Şimdi böbrek üstü bezleri
tarafından üretilen "kortizol" mucizesinin insan vücudundaki görevlerini
ve Allah'ın muhteşem sanatının insan vücudunun detaylarında nasıl
tecelli ettiğini görelim. Her aşamada kendi kendinize soracağınız
"bu sistem tesadüfen var olabilir mi?" sorusu da, Allah'ın varlığını
inkar eden evrim teorisinin çarpık mantığını size bir kez daha gösterecektir.
Kortizol hormonunun görevleri-Yaralanmalara karşı
önceden önlem alır:
Adrenalin hormonu insanı tehlike anı için hazırlarken, kortizol
hormonu insan vücudunu tehlike sonrası muhtemel gelişmeler için
hazırlar. Örneğin muhtemel bir yaralanma riskine karşı, önceden
bir tedbir alır ve vücuttaki amino asitleri seferber eder. Bu amino
asitler bir yaralanma olduğu anda, doku tamiri için kullanılacak
olan hammaddelerdir.
-Yaralanma esnasında acı hissini azaltır:
Bazı insanların yaralandıkları anda ve yaralandıktan uzun bir süre
sonrasına kadar acı hissetmemelerinin nedeni budur. Böylece insan
yaralı olduğu halde savaşacak, kendisini koruyacak veya kaçabilecek
güç bulur.
Acı hissinin iletimi sinir hücreleri vasıtasıyla olur. Kortizol
üreten hücreler sinir hücrelerinin elektrik iletmelerini yavaşlatan
ve kısmen durduran mekanizmayı nasıl bilmektedirler?
-Acil durumlarda yağ ve proteinleri şekere dönüştürür:
Vücut hücrelerinin ve beyin hücrelerinin beslenmek için şekere
ihtiyaçları vardır. Beyin hücrelerinin sürekli ve ne pahasına olursa
olsun şekerle beslenmesi gereklidir. Aksi takdirde insan kısa sürede
ölebilir.
Açlık anında şeker elde edilecek besin bulunmadığı için kandaki
şeker miktarı düşecektir. Bu durumda devreye kortizol girer ve vücudun
şekersiz kalmasına izin vermez. Depo edilen yağ ve proteinlerin
şekere dönüşmesini ve kan şekeri düzeyinin belirli sınırlar içinde
kalmasını sağlar.
Şimdi şu cümleyi bir düşünelim: "Yağın şekere dönüştürülmesi veya
proteinin şekere dönüştürülmesi." Bu tip işlemlerden bahsedilirken
tek bir cümle söylenip geçilir. Oysa yapılan işlem son derece zor
ve karmaşık bir işlemdir. Bir madde başka bir maddeye dönüştürülmekte
ve moleküler yapısı tamamen değişmektedir.
Eğer insanın önüne trilyonlarca kez büyütülmüş ve bir masa büyüklüğüne
getirilmiş bir yağ molekülü veya protein molekülü konulsa ve kendisinden
bu molekülü şeker molekülüne çevirmesi istense yapabileceği bir
şey yoktur. Hangi atomun yerini hangisi ile değiştirmesi gerektiğini
bilemez. Oysa hücrelerin içinde bu değişimi gerçekleştiren rafineriler
vardır ve söz konusu değişim çok karmaşık işlemler sonucunda gerçekleştirilir.
Kortizol hormonu işte bu işlemlerin seyrinin nasıl değiştirileceğini
bilmektedir. Daha doğrusu kortizol hormonu bu değişimin başlamasını
sağlayacak kilidi açacak tasarıma sahiptir. Öyleyse kortizol üreten
hücreler, yağ-şeker veya protein-şeker dönüşümünü yapan sistemi
çalıştıracak anahtarın şeklini nereden bilmektedirler?
CH3-(CH2)n-COOH (yağ molekülünün formülü)
formülünü hangi işlemler sonucunda, CH2OH (şeker molekülünün
formülü) formülüne nasıl dönüştürebileceğini nereden bilmektedir?
Acil durumlarda beyin ve kalbin beslenmesine öncelik verir:
Kortizol molekülleri acil durumda devreye girer ve vücut hücrelerinin
şeker kullanımlarını azaltır. Ancak yine bir mucize görülür ve bu
etkiyi beyin ve kalp gibi hayati organlarda göstermez. Adeta savaş
anında seferberlik ilan edip, ekonomik kaynakların belirli bölgelere
kaydırılması gibi, kortizol molekülleri beyin ve kalbin beslenmesine
öncelik verir ve diğer doku hücrelerinin beslenmelerinde tasarrufa
neden olurlar.
Kortizol molekülleri hangi hücrelerin daha hayati öneme sahip olduğunu
nereden bilmektedirler? Bu önlemi hangi şuur ile almaktadırlar?
-Damarların kasılıp büzülmelerini düzenler:
Kan damarları sabit ve cansız borular değildir; bu damarların etraflarındaki
kasların kasılabilmeleri ve gevşeyebilmeleri sayesinde damar çapları
ihtiyaç doğrultusunda değişebilmektedir. Bu daralma emri de çeşitli
hormonlar vasıtası ile damarlara ulaştırılmaktadır. Kortizol ise,
damarları kasıcı büzücü faktörlere karşı damar cevaplarını düzenler
ve acil durumlarda insana bir başka destek görevi görmüş olur.
Kortizol hormonu damar etrafında bulunan kasların kasılma sistemlerini
nereden bilmektedir ki, bu sistemin kasıcı-büzücü faktörlere karşı
cevap verme eylemlerini düzenleyebilmektedir?
-Suyun hareketini kontrol eder:
Suyun -gereksiz durumlarda- hücre içine girmesini engeller. Bu
da kan hacminin korunması anlamına gelir. Bir kortizol molekülü
suyun hücrelerin içine girme eğiliminde olduğunu nereden bilir?
Bu suyu hücre dışında tutmak gerektiğine nasıl karar verir? Ve suyu
dışarıda tutma yöntemlerini nereden bilebilir? Daha da önemlisi,
suyun hücrenin dışında tutulması gereken zamanları nasıl tespit
eder? Nasıl olur da her zaman değil de sadece gerektiğinde suyun
hücreye girmesini engelleyecek bir anlayış ve şuura sahiptir?
İnsan hayatı için çok önemli olan bazı proteinlerin üretimini düzenler:
Kortizol hormonu zor durumda kaldığınız zaman bütün ihtiyaçlarınızı
ayrı ayrı düşünür. Kemik iliğinde hemoglobin, akyuvar ve trombosit
yapımını artırıp, kan düzeylerini yükseltir.
Görüldüğü gibi, gözle görülemeyecek kadar küçük tek bir molekül,
birçok özelliğe, yeteneğe ve sorumluluğa sahiptir. Bu molekülün
bunları yerine getirebilmesi için tüm bu özelliklerle birlikte özel
olarak tasarlanmış olması gerekir. Kortizol hormonunun tesadüfen
bu niteliklere sahip olarak ortaya çıktığını iddia etmek, büyük
bir cehalet ve mantıksızlıktır. Bu hormon, Allah'ın yaratmasındaki
uyumun ve kusursuz tasarımın delillerinden sadece biridir. Allah
bir ayetinde kullarına şöyle buyurur:
"… Rabbim, ilim bakımından herşeyi kuşatmıştır.
Yine de öğüt alıp-düşünmeyecek misiniz?" (Enam Suresi, 80)
-Yüksek ateşi önlemek için ilgili hormonun üretilmesini durdurur:
Ateş yükselmesi insan bedeninin hastalıkla savaşma belirtisidir
ve insanı dinlenmeye ve yatmaya zorlar. Böylece vücudun ihtiyacı
olan enerji yürümek, gezmek, çalışmak vs. gibi günlük işlere harcanmamış
olur. Ateş yükselmesi hastalığın sebep olduğu bir yan etki değildir.
Ateş, hastalıkla savaşta insanı dinlenmeye zorlamak için özel olarak
ayarlanmış bir güvenlik önlemidir. Ateşin yükseltilmesi beynin "ateş
merkezi" tarafından sağlanır. Beynin ateş merkezi de 'IL-1' isimli
bir madde tarafından harekete geçirilir.
Kortizol hormonunun bir başka mucizevi etkisi tehlikeli ateş durumunda
ortaya çıkar. Kortizol hormonu diğer bütün işlevlerinin yanı sıra,
tehlikeli ateşin durması için de tasarlanmıştır. İnsanın yüksek
ateşten ölme tehlikesi ile karşılaştığı durumlarda kortizol devreye
girer ve ateş merkezini aktive eden IL-1 maddesinin üretimini durdurarak
ateşi düşürür.
Peki kortizol IL-1 maddesinin ateşi yükselttiği ve yüksek ateşin
insan için bir tehlike oluşturduğunu nasıl bilenebilir? IL-1 maddesinin
nerede üretildiğini nasıl haber almış ve bu maddenin üretimini durdurmaya
nasıl karar vermiştir?
|