HAZRETİ
MERYEM
Sonuç
Hz. Meryem Allah'ın, Hz. İsa'yı dünyaya getirme göreviyle şereflendirdiği
ve Kuran'da "... Allah seni seçti, seni arındırdı
ve alemlerin kadınlarına üstün kıldı" (Al-i İmran Suresi, 42)
sözleriyle övdüğü mübarek bir insandır. Allah Hz. Meryem'i ardından
gelen tüm nesiller için üstün bir örnek kılmıştır.
Allah ayrıca Kuran'ın "... O,
dünyada ve ahirette 'seçkin, onurlu, saygındır' ve (Allah'a) yakın
kılınanlardandır..." (Al-i İmran Suresi, 45) ayetiyle, Hz.
İsa'nın Kendisi'ne olan yakınlığını bildirmiş, "...
O, Rabbi Katında kendisinden razı olunan (bir insan)dı." (Meryem
Suresi, 55) ayetiyle de Hz. İsmail'in güçlü imanına dikkat
çekmiştir. Allah, Hz. İdris'i de "... O, doğru
olan bir peygamberdi. Biz onu yüce bir mekan (makam)a yükseltmiştik."
(Meryem Suresi, 56-57) sözleriyle övmüş ve onun Allah Katındaki
üstün makamını haber vermiştir. Güç ve basiret sahipleri Hz. İbrahim,
Hz. İshak ve Hz. Yakup'un üstünlüğünü ise Allah, "...
onlar, Bizim Katımız'da seçkinlerden ve hayırlı olanlardandır."
(Sad Suresi, 47) sözleriyle bildirmiştir. Allah, ayrıca
Hz. İsmail, Elyesa'ı ve Zülkifl'in de 'hayırlı olanlardan olduklarını'
belirtmiştir (Sad Suresi, 48). Yine bir başka ayette ise Allah,
"O, ne güzel kuldu. Çünkü o, (daima Allah'a)
yönelip-dönen biriydi." (Sad Suresi, 30) sözleriyle, Hz.
Süleyman'ın kulluktaki üstün ahlakını övmüştür. Allah Kuran'da ayrıca
"... Allah, İbrahim'i dost edinmiştir." (Nisa
Suresi, 125) ayetiyle de, Hz. İbrahim'i Kendisi'ne 'dost
edindiğini' bildirmiştir.
Rabbimiz'in 'pek büyük bir ahlak üzerinde olduğunu'
bildirdiği Peygamberimiz Hz. Muhammed ise, 'kesintisi olmayan bir
ecir' (Kalem Suresi, 3) ile müjdelenmiştir.
Kuşkusuz Allah'ın peygamberleri ve salih müminleri
Kuran'da bu ifadelerle övmüş olması, onların ne kadar şerefli bir
makama sahip olduklarını açıkça ortaya koymaktadır. Allah'ın bir
insana, kendisinden razı olduğunu, onu üstün bir makama yükselttiğini,
'dost edindiğini' Kendisi'ne yakın kılınanlardan, hayırlı olanlardan
olduğunu bildirmiş olması, hakkında 'o ne güzel kuldu' diye bahsetmesi
çok büyük bir lütuf ve çok şerefli bir karşılıktır.
İman eden her insan, Allah'ın bu lütfuna erişerek
Rabbimiz'in yakınlığını, dostluğunu, sevgisini ve rızasını kazanabilmeyi
gönülden ister. Ancak bunun için insanın, Allah'ın peygamberlerini
lütuflandırdığı bu nimetleri kendisinden kesinlikle uzak görmemesi,
Rabbimiz'in rahmetinin ve fazlının çok geniş olduğunu bilmesi gerekmektedir.
Allah, insanların Kendisi'ne gönülden yönelerek talep ettikleri
her türlü isteklerine karşılık vereceğini bildirmiştir. Bu nedenle
kadın olsun erkek olsun, her insanın peygamberlerin bu üstün makamına
ulaşabilmeyi hedeflemesi ve bunun için samimi bir çaba harcaması
gerekmektedir.
Kuran'da, "Ama Biz'den kendilerine
güzellik geçmiş bulunanlar; işte, onlar, ondan uzaklaştırılmışlardır."
(Enbiya Suresi, 101) ayetinde, Rabbimiz'in Katından kendilerine
güzellik geçen insanlardan bahsedilmiştir. Allah kadın ya da erkek
ayrımı yapmadan insanın önüne, bu kimselerden olabilme fırsatını
sunmuştur. İnsanın yapması gereken, Allah'a gönülden bir sevgiyle
bağlanmak, O'nu herşeyin üstünde tutarak Rabbimiz'in razı olacağı
bir yaşam sürmektir. Bu samimi imanı yaşayan her insan, Allah'ın
dilemesiyle, Allah Katında en güzel karşılığı bulacaktır.
|