Darbenin ikinci aşamasında millet daha da kaynaşacak. Bir aşaması daha var hadise göre, açıklamalara göre. Millet kurşunla kaynatılmış bina haline gelecek ayetin ifadesiyle, o ayet de tahakkuk edecek.
Bu darbe olayıyla Allah tüm dünyaya milletimizin seciyesinin yüksekliğini, ne kadar cesur ve yiğit olduklarını gösterdi.
Müthiş bir kardeşlik duygusu, müthiş bir dostluk dayanışma duygusu meydana geldi. Zaten Mehdiyet de budur. Mehdiyet’in en önemli amacı gerçekleşmiş oldu. En hayati amaç gerçekleşmiş oldu.
Allah Mehdiyet’i akıl almaz şekilde süratlendirdi. Mehdiyet’in elde edeceği kardeşlik duygusunu tek bir gecede Allah milleti terbiye ederek verdi, Cabbar ismiyle tek bir gecede. Normalde uğraşılsa böyle bir kardeşliği 30 senede elde edemezsin, Cenab-ı Allah 30 saatin içerisinde verdi.
Havaalanları, elektrik santralleri gibi darbecilerin hedefi olan tüm yerler iyi bir polis korumasıyla güvenliğe alınmalıdır.
En büyük tehlike darbe değil topyekun işgaldir. İstanbul’u ayırıp ayrı bir devlet kurmak, Avrupa Birliği’ne bağlamak istiyorlar. Ege’yi, Antalya bölgesini ayırmak istiyorlar. Oraları da Yunanistan’a çevirmek istiyorlar. Bir tek Anadolu’da Türklere yer vermek istiyorlar. Güneydoğu’yu vermeyi düşünüyorlar. Buna müsaade etmeyiz.
Türkiye'yi işgal edip İstanbul’u, Ege’yi, Güneydoğu’yu ayırıp sadece Anadolu’da küçük bir yeri milletimize bırakmak istiyorlar. Buna müsaade etmeyiz.
Olası bir riske karşı TRT, Telekom, Türksat gibi haberleşme, iletişim ve internet noktalarının iyi korunması çok önemlidir.
Laiklik Kuran'ın tek bir ayetiyle açıklanmıştır. Şeytandan Allah'a sığınırım, " De ki: Senin dinin sana, benim dinim bana". Bu, laikliğin en kısa, en özlü açıklamasıdır.
Adam öldürmek için yemin edilmez. Hırsızlık için yemin edilmez. Kuran’da açık hüküm var zulüm için yemin edilmez. Helali haram yapmak için, haramı helal etmek için yemin edilmez. O yemin zaten fasittir, yani hükmen geçersizdir.
Tüm gücüyle vatan savunması yapan özel harekatçı polislerimizi milletin parasını verdiği silahlarla bombalamanın asla açıklanacak bir yönü yok.
Tüm partiler, CHP’yi de MHP’yi de AK Parti’yi de vatansever tüm solcu ve komünist çevreleri de kuşatan bir siyaset anlayışı sergilemeli.
Milletimiz bu olayla darbecilerin yöntemlerini görmüş oldu. Başka deneyebilecekleri muhtemel yollar neler olabilir düşünüp ona göre tedbirler alınmalı.
Böyle darbe riski olduğunda her yerde siren çalınsın. Herkes arabasının kornasına bassın, yer gök inlesin. Bir fevkaladelik olduğu anlaşılsın.
Darbe gecesi ezan ve sela, çoğunluk Müslüman olduğundan, milletimizin ruhunu ferahlatması için okundu. Bundan rahatsız olmak güzel değil.
Sevgisizlik ırkçılığı çıkarıyor. Çünkü ırkçılık enaniyetli, kibirli, gururlu insanların içinde gelişiyor. Büyüklük hissinin kitlesel yansıması ırkçılık olarak görülüyor.
İnsanların ırkına, memleketine, şehrine göre üstünlük olmaz. Ancak fert fert ahlaklarına göre üstünlük olabilir, onu da Allah takdir eder.
Memleket üstünlüğü iddiası her kim yaparsa garip. Mesela biz İngiliz’den üstünüz, biz Fransız’dan üstünüz, biz Alman’dan üstünüz olmaz. Hepsi Hz. Adem (as)’ın evlatları. İnsanlar fert fert takvayla üstün olurlar. Bölgeyle olmaz. Toprak parçasıyla olmaz.
Önemli olaylar olduğunda provokasyon çok yoğun olur. Fırsatçılar zaten onu kullanmak isterler. Provokasyona kapalı bir üslup kullanmak lazım. Gerilimi düşürecek, kardeşlik bağını güçlendirecek, sevgiyi, şefkati artıracak, makul dengeli bir tavır esastır.
Azametli, enaniyetli, büyüklük taslayan, ‘entel dantel’ ama aynı zamanda da züppe bir üslup, insanları beğenmeyen bir üslup; bu bir ruh hastalığıdır. Yani münafıkane bir ruhun kiridir. Bu nedenle, bütün müminler için bu tip tavırlardan kaçınmak hayati bir konudur.
İnsan nihayet etten, kemikten oluşmuş bir varlığın görüntüsü. Enaniyet, kibir yapacak bir hali yok. Bu çok büyük bir zaaf olur yapan için. Bir mantığı da yok. Büyük olan Allah’tır. Allah’ın yanında insan hiçtir.