Zayıf nükleer kuvvetin bir protonu nötron haline
getirmesi yaklaşık 10 dakika sürer. Bu, atom düzeyinde çok uzun
bir süredir ve Güneş'teki nükleer reaksiyonun "yavaş yavaş"
sürmesini sağlar. Şimdi bu bilgi üzerine tekrar aynı soruyu soralım:
Eğer güçlü nükleer kuvvet birazcık daha güçlü olsa ne olur? Eğer
böyle olsa, Güneş'teki reaksiyon tamamen değişecektir. Çünkü bu
durumda, zayıf nükleer kuvvet tamamen devre dışı kalacaktır. Güçlü
nükleer kuvvet, bir protonun 10 dakika içinde nötrona değişmesini
beklemeden, anında iki protonu birbirine yapıştıracaktır. Bunun
sonucunda da dötron yerine iki protonlu tek bir atom çekirdeği oluşacaktır.
Ortaya çıkacak olan bu yapıya bilim adamları "di-proton"
adını verirler. Gerçekte böyle bir şey yoktur, bu hayali bir elementtir.
Ama eğer güçlü nükleer kuvvet biraz daha güçlü olsa, o zaman Güneş'in
içinde di-proton ortaya çıkacaktır. Bu ise "yavaş yavaş"
yanmakta olan Güneş'in yapısını tamamen değiştirecektir. George
Greenstein, "güçlü kuvvetin biraz daha güçlü olması durumunda"
olacakları şöyle açıklar:
Güneş böyle bir durumda tamamen değişecektir, çünkü artık Güneş'teki
reaksiyonun ilk aşaması dötron üretimi değil, di-proton üretimi
olacaktır. Zayıf nükleer kuvvetin rolü ortadan kalkacak ve sadece
güçlü nükleer kuvvet devreye girmiş olacaktır... Ve bu durumda Güneş'in
yakıtı aniden çok çok etkili bir yakıt haline gelecektir. O kadar
iyi bir yakıttır ki bu, Güneş ve ona benzer diğer tüm yıldızlar,
birkaç saniye içinde havaya uçacaktır. (George Greenstein, The Symbiotic
Universe, s. 100)
Güneş'in havaya uçması ise, birkaç dakika sonra tüm Dünya'yı ve
üzerindeki tüm canlıları alevlere boğacak, mavi gezegen birkaç saniye
içinde kömür haline gelecektir. Ama güçlü nükleer kuvvetin gücü,
tam olması gerektiği düzeyde olduğu için, Güneşimiz dengeli bir
nükleer reaksiyon gerçekleştirir ve "yavaş yavaş" yanar.
Tüm bunlar, güçlü nükleer kuvvetin gücünün, tam insan yaşamına
imkan verecek biçimde ayarlanmış olduğunu göstermektedir. Eğer bu
ayarlamada bir hata olsaydı, Güneş gibi yıldızlar ya hiç var olmazlar,
ya da oluştukları andan çok kısa bir süre sonra korkunç birer patlamayla
yok olurlardı.
Bir başka deyişle, Güneş'in yapısı da rastlantısal, amaçsız bir
yapı değildir. Aksine, Allah bir ayetteki, "Güneş ve Ay, belli
bir hesap iledir" (Rahman Suresi, 5) ifadesiyle Kuran'da bizlere
bildirmiş olduğu gibi, bu yıldızı insanın yaşamı için özel bir şekilde
yaratmıştır. Allah, Güneş’i insanın hizmetine verdiğini ve Güneş’in
O’nun takdir ettiği bir istikamette hareket ettiğini Kuran'da şöyle
bildirmektedir:
Geceyi, gündüzü, güneşi ve ayı sizin emrinize verdi; yıldızlar
da O'nun emriyle emre hazır kılınmıştır. Şüphesiz bunda, aklını
kullanabilen bir topluluk için ayetler vardır. (Nahl Suresi, 12)
Güneş de, kendisi için (tesbit edilmiş) olan bir müstakarra doğru
akıp gitmektedir. Bu, üstün ve güçlü olan, bilen (Allah)ın takdiridir.
(Yasin Suresi, 38)
|