Ölçümlerin tüm güve türlerinde
aşağı yukarı aynı olması sonucunda, ısınma nedeninin metabolizma
hızıyla ilgili olmadığı anlaşılmıştır. Bu sonuçlar kış güvelerinin
özel bir ısınma sistemini kullandıklarını ortaya çıkarmıştır.
Kış güvesi ısıyı nasıl yalıtır?
Bilindiği gibi, sıcak olan ortamdan soğuk ortama doğru bir ısı
transferi söz konusudur. Bu nedenle, kış güvesinin vücut ısısını
yükseltmesi, uçuş için tek başına yeterli bir koşul değildir. Çünkü
kış güvesi bir yandan vücudunu ısıtırken bir yandan da dış ortamın
soğuk olmasından ötürü ısı kaybedecektir. Ve böceğin vücut sıcaklığıyla
hava sıcaklığı arasındaki fark arttıkça, bu ısı kaybı da hızlanacaktır.
Dolayısıyla kış güvesinin ürettiği ısıyı koruyabileceği bir yönteme
de sahip olması gereklidir. İşte güvenin bu ihtiyacı, soğumaya karşı
en etkin metot olan yalıtımla çözümlenmiştir: Güveler, ısı kayıplarını
azaltan yoğun bir pulsu örtü ile kaplanmışlardır. Bilim adamları
yaptıkları incelemeler sonucunda, pulsu örtüye sahip olmayan bir
güvenin, örtülü olanlardan 2 kat daha hızlı soğuduğunu tespit etmişlerdir.
Peki güveler bu fizik yasasını nereden bilmektedirler? Isı transferine
karşı tedbir almayı ve yalıtımın böyle bir soğumaya çözüm olacağını
nasıl düşünmüşlerdir? Hiç şüphesiz küçücük bir güvenin bunu akletmesi
ve kendi imkanlarıyla böyle bir yapı kazanmış olması mümkün değildir.
Güve dondurucu soğuklarda bile uçmasını mümkün kılacak bu özel tasarımla
yaratılmıştır. Bu yüzden de incelenen her detayında hayranlık uyandıran
bir kusursuzlukla karşılaşılmaktadır.
Diğer bir sorun: Nem
Kış güvelerini bekleyen bir diğer sorun ise nem bulunan ortamlarda
ancak -2°C'ye kadar yaşayabilmeleridir. Bu onların standart donma
noktasıdır. Ancak yaşadıkları coğrafyada ısı sıklıkla -20°C'nin
altına bile düşebilmektedir. Peki böylesine dondurucu soğuklarda
bu küçücük böcek nasıl olup da yaşamını sürdürebilmektedir?
Bu sorunun cevabı da güvenin bulunduğu ortamdaki nem ve ısı ile
ilgilidir. Bir kış güvesinde donma süreci vücuduna giren bir buz
kristali ile başlar. Eğer güve buz kristallerinin olmadığı kuru
bir ortamda bulunursa, donma ısısı oldukça aşağılara iner. İşte
kış güveleri de buzdan ve ani sıcaklık düşüşlerinden etkilenmeyecekleri
böyle ortamları tercih ederler. Fakat kutuplarda kendilerini koruyacak
böyle bir ortamı nereden bulacaklardır?
Bu sorunun cevabı da oldukça hayret vericidir: Yapraklar soğuğa
karşı mükemmel bir koruma sağlarlar. Dışarıda hava sıcaklığı -30°C
kadarken bile, yeri örten yaprak tabakasının altındaki sıcaklık
-2°C'nin altına düşmez. Kış güveleri de ısı -2°C'nin altına düştüğünde,
hava yeniden yaşamalarına imkan tanıyacak ısıya ulaşana kadar, yorgan
görevi gören yaprakların altında gizlenirler.
Kuşkusuz ki güvelerin, yaprakların iyi bir yalıtıcı olacağını kendiliklerinden
bilmelerine imkan yoktur. Güveler de diğer canlılar gibi Allah'ın
ilhamıyla hareket ederler ve Allah'ın kendileri için tasarladığı
sistemler sayesinde, bulundukları zorlu ortamlarda dahi yaşamlarını
sürdürmeyi başarırlar. İnsana düşen Allah'ın eşsiz yaratışının delilleri
üzerinde düşünmektir. Allah bir ayette şöyle buyurmuştur:
"Şüphesiz, göklerin ve yerin yaratılmasında,
gece ile gündüzün ard arda gelişinde, insanlara yararlı şeyler
ile denizde yüzen gemilerde, Allah'ın yağdırdığı ve kendisiyle
yeryüzünü ölümünden sonra dirilttiği suda, her canlıyı orada üretip-yaymasında,
rüzgarları estirmesinde, gökle yer arasında boyun eğdirilmiş bulutları
evirip çevirmesinde düşünen bir topluluk için gerçekten ayetler
vardır." (Bakara Suresi, 164)
Bazı böceklerin vücutları sert kış koşullarında bile faaliyet gösterebilecek
özelliklerde yaratılmıştır. Örneğin Noctuidae güve ailesinin Cuculiinae
alt grubu içinde yer alan 50 kadar türü, kış şartlarında yaşayabilen
türlerdir. Bu nedenle Cuculiinae güveleri " kış güveleri" olarak
da adlandırılırlar.
|