Bu soğuma alglerin de işine yarar. Eğer soğuma
olmazsa, iyice ısınan okyanusun üst katmanları soğuk olan alt katmandan
ayrılacak ve böylece yüzeyde bulunan alglerin derinlerdeki besinlere
ulaşması imkansız olacaktır. İşte bu nedenle algler antifiriz etkisi
gösteren bu maddeyi salgılarlar. İlginç olan, tropik okyanuslarda
yaşayan bu canlıların neden antifiriz üretmeye ihtiyaç duyduklarıdır.
Bu sorunun cevabı, organizmanın bu işlemden başka faydalar da edindiğini
gösterir.
Antifiriz Üreten Algler
Algler antifiriz üretmeye ihtiyaç duyarlar çünkü ürettikleri bu
madde ile suyun buharlaşmasını sağlayarak havaya geçebilirler. Alglerin
havaya geçip atmosferin üst bölgelerine çıkabilmesi ise uzak bölgelere
yayılmalarına yardımcı olmaktadır. Hava akımları, bu küçük canlıların
tüm gezegeni dolaşabilmeleri için oldukça etkili bir yoldur. Gökyüzünün
bu canlılarla dolu olması işte bu yüzden hiç de şaşırtıcı değildir.
Yeryüzünün hemen üzerindeki hava katmanında metreküpte 10,000 canlı
tespit edilmiştir. Atmosferde 50 km. yüksekliğe kadar alglerle aynı
yöntemi kullanan canlı bakteri ve mantar ise alglerin fotosentez
işlemini hızlandırır. Fotosentez sonucu su yüzeyi ısınır ve bu durum
kabarcıkların oluşmasını sağlar. Algler ise, adeta bir sonraki aşamada
baloncuğun patlayacağını ve böylelikle havaya ulaşabileceğini bilircesine
baloncuğun üzerindeki yerlerini alırlar. Patlayan baloncuk artık
sudan ayrılmış ve rahatça hareket edebileceği havanın içine geçebilmiştir.
DMS oluşurken çevresine ısı şeklinde enerji yayar. Bu enerji çevredeki
havayı ısıtır ve ısınan hava da yükselir. Alttaki hava, oluşan akımla
birlikte yukarı çekilir ve bulutları oluşturur. Böylelikle su yüzeyindeki
algler hava akımı ile yukarı çıkar ve yayılmak için yükselen hava
hareketlerinin meydana getirdiği rüzgarı kullanırlar. Havaya yayılan
alglerin büyük çoğunluğunun kırmızı olması başka bir önemli noktadır.
Kırmızı renk, atmosferin üst katmanlarına çıktıklarında onları morötesi
ışınlara karşı korumaktadır.
Planlanmış Düzen
Anlattığımız bütün bu sistem, böylesine küçük bir canlının gezegenimizin
etrafına yayılabilmek için her türlü gereksinime ve mekanizmaya
sahip olduğunu açıkça göstermektedir. Bir canlının atmosferin ısısını
etkileyebilecek güçteki özel bir gazı üretmesi ve bununla dünyayı,
tüm canlıların yaşamasına olanak verecek ortalama bir ısıda tutabilmesi
özel bir dizayn ve planlamanın var olduğunun açık bir kanıtıdır.
Üstelik hayret verici olan, herşeyin gazın üretiminden ibaret olmaması,
bu gazın özel şekillerde üst katmanlara çıkabilmesi, bulutun oluşumuna
sebep olması ve daha da önemlisi bu işlemlerin bir mikro canlının
işine yarıyor olmasıdır. Evrimciler meydana gelen bu olaylar karşısında
şaşkındırlar. Bu doğaldır, çünkü bir mikro canlının mükemmel bir
şekilde tüm dünyanın ekosistemini etkisi altına alması evrimin basit
ve hayali mekanizmalarını tümüyle saf dışı bırakacak çok önemli
bir delildir. (Harun Yahya, Mikrodünya
Mucizesi)
Kuşkusuz evrimci biyologların böyle bir sistemin nasıl var olduğunu
tam olarak anlamaları ve evrim ile açıklamaları mümkün değildir.
Evrenin hiçbir safhasında meydana gelmemiş olan ve yalnızca bir
aldatmaca ve hayalden ibaret olan evrim, tek hücreli bir canlının
atmosfer şartlarını ve yeryüzünün ısısını etkilemesini de açıklayamaz.
Algleri bu özellikleri ile birlikte yaratan ve tüm canlıların yaşamı
için hayati önemde olan bu sistemi kuran Yüce Allah'tır.
|