

Mikrodünyanın
elemanları birçok insan için tanıdıktır ancak çoğu kimse bu canlılar
ile ne kadar içiçe olduğunu detayları ile bilmez. Örneğin dünya
üzerinde yaşamın oluşumunu sağlayan temel öğelerden bir tanesi olan
azot döngüsü, mikrodünyanın elamanlarından olan bakteriler tarafından
sağlanır. Bitkilerin topraktaki mineralleri alabilmelerini sağlayan
en önemli unsur ise kök mantarlarıdır. Salata veya et gibi nitrat
içeren besinlerden zehirlenmenizi, dilinizde bulunan bakteriler
önlerler. Aynı zamanda bakteriler ve algler (su yosunları), dünyada
canlılığın varolmasının temel unsuru olan fotosentez yapabilme yeteneğine
sahiptirler ve bu görevi bitkilerle paylaşırlar.
Bazı akar türleri organik maddeleri parçalayarak
besinleri bitkilerin kullanabileceği hale dönüştürebilirler. Kısacası,
bu mikro canlılar yeryüzündeki yaşam dengesinin önemli bir unsurudur.
Bu canlıların bir kısmı aynı zamanda hastalıkların da ortaya çıkış
sebebidir. Vücudumuzdaki bağışıklık ve savunma sistemi bu canlılarla
savaşmak için vardır. Kimi tıbbın henüz keşfedemediği yöntemler
geliştirip büyük bir hızla vücudumuzda yayılırken, kimisi de insanın
yaşamına bir anda ya da yavaş yavaş son verebilir. Bazıları başka
bir canlıdan faydalanmak karşılığında ona fayda sağlayabilir, yani
simbiyotik bir yaşam (ortak-yaşam) sürebilir. Bazıları ise biraraya
gelir, karar verir, plan yapar, organize olur ve son derece hassas
işlemler gerçekleştirebilir. Bütün bunları yapanlar; gözle görülür
hiçbir varlık belirtisi göstermeyen ve genellikle tek bir hücreden
ibaret olan mikro canlılardır.
Burada gözden kaçmaması gereken önemli bir nokta
vardır: İhtiyaç duyduğumuz herşey oldukça basit sebeplere bağlı
olabilirdi, hatta fark etmediğimiz kaynaklardan bizlere gelebilirdi.
Bir bitki havadaki nitrojeni doğrudan alacak bir sisteme sahip olabilirdi
ya da bizler portakaldan C vitamini aldığımız gibi K vitaminini
de yediğimiz herhangi bir besinden alabilirdik. Dünyaya oksijen
akışı sabit bir kaynaktan ya da uzayın derinliklerinden sağlanabilirdi
ve bunun için birkaç hücreden oluşan küçücük organizmalara ihtiyaç
duymayabilirdik. Tüm yeryüzünün düzeni bu şekilde olabilirdi. Ama
yeryüzündeki düzen çok ince ve hassas dengelerle kurulmuş, küçücük
mikroorganizmalar kimi zaman koskoca bir yaşamın sebebi kılınmıştır.
Bu üstün güç sahibi Allah'ın takdiridir. Allah sınırsız gücünü,
benzersiz yaratmasını mikrodünyalarda yarattığı deliller ile bize
göstermektedir.
İnsanın da karşısında apaçık duran bu yaratılış
mucizesini görebilmesi, etrafında kendisine sunulmuş olanlar ve
güç yetiremedikleri karşısındaki acizliğini ve Allah'a muhtaç olduğunu
fark edebilmesi ve Allah'ı takdir etmesi gerekir. Allah Kuran'da
şöyle buyurmuştur:
|