Arum zambağı bir fizik ya da kimya
mühendisi değildir. Endüstri ürünleri tasarımcısı da değildir. Ama
yine bu üç meslek grubunun birikimiyle oluşturulabilecek bir mekanizmaya
sahiptir. Bu mekanizmanın her noktası inceden inceye planlanmıştır.
Mekanizmayı oluşturan parçalardaki bir eksiklik ya da sıralamadaki
en küçük bir hata Arumun bir daha üreyememesi ve neslinin sona ermesi
ile sonuçlanacaktır.
Arumun tuzağı aşama aşama incelenecek olursa bu tuzağın ne kadar
mükemmel bir tasarım ürünü olduğu daha iyi anlaşılacaktır:
1- Glutanamik asidin üretilmesi.
2- Bu asidi parçalayacak olan Dinitro Fenol adlı kimyasalın üretilmesi.
Bu iki basamağın gerçekleştirilebilmesi için, amaca uygun sayıda
atomun, uygun sırada dizilmesi,
3- Glutanamik asit yoluyla bütün bitkiler ısı çekerken Arumun ısı
salmasının sağlanması gerekir.
4- Isı salmanın zamanlamasının doğru olması, ısı salma zamanını
belirleyen bir sistemin var olması. Bu aşamada zamanlama çok önemlidir.
Örneğin dikenlerin merdiven şeklini almasından sonra ısı salmanın
hiçbir anlamı olmayacaktır.
5- Böceklerin döllenmenin gerçekleşeceği yere gelmesi için başağın
üzerinde kaygan nitelikte bir sıvının üretilmesi. Bu salgıdaki bir
hata sıvıdaki kayganlık özelliğinin yitirilmesine hatta yapışkan
olmasına yol açabilir ki bu da zambağın sonu demektir.
6- Böcekleri başağın dibine çekerek orada tutmaya yarayan şekerli
sıvının üretilmesi.
7- Böcekler buraya geldikten sonra (daha önce değil) polen yağmurunun
başlaması.
8- Tam zamanı geldiğinde dikenlerin bükülerek merdiven formunu
alması ve böceklerin çıkışına izin vermeleri. Dikenler bu formu
oluşturamazlarsa böcekler dipte hapis kalacaklar ve polenleri diğer
zambaklara ulaştıramayacaklardır.
Arumun tuzağını mühendislerin ya da bilim adamlarının biraraya
gelerek tasarladığını iddia etmek şüphesiz akıl karı değildir. Peki
ya tüm bunların birbiri ardına gerçekleşen tesadüflerle oluştuğunu
söylemek? Şüphesiz böyle bir iddianın ilkinden daha tutarsız olacağı
çok açıktır. Aklı selim her insan kabul eder ki, bir yerde işleyen
mükemmel bir düzen varsa, bu düzen mutlaka biri tarafından önceden
hazırlanmış olmalıdır. Planlayan, tasarlayan ve uygulayan olmadan
düzen olmaz. Şüphesiz Arumdaki bu mükemmel tasarımın sahibi de yerle
gök arasındaki tüm canlıları yaratan ve tüm işleri düzenleyen Allah'tır.
Allah Kuran'da bize bu üstün vasfını şöyle bildirmiştir:
"O, gökleri dayanak olmaksızın yaratmıştır, bunu
görmektesiniz. Arzda da, sizi sarsıntıya uğratır diye sarsılmaz
dağlar bıraktı ve orada her canlıdan türetip yayıverdi. Biz gökten
su indirdik, böylelikle orada her güzel olan çiftten bir bitki
bitirdik." (Lokman Suresi, 10)
|