Bu
bölgelerdeki bazı türler deniz suyu sıcaklığının -1.8oC
olduğu derin sulara çekilerek donmaktan kurtulurlar. Ancak Antartika'da
bu sıcaklık derecesinin çok altındaki sıcaklıklarda bile yaşayabilen
balıklar da bulunmaktadır. Bunu Allah'ın kendileri için yaratmış
olduğu özel vücut sistemleri sayesinde başarmaktadırlar.
Bu balıkların kanlarının içinde bir araba radyatöründeki antifriz
maddesi gibi işleyen kimyasal maddeler vardır. Bu kimyasallar Antartika
Okyanusu'nun en düşük sıcaklıklarında bile balıkların vücutlarını
donmaktan kurtarmaktadır. (Harun Yahya, Allah'ın
Güzelliklerinden Bir Demet)
Derin Sularda Yaşayan Anglerfish
Besinin az olduğu
bölgelerde yaşayan canlılar son derece ilginç özelliklere sahiptir.
Bunlardan bir tanesi olan Anglerfish, denizlerin zorlu şartlara
sahip karanlık kanyonları için gerekli olan tüm özelliklere sahiptir.
Allah anglerfishi de diğer tüm canlılar gibi, ihtiyacı olan her
türlü özellikle birlikte yaratmıştır. Örneğin derin sularda yaşayan
Anglerfish daha küçük balıkları avlamak için bir olta ipine ve bu
ipin uç kısmında, kıvrılan solucana benzeyen bir organa sahiptir.
Ucunda sahte yemi olan bu olta, yakınlardan geçen balıkların dikkatini
çekmektedir. Anglerfish'in tuzak oltasını yem zannederek yaklaşan
balıklar, oltanın ipi tarafından sarılır ve bu sayede kolay bir
av olurlar.
Dört Yüzgecinin Üzerinde Yürüyen Balık
Kırmızı dudaklı
yarasa balığı dünyadaki dört yüzgecinin üzerinde yürüyen tek balıktır.
Yürümek için tasarlanmış yüzgeçleri, tuhaf görünüşlü burnu ve büyük
kırmızı dudakları ile balığın son derece ilginç bir görünümü vardır.
Yarasa balıklarının kumun üzerinde bir insanın yürümesi gibi dolaşabilmelerini
sağlayan organları göğüs yüzgeçleridir. Bu yüzgeçlerini kullanarak
yarasa balıkları okyanus zemininde rahatça ayakta durabilir ve yüzgeç
uçlarının üzerinde yürürler. Fener balıklarında olduğu gibi yarasa
balıklarının da burunlarının altında, diğer balıkları kandırmak
için olta olarak kullandıkları küçük deri parçaları vardır. Yarasa
balıkları etçil hayvanlardır. Bu oltayı kullanarak diğer balıkları,
yengeçleri, kurtçukları ve deniz taraklarını yerler.
Anemon Bitkileri ve Balıkları
Anemon bitkileri
duyargalarının üzerinde bulunan çok sayıdaki yakıcı kapsül, kendilerine
herhangi bir şey dokunduğu veya sürtündüğü anda hemen açılır ve
etkisi çok güçlü olan bir zehir salgılar. Bu, çoğu zaman zehiri
alan canlının felç olarak ölmesine sebebiyet verecek kadar güçlü
bir sıvıdır. Ancak Anemon bitkilerinin etki etmediği canlılar da
vardır. Örneğin Anemon balıkları, bu tehlikeli bitkilerin yakıcı
kapsüllerinin arasında yaşayabilen nadir canlılardandır. Anemon
balıklarının üzerinde bulunan "saydam madde", bitkideki bu yakıcı
kapsülleri durdurabilecek niteliktedir. Bitkiye yaklaşan balık,
gövdesini yavaş yavaş Anemonlara değdirmeye başlar. Üzerindeki saydam
madde sayesinde zehirden çok fazla etkilenmeyen Anemon balığının
amacı yakıcı kapsüllerin üzerinde patlamasını sağlamaktır. Anemon
balığı birkaç denemenin sonunda zehire bağışıklık kazanır ve bitkinin
dokunaçlarının arasına yerleşir. Yeni doğan ve Anemon bitkilerine
karşı hiçbir bağışıklığı bulunmayan balıklar da, diğerlerinin geçtiği
aşamalardan tek tek geçer. Anemon balıkları bu denemeleri tesadüfen
yapmaya karar vermiş olsaydı neler olurdu?
İlk seferde ya da daha sonraki denemelerinde balık patlatacağı
kapsül sayısını tutturamayacağı için fazla zehir alıp ölebilirdi.
Oysa böyle olmamıştır. İlk ortaya çıktıklarından beri Anemon bitkileri
ve balıkları birlikte kusursuz bir uyum içinde yaşamaktadır. Çünkü
Allah yarattıklarını en iyi bilendir, koruyandır.
|