Görüldüğü gibi bitki kökleri
ne eksik ne de fazla, sadece o anki şartlarda ihtiyaç duyulan miktarda
basınç ayarlaması yapabilecek bir denge-kontrol mekanizması ile
donatılmışlardır.
Köklerin Topraktan İyonları Almaları
Bitki kökünde yer alan hücreler, hücre içindeki reaksiyonlarda
kullanmak için topraktaki belli iyonları seçerler. Bu son derece
önemli bir işlemdir. Çünkü bitki hücreleri, kendi içlerindeki iyonların
yoğunluğu, topraktaki iyonların yoğunluğundan 1000 kez daha fazla
olmasına rağmen bu iyonları hücre içine kolaylıkla alabilirler.
Normal şartlar altında yüksek yoğunluktaki bir bölgeden, yoğunluğu
daha az olan bölgeye doğru madde akışı gerçekleşir. Görüldüğü gibi
bitki köklerinin topraktan iyon temininde bunun tam tersi meydana
gelmektedir. İşte bu nedenle bu işlem için yüksek miktarda enerjiye
ihtiyaç vardır.
İyonların hücre zarından geçişinde iki faktör etkili olmaktadır.
Zarın iyon geçirgenliği ve zarın iki tarafındaki iyonların yoğunluk
farkı.
Bitkiler bu ayrımı nasıl yapmaktadırlar? Daha doğrusu bir bitkinin
kendi kendine elementleri tanıması, ayırt etmesi ve kendisine faydalı
olanları bulması mümkün müdür? Böyle bir işlemin milyonlarca yıldır
her seferinde, en doğru şekilde gerçekleşmesi tesadüfen mümkün olur
mu? Her birinin cevabı "imkansız" olan bu sorular hakkında daha
derin ve ayrıntılı düşünebilmek için köklerin nasıl bir seçicilik
özelliğine sahip olduğunu ve bu sırada gerçekleşen olayları inceleyelim.
Köklerin Seçiciliği
Kökler, ihtiyaçları olan iyonları kendi bünyelerindeki yüksek yoğunluğa
rağmen kök hücrelerinden geçirerek pompalarlar. Bunun için istenilen
iyonları çeken ve istenmeyenleri geri iten bir tanıyıcı sistem olması
zorunludur. Bu da iyon pompalarının sadece basit birer pompa olmadıklarını,
iyonları seçme özelliğine de sahip olduklarını göstermektedir. Ayrıca
bitkilerin topraktan seçilmiş iyonları emerek kullanması, onların
tüm canlılar için neden değerli bir mineral besin kaynağı olduğunu
da açıklamaktadır.
Örneğin nitrojen, topraktan fazla alınması durumunda yüksek ısıda
kolay kırılmaya ve güçsüz büyümeye sebep olabilir, az alınması durumundaysa
bitkilerde sararma, kırmızılıkların ve morlukların oluşması, az
tomurcuklanma ve geç büyüme gibi sonuçlar doğurabilir. Fosfor eksikliğindeyse,
büyüme yavaşlar, renk koyulaşır, bazı bitkilerdeki yapraklarda kahverengileşme
ve morarma oluşur, yine tomurcuklanma azalır ve alttaki yapraklar
dökülür, çiçek açımı azalır. Körpe bitkilerin gelişmesi ve tohumlanma
için fosfor çok önemli bir elementtir.
Bitkiler bu iyon seçici mekanizmaya sahip olmasalardı ne olurdu?
Topraktan sadece gerekenleri değil de her türlü minerali alsalardı
ya da gereğinden daha az ya da fazla mineral alsalardı neler olurdu?
Hiç kuşkusuz ki şu anda yeryüzünde bulunan kusursuz dengede önemli
bozulmalar meydana gelirdi.
Görüldüğü gibi Allah, bitki köklerini, bitkinin ihtiyaç duyduğu
tüm maddelerle birlikte yaratmış ve mükemmel olarak tasarlamıştır.
Bitkiler de hayvanlar gibi Allah'ın ilhamıyla hareket ederler. Allah
bir ayetinde şöyle buyurmaktadır:
"Bitki ve ağaç (O'na) secde etmektedirler." (Rahman
Suresi, 6)
|