

 
Tohumları Taşıyan Karıncalar
Bazı
bitkilerin üremeleri hayvanlara bağlıdır çünkü tohumları hayvanlar
tarafından taşınır. Bu dağıtım şekli hayvanlar ve bitkiler arasında
dikkat çekici bir birlikteliğin ve uyumun var olduğunu gösterir.
Örnek olarak çevresi yağlı, yenilebilir bir dokuyla kaplı olan bir
tohumu ele alalım. İlk bakışta alelade gelebilecek bu yağlı doku,
gerçekte bitkinin neslinin devamlılığı açısından çok önemli bir
detaydır. Çünkü bu özellik karıncaların söz konusu bitkiye ilgi
duymasına sebep olmaktadır. Bu bitkilerin üremesi pek çok bitkiden
farklı olarak karıncalar vasıtasıyla gerçekleşir.
Hemen her bitkide olduğu gibi bu türün tohumunun da filizlenebilmesi
için toprağın altına girmesi gerekmektedir. Ayrıca tohumun iç kısmında
bulunan ve filizlenmeyi gerçekleştirecek olan bölümün de açığa çıkması
gerekmektedir. Bitki bu ihtiyaçlarını kendisi karşılayamaz ama bunları
onun için yapan karıncalar vardır. Bu bitkilerin tohumlarındaki
yağlı doku, taşıyıcı karıncalar için çok cazip bir yiyecektir. Karıncalar
bunları büyük bir istekle toplayıp yuvalarına taşırlar. Böylece
ilk aşamada hiç bilmeden tohumu toprağın altına gömmüş olurlar.
Bundan sonra bitki için önemli olan ikinci bölüm başlamaktadır.
Karıncalar binbir zahmetle tohumları yuvalarına taşımalarına rağmen
sadece kabuğunu yer, etli iç kısmını bırakırlar. Bu sayede hem karınca
besin elde eder, hem de bitkinin üremesini sağlayacak bölüm toprak
altına inmiş olur.
Peki karınca ve tohum arasındaki bu uyum nasıl ortaya çıkmıştır?
Karıncanın bunu bilinçli olarak yaptığı yani bitkinin üremesi için
neyin gerekli olduğunu bildiği ve buna göre hareket ettiği gibi
bir düşünce elbette ki mantıken kabul edilemez. Ya da karıncanın
bir gün tesadüfen tohumu keşfettiği, bunu toprağın altına götürüp
yediği, sonra da buradan bir bitkinin çıktığını görüp bu işlemi
devam ettirdiği, çevresindeki karıncalara bunu öğrettiği, kendinden
sonraki nesillere de bir şekilde bunu yapmaları gerektiğini haber
verdiği gibi bir tez öne sürmek de elbette ki akılcılıktan ve bilimsellikten
tamamen uzaklaşmak olacaktır. Bitkinin de üremek için bu karınca
türünün hoşuna gidecek özellikleri bir şekilde öğrendiği ve tohumunu
bu özelliklere uygun hale getirdiği, karıncayla aynı ortamda bulunmayı
ayarladığı gibi bir iddia da bilimsel açıdan hiçbir geçerliliği
olmayan bir safsata olmaktan öteye gidemeyecektir.
Her iki canlı da, sahip oldukları özelliklerden haberdar olan, onları
birbirlerine uyumlu yaratan Allah'ın ilhamıyla hareket etmektedirler.
(Harun Yahya, Tohum
Mucizesi)
"Göklerde ve yerde bulunanlar O'nundur; hepsi
O'na 'gönülden boyun eğmiş' bulunuyorlar." (Rum Suresi, 26)
|