Yetişkin karidesler sonbaharın son günlerinden
başlamak üzere kalın çeperli yumurtalarını oluşturmaya başlarlar.
Bu yumurtalar en sert kışları bile rahatlıkla geçirebilirler. Çünkü
yumurtalar mucizevi bir şekilde bünyelerinde doğal antifriz görevi
gören gliserini üretirler. Kış yumurtaları doğada rastlanmamış olan
-273 oC soğuğa ve +100 oC'lik sıcaklığa bile
dayanabilirler. Yumurtaların bu özellikleri artemianın günümüze
dek neslini sürdürmesine imkan tanımıştır. Memeliler hatta omurgalılar,
oksijeni az olan bir ortamda kaldıklarında boğularak ölürler. Ancak
artemiaların böyle bir sorunu da yoktur. Bünyelerinde yaratılmış
özel bir mekanizma sayesinde bu sorunu aşabilmektedirler. Bu özel
mekanizma, artemianın kanındaki hemoglobin yoğunluğunu ayarlayabilme
özelliğine sahip olmasıdır. Bu sayede, oksijenin çok azaldığı aşırı
sıcak ve tuzlu sularda, hatta kristalleşmiş tuz kümeleri üzerinde
bile yaşantısını devam ettirebilmektedir.
Hayranlık uyandırıcı özelliklere sahip bu canlı herhangi bir akla
sahip değildir. Artemianın kendi kendine düşünerek 6oC'den
düşük, şiddetli soğuklara dayanmasını sağlayacak gliserini keşfettiği
elbette söylenemez. Bu canlının hemoglobin yoğunluğunu ayarlayacak
sistemi kendi kendine tasarlayarak, bunu bünyesine yerleştirdiğini
düşünmek de elbette ki akıl dışıdır. Tüm bu insan aklının sınırlarını
zorlayan özelliklere artemianın tesadüfler sonucu sahip olduğunu
iddia etmek de bir o kadar imkansız, hatta gülünç iddialardır.
Söylenebilecek tek bir şey vardır, o da bu canlının özel olarak
tasarlanmış olduğudur. Herşeyin sahibi ve herşeyi dilediği gibi
tasarlamış olan Allah bu canlıyı da yaşadığı ortama en uygun özelliklerle
yaratmış ve hayatını devam ettirebilmesini sağlamıştır. Yaratmak,
Allah için çok kolaydır ve Allah bu gerçeği bir ayetinde şöyle bildirmiştir:
" Bir şeyi dilediği zaman, O'nun emri yalnızca:
"Ol" demesidir; o da hemen oluverir." (Yasin Suresi, 82)
Kemancı İstakoz
Panulirus cinsi istakozlar oldukça ilginç bir savunma sistemine
sahiptirler. Bu istakozlar ancak telli çalgılardan çıkarılabilecek
rahatsız edici bir sürtünme sesini kesik kesik çıkartır ve bu sayede
düşmanlarını kaçırırlar.
Bu kabuklu hayvanların gözlerinin altında, mikroskobik çiziklerle
kaplı olan ve eğilip bükülebilen antenler bulunmaktadır. Panulirus
istakozları antenlerindeki bu çizikleri içiçe geçirip sürtmeye başladıkları
zaman keman yaylarının birbirine sürtünmesiyle oluşan korkunç sesin
bir benzerini çıkarabilmektedirler.
Canlılardaki üstün tasarımların tek bir açıklaması
olabilir, "Yaratılış". Allah tüm evreni "Ol" emri ile yaratmış
ve insanlardan Kendisi'ni zikretmelerini ve yarattıkları hakkında
düşünmelerini istemiştir. Her türlü yaratmayı bilen Rabbimiz bir
ayette şöyle buyurur: "Onlar, ayakta iken, otururken, yan yatarken
Allah'ı zikrederler ve göklerin ve yerin yaratılışı konusunda
düşünürler. (Ve derler ki:) 'Rabbimiz, Sen bunu boşuna yaratmadın.
Sen pek yücesin, bizi ateşin azabından koru.'" (Al-i İmran Suresi,
191)
|