
ALLAH,
ELÇİ GÖNDERMEDİĞİ TOPLUMU YIKIMA UĞRATMAYACAĞINI VAAT ETMİŞTİR
Senin Rabbin, 'ana yerleşim merkezlerine'
onlara ayetlerimizi okuyan bir elçi göndermedikçe şehirleri
yıkıma uğratıcı değildir. Ve Biz, halkı zulmeden şehirlerden
başkasını da yıkıma uğratıcı değiliz. (Kasas Suresi, 59)
... Biz bir elçi gönderinceye kadar (hiçbir
topluma) azap edecek değiliz. (İsra Suresi, 15)
Kendisi için bir uyarıcı olmaksızın, Biz
hiçbir ülkeyi yıkıma uğratmış değiliz. (Onlara) Hatırlatma
(yapılmıştır). Biz zulmedici değiliz. (Şuara Suresi, 208-209)
Ayetlerde bildirildiği gibi, Allah toplumların
merkezi yerleşim birimlerine uyarıcı-korkutucu olarak elçilerini
gönderir. Bu elçiler de insanlara Allah'ın emirlerini bildirirler.
Ancak inkarcı toplumlar her dönemde kendilerini uyaran elçileri
alayla karşılar, yalancılık, çıkarcılık, delilik gibi çeşitli
iftiralarla onları suçlarlar. Ahlaksızlık ve azgınlıklarına
devam eden bu toplumları Allah hiç beklemedikleri bir anda
büyük bir felaket ile helak etmektedir. Nuh, Lut, Ad, Semud
halklarının ve Kuran'da bahsi geçen diğer kavimlerin ibret
verici yıkımları söz konusu helaka birer örnektir.
Ahzab Suresi'nin 40. ayetinde haber verildiği
gibi, Peygamberimiz (sav) son peygamberdir. Hz. Muhammed,
"... Allah'ın Resulü (elçisi) ve
peygamberlerin (nebilerin) sonuncusudur." (Ahzap
Suresi, 40) Başka bir ifadeyle, Hz. Muhammed ile Allah'ın
insanlığa gönderdiği vahiyler tamamlanmıştır. Buna karşın
Peygamberimiz (sav)'in tebliğ ettiği Kuran'ın anlatılması
ve hatırlatılması anlamındaki sorumluluk, kıyamete kadar tüm
Müslümanlar için sürmektedir. |