
MEHDİLİK NE DEMEKTİR?
Ahir zaman ve Mehdiyet kavramları bazı insanlar
için çok tanıdık olmayabilir. Bu nedenle öncelikle bu iki
kavramı açıklamakta yarar vardır. Ahir zaman sözü, "son
dönem" anlamına gelir. İslam'a göre ahir zaman, kıyamete
yakın bir zamanda, Kuran ahlakının hakim olacağı ve insanlar
arasında çok yaygın olarak yaşanacağı bir dönemi ifade eder.
İnsanların
hayalinde her zaman için daha güzele, daha iyiye yönelik bir
özlem bulunmaktadır. Daha güzel bir manzara, daha güzel bir
yiyecek, daha iyi ve toplumsal sorunların yaşanmadığı bir
hayat, refah, huzur, bolluk, güzellik… İşte ahir zaman da
tüm bu "daha iyi", "daha güzel" kavramlarını
içinde barındıran bir çağı ifade eder. Ahir zaman, sıkıntının
ve kıtlığın yerini bolluğun ve bereketin, adaletsizliğin yerini
adaletin, ahlaksızlığın yerini güzel ahlakın, kargaşanın yerini
barışın ve huzurun aldığı ve tüm inanan kulların asırlardır
özlemini duydukları, İslam ahlakının hakim olduğu kutlu bir
dönemdir.
Peygamberimiz (sav)'in hadislerinde bu dönemi
ve özelliklerini açıklayan detaylı anlatımlar yer alır. Peygamberimiz
(sav)'in ardından bazı İslam büyükleri de ahir zaman hakkında
önemli açıklamalarda bulunmuşlardır. Bu anlatımlara bakıldığında,
ahir zamanın, birbirini izleyecek olan bir takım önemli olay
ya da süreçlerle dolu olduğunu görürüz. Ahir zaman dünyanın
önce büyük bir bozulma ve karmaşa yaşadığı, ancak sonra da
gerçek dinin yaşanmasıyla kurtuluşa kavuştuğu bir dönemdir.
Ahir zamanın ilk aşamasında, dünya Allah'ı inkar
eden bir takım felsefi sistemler nedeniyle dejenere olacaktır.
İnsanlar yaratılış amaçlarından uzaklaşacak, bunun sonucunda
büyük bir manevi boşluk ve ahlaki bozulma oluşacaktır. Büyük
felaketler, savaşlar ve acılar yaşanacak, insanlar "Nasıl
kurtuluruz?" sorusunun cevabını arayacaklardır.
Ahir zamanın bu dönemi, aynı zamanda dinin de
dejenere edildiği bir dönemdir. İslam dini, içine sokulan
birtakım hurafeler ve batıl inanışlar nedeniyle aslından uzaklaştırılmıştır.
Dindarlık adı altında tutuculuk ve ikiyüzlülük yapan bazı
kimseler bu hurafeleri daha da yaygınlaştırmak için çabalamakta,
İslam'ın özündeki güzel ahlakın kavranmasına engel olmaktadırlar.
Bir yanda ateizmi ve dinsizliği telkin eden felsefeler, öte
yanda da dini içten tahrip eden bu tutucu güçler, insanlığı
büyük bir karanlığa sürüklemiştir.
Ancak Allah, ahir zamanın bu büyük karmaşası
içindeki insanları kurtuluşa ulaştıracaktır. Yolunu şaşırmış
olan insanlığı doğru yola davet etmek için, "Mehdi"
(doğruya götüren) sıfatını taşıyan üstün ahlaklı bir kulunu
vesile kılacaktır. Mehdi, önce İslam dünyasının içinde fikri
bir mücadele yürütecek ve İslam'ın aslından kopmuş olan Müslümanları
gerçek imana ve ahlaka döndürecektir. Mehdi'nin bu noktada
üç temel görevi vardır:
1. Allah'ı inkar eden ve dinsizliği destekleyen
felsefi sistemlerin çürütülmesi.
2. İslam'ı, onu dejenere etmiş olan ikiyüzlü
kimselerin boyunduruğundan kurtararak hurafeciliğe karşı mücadele
edilmesi. Kuran'ın hükümlerine dayanan gerçek İslam ahlakının
ortaya çıkarılması ve uygulanması.
3. Tüm İslam dünyasını siyasi ve sosyal yönlerden
güçlendirmesi, huzur, güvenlik ve refah sağlaması, toplumsal
sorunları çözmesi.
Hadislerde bildirildiğine göre, Mehdi'yle aynı
dönemde dünyaya yeniden dönecek olan Hz. İsa ise, özellikle
Hıristiyan ve Yahudi dünyasına hitap edecek, onları içine
düştükleri hurafelerden sıyrılıp Kuran'a göre yaşamaya çağıracaktır.
Hıristiyanların Hz. İsa'ya uyması ile birlikte, İslam ve Hıristiyan
dünyaları tek bir inançta birleşecek ve dünya "Altınçağ"
olarak anılan büyük bir barış, güvenlik, mutluluk ve refah
dönemi yaşayacaktır.
Peygamberimiz (sav)'in hadislerinde ahir zamanın
başlangıç alametleri ile ilgili çeşitli açıklamalar mevcuttur.
Ayrıca Kuran'da da bu döneme işari manada bakan ayetler vardır.
Bu bölümde çeşitli ahir zaman alametleri, hadisler ve Kuran
ayetleri doğrultusunda açıklanmaktadır.
|