Evrensel’in meyveci insansılar masalı
ucgen

Evrensel’in meyveci insansılar masalı

1264
Evrensel gazetesinin 10 Ağustos 2005 tarihli sayısında "İlk insansılar meyveciymiş" başlıklı bir haber yayınlandı. Arkansas Üniversitesi’nden Peter Ungar’ın, insanın evrimi senaryosuna atfedilen Australopithecus africanus ve Paranthropus robustus türlerinin dişleri üzerinde yapılan incelemeler konu ediliyordu. Ungar, anatomik olarak günümüz şempanzelerine çok benzeyen bu türlerin diş yapısının, daha çok dolgun meyve, taze yaprak ve belki çok az etle beslenen canlılara ait olduğu şeklinde bir tahmin ortaya koyuyordu.

Evrensel gazetesinin 10 Ağustos 2005 tarihli sayısında "İlk insansılar meyveciymiş" başlıklı bir haber yayınlandı. Arkansas Üniversitesi’nden Peter Ungar’ın, insanın evrimi senaryosuna atfedilen Australopithecus africanus ve Paranthropus robustus türlerinin dişleri üzerinde yapılan incelemeler konu ediliyordu. Ungar, anatomik olarak günümüz şempanzelerine çok benzeyen bu türlerin diş yapısının, daha çok dolgun meyve, taze yaprak ve belki çok az etle beslenen canlılara ait olduğu şeklinde bir tahmin ortaya koyuyordu.

Günümüz şempanzelerinin de meyvelerle beslendiği ve zaman zaman et tükettiği bilinen bir gerçektir. Dolayısıyla bu iki türün meyve ağırlıklı diyeti ile ilgili olarak ilginç karşılanabilecek bir durum söz konusu değildir.

Evrensel gazetesinin bu türleri haberin başlığında ‘insansı’ olarak duyurması sadece kendi evrimci ön yargılarından kaynaklanmaktadır. Australopithecus africanus’un insanın hayali soyağacı üzerindeki yeri, evrimciler arasında dahi tartışmalıdır. Bunun anlamı, bu fosillerin herhangi bir hayali ara-form özelliği göstermemeleri, bu nedenle de evrimcilerin iddia ettikleri hayali süreçte herhangi bir yeri olmadığıdır. Paranthropus robustus ise günümüz insanının atası olarak öne sürülebilecek hiçbir delile sahip olmayan, dolayısıyla bu şekilde savunulmayan ve şempanzelerin soyu tükenmiş bir türü olarak yorumlanan bir canlıdır.

Söz konusu türlerin evrim senaryosuna dahil edilmeleri, dik yürüme yeteneğine sahip oldukları yönündeki evrimci iddialardan kaynaklanır. Ancak bu iddialar, bu canlılara ait fosil bulgularının dağınık ve yetersiz olmasından dolayı herhangi somut bir zemine dayanmayan, hayali iddialardır. Üstelik evrimci literatürde bunlarla ilgili iki ayaklılık iddiasının aleyhinde sonuçlar veren ve önde gelen uzmanlarca yayınlanmış çalışmalar mevcuttur. Dilerseniz bu çalışmalar hakkında daha fazla bilgiyi buradan edinebilirsiniz.

Evrensel gazetesine, körü körüne benimsediği evrim teorisi uğruna zorlama yorumlara destek vermekten vazgeçmesini tavsiye ediyoruz.

PAYLAŞ
logo
logo
logo
logo
logo
İNDİRMELER