
HZ. İSA'NIN
YERYÜZÜNE DÖNÜŞÜ KURAN'DA HABER VERİLMİŞTİR
Allah, inkarcıların Hz. İsa'yı öldürmelerine
izin vermemiş, onu Kendi katına yükseltmiştir. Ve tekrar kıyamet
öncesinde yeryüzüne döneceğini insanlara müjdelemiştir. Hz.
İsa'nın yeryüzüne dönüşü ile ilgili olarak Kuran'da verilen
haberlerden bazıları şöyledir:
- Kuran'da Hz. İsa’nın yeryüzüne dönüşünün kıyamet
için bir işaret olduğuna dair şöyle bir bilgi verilmektedir:
Şüphesiz o (Hz. İsa) kıyamet-saati için
bir ilimdir. Öyleyse ondan (kıyametten) yana hiçbir kuşkuya
kapılmayın ve bana uyun. Dosdoğru yol budur. (Zuhruf Suresi,
61)
Hz. İsa'nın Kuran'ın indirilişinden altı yüzyıl
önce yaşadığını biliyoruz. O halde yukarıdaki ayette bildirilen,
onun ilk hayatının değil ahir zamandaki dönüşünün kıyamet
için bir bilgi kaynağı olacağıdır. Hz. İsa'nın ikinci gelişi
hem Hıristiyan hem de İslam dünyasında sabırsızlıkla beklenmektedir.
Bu kutlu misafirin yeryüzünü şereflendirmesiyle de çok önemli
bir kıyamet alameti daha tecelli etmiş olacaktır.
- İsa Peygamberi öldürmek için tuzak kuran inkarcıların
onu kesinlikle öldüremedikleri bir ayette şöyle vurgulanır:
Ve: "Biz, Allah'ın Resulü Meryem oğlu
Mesih İsa'yı gerçekten öldürdük" demeleri nedeniyle
de (onlara böyle bir ceza verdik) Oysa onu öldürmediler
ve onu asmadılar. Ama onlara (onun) benzeri gösterildi.
Gerçekten onun hakkında anlaşmazlığa düşenler, kesin bir
şüphe içindedirler. Onların bir zanna uymaktan başka buna
ilişkin hiçbir bilgileri yoktur. Onu kesin olarak öldürmediler.
(Nisa Suresi, 157)
- Hz. İsa'nın ölmediği insanların yaşadığı boyuttan
alınarak, Allah katına yükseltildiği ayette şöyle bildirilir:
Hayır; Allah onu kendine yükseltti. Allah
üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir. (Nisa Suresi,
158)
- Al-i İmran Suresi'nin 55. ayetinde, Hz. İsa'ya
uyanların kıyamete kadar inkara sapanların üstüne geçirileceği
haber verilmektedir.
Günümüzden 2000 yıl kadar önce Hz. İsa'ya tabi
olan havarilerin hiçbir siyasi güce sahip olmadıkları tarihi
bir gerçektir. Bu dönem ile günümüz arasında yaşayan ve kendilerini
Hıristiyan olarak adlandıranların ise başta teslis (üçleme)
olmak üzere pek çok sapkın inancı savundukları, dolayısıyla
gerçek anlamda İsevi olarak tabir edilemeyecekleri de açıktır.
Çünkü Kuran'ın birçok ayetinde teslise inananların inkara
saptıkları ifade edilir. O halde kıyamet saati öncesindeki
bir dönemde, inkarcılara üstün gelecek gerçek İseviler ortaya
çıkacak Al-i İmran Suresi'ndeki İlahi vaat de böylece tecelli
edecektir. Kuşkusuz müjdelenmiş bu topluluk, Hz. İsa'nın yeryüzüne
dönüşüyle kendini gösterecektir.
- Kuran'da verilen bir diğer bilgi de Hz. İsa'nın
ölümünden önce tüm Ehli Kitap'ın kendisine iman edeceği şeklindedir:
Andolsun, Kitap Ehlinden, ölmeden önce
ona (Hz. İsa'ya) inanmayacak kimse yoktur. Kıyamet günü,
o (Hz. İsa) da onların aleyhine şahit olacaktır. (Nisa Suresi,
159)
Bu ayetten açıkça anlaşılmaktadır ki, Hz. İsa
ile ilgili olarak henüz gerçekleşmemiş olan üç İlahi vaat
vardır. İlk olarak, İsa Peygamberin her insan gibi yaşadıktan
sonra öleceği bildirilmektedir. İkinci vaat, tüm Ehli Kitap'ın
onu cismani olarak göreceği ve ona yaşarken itaat edeceğidir.
Şüphesiz söz konusu bu iki haber de Hz. İsa'nın kıyamet öncesindeki
gelişinde gerçekleşecek olaylardır. Ayetteki üçüncü haber
olan Hz. İsa'nın Ehli Kitap hakkındaki şahitliği de kıyamet
gününde gerçekleşecektir.
- Kuran'da Hz. İsa'nın ölümünü açıklayan bir
diğer ayet ise Meryem Suresi'nde geçmektedir.
"Selam üzerimedir; doğduğum gün, öleceğim
gün ve diri olarak yeniden-kaldırılacağım gün de."
(Meryem Suresi, 33)
Bu ayet Al-i İmran Suresi'nin 55. ayetiyle birlikte
incelendiğinde çok önemli bir gerçeğe işaret etmektedir. Al-i
İmran Suresi'ndeki ayette Hz. İsa'nın Allah katına yükseltildiği
ifade edilmektedir. Bu ayette ölme ya da öldürülme ile ilgili
bir bilgi verilmemektedir. Ancak Meryem Suresi'nin 33. ayetinde
Hz. İsa'nın öleceği günden bahsedilmektedir. Bu ikinci ölüm
ise ancak Hz. İsa'nın ikinci kez dünyaya gelişi ve bir süre
yaşadıktan sonra, vefat etmesiyle mümkün olabilir. (En doğrusunu
Allah bilir)
- Hz. İsa'nın yeryüzüne dönüşüne işaret eden
bir diğer ayet şöyledir:
Ona (Hz. İsa'ya) kitabı, hikmeti, Tevrat'ı
ve İncil'i öğretecek. (Al-i İmran Suresi, 48)
Bu ayette geçen "kitap" kelimesinin
neyi ifade ettiğini anlamak için konuyla ilgili diğer Kuran
ayetlerine baktığımızda şunu görürüz: Tevrat ve İncil ile
birlikte aynı ayette kullanılması halinde kitap, Kuran anlamını
ifade etmektedir; Al-i İmran Suresi'nin 3. ayeti buna bir
örnek olarak verilebilir. Bu durumda, 48. ayetteki Hz. İsa'nın
öğreneceği bildirilen kitap da ancak Kuran olabilir. İsa Peygamberin
bundan yaklaşık 2000 sene önceki yaşamında, Tevrat ve İncil
üzerine bilgi sahibi olduğu bilinmektedir. Kuran'ı öğrenmesinin
ise yeryüzüne yeniden gelişinde gerçekleşeceği açıktır.
- Al-i İmran Suresi'nin 59. ayetindeki "şüphesiz,
Allah katında İsa'nın durumu, Adem'in durumu gibidir"
ifadesi de oldukça dikkat çekicidir. Bu ayette iki peygamber
arasındaki bazı benzerliklere dikkat çekilmiş olabilir. Bilindiği
gibi, hem Hz. Adem hem de Hz. İsa babasızdır. Ayrıca yukarıdaki
ayette, Hz. Adem'in cennetten yeryüzüne indirilmesi Hz. İsa'nın
ahir zamanda Allah katından yeryüzüne indirilmesine de benzetilmiş
olabilir.
- Hz. İsa'nın tekrar dünyaya geleceği ile ilgili
bir başka delil ise Maide Suresi 110. ayette ve Al-i İmran
Suresi 46. ayette geçen "kehlen" kelimesidir. Ayetlerde
şu şekilde buyurulmaktadır:
Allah şöyle diyecek: "Ey Meryemoğlu
İsa, sana ve annene olan nimetimi hatırla. Ben seni Ruhu'l-Kudüs
ile destekledim, beşikte iken de, yetişkin (kehlen) iken
de insanlarla konuşuyordun…" (Maide Suresi, 110)
"Beşikte de, yetişkinliğinde (kehlen)
de insanlarla konuşacaktır. Ve O salihlerdendir." (Al-i
İmran Suresi, 46)
Bu kelime Kuran'da sadece yukarıdaki iki ayette
ve sadece Hz. İsa için kullanılmaktadır. Hz. İsa'nın yetişkin
halini ifade etmek için kullanılan "kehlen" kelimesinin
anlamı "otuz ile elli yaşları arasında, gençlik devresini
bitirip ihtiyarlığa ayak basan, yaşı kemale ermiş kimse"
şeklindedir. Bu kelime İslam alimleri arasında ittifakla "35
yaş sonrası döneme işaret ediyor" şeklinde çevrilmektedir.
Hz. İsa'nın genç bir yaş olan
otuz yaşının başlarında göğe yükseldiğini, yeryüzüne indikten
sonra kırk yıl kalacağını ifade eden ve İbn Abbas'tan rivayet
edilen hadise dayanan İslam alimleri, Hz. İsa'nın yaşlılık
döneminin, tekrar dünyaya gelişinden sonra olacağını, dolayısıyla
bu ayetin, Hz. İsa'nın nüzulüne (yeniden yeryüzüne gelişine)
dair bir delil olduğunu söylemktedirler.
(Faslu'l-Makal fi Ref'I İsa Hayyen ve Nüzulihi ve Katlihi'd-Deccal,
s. 20)
Burada önemli bir konuyu daha hatırlatmakta yarar
vardır: Hz. Muhammed Allah'ın insanlara gönderdiği son peygamberdir.
Allah Peygamberimiz (sav)'e Kuran'ı vahyetmiş ve kıyamete
kadar tüm insanları Kuran'a uymaktan sorumlu tutmuştur. Hz.
İsa da ahir zamanda bir mucize olarak dünyaya gelecek, ancak
Peygamberimiz (sav)'in de bildirdiği gibi, yeni bir din getirmeyecektir.
Peygamberimiz (sav) tarafından insanlığa öğretilen hak din
Kuran'da bildirilen İslam dinidir ve Hz. İsa da yeryüzüne
ikinci gelişinde Kuran'a tabi olacaktır.
(Hz. İsa’nın ahir zamanda yeryüzüne dönüşü
ile ilgili Kuran’dan diğer deliller, Peygamberimiz (sav)'in
hadisleri ve İslam alimlerinin açıklamaları için, sitemizde
yer alan Hz. İsa Ahir Zamanda Yeryüzüne
Dönecektir bölümüne bakabilirsiniz.) |