Deccaliyet

Yapılacak en acil hizmet insanların sevgi ve merhamet dolu olmasını temin etmek. Bunun için de yapılması gereken Darwinist mateyalist eğitimin bitirilmesi, çünkü Darwinizm insanların bir tür hayvan olduğunu ve bencilce, acımasızca mücadele etmeleri gerektiğini söylüyor. Bu deccali felsefeyi ilimle irfanla bir an önce temizleyelim. Yoksa Allah korusun deccaliyet çocukları da hayvanları da gençleri de mahvetmeye devam edecek.

Münafık bedenin direnç kazanmasını sağlayan bakteri gibidir. Münafığın varlığı Müslümanların direnç ve güç kazanmasını sağlar. Deccaliyet münafıkları Müslümanlara karşı özel olarak seçer ve besler. Bu varlıklar; toplumun en aşağılık, en müptezel, en arsız, suç işlemekten çekinmeyen, haysiyetsiz, utanma duygusu olmayan, uyuşturucu müptelası, cinayet işleyen, hırsızlık yapan, homoseksüel, homoseksüel deliliğini en yüksek noktada yaşayan köprü altı çakallarıdır.

İnsanların çoğu çocukluktan itibaren Allah sevgisini hiç gündeme getirmeden yaşıyor. Bir çok Hoca bilinen kişinin evinde dahi “Allah’ı çok seviyorum” cümlesi hiç kullanılmıyor. Anne sevgisinden, aile sevgisinden, millet sevgisinden bahsediyor “kedileri, çiçekleri sevmek gerekir” diyorlar ama hepsini veren her şeyin sahibi olan Allah’a sevgiden hiç bahsetmiyorlar. Bu, deccaliyetin büyüsünün bir etkisidir. “Allah’ım Seni çok seviyorum, Sana aşığım” demek hiç aklına gelmeden yaşamak vahim bir durumdur.

En ehemmiyet verilecek konu Darwinizm’i ilmen çökertmek olmalı. O zaman dinsizliğin ve deccaliyetin dinini çökertmiş olursun ve kendince İslam’ı çökertmeye çalışanlara en etkili cevabı verirsin.

Dünyanın huzurunu elinden aldılar. Kadınların elinden özgürlüğü aldılar. Sanatı öldürdüler. Yeni bir sanatçı yeni bir sanat eseri çıkmıyor. Deccaliyet dünyayı hem ruhen hem bedenen öldürüyor. Sürekli dünyanın her yerinden ölüm haberleri geliyor. Kimyasal silahla öldürmeye karşıyız ama sabah akşam bomba yağdırmaya karşı değiliz diyorlar. Bundaki anormalliği dahi göremiyorlar. Bu dehşet Mehdiyetin zuhuruyla tamamen ortadan çıkacak.

Filistin’de olan hep gariban, mazlum halka oluyor. Çatışma körüklendikçe halkın yerinden yurdundan edilmesinden, kadınların çocukların evsiz barksız kalmasından başka bir sonuç elde edilmiyor. Bu çatışma üslubunu tamamen bırakıp, iki halkı barıştırsak, o kutsal toprakları imar etsek, bir arada güvenlik içinde neşe içinde yaşasalar, her yeri bağlık bahçelik yapsak, okullar inşa etsek, oyun bahçeleri kursak, tüm hayatı değiştirsek daha güzel olmaz mı? Deccaliyet sürekli kavga istiyor, kan dökmek istiyor. Müslüman olarak biz ısrarla barış isteyeceğiz, dostluk isteyeceğiz, sevgi isteyeceğiz.