Yüksekliği
4-5 metreye varan ve bazen birkaç tanesi birarada bulunan bu minyatür
şehirler aslında termit yuvalarıdır. Nüfusu kimi zaman bir milyonu
aşan termit şehirlerinde yapılacak kısa bir inceleme bile yuvalardaki
genel düzenin kusursuzluğunun görülmesi için yeterli olacaktır.
Bu minyatür şehirlerdeki yapılar, sürekli değişen iklim şartlarına
uyum sağlayacak şekilde inşa edilmiştir. Ayrıca şehirde yaşayan
termitlerin bütün ihtiyaçlarını kendi içlerinde karşılayabilecekleri,
dışarıdan alışverişe ihtiyaç duymayacakları, bir düzenleme vardır.
Kusursuz bir havalandırma sistemi, ihtiyaca göre düzenlenmiş bölümler
(çocuk odaları, kuluçka ve kraliçe odası vs.), tarım alanları termit
kolonilerindeki düzenin parçalarındandır.
Milyonlarca termitin birarada yaşadığı termit kolonilerinde oturmuş
bir düzen vardır. Her yönüyle kusursuz olan bu düzen, kolonideki
her bireyin kendine düşen görevi yerine getirirken gösterdiği titizliğin
bir ürünüdür. Birarada yaşayan diğer canlılarda olduğu gibi termitler
de sürekli birbirleriyle yardımlaşırlar. Savunma, iletişim, besin
bulma gibi birçok alanda mükemmel bir dayanışma içindedirler. (Harun
Yahya, Termit
Mucizesi)
Zaman zaman yapılacak olan insan-termit karşılaştırması, bu canlıların
yaşadıkları konforlu hayatın ve şaşırtıcı düzenin kendi kendine
oluşamayacağının anlaşılmasında özel bir yol olarak kullanılmaktadır.
Değişik yöntemler kullanılarak örnekler verilmesindeki amaç, düşünmeyi
teşvik etmektir. Fakat burada düşünmekten kastedilen, yüzeysel bir
bakış açısı ile değil, bu canlıların yaptıkları olağanüstü işleri
ve kurdukları disiplinli sosyal yaşantıyı "nasıl" ve "neden" sorularını
sorarak düşünmektir.
İnsan gün içinde pek çok konu hakkında düşünür. İşiyle, okuluyla
ilgili, işyerindeki veya sınıfındaki arkadaşları, ailesi ya da kendisi
ile pek çok konu hakkında gün boyunca düşünür. Okuduğu kitaptaki
ya da televizyonda gördüğü bir canlı hakkında düşünür. Bütün bunlar
insanın zihnini meşgul eder. Ama asıl önemli olan gereği gibi, fayda
sağlayacak şekilde düşünmektir. Sorular sorup bu soruların cevaplarını
bulmaya çalışarak düşünmek asıl olandır. Allah, Kuran'daki pek çok
ayette, insanın çevresindeki varlıklar, olaylar ve iman delilleri
üzerinde düşünmesinin önemine dikkat çekmiştir:
"Sizin ilahınız tek bir ilahtır; O'ndan başka
ilah yoktur; O, Rahman'dır, Rahim'dir (bağışlayan ve esirgeyendir).
Şüphesiz göklerin ve yerin yaratılmasında, gece ile gündüzün ard
arda gelişinde, insanlara yararlı şeyler ile denizde yüzen gemilerde,
Allah'ın yağdırdığı ve kendisiyle yeryüzünü ölümünden sonra dirilttiği
suda, her canlıyı orada üretip-yaymasında, rüzgarları estirmesinde,
gökle yer arasında boyun eğdirilmiş bulutları evirip çevirmesinde
düşünen bir topluluk için gerçekten ayetler vardır." (Bakara Suresi,
163-164)
|