Sayın Adnan Oktar’ın 7 Mayıs 2018 tarihli Canlı Sohbetler yayınından
İZLEYİCİ SORUSU: Kitapları yazarken zorlandığınız anlar oluyor mu?
ADNAN OKTAR: Yok ben çok rahat ve üslupla anlatıyorum görüyorsunuz, buradaki konuşmam da çok rahat oluyor. Kitap yazarken de, kitabın konularını zaten sözlü anlatıyorum genelde. Onu banda alıyor arkadaşlar. Sonra deşifre edip hazırlıyorlar. Çok akıcı anlatırım ben. Kendimi hiç zorlamam. Samimi olma boyutunda olunca arkası gelir. Bütün mesele samimi olmaktır. Ama samimiyetten çıktığında insanın beyni sarsılmaya başlar. Kelimelerde, cümlelerde çok zorlanır. Orhan Pamuk kitap yazıyor, kendisi de söylüyor yalnız. “Günlerce, saatlerce yani birkaç satır için bile uğraştığım oluyor” diyor. Neden? Kendini çok sıktığından, kendini rahat bırakmadığından. Okuyan da sıkılıyor bu sefer. İşte alıyor kitabını adam sıkılıyor. Çünkü ferah ve rahat, samimi bir anlatım yok. Sıkılmış bir anlatım var ve kendi ruh halini de kitaba yansıtmış oluyor. Dolayısıyla rahat bir kafada, samimi bir kafada öyle bir konu olmaz. Huzur içinde, rahatça, keyif içinde, zevk içinde, nimetlenerek o kitap Allah tarafından hazırlanır. Allah yazdırır. Ben yazıyorum diye şahıs ortaya çıkarsa sıkıntı çok büyük olur ve bereketi olmaz. Ama Allah'ın yazdırdığını bilirse kul, ki zaten Allah yazdırır, o zaman huzur içinde o kitap hazırlanır, kolayca da yayınlanır, çok okuyanı da olur, Allah tesirini de meydana getirir, bereketlendirir de. Nitekim benim kitaplarımda bunu görüyoruz.