Baştan
kalbe kadar giden bölümde; yukarı çıkan ve aşağı inen damarların
oluşturduğu bir U sistemi bulunur. Ters yönde akan kan damarları
toplam basıncı sıfırlar, böylece hayvan ani kanamalara neden olacak
iç basınçtan kurtulmuş olur.
Zürafaların derilerini inceleyen bilim adamları, bakteri ve kenelere
karşı çok etkili bir savunma sistemiyle karşılaştılar.
California, Arcata'daki Humboldt Üniversitesi biyologlarından
Willliam Wood, kokuları çok uzaklardan bile algılanabilen Giraffa
camelopardalis reticulata türüne ait zürafaları inceledi. (Wood,
W. F. & Weldon, P. J. The scent of the reticulated giraffe Giraffa
camelopardalis reticulata. Biochemical Systematics and Ecology,
30, 913 - 917, (2002).)
Bu koku o kadar güçlü ki zürafadan 250 metre uzakta olan bir insana
ulaşabiliyor. (Nature.com/nsu : John Whitfield, Rank giraffes in
rude health, 21 Ekim 2002) Wood, böylesine güçlü bir kokunun zürafalara
bir faydası olup olmadığını merak etti. Çalışmasında, kokunun zürafada
nasıl oluştuğundan çok, kokunun özellikleri üzerinde odaklandı.
Zürafanın boyun ve ense kısmından kıl örnekleri alan Wood, kokulara
neden olan kimyasalları araştırdı. Yaptığı incelemeler sonucunda
zürafaların derisinde her biri koku yayan tam 11 farklı kimyasal
bulunduğunu belirledi.
Kokuya neden olan kimyasallar temelde indol ve 3-metilindol adlı
kimyasallara dayanıyor. Bu bileşiklerin çeşitli mikropların büyümesini
engellediği önceden biliniyor.
Zürafanın derisindeki bu güvenlik kalkanı sayesinde, bakteriler,
mantarlar ve hatta keneler hayvanın derisinden uzak duruyor. Üstelik
bu kimyasallar birbiriyle karışınca, tek başlarına olduklarından
daha etkili oluyorlar.
Burada aklımıza gelen bazı sorulara cevap arayalım. Bu kokulu savunma
sistemini kendi başına üretebilmesi için zürafanın, öncelikle düşmanı
olan bakteri ve mikropları tanıyor olması gerekir. Bu yüzden zürafa
da bakteri ve mikropların metabolizmasının detaylarını bilmeli,
onların solunum veya sindirim sistemine hangi kimyasalları sokarak
onları etkisiz hale getirebileceğini belirlemelidir. Gerekli kimyasalların
hangi özellikte bileşikler olduğunu, bunlar için hangi elementlerden
ne kadar gerektiğini, bunları ne şekilde birbirine bağlayacağını
da biliyor olmalıdır. Elbette zürafanın farkında olmadığı bu korumayı
yaratan alemlerin Rabbi olan Allah'tır.
Peki bu kokular zürafanın bedeninde tesadüfen oluşmuş olabilir
mi? Bu soruyu, zürafadaki kimyasal kullanılarak üretilmiş bir ilacı
örnek vererek cevaplayalım.
Kimyager Zürafalar
Resimde görülen zürafanın koku kimyasallarında bulunan Indole adlı
kimyasalı içeren bir ilaçtır. Bu ilaç uzman kimyagerlerin uzun deneyleri
sonucunda üretilmiştir. Belli bir amaca yöneliktir ve etkisi kanıtlanmıştır.
Bilinçli olarak üretildiğine şüphe yoktur. Zürafanın derisindeki
kimyasalların tesadüfen oluştuğunu iddia etmek, bu ilacın da yağmur,
rüzgar gibi doğa olaylarıyla tesadüfen oluşabileceğini kabullenmek
anlamına gelir ki, hiç kimse bu iddiayı savunmaz.
Şüphesiz, zürafanın bakteri ve mikroplara karşı korunmasını sağlayan
sistemi var eden güç, hem zürafayı hem de bakteriyi yaratmış olmalıdır.
Allah, tüm canlıları yoktan var etmiş ve onları bir örnek edinmeksizin
yaratmıştır. Şüphesiz böyle mükemmel bir yaratılışın bir amacı vardır.
Allah, yarattığı canlılarda bizim düşünmemiz için ayetler bulunduğunu
bir Kuran ayetinde şöyle haber vermektedir:
"Şüphesiz, göklerin ve yerin yaratılmasında,
gece ile gündüzün art arda gelişinde, insanlara yararlı şeylerle
denizde yüzen gemilerde, Allah'ın yağdırdığı ve kendisiyle yeryüzünü
ölümünden sonra dirilttiği suda, her canlıyı orada üretip-yaymasında,
rüzgarları estirmesinde, gökle yer arasında boyun eğdirilmiş bulutları
evirip çevirmesinde düşünen bir topluluk için gerçekten ayetler
vardır." (Bakara Suresi, 164)
|