Akbabaların Beslenme
Yöntemi
Akbabalar hayvanların
etinden çok kemiklerini tercih ederler. Bu kemiklerde ilik bulunur
ve ilik besin bakımından oldukça zengindir. Akbabaların bu kemiği
kırıp içindeki iliği alabilmek için bir kırma aletleri yoktur. Fakat
bu problemi başka türlü hallederler. Bir kemiği alır ve çıplak bir
kayanın tepesine havalanırlar. Sonra kemiği aşağı bırakırlar. Bu
işlemi kemik ikiye ayrılıncaya kadar en az 50 kere tekrarlarlar.
Sonra da bu kemik parçasını alıp yutarlar. Akbabaların midesindeki
sindirim asitleri öylesine güçlüdür ki kemiğin bir ucu daha akbabanın
ağzındayken, midesine giden kısım sindirilmiştir bile.
Kartalların Anatomik Yapısı
Kartalların hem yerden havalanıp uçabilecek kadar hafif olmaları,
hem de avlarını yakaladıklarında rahatlıkla taşıyabilecek kadar
güçlü olmaları gerekir. Bir kel kartalın 7 binden fazla tüyü vardır,
fakat hepsini biraraya koyduğunuzda bütün tüylerin ağırlığı yaklaşık
500 gram tutar. Ayrıca vücutlarının hafif olması için kemiklerinin
içi de boştur. Bu kemiklerin birçok yerinde havadan başka bir şey
yoktur. Bir kel kartalın tüm iskeletinin ağırlığı 272 gramdan sadece
biraz fazladır.
Tüm kartalların gözlerinde "niktitant zar" denilen fazladan bir
zar vardır. Bu kapağın işlevi gözleri temizlemek ve korumaktır.
Örneğin kartallar yavrularını beslerken göz kapaklarını genel olarak
kapalı tutarlar. Bu, yavruların yanlışlıkla ebeveynlerinin gözlerine
zarar vermesini engeller.
Su Kuşlarındaki Anne Şefkati
Bir su kuşu türü
olan Grebeler yavrularını sırtında taşır. Anne kuş, yavruları üstünden
düşmesin diye kanatlarını hafifçe yukarıya doğru kaldırır ve başını
yana doğru uzatarak gagasında tuttuğu besin parçalarıyla yavrularını
besler. Fakat yavrulara verdiği ilk şey gerçek bir besin değildir.
Grebe, yavrularına ilk olarak su üstünden topladığı ya da göğsünden
kopardığı tüyleri yedirir. Bunun nedeni, sivri balık kılçıklarının
veya böceklerin sert bir parçasının yavruların midesinden geçerken,
bağırsakların narin çeperlerine zarar vermesini önlemektir. Bu tüy
yeme tecrübesi, kuşun tüm hayatı boyunca devam edecektir. Fakat
bu kuşun hayatının ilk dönemi için oldukça önemli bir tedbirdir.
Skimmerların Avlanma Yöntemi
Skimmer kuşlarının (kırlangıç benzeri bir kuş) alışılmadık bir
avlanma yöntemi vardır. Skimmer'ın alt çenesi, üst çenesinin iki
katı büyüklüğündedir. Suya yakın bir seviyede uçar ve uzun alt çenesini
suya daldırarak avlanır. Gaganın ucuna bir cisim değdiğinde hemen
üst çenesini de kapatarak avını yakalar. Avlanırken bazen suda yüzen
sert cisimleri de alabilir. Ama bu sert cisimler ağzındayken gagasını
aniden kapatmasıyla oluşacak şok kuşa hiçbir zarar vermez. Çünkü
Skimmer'ın başında ve boynunda şok emici güçlü kaslar vardır. Skimmer
ilk taramada nadir olarak başarılı olur. İkinci atak için kuş tekrar
havalanır ve biraz önce fark ettiği ava doğru tekrar uçar. Su yüzeyinde
hala kabarcıklar vardır ve bu kabarcıklar genellikle suyun üstünü
araştırmak isteyen balıkları çeker. İşte bu Skimmer'ın ikinci atağıdır
ve bu defa çok daha başarılı olur.
Baykuşların Hassas Kulakları
Baykuşların kulakları sese karşı çok hassastır, duyma eşikleri
insanlardan daha geniştir. Sağ tarafta gelen ses büyük ölçüde sadece
sağ kulak tarafından duyulur. Ayrıca kulakları kafada simetrik olarak
yer almaz. Biri diğerinden daha yüksektedir. Böylece baykuşlar sesleri
super-stereo olarak dinler ve ses çıkaran canlıyı görmeseler bile
onun nerede olduğunu tamamen doğru olarak tespit edebilirler. Bu,
av bulmanın çok zorlaştığı karlı havalarda önemli bir avantajdır.
Pabuç
Gagalı Leylekler
Pabuç gagalı leyleklerin tahta ayakkabıya benzeyen gagaları vardır.
Farklı bir görünümü olan bu gagaların yapısı yiyecek yakalamak için
çok uygundur. Leylekler gagalarını kullanarak buldukları kurbağaları
kürekle çıkarır gibi yakalarlar.
Erkek leylek ve eşi biraraya gelince gagalarını tıkırdatıp, kanat
çırparak dans eder. Bu dansın en büyük özelliği erkek leyleğin,
dişinin dikkatini çekmeye çalışmasıdır.
|