Sayın Adnan Oktar’ın 6 Mayıs 2018 tarihli Canlı Sohbetler yayınından
İZLEYİCİ SORUSU: Şifanın kaynağı nedir?
ADNAN OKTAR: O, o kadar yanlış biliniyor ki, insanlar bundan çok çekiyorlar. Mesela sırtı ağrıyor, ya ne yapsak diyor bir doktora gideyim diyor. Bak aklına orada yine gelmiyor. Doktora gidiyor, doktorun da Allah'ın tecellisi olduğunun farkında değil. Doktor ilaç veriyor, ilacın da Allah'ın tecellisi olduğunu ve bir vesile olduğunu onun da farkında değil. İlacı alıyor diyor, iyileşmedi diyor. Bu sefer doktor masaj yapalım diyor, daha da beter oluyor. Allah'ı unutmak; hastalığı veren Allah'tır, şifayı veren de Allah'tır.
Allah diyor ki, Şuara Suresi 80. Ayette: “Hastalandığım zaman bana şifa veren Allah'tır.” O'dur, Allah'tır. Şimdi hastalanıyorsun, kolun ağrıyor, Allah meydana getiriyor. Şifasını da Allah meydana getiriyor. O şifayı unutmak rezalet. En sık unutulan şeyden birisi, diyor, başım çatlayacak gibi ağrıyor, var mı şurada şu bilmem ne, ilaç getirsene diyor. Allah geçirir.
Hatta Anadolu'da falan anneannelere okuturlar böyle bir üfürür, değil mi? Hemen geçer. Yani inancın orada ne kadar önemli olduğu da görülüyor, Allah’a olan sevginin. Allah'ı sevdiği için Allah geçirtiyor.
Biz küçükken dedemden rica ederdik baş ağrısında falan. Baya da iyi gelirdi, anneannem öyle dua ederdi. Dolayısıyla her ilaçta, her sebepte, her doktorda, şunda bunda hastalıkta mutlaka Allah'la akıllı bağlantı gerekir. Allah onu harika olarak yaratıyor. Ağrının olması için hiçbir neden yok. Mucize olarak yaratılır ağrı. Hastalık olması için hiçbir neden yoktur. Yani görüntü hastalanmaz. Görüntüde herhangi bir hastalık gelişmez. Görüntü grip falan olmaz, Allah'ın yaratması lazım. Dolayısıyla şifası da doğrudan Allah'a aittir. Yani yaratma gücü de, kaldırma gücü de Allah'a aittir. Bunu hiç unutmamak lazım.