öğrenmişlerdir?
Keçilerin, kendilerini yılan ısırdığında buldukları tüm otları
yiyerek yani deneme-yanılma metodunu kullanarak bir panzehir bulmaları
mümkün değildir. Uygun otu bulmaya çalışırken deneme yapan keçi
doğru otu bulana kadar muhtemelen ölecektir. Kaldı ki o anlık başarılı
olsa bile, tek bir sefer yetmeyecek, keçinin her yılan ısırdığında
aynı isabetli seçimi yapması gerekecektir. Bütün imkansızlığına
rağmen keçinin bunu başardığını varsayalım. Ancak bu da yeterli
olmayacaktır. Çünkü Bezuar türünün neslini devam ettirebilmesi için,
türün diğer üyelerinin de bu davranış özelliğine sahip olmaları
şarttır. Elbette ki bu imkansızdır.
Bunun için keçilerin kendilerinden sonra gelen nesilleri deneyimlerinden
haberdar etmeleri gerekmektedir. Ancak bir canlının sonradan öğrendiği
bilgileri kendinden sonra gelen nesillere genetik olarak aktarması
imkansızdır. Örneğin: Birkaç nesil boyunca piyano çalan bir ailenin
yeni doğan çocuklarının da, ailenin diğer üyeleri gibi piyanoyu
çalabilmek için, "öğrenmesi" gerekecektir. Aile üyeleri ne kadar
ünlü ve başarılı piyanistler olursa olsunlar, bu özelliklerini bir
sonraki nesle aktaramazlar. Çünkü bu, genetik bir özellik değil,
sonradan edindikleri bir özelliktir. Dolayısıyla, öğrenilen bilgiler
ya da davranışlar, o türe değil sadece o canlıya aittirler.
Bu gibi bilgiler üzerinde derinlemesine düşünmek canlıların davranışlarının
tesadüfen ortaya çıkamayacağını anlamak için yeterlidir. Bütün canlılar
yaşamaları için gerekli olan bilgilere sahip olarak doğarlar. Yani
hepsini Allah bir anda yaratır. Allah bir Kuran ayetinde şöyle buyurmaktadır:
|