


İbrik Bitkisinin Tasarım Harikası Tuzağı
Endonezya ormanlarında
yaşayan Nepenthes alata isimli etobur ibrik bitkisi, çevresinde
gezinen böcekler için merak uyandırıcı, ama tehlikeli bir keşif
kaynağıdır. Bitki, ibriğinin ağzına konan böcekleri, son derece
kaygan dokusu sayesinde doğrudan midesine indirebilmektedir. New
Phytologist dergisinde yayınlanan araştırmalarında Laurence Gaume
ve çalışma arkadaşları bitkinin böcek yakalama yeteneğini test ettiler.
(New Phytologist (156, 479–489; 2002)
Araştırmacılar, bu çalışmalarında uçma yeteneği olmayan bir tür
meyve sineği ile karıncaları kullandılar. Bu iki canlı normalde
yüzeylere çok etkili bir şekilde yapıştıkları halde bitkinin iç
duvarında tutunmayı başaramadılar. Böcekler anında kayarak aşağı,
bitkinin sindirim sıvısının bulunduğu bölüme düşerek bitkiye yiyecek
oldular.
Bitkinin yüzeyini elektron mikroskobu altında inceleyen bilim adamları,
iç duvarların balmumu benzeri bir maddeyle kaplı olduğunu keşfettiler.
Normalde en pürüzsüz yüzeylere bile kolaylıkla yapışabilen sineklerin
bu balmumu malzemesinde tutunamamasının sırrının ise malzemenin
kırılganlığında gizli olduğu ortaya çıktı. Meyve sineği veya karınca
ilk başta sağlam bir yüzey gibi görünen balmumu duvara kondukları
anda ayaklarının altındaki bölge mikroskobik parçacıklar halinde
dökülüyor ve böylece ayağın yüzeyle temasını kesiyordu. (Harun Yahya,
Bitkilerdeki
Yaratılış Mucizeleri)
Şuuru ve karar verme yeteneği olmayan bir bitkinin benzerlerinden
farklı olarak etobur olmaya karar vermesi bunun için de ibrik şekline
girebilmesi mümkün değildir. Aynı şekilde sineklerin ayaklarındaki
yapışkan sistemi inceleyip onları kendi içine düşürecek malzemeyi
tasarlayabilmesi ve böceğin tam düşeceği yerde sindirim sıvısı üretebilmesi
de mümkün değildir.
İbrik bitkisinin kendisine yaklaşan canlıları ustaca yakalayabilmesi
ve bunları yakalamak için sahip olduğu muhteşem tasarım, sonsuz
güç sahibi Rabbimiz'in üstün yaratışının göstergelerinden sadece
bir tanesidir.
“Şüphesiz, göklerin ve yerin yaratılmasında,
gece ile gündüzün ard arda gelişinde, insanlara yararlı şeyler
ile denizde yüzen gemilerde, Allah'ın yağdırdığı ve kendisiyle
yeryüzünü ölümünden sonra dirilttiği suda, her canlıyı orada üretip-yaymasında,
rüzgarları estirmesinde, gökle yer arasında boyun eğdirilmiş bulutları
evirip çevirmesinde düşünen bir topluluk için gerçekten ayetler
vardır.” (Bakara Suresi, 164)
|