Alakarga
Alakarga, yemek için topladığı palamutları birer birer toprağa
gömer. Önce bir delik kazar, palamudu içine koyar ve daha sonra
diğer hayvanların bunu fark etmemesi için itinayla deliğin üstünü
kapatır. Bu yerleri daha sonra tekrar bulabilmek için dikkatlice
işaret koyar. Belli ağaçlar, düşmüş kütükler, kaya parçaları gibi
nesneleri işaret olarak kullanır. Hatta bazen buralara küçük taş
parçaları taşıyarak yanlarına işaret koyar. Birçok kuş, tohumları
bu yöntemle saklar. Bazı türlerin günde binden fazla tohum depoladığı
kaydedilmiştir. Fındıkkıranlar bir mevsimde toplam 100.000 gibi
yüksek miktarda tohum depolarlar. Yapılan deneyler kuşun 9 ay sonra
tohumu gömdüğü yeri bulduğunu göstermiştir. İyi hafızasına rağmen
bu kuşların gömdüğü meşe palamutlarını unuttukları yerler de vardır.
Böyle olması da aslında iyi sonuç doğurur. Zira unutulan tohumlar,
meşe filizlerinin tekrar yeşillenerek topraktan çıkmasını sağlar.
Deve kuşları
Deve kuşlarının
ilginç bir kuluçka sistemleri vardır. Sürü halinde yaşayan deve
kuşlarından yarım düzine kadarı, yumurtalarını ortak bir yuvaya
bırakır. Hiçbir özelliği olmayan sadece sığ bir çukur olan bu yuvada
her biri 1.5 kg gelen 40 kadar yumurta bulunur. Yumurtaların tümünü
koruma görevi tek bir dişi deve kuşuna aittir. Kuluçkaya yatan dişiye
bir erkek kuş yardım eder. Ancak dişi kuş sadece 20 kadar yumurtanın
üzerinde yatabilir. Bu nedenle fazla yumurtaları yuvanın dışına
iter. Yapılan incelemeler sonucunda deve kuşlarının bu itme işlemini
rastgele yapmadıkları bulunmuştur.
Deve kuşu kendi yumurtalarını kuluçkaya yatacağı yumurtaların arasına
alırken, başka dişilere ait olan yumurtaları ise dışarıya atmaktadır.
Bu ayrımı deve kuşunun nasıl yaptığını bulabilmek için bilim adamları
yumurtalara numaralar vermişlerdir. Yumurtaların yerini değiştirerek,
eski ve yeni yumurtalar karıştırılarak yapılan tüm deneylerde sonucun
değişmediği görülmüştür. Bilim adamlarının vardıkları sonuç deve
kuşlarının yumurtalarını, yüzeylerindeki deliklerin dağılımı sayesinde
tanıdıkları olmuştur.
Bütün yumurtaların kabuklarında, civcivin nefes almasına imkan
veren minik "hava delikleri" vardır. Bu deliklerin kabuk üzerindeki
yerleri her yumurtada biraz farklıdır. İşte bu delikler sayesinde
deve kuşlarının yumurtalar arasında ayrım yapabildiği düşünülmektedir.
Arı yiyen kuşlar
Yaklaşık 40 gram ağırlığında olan kuşlar için büyük tropik bir
arının iğnesi ölümcül olabilir. Oysa bazı kuşlar arı yiyerek beslenirler.
Arı yiyen kuşlar arının zehirli etkisinin üstesinden iki yolla gelirler.
Öncelikle arının kuvvetli iğnesine karşı belli bir yere kadar bağışıklıkları
vardır. İkinci olarak da kuşlar tehlikeli türlerle tehlikesiz olanlar
arasındaki farkı ayırt edebilir ve aslında arıların sokan türleriyle
çok nadiren uğraşırlar.
Bir arıyı yakalayan kuş, öncelikle böceği gagasının ucunda silkeler,
sıkıca tutacak şekilde kendini ayarlar ve sonra da dala doğru böceği
sertçe çarptırarak bayıltır. Daha sonra arının vücudunun arka kısmını
pürüzlü ağaç kabuğuna sürter; bu işlem keskin iğneyi ve ona bağlı
zehirli keseleri koparıp atar. Bütün bu işlemlerden sonra kuş, arının
zehrinin yok olduğuna kanaati gelince arıyı olduğu gibi yutar. Bir
kuşun arının zehrini nasıl etkisiz hale getireceğini kendi kendine
bulmuş olması mümkün müdür? Peki ya bu zehre karşı bağışıklık kazanmasını
sağlayacak maddeyi vücudunda kendi kendine oluşturması mümkün müdür?
(Harun Yahya, Allah'ın
Güzelliklerinden Bir Demet-4)
Elbette ki bunları bir kuşun kendiliğinden bilmesine imkan yoktur.
Kuşun arıyı avlamasındaki planın üstün bir aklın ürünü olduğu kesin
bir gerçektir. Kuşa bütün bunları Rahman ve Rahim olan Allah ilham
etmektedir.
Bu örneklerde üzerinde düşünülmesi gereken bir nokta vardır. Kuşların
bu akılcı davranışlarını kendi beyinleriyle düşünüp tasarladıklarını
ve sahip oldukları fiziksel özellikleri yine kendi kendilerine planlayıp
vücutlarına yerleştirdiklerini ileri sürmek son derece mantıksız
bir iddia olacaktır.
Allah kuşları ve tüm canlıları yoktan var etmiştir ve herşey ancak
O'nun emriyle hareket etmektedir. Allah bir ayetinde şöyle buyurur:
"Allah, yedi göğü ve yerden de onların benzerini
yarattı. Emir, bunların arasında durmadan iner; sizin gerçekten
Allah'ın herşeye güç yetirdiğini ve gerçekten Allah'ın ilmiyle
herşeyi sarıp-kuşattığını bilip-öğrenmeniz için." (Talak Suresi,
12)
|