Örümceklerin kuyruklarında
altı bölümden oluşan ve ipek kesesi denilen bir bölge vardır. Keselerin
her birinde farklı salgılar üretilir. Bu keselerin salgıları değişik
kombinasyonlarda birleşerek, farklı türdeki ipek ipliklerini meydana
getirirler. Keseler arasında ise büyük bir uyum vardır. İpek üretimi
sırasında örümceğin vücudunda bulunan ve son derece gelişmiş özelliklere
sahip pompalar, vana ve basınç sistemleri kullanılır. Üretilen ham
ipek, musluk gibi çalışan bölümlerden lif şeklinde dışarı akıtılır.
Basıncı ayarlanabilen püskürtme sistemi
Örümcek bu muslukların püskürtme basıncını da dilediği şekilde
değiştirebilir. Bu, son derece önemli bir özelliktir. Çünkü bu işlem
sayesinde sıvı keratini oluşturan moleküllerin yapısı da değişmiş
olur. Valfler üzerindeki kontrol mekanizması sayesinde, iplik üretilirken
ipliğin çapı, direnci ve elastikiyeti de değiştirilebilir. Böylece
ipeğin kimyasal yapısı değiştirilmeden ipliğe istenilen fiziksel
özellikler kazandırılır. Eğer iplik üzerinde daha köklü bir değişim
isteniyorsa bir başka bezin kullanımına geçilmesi gerekmektedir.
Salgılanan farklı özelliklere sahip iplikçikler arka ayakların mükemmel
kullanımı sayesinde istenilen doğrultuya yönlendirilir.
Örümcekteki bu kimyasal mucizeyi tam olarak taklit etmemiz mümkün
olduğunda, gerektiği kadar esneyebilen emniyet kemerleri, son derece
sağlam dikişler, iz bırakmayan ameliyat iplikleri, çok hafif kablolar,
kurşun geçirmez kumaşlar gibi çok sayıda insan hayatını kolaylaştıran
ve güvenli kılan ürünler söz konusu olacaktır. Üstelik bunların
üretimi de hiçbir zararlı ve zehirli madde kullanmadan mümkün olabilecektir.
Örümceklerin ürettikleri ipek olağanüstü bir yapı malzemesidir.
gerilme esneklikleri çok fazladır. Bu nedenle örümcek ipeğini kırmak
için gereken enerji diğer bütün biyolojik materyallerden on kat
daha fazladır.
Çelikten üstün yapı
Çelikten daha sağlam
ve daha hafif bir yapıya sahip olan örümcek ipeği, örümceğin gövdesindeki
ipek bezi tarafından üretilir. İpek proteinleri burada yarı su yarı
proteinden oluşan bir sıvının içinde bulunur. Daha sonra bu protein
karışımı bir kanala aktarılır. Çubuk şeklinde katlanmış olan proteinler
bu kanalda yan yana dizilir ve kanaldan çıkarken ipek proteinleri
artık birbirlerine tamamen kenetlenip, katı ipek iplik şeklini alır.
Örümceğin gövdesinde ürettiği bu ipeğin olağan-üstü yapısı 3 Nisan
2001 tarihli New York Times gazetesinde de şöyle yer almıştır:
"İpek proteinleri, binlerce aminoasit uzunluğunda, kompleks moleküllerdir
ve deşifre edilmeleri çok zordur. Örümceklerin ise bu proteinleri
nasıl çözdükleri ve bunları nasıl ipek ipliği haline getirmek
üzere eğirdikleri hala tam olarak anlaşılamamıştır."
Örümceğin ürettiği ipi parçalamak en gelişmiş naylondan çok daha
fazlasıyla güç sarf etmeyi gerektirir. Örümceğin böylesine sağlam
bir iplik üretilebilmesinin başlıca sebeplerinden biri, temel protein
bileşenlerinin kristalleşmesini ve katlanmasını kontrol ederek,
düzenli bir yapıda yardımcı bileşikler eklemeyi başarmasıdır. Örgü
maddesi sıvı kristal olduğundan, örümcekler bu esnada minimum kuvvet
kullanırlar. Unutulmamalıdır ki bilim adamlarının seferber olarak
araştırdıkları örümcek ipliğinin üretimi, en azından 380 milyon
yıldır örümcek tarafından kusursuzca örülmektedir. Bilim adamlarının
ileri teknolojinin imkanlarını kullanmalarına rağmen, henüz mekanizmasını
çözmeyi başaramadıkları bu ipek üretimini örümceklerin milyonlarca
yıldır, küçücük bedenlerinde başarmaları kuşkusuz Allah'ın kusursuz
yaratışının delillerindendir.
"... O'nun, alnından yakalayıp-denetlemediği
hiçbir canlı yoktur..." (Hud Suresi, 56)
|