
HZ. İSA DÜNYAYA DÖNECEKTİR
Harun Yahya
Hz. İsa'nın yeryüzüne ikinci kez gelişi konusu, son haftalarda
Türkiye'de önemli bir gündem maddesi oldu. Bu konudaki gerçeği
öğrenmek için, elbette Kuran'da anlatılan hakikatleri incelemek
gerekir.
Hz. İsa'nın yeryüzüne ikinci kez geleceği konusunda Kuran'da
önemli deliller bulunmaktadır. Bunları sırasıyla şu şekilde
inceleyebiliriz:
1. Delil "... sana uyanları kıyamete kadar inkara
sapanların üstüne geçireceğim..."
Hz. İsa'nın ikinci kez yeryüzüne geleceğine dair işaretler
taşıyan ayetlerden ilki Al-i İmran Suresi'nin 55. ayetidir:
"Hani Allah, İsa'ya demişti ki: "Ey İsa,
doğrusu seni Ben vefat ettireceğim ve seni Kendime yükselteceğim,
seni inkar edenlerden temizleyeceğim ve sana uyanları kıyamete
kadar inkara sapanların üstüne geçireceğim. Sonra dönüşünüz
yalnızca Bana'dır, hakkında anlaşmazlığa düştüğünüz şeyde
aranızda Ben hükmedeceğim." (Al-i İmran Suresi, 55)
Allah kıyamete kadar inkar edenlere üstün gelen ve Hz. İsa'ya
gerçekten tabi olan bir grubun varlığından söz etmektedir.
Hz. İsa hayatta iken ona uyanların sayısı çok azdı. Ve onun
Allah Katına yükselişinin ardından da hızla dinde dejenerasyon
başladı. Sonraki iki yüzyıl boyunca da, Hz. İsa'ya iman edenler
(İseviler) şiddetli baskılara maruz kaldılar. Üstelik İsevilerin
hiçbir siyasi gücü de bulunmamaktaydı. Bu durumda geçmişte
yaşayan Hıristiyanların, inkar edenlere üstün geldiklerini
ve bu ayetin onlara baktığını söyleyemeyiz.
Günümüzde ise Hıristiyanlığın özünden uzaklaştığını, Hz.
İsa'nın anlattığı hak dinden farklı bir dine dönüştüğünü görürüz.
Bu durumda "sana uyanları kıyamete kadar inkara sapanların
üstüne geçireceğim" ifadesi açık bir işaret taşımaktadır.
Hz. İsa'ya uyan ve kıyamete kadar yaşayacak olan bir topluluk
olması gerekmektedir. Böyle bir topluluk, kuşkusuz Hz. İsa'nın
yeryüzüne tekrar gelişiyle ortaya çıkacaktır. Ve tekrar dünyaya
gelişi sırasında bu kutlu insana tabi olanlar, kıyamete kadar
inkar edenlere üstün kılınacaktır.
2. Delil "... ölmeden önce ona inanmayacak kimse
yoktur..."
Nisa Suresi'nin 156-158. ayetlerinin arkasından Allah, 159.
ayette şöyle buyurmaktadır:
Andolsun, Kitap Ehlinden, ölmeden önce
ona inanmayacak kimse yoktur. Kıyamet günü, o da onların
aleyhine şahit olacaktır. (Nisa Suresi, 159)
Yukarıdaki ayette yer alan "ölmeden önce ona inanmayacak
kimse yoktur" ifadesi oldukça dikkat çekicidir. Burada bazı
tefsirciler "o" zamirinin Hz. İsa yerine Kuran'a baktığını
düşünmüşler ve ayete Kitap Ehlinin ölmeden Kuran'a iman edeceği
şeklinde bir yorumda bulunmuşlardır. Oysa bu ayet öncesindeki
iki ayette de "o" zamiri tartışmasız bir biçimde Hz. İsa için
kullanılmıştır. Çünkü önceki ayetlerde hep Hz. İsa'dan söz
edilmektedir.
Ayetin manası hakkında belirteceğimiz ikinci nokta ise "ölümünden
önce" ifadesinin yorumu ile ilgilidir. Bazıları bu ifadenin
"Kitap Ehlinin kendi ölümlerinden önce" inanması anlamında
olduğunu düşünmektedirler. Bu yoruma göre Kitap Ehlinden olan
her kişi kendisine ölüm gelmeden Hz. İsa'ya mutlaka iman edecektir.
Oysa bugüne kadar Hz. İsa'ya iman etmemiş milyonlarca Ehli
Kitap Yahudi yaşamış ve Hz. İsa'ya iman etmeden ölmüştür.
Dolayısıyla ayette söz konusu olan Kitap Ehlinin değil, Hz.
İsa'nın ölümüdür. Sonuç olarak, ayetin bizlere gösterdiği
gerçek ise şudur: "Hz. İsa ölmeden önce tüm Ehli Kitap ona
iman edecektir".
Bu ise ancak Hz. İsa'nın dünyaya ikinci kez gelip yaşaması,
ve bu ikinci hayatında tüm Kitap Ehli'nin ona iman etmesi
ile mümkün olabilir. Nitekim hadislerdeki vaad de budur. (Doğrusunu
en iyi Allah bilir.)
3. Delil: "Şüphesiz o, kıyamet-saati için bir ilimdir..."
Hz. İsa'nın yeniden yeryüzüne döneceği ile ilgili bir başka
ayet de Zuhruf Suresi'nin 61. ayetidir. Bu ayette Hz. İsa'nın
kıyamet saati için bir ilim olduğu belirtilmektedir:
"Şüphesiz o, kıyamet-saati için bir ilimdir.
Öyleyse ondan yana hiçbir kuşkuya kapılmayın ve Bana uyun.
Dosdoğru yol budur." (Zuhruf Suresi, 61)
Büyük İslam alimleri buradaki "o" zamirini gerek ayetlere
gerekse sahih hadislere dayanarak Hz. İsa olarak açıklamaktadırlar.
Elmalılı Hamdi Yazır'ın tefsirinde bu konu şu şekilde açıklanmaktadır:
"Muhakkak ki o saat için bir ilimdir de -saatin geleceğini
ölülerin dirilip, kıyam edeceğini bildiren bir delil ve
alamettir. Çünkü İsa gerek zuhuru ve gerek emvati ihya (ölüleri
diriltme) mucizesi ve gerek emvatın kıyamını (ölülerin kalkışını)
haber vermesi itibarıyla kıyametin vaki olacağına bir delil
olduğu gibi hadiste varid olduğuna göre eşratı saattendir
(kıyamet alametidir)." (Elmalılı Hamdi Yazır, http://www.kuranikerim.com/telmalili/zuhruf.htm)
Hz. İsa, Kuran'ın indirilişinden yaklaşık altı asır önce
yaşamıştır. Dolayısıyla bu ilk hayatını "kıyamet saati için
bir bilgi" yani bir kıyamet alameti olarak anlayamayız. Ayetin
işaret ettiği anlam, Hz. İsa'nın, ahir zamanda, yani kıyametten
önceki son zaman diliminde yeniden yeryüzüne döneceği ve bunun
da bir kıyamet alameti olacağıdır. (En doğrusunu Allah bilir.)
4. Delil: "... Ona Kitab'ı, hikmeti, Tevrat'ı ve
İncil'i öğretecek..."
Al-i İmran Suresi, 45-48. ayetlerde Allah'ın Hz. İsa'ya,
Tevrat'ı, İncil'i ve bir de "Kitab'ı" öğreteceği haber verilmektedir.
Bu kitabın hangi kitap olduğu kuşkusuz önemlidir. Aynı ifade
Maide Suresi'nin 110. ayetinde de yer almaktadır:
"Allah şöyle diyecek: "Ey Meryem oğlu İsa,
sana ve annene olan nimetimi hatırla. Ben seni Ruhu'l-Kudüs
ile destekledim, beşikte iken de, yetişkin iken de insanlarla
konuşuyordun. Sana Kitab'ı, hikmeti, Tevrat'ı ve İncil'i
öğrettim..." (Maide Suresi, 110)
Her iki ayette de geçen "Kitap" ifadesini incelediğimizde,
bunun Kuran'a işaret ettiğini görürüz. Ayetlerde Tevrat ve
İncil dışında gönderilen son hak kitabın Kuran olduğu bildirilmektedir.
(Hz. Davud'a verilen Zebur da Eski Ahit'in içindedir) Bunun
yanında, yine Kuran'ın bir başka ayetinde, "Kitap" kelimesi,
İncil ve Tevrat'ın yanında Kuran'ı ifade etmek için kullanılmıştır.
(Al-i İmran Suresi, 2-3)
Bu durumda, Hz. İsa'ya öğretilecek olan üçüncü "Kitab"ın
Kuran olduğunu ve bunun da ancak Hz. İsa'nın ahir zamanda
dünyaya dönüşünde mümkün olabileceğini düşünebiliriz. Çünkü
Hz. İsa Kuran'ın indirilmesinden yaklaşık 600 sene önce yaşamıştı.
Peygamber Efendimiz (sav)'in hadislerinde Hz. İsa'nın dünyaya
ikinci kez gelişinde İncil ile değil Kuran'la hükmedeceği
bildirilmektedir. Bu da ayetteki manaya tam olarak uygun düşmektedir.
(Şüphesiz en doğrusunu Allah bilir.)
5. Delil: "Şüphesiz, Allah Katında İsa' nın durumu,
Adem'in durumu gibidir..."
"Şüphesiz, Allah Katında İsa'nın durumu, Adem'in durumu gibidir..."
(Al-i İmran Suresi, 59) ayeti de Hz. İsa'nın dönüşüne işaret
ediyor olabilir. Tefsir alimleri genellikle bu ayetin her
iki peygamberin de babasız olma özelliğine, Hz. Adem'in Allah'ın
"Ol" emriyle topraktan yaratılması ile Hz. İsa'nın yine "Ol"
emriyle babasız doğmasına işaret ettiğine dikkat çekmişlerdir.
Ancak ayetin bir ikinci işareti daha olabilir. Hz. Adem cennetten
nasıl yeryüzüne indirildiyse, Hz. İsa da ahir zamanda Allah'ın
Katından yeryüzüne indirilecek olabilir. (En doğrusunu Allah
bilir.)
6. Delil: "...doğduğum gün, öleceğim gün ve diri
olarak yeniden-kaldırılacağım gün..."
Kuran'da Hz. İsa'nın ölümünü ifade eden bir diğer ayet ise
Meryem Suresi'nde şöyle haber verilmektedir:
"Selam üzerimedir; doğduğum gün, öleceğim
gün ve diri olarak yeniden-kaldırılacağım gün de." (Meryem
Suresi, 33)
Bu ayet Al-i İmran Suresi'nin 55. ayetiyle birlikte incelendiğinde
çok önemli bir gerçeğe işaret etmektedir. Al-i İmran Suresi'ndeki
ayette Hz. İsa'nın Allah Katına yükseltildiği ifade edilmektedir.
Bu ayette ölme ya da öldürülme ile ilgili bir bilgi verilmemektedir.
Ancak Meryem Suresi'nin 33. ayetinde Hz. İsa'nın öleceği günden
bahsedilmektedir. Bu ikinci ölüm ise ancak Hz. İsa'nın ikinci
kez dünyaya gelişi ve bir süre yaşadıktan sonra vefat etmesiyle
mümkün olabilir. (En doğrusunu Allah bilir)
7. Delil: "... beşikte iken de, yetişkin (kehlen)
iken de insanlarla konuşuyordun..."
Hz. İsa'nın tekrar dünyaya geleceği ile ilgili bir başka
delil ise Maide Suresi'nin 110. ayetinde ve Al-i İmran Suresi'nin
46. ayetinde geçen "kehlen" kelimesidir:
"Allah şöyle diyecek: "Ey Meryem oğlu İsa,
sana ve annene olan nimetimi hatırla. Ben seni Ruhu'l-Kudüs
ile destekledim, beşikte iken de, yetişkin (kehlen) iken
de insanlarla konuşuyordun…" (Maide Suresi, 110)
"Beşikte de, yetişkinliğinde (kehlen) de
insanlarla konuşacaktır. Ve O salihlerdendir." (Ali İmran
Suresi, 46)
Bu kelime Kuran'da sadece yukarıdaki iki ayette ve sadece
Hz. İsa için kullanılmaktadır. Hz. İsa'nın yetişkin halini
ifade etmek için kullanılan "kehlen" kelimesinin anlamı "otuz
ile elli yaşları arasında, gençlik devresini bitirip ihtiyarlığa
ayak basan, yaşı kemale ermiş kimse" şeklindedir. Bu kelime
İslam alimleri arasında ittifakla "35 yaş sonrası döneme işaret
ediyor" şeklinde çevrilmektedir.
Hz. İsa'nın genç bir yaş olan otuz yaşının başlarında Allah
Katına yükseldiğini, yeryüzüne indikten sonra kırk yıl kalacağını
ifade eden ve İbni Abbas'tan rivayet edilen hadise dayanan
İslam alimleri, Hz. İsa'nın yaşlılık döneminin, tekrar dünyaya
gelişinden sonra olacağını, dolayısıyla bu ayetin, Hz. İsa'nın
nüzulüne dair bir delil olduğunu söylemektedirler. (Muhammed
Halil Herras, Faslu'l-Makal fi Ref'I İsa Hayyen ve Nüzulihi
ve Katlihi'd-Deccal, Mektebetü's Sünne, Kahire, 1990, s. 20)
Kısacası, pek çok hadiste açıkça haber verilen Hz. İsa'nın
yeryüzüne ikinci kez gelişi mucizesi, Kuran-ı Kerim'de de
haber verilmektedir.
Hz. İsa ölmemiştir ve bir kez daha dünyaya gelecektir.
devamı
>>>
HIRİSTİYANLIKTAKİ ÜÇLEME YANILGISI
|