HAZRETİ İSA ÖLMEDİ
Hadislerde Hz. İsa
z.
İsa'nın Allah Katında diri olduğu ve ahir zamanda yeryüzüne yeniden
gelecek olması hadislerde detaylı olarak yer almaktadır. En büyük
ve güvenilir hadis kaynakları olarak kabul edilen Kütüb-i Sitte'de,
İmam Maliki'nin Muvatta'sında, İbn Huzeyme ve İbn Hibban'ın Sahih'lerinde,
İbn Hanbel ve Tayalisi'nin Müsned'lerinde Hz. İsa ile ilgili
hadisler bulunmaktadır. Ayrıca pek çok İslam alimi, Hz. İsa'nın
ölmediği ve yeryüzüne yeniden geleceğine dair araştırma ve incelemeler
yapmışlar, bu konuda kaynak eser konumunda olan çeşitli kitap ve
risaleler hazırlamışlardır.
Hz.
İsa'nın Allah Katında diri olduğu ve yeniden dünyaya geleceği konusunda
kanaat belirten İslam alimlerinin başında mezhep imamımız olan Ebu
Hanife gelmektedir. İmam Ebu Hanife'nin yanı sıra, Hz. İsa'nın yeniden
gelişinin ayetlerde ve hadislerde açık bir şekilde bildirildiğini
belirten İslam alimlerinden bazıları şunlardır:
- İmam Maturidi, Hz.
İsa hakkındaki hadisleri incelerken, Hz. İsa'nın yeryüzüne inip
Deccal'i etkisiz hale getireceğinin hak olduğunu açıklamıştır.80
- Ehl-i sünnetin ilk
kelamcılarından biri olarak kabul edilen Accuri, Hz. İsa'nın ahir
zamanda gelişinin gerçek olduğunu, dolayısıyla bu habere inanılması
gerektiğini ifade etmiştir.81
- İbn Hazm, Hz. İsa'nın
yeniden gelişinin güvenilir bir haber olduğunu açıklamıştır.82
- Pezdevi, Hz. İsa'nın ikinci
kez gelişi ile ilgili haberlerin ayetlerde ve hadislerde açık
olarak bildirildiğine dikkat çekmiştir.83
- Nesefi, Hz. İsa'nın gelişinin
kıyamet önemli alametlerinden biri olduğunu ifade etmiştir.84
- Teftazani, Hz. İsa'nın yeniden
dünyaya dönüşü ile ilgili hadislerin güvenilir hadisler olduğunu
belirtmiştir.85
- İbnü'l Arabi, Hz. İsa'nın
doğumunun üzerinden bin yılı aşkın bir süre geçmiş olmasına rağmen,
onun Allah Katında nurani ve ruhani cesediyle diri olduğunu bildirmiştir.
86
- Kurtubi, Hz. İsa'nın yeniden
gelişine inandığını söylemekte ve pek çok güvenilir hadisin buna
delil odluğuna işaret etmektedir.87
- İmam Rabbani konuyla ilgili
olarak şöyle demektedir: "Hz. İsa gökten inecek ve Peygamberimiz
(sav)'e ümmet, yani onun ashabından olacak, onun şeriatına uyacaktır."88
- Dönemin Mısır Hanefi alimlerinin
lideri sayılan İmam Cafer et Tahavi, Hz. İsa'nın dönüşü önemli
kıyamet alametleri arasında saymakta ve bu gerçeğe inanmak gerektiğini
söylemektedir. 89
- Aliyyu'l Kari, Hz. İsa'nın
gelişinin kıyamet alametlerinden biri olduğunu söylemekte, Hz.
İsa geldiğinde Deccal'i etkisiz hale getirecektir demektedir. Kari'ye göre
bu habere inanmak vaciptir. Çünkü bu konu, Hz. Peygamber (sav)'den
ve sahabeden gelen birtakım haberlerle sabittir.90
- Ebu'l Hasen el Eşari, "Makalatu'l
İslamiyyin" adlı eserinde; "Ehli hadis ve ehli sünnetin ittfak
ettikleri şu hususlara iman etmek gerekir: Allah'a, meleklere,
kitaplara, resullere, Allah'tan aldıkları vahiylere, her bakımdan
güvenilir ravilerin rivayet ettikleri Resulün sözlerine... Deccal'İn
çıkacağına ve Hz. İsa'nın onu etkisiz hale getireceğine." demektedir.91
- Beyazi, kıyametin yaklaştığını
gösteren alametlerden birinin de Hz. İsa'nın gelişi olduğuna dikkat
çekmekte, bu bilgiyi sahih hadislerin tam olarak desteklediğini
söylemektedir.92
- Suyuti, Hz. İsa'nın geleceğini
ve Hz. Muhammed (sav)'in şeriatıyla hükmedeceğini bildirmiştir.
93
- Alusi de, Hz. İsa'nın geldiğinde
Hz. Muhammed (sav)'in şeriatıyla hükmedeceğini ve Müslümanların
da onun yardımcıları olacağını söylemiştir.94
- Osmanlı dönemi alimlerinden
Ebu'l Münteha, Hz. İsa'nın geleceğine inanmanın hak olduğunu ifade
etmiştir.95
- Çağdaş tefsircilerden Şinkıti
konuyla ilgili olarak şunları söylemektedir: "Kuran ve mütevatir
sünnetin ikisi de Hz. İsa'nın şu an diri olduğuna, ahir zamanda
nazil olacağına (indirileceğine) ve onun gelişinin kıyamet alametlerinden
sayıldığına delildir."96
Bu konudaki izahlar topluca değerlendirildiğinde
Hz. İsa'nın ikinci gelişi hakkında İslam alimleri arasında bir söz
birliği olduğu açıkça görülür. Örneğin es Seffarini, Levami adlı
eserinde, İslam alimlerinin bu konuda ittifak halinde olduklarını
şöyle ifade eder:
Bütün ümmet, Meryem
oğlu İsa'nın ineceği hususunda ittifak etmiştir. Şeriat ehlinden
hiç kimse bu hususta muhalif olmamıştır.97
Büyük İslam alimi Seyyid
Alusi de, Ruhu'l Meani tefsirinde, -diğer İslam alimlerinin görüşlerinden
örnekler vererek- Hz. İsa'nın inişi konusunda cemaatin söz birliği
yaptığını, bu konuda haberlerin manevi tevatür derecesine ulaşacak
kadar ünlü olduğunu, Hz. İsa'nın gelişine imanın vacip olduğunu
açıklamıştır.98
Hz. İsa Konusundaki Hadisler Güvenilirdir
Hz. İsa'nın gelişi konusunda nakledilen hadisler
tevatür derecesindedir. Birçok araştırmacı da alimlerimizin görüşlerinin
bu yönde olduğunu aktarmaktadır. Tevatürün tanımı Büyük Lugat'ta
şöyle yapılmaktadır:
Tevatür: Kuvvetli haber, içinde
yalan ihtimali olmayan ve bir cemaate dayanan kuvvetli haber.99

Ey Kitap Ehli, dininiz konusunda taşkınlık etmeyin, Allah'a
karşı gerçek olandan başkasını söylemeyin. Meryem oğlu Mesih
İsa, ancak Allah'ın elçisi ve kelimesidir. Onu (‘OL’ kelimesini)
Meryem'e yöneltmiştir ve O'ndan bir ruhtur. Öyleyse Allah'a
ve elçisine inanınız; "üçtür" demeyiniz. (Bundan)
kaçının, sizin için hayırlıdır. Allah, ancak bir tek İlah'tır.
O, çocuk sahibi olmaktan yücedir. Göklerde ve yerde her
ne varsa O'nundur.
Vekil olarak Allah yeter.
(Nisa Suresi, 171)
|
Mütevatir hadis ise, yalan üzerine birleşmeleri
düşünülemeyecek kadar kalabalık olan bir cemaat tarafından rivayet
edilen hadislere denir. İslam alimi Seyyid Şerif Cürcani, mütevatir
hadis kavramını şöyle açıklamaktadır:
Haber-i mütevatir, ravileri
çoklukta o dereceye ulaşan bir haberdir ki, adete göre, o kadar
çok rivayetçinin yalan üzerine birleşmeleri imkansız olur. Bu
durumda rivayet edilen haber hakkında lafız ve mana tutuyorsa
buna, "mütevatir-i lafzi" denir. Eğer hepsinin arasında müşterek
manada ittifak olmakla beraber lafızlar (sözler) arasında ihtilaf
bulunuyorsa buna, "mütevatir-i manevi" denir.100
Hz. İsa'nın gelişinin tevatür derecesinde hadislerle
bildirildiğine dair özel olarak bir eser kaleme alan büyük hadis
alimi Şeyh Muhammed Enver el Keşmiri, Nuzuli'l Mesih (Mesih'in
Gelişi) isimli çalışmasında 75 tane hadise ve 25 tane sahabeye ve
sahabeyi görenlere ait esere yer vermiştir. Kütüb-i Sitte'nin
önemli kitaplarından biri olan Sünen-i Ebu Davud'un açıklaması
Avnü'l Mabud isimli eserde ise Hz.İsa'nın yeniden gelişi
konusundaki hadislerle ilgili olarak şöyle bir açıklama yer almaktadır:
Hz. İsa'nın kıyamete yakın
gökten yeryüzüne ruh ve bedebiyle ineceğine dair Resulullah (sav)'dan
rivayet edilen hadis-i şerifler mütevatirdir... Ehl-i sünnetin
mezhebi de budur.101
İmam Kevseri ise Hz. İsa'nın inişi ile ilgili hadislerin
mütevatir olduğunu şu şekilde bildirmiştir:
Hz. İsa'nın inişiyle ilgili
hadis-i şerfilerdeki tevatür, "tevatür-i manevidir." Sahih (sağlam)
ve hasen (güzel) hadis-i şerifin her biri, farklı manalara delalet
etmekle birlikte hepsi de Hz. İsa'nın ineceği hususunda söz birliği
içindedirler ki, bu, hadis ilminin kokusunu koklayan bir kimse
için inkarı mümkün olmayan bir gerçektir… Mehdi ile
Deccal'in çıkacağı ile Hz. İsa'nın ineceği hususundaki hadis-i
şeriflerin tevatür derecelerine ulaşmış olmaları, hadis ilmi ehlince
asla şüphe edilecek bir husus değildir. İlm-i kelam ehlinden
(inanç ilmiyle uğraşanlardan) bazısının kıyamet alametleriyle
ilgili hadislere inanmanın vacip olduğunu kabul etmeleriyle beraber,
bu hadislerden bir kısmının mütevatir olup olmadığı hususundaki
şüpheleri ise, hadis ilmiyle ilgili bilgilerinin azlığından kaynaklanmaktadır.102
Kıyamet-saatinin
kopacağı gün, (mü'minlerle kafirler birbirlerinden) ayrılırlar.
Böylece iman edip salih amellerde bulunanlar; artık onlar
'bir cennet bahçesinde' 'sevinç içinde ağırlanırlar'. (Rum
Suresi, 14-15)
 |
Hz. İsa'nın Allah Katında diri olduğunu ve ahir
zamanda tekrar dünyaya gelerek gerçek din ahlakını dünyaya hakim
edeceğini ifade eden İslam alimlerinden biri de İmam Suyuti olduğunu
kitabın önceki bölümlerinde görmüştük. İmam Suyuti, El Havi Lil
Fetava adlı kitabı ve El İ'lam bi Hukmi İsa adlı risalesinde, konuyla
ilgili tüm hadisler yer verdikten sonra, hadislerin mütevatir olduklarını
bildirmiştir:
Hadis ilmine vakıf olanlara
gizli kalmayacağı üzere, bu hususta zikrettiğimiz bütün hadisler
mütevatir derecesine ulaşmıştır. Dolayısıyla Mehdi Muntazar (beklenen
Mehdi) hakkındaki hadis-i şerifler mütevatir olduğu gibi, Deccal
hakkındaki hadis-i şerfiler de tevatür derecesine ulaşmış olup,
Hz. İsa'nın inişiyle ilgili hadis-i şerifler de mütevatirdir.103
Alim İbn-i Kesir de, konuyla ilgili ayetlerin tefsirini
yaptıktan ve ilgili hadisleri açıkladıktan sonra düşüncesini şöyle
ifade etmektedir:
İşte bunlar Resulullah (sav)'dan
mütevatir olarak rivayet edilmiştir ve bu hadis-i şeriflerde,
Hz. İsa'nın nasıl ve nereye ineceği hususu açıklanmıştır… Hz.
İsa'nın cesed-i şerifiyle dünyaya ineceği hakkında zikredilen
sahih ve mütevatir hadis-i şerifler, tevile (başka şekilde
yorumlanmaya) elverişli değildir. Dolayısıyla, zerre kadar imanı
ve insafı olan herkesin, Hz. İsa'nın yeryüzüne ineceğine inanması
gerekmektedir...104
Ayrıca, tefsir alimi İbn Atiyye el Gıranadi el
Endulisi, el Bahru'l Muhit adlı eserinde; Hafız İbn Hacer, Fethu'l
Bari adlı eserinde; İmam İbn Rüşd, Sahih-i Müslim üzerine
yaptığı şerhinde; büyük alimlerden Şeyh Abdullah Gumari, Akidetü'l
Ehlil İslam adlı eserinde; Cafer el Kettani Nazmu'l Mütenasir
Minel Hadisil Mütevatir adlı eserinde, Hz. İsa'nın Allah Katında
diri ve yeniden dünyaya dönecek olduğunun sünnet ve alimlerin ortak
kanaati ile sabit olduğunu, Deccal, Mehdi ve Hz. İsa konusundaki
hadislerin mütevatir olduğunu bildirmişlerdir.
Hz. İsa ile İlgili Hadisleri Rivayet Edenler
Peygamberimiz (sav)'in gelecek hakkında verdiği
bilgiler "gayb" haberlerindendir. Allah ayetlerde dilediği elçilerine
gayb bilgilerini vereceğini bildirmiştir:
O, gaybı bilendir. Kendi gaybını
(görülmez bilgi hazinesini) kimseye açık tutmaz (ona muttali kılmaz.)
Ancak elçileri (peygamberleri) içinde razı olduğu (seçtikleri
kimseler) başka. Çünkü O, bunun önüne ve arkasına izleyici (gözetleyici)ler
dizer. (Cin Suresi, 26-27)
Rabbimiz Fetih Suresi'nde de Peygamberimiz Hz.
Muhammed (sav)'e rüyalar aracılığı ile bilgi verdiğini haber vermiştir:
Andolsun Allah, elçisinin gördüğü
rüyanın hak olduğunu doğruladı. Eğer Allah dilerse, mutlaka siz
Mescid-i Haram'a güven içinde, saçlarınızı tıraş etmiş, (kiminiz
de) kısaltmış olarak (ve) korkusuzca gireceksiniz. Fakat Allah,
sizin bilmediğinizi bildi, böylece bundan önce size yakın bir
fetih (nasib) kıldı. (Fetih Suresi, 27)
Ayette görüldüğü gibi, Rabbimiz, Peygamberimiz
(sav)'e çeşitli gayb haberleri vermiştir. Bu haberler, Peygamberimiz
(sav)'e ve onunla birlikte olan salih müminlere Allah'ın büyük bir
desteğidir, yardımıdır. Peygamberimiz (sav)'in yanında bulunan sahabeler
de, Rabbimiz'in Hz. Muhammed (sav)'e vahyettiği bu gayb haberlerinin
bir kısmına şahit olmuşlardır. Sahabeler, Peygamber Efendimiz (sav)'in
bu gayb haberlerini kendilerine ne şekilde aktardığını anlatmışlardır.
Buhari ve Müslim, Ömer ibnil Hattab ve Huzeyfe'den, İmam Ahmed ve
Müslim de Ebu Zeyd bin Amr bin Ahtab El Ensari'den şöyle rivayet
etmişlerdir:
Resul-ü Ekrem (sav)... Bu hutbelerinde bütün
olmuş ve bundan sonra olacak olan hadiseleri haber verdi, onları
bize öğretti ve ezberletti.(Buhari; Müslim)
Huzeyfe bin el-Yeman da bu konuda şunları söylemiştir:
Allah'a kasem ederim Resul-ü Ekrem (sav) dünyanın
sonuna kadar gelecek olan fitneleri ve o fitneleri çıkaran reisleri
ta üç yüzden daha fazla kimseleri bize isimleriyle, babalarının
isimleriyle ve kabilelerinin isimleriyle haber verdi.(Ebu Davud)
Peygamberimiz (sav)'in geleceğe dair verdiği haberlerin
önemli bir kısmını da Hz. İsa'nın ikinci gelişi ile ilgili bilgiler
oluşturmaktadır. Hz. İsa ile ilgili hadisler incelendiğinde, bu
konuda çok sayıda hadis bulunduğu ve bu hadislerin birbirleriyle
mutabık oldukları görülür. Konuyla ilgili hadislerde yer alan bilgiler
incelendiğinde; Hz. İsa'nın yeniden dünyaya döneceği, geldiğinde
insanlar arasında Kuran ile hükmedeceği, Deccal'i yeneceği, tüm
dünyaya gerçek din ahlakını hakim edeceği, onun döneminde yeryüzünde
bereket ve barışın hakim olacağının tüm hadislerde haber verilen
ortak haberler olduğu görülecektir. Hz. İsa ile ilgili hadislerde
dikkat çeken bir diğer özellik de çok sayıda sahabe tarafından rivayet
edilmiş olmalarıdır. Nitekim bu hadislerin mütevatir kabul edilmesinin
nedeni, yalan olması mümkün olmayacak kadar çok sayıda kişi tarafından
rivayet edilmiş olmalarındandır. Hz. İsa'yla igili hadisleri rivayet
eden sahabelerin sayısı, elliden fazladır. Bu sahabelerden bazıları
şunlardır:
Enes İbni Malik, Katade, Ayşe, Ebu Hureyre, İmran
bin Husayn, Nafi bin Utbe, Ebu Berze, Hüzeyfe bin Esir el Gıfari,
Keysan, Osman bin el-As, Cabir bin Abdillah, Ebu Ümame, Ibn Mesud,
Abdullah bin Amr, Semüre bin Cündüp, Nevvas bin Seman, Amr bin
Avf, Hüzeyfe bin el Yeman, Ebul Eşas es Sanani, Ebu Umame el Bahili,
Ebud Derda, Ebu Rafi, Ebu Said El Hudri, Ebu Malik el Gıfari,
Rebi İbni Enes, Şehribni Havşeb, Ammar Ibni Yasir....
Sahabe ve Sonraki Neslin Hz. İsa'nın Gelişiyle İlgili Açıklamaları

Siz, insanlar için çıkarılmış hayırlı bir ümmetsiniz; maruf
(iyi ve İslam'a uygun) olanı emreder, münker olandan sakındırır
ve Allah'a iman edersiniz…
( Al- I İmran Suresi, 110)
|
Sahabeler, Peygamberimiz (sav)'in yanında olma
şerefine erişmiş, bizzat bu mübarek insan tarafından yetiştirilmiş
çok değerli müminlerdir. Sahabelerin Hz. İsa'yla ilgili ayetler
hakkında yaptıkları açıklamalar, Hz. Muhammed (sav)'in bu konuda
onlara öğretmiş olduğu bilgiler ışığındadır. Sahabelerin, Hz. İsa
ile ilgili bildirilen ayetler hakkındaki açıklamaları incelendiğinde,
tüm sahabelerin Hz. İsa'nın ölmediğine ve yeniden dünyaya geleceğine
inandıkları görülür. Bu açıklamaların bazıları şöyledir:
- İbn Zeyd, Al-i İmran Suresi'nin
46. ayetiyle ilgili olarak, "Hz. İsa beşikte iken insanlarla konuştu.
Deccal'i etkisiz hale getireceğinde 'kehl' halinde iken de insanlarla konuşacaktır."
demiştir.105
- Abdullah bin Abbas Nisa Suresi'nin
159. ayeti hakkında şunlar söylemiştir; "Bu ayet, Meryem oğlu
İsa'nın ortaya çıkışına delildir... Bütün Ehl-i Kitap Hz. İsa'nın
ölümünden önce ona iman edecektir."106
- Muhammed bin Ali Ebi Talip
(İbnü'l Haneffiye diye de tanınır), Nisa Suresi'nin 159. ayetini
şu şekilde açıklamıştır: "... O kıyamet kopmadan önce inecektir.
Bütün Yahudi ve Hıristiyanlar ona iman edeceklerdir."107
- Katade de Nisa Suresi'nin
159. ayetini şöyle açıklamıştır: "Hz. İsa indiği zaman bütün dinler
ona iman edecek ve o kıyamet gününde de onlara şahit olacaktır."108
Katade, Zuhruf Suresi'nin 61.
ayetini ise, "Hz. İsa'nın nüzulu, kıyamet için bir işarettir"
sözleriyle açıklamaktadır.109
- Muhammed bin Zeyd
bin el Muhacir el Medeni de, Nisa Suresi'nin 159. ayetini açıklarken,
"Hz. İsa yeryüzüne indiği vakit Decal'i etkisiz hale getirecek, yeryüzünde
ona iman etmeyen hiçbir Yahudi kalmayacaktır" demiştir.110
- Ebi Malik el Gıfari
ise Nisa Suresi'nin 159. ayetinin, "Meryem oğlu İsa'nın yeryüzüne
inmesi anında Ehl-i Kitap'ın hepsi ona iman edeceklerdir" diyerek
açıklamıştır.111
-
Hasan Basri ise Hz. İsa'nın Allah Katında diri oluşu ve yeniden
gelişi ile ilgili olarak; "Allah'a yemin ederim ki, Hz. İsa şu
anda Allah Katında diridir, o indiği zaman herkes ona iman edecektir"
açıklamasında bulunmuştur. Hasan Basri Nisa Suresi'nin 159. ayetini
açıklarken ise şöyle demiştir: "Allah Hz. İsa'yı Kendisi'ne ref
etmiştir. Kıyamet gününden önce onu bir makam sahibi olarak gönderecektir.
İyi ve kötülerin hepsi ona inanacaklardır."112
Hasan Basri'nin Zuhruf Suresi'nin 61. ayeti ile ilgili yaptığı
açıklama da benzer şekildedir. Ayetin manasının Hz. İsa'nın yeniden
gelişi olduğunu söylemektedir.113
- İbn Abbas da konuyla
ilgili olarak, "Allah, Zuhruf Suresi'nin 61. ayetinde Hz. İsa'nın
kıyametten önce ortaya çıkacağına işaret etmektedir." açıklamasını
yapmıştır.114
İslam Alimleri Hz. İsa'nın Gelişini Akide (İnanç Esası) Konusu Olarak
Değerlendirmektedirler
Ehl-i
sünnetin inanç konularını açıklayan hemen tüm eserlerde, Hz. İsa'nın
kıyametten önce yeryüzüne geleceği, Deccal ile mücadele edip onu
etkisiz hale getireceği, gerçek din ahlakını dünyaya hakim kılacağı yer almaktadır.
İslam alimleri, Kuran-ı Kerim'de yer alan delilleri ve hadislerde
bildirilen haberleri birarada değerlendirerek, Hz. İsa'nın dönüşüne
inanmayı önemli bir inanç esası olarak kabul etmişlerdir. Ve konuyu
şu şekilde açıklamaktadırlar:
1. Nisa Suresi'nin 157. ayetinde
Allah, "... Oysa onu öldürmediler ve onu asmadılar. Ama onlara
(onun) benzeri gösterildi..." diye bildirmiştir. Bu ayetle
birlikte Kuran'ın diğer pek çok ayetinde Hz. İsa'nın Allah Katında
diri olduğu bildirilmekte ve yeryüzüne ikinci kez geleceğine işaret
edilmektedir. İslam alimlerinin bu konuda ittifakla, bunun aksini
savunmanın hiçbir şekilde mümkün olmadığını söylemektedirler.
Örneğin İbn Hazm bu ayeti tefsir ederken; "Hz. İsa'nın öldürüldüğünü
söyleyen bir kimsenin mürted parantez içinde anlamını ver veya
kafir olacağını" vurgulamıştır. 115
2. Hz. İsa'nın gelişi ile ilgili hadislerin,
tevatür derecesinde ve bu konuda hiçbir şüpheye yer vermeyecek
şekilde açık olmaları Müslümanlar için çok önemli bir delildir.
Üstelik bu konudaki hadislere karşı öne sürülebilecek -yani Hz.
İsa'nın yeniden gelmeyeceğini bildiren- tek bir farklı hadis dahi
yoktur.
3. Cabir İbn-i Abdullah'dan
rivayet edilen "Mehdi'nin çıkışını inkar eden, muhakkak Hz. Muhammed
(sav)'e indirilene küfretmiştir. Meryem'in oğlu İsa'nın inişini
inkar eden de muhakkak kafir olmuştur. Deccal'in çıkacağını kabul
etmeyen de muhakkak kafirdir." hadisi de İslam alimleri tarafından
kullanılan bir diğer delildir. Bu hadis, Şeyh Hace Muhammed Parisa'nın
Faslul Hitap, Şeyh Ebu Bekir el Kelabazi'nin Meanil Ahbar, İmam
Süheyli'nin er-Ravuzul Ünüf, İmam Suyuti'nin el-Arful Verdi fi
Ahbaril Mehdi gibi ünlü İslami kaynaklarda yer almaktadır. Ayrıca
Şeyh Ebu Bekir, bu hadisin senetini de açıklamıştır: "Bize Muhammed
İbni Hasen, ona Ebu Abdillah el-Huseyn İbni Muhammed, ona İsmail
İbni Üveys, ona Malik İbni Ebes, ona Muhammed İbni Münkedir, ona
da Cabir İbni Abdillah Hazretleri böylece bildirmişlerdir."116
4. Hz. İsa'nın gelişiyle ilgili hadisleri nakleden
ravilerin çokluğu ve güvenilirlikleri de İslam alimlerinin dikkat
çektikleri bir diğer husustur. Bu ravilerden bazıları şunlardır:
Ebu'l Eşas es-Sanani, Ebu Rafi, Ebul Aliye, Ebu Ümametle Bahili,
Ebud Derda, Ebu Hureyre, Ebu Malik el-Hudri, Cabir İbn Abdillah,
Huzeyfe İbni Edis, Sefine, Katade, Osman İbnül As, Nafi İbni Keysani,
Velidbni Müslim, Ammar İbni Yasir, Abdullah İbni Abbas...
Tüm bu bilgiler sonucunda İslam alimleri Hz. İsa'nın
inişine ve gerçek din ahlakını dünyaya hakim kılacağına imanı, önemli
inanç esaslarından biri olarak değerlendirmişlerdir.
Buraya kadar ele aldığımız bilgiler açıkça göstermektedir
ki, Hz. İsa ile ilgili hadisler sahih ve mütevatir hadislerdir.
Hadislerde yer alan bilgiler, sahabeden aktarılan tüm rivayetler
ve İslam alimlerin açıklamaları, Hz. İsa'nın ikinci kez dünyaya
gelişi konusunda hiçbir tereddüte yer bırakmamaktadır. Allah'ın
izniye Hz. İsa dünyaya yeniden dönecek ve tüm insanlar Hz. İsa'nın
vesile olduğunu çok kutlu ve güzel bir dönem yaşayacaklardır. (En
doğrusunu Allah bilir.)
---------------------------------------------------------------------
80. Maturidi, Te'vilatü'l
Kuran, vr. 239; Sami Baybal, İbrahimi Dinlerde Mesih'in Dönüşü,
Yediveren Kitap, Temmuz 2002, s. 238-240
81. Accuri, eş-Şeria, s. 380-382;Sami Baybal, İbrahimi Dinlerde
Mesih'in Dönüşü, Yediveren Kitap, Temmuz 2002, s. 238-240
82. İbn Hazm, İlmü'l Kelam, s. 30-32; Sami Baybal, İbrahimi Dinlerde
Mesih'in Dönüşü, Yediveren Kitap, Temmuz 2002, s. 238-240
83. Pezdevi, Ehl-i Sünnet Akaidi, çev. Şerafettin Gölcük, İstanbul,
1998, s. 352;Sami Baybal, İbrahimi Dinlerde Mesih'in Dönüşü, Yediveren
Kitap, Temmuz 2002, s. 238-240
84. Nesefi, Akaid, İstanbul, 1310/1892, s. 193-194;Sami Baybal,
İbrahimi Dinlerde Mesih'in Dönüşü, Yediveren Kitap, Temmuz 2002,
s. 238-240
85. Teftazani, Şerhu'l Akaidi'n Nesefiyye, İstanbul, 1310/1892,
s. 193-194;Sami Baybal, İbrahimi Dinlerde Mesih'in Dönüşü, Yediveren
Kitap, Temmuz 2002, s. 238-240
86. İbnü'l Arabi, Fususu'l Hikem, İstanbul, 1287, s. 63; Sami Baybal,
İbrahimi Dinlerde Mesih'in Dönüşü, Yediveren Kitap, Temmuz 2002,
s. 238-240
87. Kurtubi, et-Tezkira fi Ahvali'l Mevta ve Umuri'l Ahira, thk.
Ahmed Hicazi es-Sekka, Beyrut, 1986, II, 402-414;Sami Baybal, İbrahimi
Dinlerde Mesih'in Dönüşü, Yediveren Kitap, Temmuz 2002, s. 238-240
88. İmam Rabbani, Mektubat-ı Rabbani, İstanbul, 1977, I, 436, 545,
722, 820, 846; Sami Baybal, İbrahimi Dinlerde Mesih'in Dönüşü, Yediveren
Kitap, Temmuz 2002, s. 238-240
89. İbnu Ebi'l İzz, Şerhu'l Akideti-t Tahaviyye, thk. Abdullah b.
Abdi'l Muhsin, Beyrut, 1988, II, 402-414; Sami Baybal, İbrahimi
Dinlerde Mesih'in Dönüşü, Yediveren Kitap, Temmuz 2002, s. 238-240
90. Kari, Dav'ul Meali li Bed'il Emali, İstanbul, 1302, s. 22-23;
Sami Baybal, İbrahimi Dinlerde Mesih'in Dönüşü, Yediveren Kitap,
Temmuz 2002, s. 238-240
91. Eşari, Makalat, s. 295; Sami Baybal, İbrahimi Dinlerde Mesih'in
Dönüşü, Yediveren Kitap, Temmuz 2002, s. 238-240
92. Beyazi, İşaratü'l Meram, s. 67; Sami Baybal, İbrahimi Dinlerde
Mesih'in Dönüşü, Yediveren Kitap, Temmuz 2002, s. 238-240
93. Suyuti, el-İ'lam bi Hükmi İsa, Süleymaniye Kütüphanesi, No.
1446/9; Sami Baybal, İbrahimi Dinlerde Mesih'in Dönüşü, Yediveren
Kitap, Temmuz 2002, s. 238-240
94. Alusi, el-Cevabu'l Fesih, I, 835; Sami Baybal, İbrahimi Dinlerde
Mesih'in Dönüşü, Yediveren Kitap, Temmuz 2002, s. 238-240
95. Ebu'l Münteha, Şerhu'l Fıkhu'l Ekber, İstanbul, 1984, s. 31;
Sami Baybal, İbrahimi Dinlerde Mesih'in Dönüşü, Yediveren Kitap,
Temmuz 2002, s. 238-240
96. Şınkıti, Edvaü'l Beyan, VII, 273; Sami Baybal, İbrahimi Dinlerde
Mesih'in Dönüşü, Yediveren Kitap, Temmuz 2002, s. 238-240
97. Levamiu'l Envari'l Behiyye, 2/94-95
98. Ruhu'l Meani, 7/60
99. Büyük Lugat, Tür-Dav, 3003
100. Muhtasar-ı Seyyid-i Şerif, s. 46
101. Sünen-i Davud, Avnu'l Mabud; Nuzül-i Mesih Risalesi, Ekmel
Yayıncılık, İstanbul, 1998, s. 163
102. Kevseri, Nazratün Abira, s. 44
103. Suyuti, El Havi, 2/277
104. İbn Kesir, I/578-582
105. Taberi, Camiu'l Beyan, Cilt III, s. 188
106. Hakim, el Müstedrek, Cilt II, s. 309
107. Suyuti, ed Durru'l Mensur, Cilt II, 241
108. Taberi, Camiu'l Beyan, Cilt VI, s. 19
109. Suyuti, ed Durru'l Mensur, Cilt II, s. 20
110. Taberi, Camiu'l Beyan, Cilt VI, s. 19
111. Taberi, Camiu'l Beyan, Cilt VI, s. 19
112. Suyuti, ed Durru'l Mensur, Cilt II, s. 284
113. Suyuti, ed Durru'l Mensur, Cilt II, s. 20
114. Keşmiri, et Tasrih, s. 289-290
115. İbn Hazm, İlmü'l-Kelam, s.56-57; Zeki Sarıtoprak, İslam İnancı
Açısından Nüzul-i İsa Meselesi, Çağlayan Yayınları, İzmir, 1997,
s.53
116. Suyuti, el-Havi, el-Arful Verdi fi Ahbaril Mehdi risalesi,
2/161; Nüzul-i Mesih Risalesi, Ekmel Yayıncılık, İstanbul, 1998,
s. 120 
|