
İNCİL VE TEVRAT'TA HZ. İSA'NIN
YERYÜZÜNE DÖNÜŞÜ
Harun Yahya
Hz. İsa'nın gelişi konusu Hıristiyanlık için çok önemlidir.
Bunun sebebi Kitab-ı Mukaddes'i oluşturan Eski Ahit (Tevrat
ve Musevilerin diğer kutsal yazıları) ve Yeni Ahit'te (dört
İncil ve diğer risaleler) ahir zaman ile ilgili açıklamaların
olmasıdır. Özellikle Hz. İsa'nın gelişi konusu İncil metinlerinde
önemli yer tutar.
Tevrat ve İncil'de gelecekte olacak olaylarla ilgili olarak
çeşitli izahlar yapılmıştır. Bilindiği gibi günümüzdeki Tevrat'ta
Hz. İsa'nın adı geçmemekte, ancak Hz. Davut soyundan kurtarıcı
bir Mesih'in geleceği bildirilmektedir. Ayrıca Tevrat'ın bazı
bölümlerinde az da olsa son zamanlarda olacak olan olaylardan
bahsedilmektedir. İncil'de ise bu konularda özellikle de Hz.
İsa'nın ikinci gelişi, bunun işaretleri ve son zamanlar hakkında
çok sayıda açıklamaya rastlamak mümkündür.
Kuran ayetlerinde bizlere Tevrat ve İncil'in zaman içinde
tahrif edildikleri ve bu nedenle de içlerinde çeşitli yanlış
inanışlar barındırdıkları haber verilmektedir. Yani bu kitaplarda
hak bölümler olabileceği gibi insanlar tarafından eklenmiş,
hatalı bilgiler de bulunmaktadır. Bu nedenle de Tevrat ve
İncil'de yer alan açıklamaları Kuran ayetleriyle ve Peygamber
Efendimiz (sav)'in hadisleriyle uyumlu oldukları ölçüde değerlendirmeye
almak gerekmektedir. Ancak aşağıdaki örneklerde de görüleceği
gibi ahir zaman ve Hz. İsa'nın yeryüzüne ikinci kez gelişiyle
ilgili haberlerin büyük bir kısmı, İslami kaynaklarla büyük
bir paralellik göstermektedir. Tevrat'ta Hz. İsa'nın insanlara
peygamber olarak gönderilişine dair işaretler bulunduğu gibi,
ahir zamandaki ikinci kez gelişine dair belirtiler de mevcuttur.
Ancak Yahudilerin büyük bir kısmı Hz. İsa'yı gönderilen Mesih
olarak kabul etmemiş, ona diğer peygamberlerden bazılarına
yaptıkları gibi olmadık eziyetler uygulamışlardır.
Allah Bakara Suresi'nde şu şekilde buyurmaktadır:
Andolsun, Biz Musa'ya kitabı verdik ve
ardından peşpeşe elçiler gönderdik. Meryem oğlu İsa'ya da
apaçık belgeler verdik ve onu Ruhu'l-Kudüs'le teyid ettik.
Demek, size ne zaman bir elçi nefsinizin hoşlanmayacağı
bir şeyle gelse, büyüklük taslayarak bir kısmınız onu yalanlayacak,
bir kısmınız da onu öldürecek misiniz? (Bakara Suresi, 87)
Mesih olarak Hz. İsa'yı kabul etmeyen Yahudiler, geleceğini
umdukları "gerçek Mesih"i halen beklemektedirler.
Hıristiyanlar hem Tevrat'ı, hem de İncil'i kendilerine kaynak
kutsal kitap olarak gördüklerinden son zamanlarla ilgili konuları
bu iki kitabı birlikte yorumlayarak açıklamaktadırlar. İncil
incelendiğinde, Hz. İsa'nın ikinci kez yeryüzüne gelişinin
temel konulardan birisi olduğu görülmektedir. Bu açıklamalarda
Hz. İsa'nın gelişinden önce ve sonra belirecek doğa olayları,
toplumsal hadiseler anlatılmaktadır. Günümüzde Peygamber Efendimiz
(sav)'in de hadislerinde detaylı olarak bildirdiği bu alametlerin
çoğunun önceki zamanlara kıyasla dikkat çekici tarzda ortaya
çıktığına şahit olunmaktadır. (Detaylı bilgi için Bkz: Kıyamet
Alametleri, Harun Yahya, Kültür Yayıncılık, 2001)
İlginç olan söz konusu işaretlerin biri veya ikisinin değil,
hemen hepsinin birbiri peşi sıra günümüzde ortaya çıkıyor
olmasıdır. Böylece içinde yaşadığımız zamanın söz konusu ahir
zaman olduğunu, başta İslami kaynaklara göre, hem de Tevrat
ve İncil'e dayanarak söylemek mümkündür.
Tevrat'ta vaat edilen Mesih
Tevrat'ta geleceği vaat edilen, gelişi ve yapacakları hakkında
birçok bilgi verilen "Mesih", Kuran'da da belirtildiği gibi,
Hz. İsa'dır. Beklenen kişi için, "Mesih" kelimesi dışında,
Melik, Rab (efendi-eğitmen), Menahem gibi farklı sıfatlar
kullanılmıştır.
Tevrat'ta Mesih'in gelişinden bahsedilirken onun dünyada
kuracağı hakimiyete sıkça değinilir. Milletlere hükmetmesi,
Hz. Davud'un soyundan olması ve ona benzemesi (Hz. Davud
da kendi zamanında ulaşabildiği tüm bölgelerde hakimiyet kurmuştu)
Mesih'in temel özelliklerindendir. Fakat Hz. İsa ilk gelişinde
savaşlar yapmamış, yalnızca peygamberliğini insanlara açıklamış,
mucizeler göstermiş ve Allah'ın kendisine vahyettiği mesajları
tebliğ etmiştir. Bu durumda Tevrat izahlarının bir kısmının
Mesih İsa'nın ikinci gelişine baktığını söylemek mümkündür.
Mesih ile ilgili Eski Ahit'te (Tevrat ve diğer kutsal yazılar)
çok sayıda izah vardır. Tamamına burada yer verilmemiş, fakat
fikir vermesi amacıyla birkaç örnek aktarılmıştır:
... Rab dünyanın uçlarına hükmedecektir; ve kralına kuvvet
verecek, ve Mesihinin kuvvetini yükseltecektir. (1. Samuel
2:10)
Ve kralların günlerinde göklerin Allah'ı ebediyyen harap
olmayacak bir krallık kuracak ve onun hakimiyeti başka bir
kavme bırakılamayacak ve bu krallıkların hepsini O parçalayacak
ve bitirecek, ve Kendisi ebediyyen duracak. (Daniel, 2:
44)
İşte, kendisine destek olduğum kulum... Ruhumu onun üzerine
koydum; milletler için hakkı meydana çıkaracaktır. Bağırmayacak
ve sesini yükseltmeyecek ve onu sokakta işittirmeyecek.
Ezilmiş kamışı kırmayacak, ve tüten fitili söndürmeyecek,
hakkı hakikate erdirecek. Ve dünyada hakkı pekiştirinceye
kadar zayıflamayacak ve cesareti kırılmayacak ve adalar
onun şeriatini bekleyecekler... Ben, Rab, seni doğrulukla
çağırdım, ve elini tutacağım, ve seni koruyacağım, ve kör
gözleri açasın, mahpusları zindandan, ve karanlıkta oturanları
hapishaneden çıkarasın diye seni kavme ahit, milletlere
ışık olarak vereceğim. (İşaya, 42: 1-7)
Tevrat izahlarından, gelecek olan Mesih'in, kendisiyle mücadele
edecek bütün yönetimlere karşı üstün geleceği anlaşılmaktadır.
Bu mücadelesinin sonucunda ezilmiş, kör, karanlıklarda, zindanda
olarak tasvir edilmiş insanlık alemine hakikatlari göstererek
onları ışığa kavuşturacaktır.
Diğer vasıfları da şöyle anlatılmıştır:
Ve onun zevki Rab korkusunda olacak; Ve gözlerinin gördüğüne
göre hükmetmeyecek, ve kulaklarının işittiğine göre karar
vermeyecek; fakat fakirlere adaletle hükmedecek, ve memleketin
hakirleri için doğrulukla karar verecek... (İşaya, 11: 3-4)
Hz. İsa'nın ikinci gelişindeki hakimiyeti sırasında nasıl
hükmedeceğine ilişkin bu Tevrat izahları Kuran'da tarifi yapılan
peygamber vasıflarıyla da büyük uyum göstermektedir: Hz. İsa
adaletli, doğru karar veren, sözleri çok etkili ve hikmetli,
Allah'a sadık bir yönetici olacaktır. Bu vasıflara sahip üstün
bir hükümdarın eliyle Allah yeryüzünde huzur ve barışın yaşanmasını
nasip edecektir.
Tevrat'ta Allah'ın varlığı ve birliğine olan imanın hakim
olacağına dair şunlar anlatılmaktadır:
"Ve o gün vaki olacak ki ışık olmayacak, ışıldayanlar kararacak;
fakat Rabbin bildiği bir gün olacak; gündüz de olmayacak;
gece de olamayacak ve vaki olacak ki akşamlayın ışık olacak
ve o günde vaki olacak ki, Yeruşalim'den (Kudüs) diri sular
çıkacak onların yarısı şark denizine, yarısı garp denizine
akacak; yazın da kışın da böyle olacak. Ve bütün dünya üzerinde
Rab kral olacak; o gün Rab bir, ve ismi bir olacak." (Zekeriya,
14: 6-9)
Deccal'in Hz. İsa tarafından öldürülmesinden sonra Allah'a
şirk koşan fikir sistemleri de tamamen son bulacaktır. Tevrat
izahlarında da bu açıkça görülmektedir. Tevhid inancı tüm
dünyaya hakim olacaktır.
Tevrat'ta bu dönemin diğer özelliklerini anlatan birçok benzetmeler
yapılmıştır:
"Ve kurt kuzu ile beraber oturacak, ve kaplan oğlakla beraber
yatacak; ve buzağı ve genç aslan ve besili sığır bir arada
olacak; ve onları küçük bir çocuk güdecek. Ve inekle ayı
otlanacak; onların yavruları birlikte yatacak; ve aslan
sığır gibi saman yiyecek. Ve emzikteki çocuk kara yılanın
deliği üzerinde oynayacak, ve sütten kesilmiş çocuk elini
engerek kovuğu üzerine koyacak. Bütün mukaddes dağımda zarar
vermeyecekler ve helak etmeyecekler; çünkü sular denizi
nasıl kaplıyorsa, dünya da Rab bilgisi ile dolu olacak."
(İşaya, 11: 6-9)
Bu tasvirler Hz. İsa'nın ikinci gelişinden sonra hadislerde
tarifi yapılan Altınçağ'ın özellikleri ile de çok büyük bir
benzerlik göstermektedir. (Detaylı bilgi için Bkz. Altınçağ,
Harun Yahya, Vural Yayıncılık)
Hz. İsa'nın yeryüzüne ikinci gelişi ile ilgili
İncil açıklamaları
Hz. İsa'nın dönüşüne ilişkin İncil'in 210 bölümünde 318 farklı
açıklama vardır. Aşağıda bazılarına yer vereceğimiz bu açıklamalarda
Hz. İsa'nın Allah Katına alınışı ve yeryüzüne geri geleceğine
dair çok açık ifadeler bulunmaktadır:
"... Çünkü size yer hazırlamaya gidiyorum. Gider ve size
yer hazırlarsam, siz de benim bulunduğum yerde olasınız
diye gelip sizi yanıma alacağım." (Yuhanna, 14: 2-3)
... Sizden göğe alınan bu İsa, göğe çıktığını nasıl gördünüzse,
aynı şekilde geri gelecektir. (Elçilerin İşleri, 1: 11)
Bunun için size, `İşte Mesih çölde' derlerse gitmeyin.
'Bakın, iç odalarda' derlerse inanmayın. Çünkü İnsanoğlu'nun
gelişi, doğuda çakıp batıya kadar her taraftan görülen şimşek
gibi olacaktır. (Matta, 24: 26-27)
Bunun için siz de hazır olun! Çünkü İnsanoğlu, ummadığınız
bir saatte gelecektir. (Matta, 24: 44)
Mübarek ve tek Hükümdar, kralların Kralı, rablerin Rabbi,
ölümsüzlüğün tek sahibi, yaklaşılmaz ışıkta yaşayan, hiçbir
insanın görmediği ve göremeyeceği Tanrı, Mesih'i belirlenen
zamanda ortaya çıkaracaktır. Onur ve kudret sonsuza dek
O'nun olsun. Amin. (Timoteusa 1. Mektup, 6: 15-16)
Bundan böyle, doğruluk tacı benim için hazır duruyor. Adil
yargıç olan Rab, o gün bu tacı bana, ve yalnız bana değil,
O'nun gelişini özlemle beklemiş olanların hepsine verecektir.
(Timoteos'a 2. Mektup, 4: 8)
Göksel Egemenliğin bu müjdesi tüm uluslara bir tanıklık
olmak üzere bütün dünyada duyurulacak, ve son o zaman gelecektir.
(Matta, 24: 14)
"O zaman İnsanoğlu'nun belirtisi gökte görünecek. Yeryüzündeki
bütün halklar ağlayıp dövünecek. İnsanoğlu'nun gökteki bulutlar
üzerinde büyük güç ve görkemle geldiğini görecekler." (Matta,
24: 30)
"Melekler 'Ey Celileliler, neden göğe bakıp duruyorsunuz?'
diye sordular. Sizden göğe alınan bu İsa, göğe gittiğini
nasıl gördünüzse, aynı şekilde geri gelecektir." (Elçilerin
İşleri, .1: 11).
"Oysa bizim vatanımız göklerdedir. Ve oradan Kurtarıcı
olan ... İsa Mesih'i bekliyoruz." (Filipililere Mektup,
3: 20).
"İşte, bulutlarla geliyor! Her göz onu görecek...." (Vahiy,
1: 7)
Kardeşler, bilgiçliğe kapılmanızı önleyecek şu sırdan habersiz
kalmanızı istemem: İsraillilerden bir bölümünün yüreği,
diğer uluslardan kurtulacakların sayısı tamamlanıncaya dek
nasırlaşmıştır. Sonunda bütün İsrail kurtulacaktır. Yazılmış
olduğu gibi: "Kurtarıcı, Siyon'dan gelecek ve Yakup'un soyundan
tanrısızlığı uzaklaştıracaktır. (Romalılara Mektup, 11:
25-26)
İncir ağacından ders alın! Dalları filizlenip yapraklarını
sürünce, yaz mevsiminin yakın olduğunu anlarsınız. Aynı
şekilde, bütün bunların gerçekleştiğini gördüğünüzde bilin
ki, İnsanoğlu (İsa) yakındır, kapıdadır. (Matta, 24: 32-33)
İnsanoğlu kendi görkemi içinde bütün melekleriyle birlikte
gelince, görkemli tahtına oturacak. (Matta, 25: 31)
Daha önce de vurguladığımız gibi Hz. İsa'nın ikinci gelişiyle
meydana gelecek bu hakimiyet, adaletin, zenginliğin, güzel
ahlakın hakim olduğu bir dönem olacaktır. Bu konuda İncil'in
çeşitli bölümlerinde verilen bilgilerden bazıları şunlardır:
"Ne mutlu halim olanlara; çünkü onlar yeri miras alacaklar.
(Matta, 5: 5)
Bunun için siz şöyle dua edin: ...Egemenliğin gelsin. (Matta,
6: 9-10)
İnsanlar doğudan batıdan, kuzeyden güneyden gelecek ve
Tanrı'nın Egemenliğinde sofraya oturacaklar. Ve işte, sonuncu
olan bazıları birinci olacak, birinci olan bazıları da sonuncu
olacak." (Luka, 13: 29-30)
Hz. İsa'nın ikinci gelişi ve bu dönemde meydana gelecek olan
din ahlakının dünya hakimiyeti ile ilgili açıklamalarda İslam
dini ile Hıristiyanlık ve Yahudilik arasında büyük bir uyum
olduğu açıktır. Bu uyum, üç dinin mensuplarının da büyük bir
bekleyiş içinde olmalarına vesile olmuştur. İşte içinde bulunduğumuz
dönem, bu mucizenin gerçekleşmesinin en çok beklendiği ve
belki de en yakın olduğu dönemdir. Bu ise bütün inananları
şevklendirecek büyük bir müjdedir.
makaleler
index >>> |