Hıristiyanlar Papanın başkanlığında birleşiyorlar. Museviler başhaham kontrolünde birleşiyorlar. Masonlar meşrik-i azamın başkanlığında birleşiyorlar. Müslümanlar? ''Müslümanların birleşmesine gerek yok'' diyorlar. Bu olacak iş değil. Bunda bir acayiplik var, bir hastalık var, bir yanlışlık var. Bunun derhal düzeltilmesi lazım. İttihad-ı İslam coşkuyla, aşkla savunulması lazım. Aksi haramdır.
“Bir yerde Müslüman'ın hakkına saldırıldığında bütün Müslümanlar ittifak etsinler, birlikte ona karşılık versinler ve gidip kurtarsınlar. Bunu size farz kıldım'' diyor Cenab-ı Allah. Yapmıyorlar.
Müslümanların mutlaka bir başı olması gerektiğini söylüyor Allah. Her kavmin başı olduğunu söylüyor. ''Birlik içinde, beraberlik içinde size bereket, bolluk, huzur ve güven veririm'' diyor. ''Aksinde korku ve acıyı tattırırım, ızdırabı tattırırım'' diyor Allah. Aynısıyla oluyor. Allah'ın açık hükmünü görmezlikten gelmenin bir alemi yok.
Dinde bölünmeyi, kendi aralarında mezheplere, cemaatlere, gruplara bölünmeyi Allah yasaklıyor. Kuran'da hep Müslümanlara hitap ederken tek bir topluluğa hitap ediyor Allah.
Allah'ın emri yerine gelmeden Allah vaadini yerine getirmez. Allah; ''Birleşin bereket vereyim, kuvvet vereyim, güç vereyim. Birleşmezseniz kuvvetiniz elinizden gidecek'' diyor.
Avrupa Birliği oluyor da, komünistler birleşiyor da, başka ülkeler birleşiyor da İslam alemi niçin birleşmesin?
İttihad-ı İslam olmadı mı Müslümanları mahvediyorlar. Başka çözüm yok. Parça parça ayırmışlar, lokma lokma yutuyorlar. Birleşirsen yutamaz. Çünkü bir güç oluşmuş oluyor. Parça parça olduğunda, lokma lokma adamın ağzına sunduğunda yutuyor.
Bağnazlık deccaliyetin bir koludur. Darwinizm-materyalizm; bir kolu, bağnazlık bir kolu. İki dişlidir deccaliyet. Ama en şiddetli kolu bağnazlıktır.
Hz. Mehdi (as) İslam'ı da hikmetle, kısa ve özlü olarak anlatmış olacak. Dolayısıyla teferruatta ümmetin boğulması durumunu ortadan kaldıracak.
Hz. Mehdi (as)'ın yanında da özü kapsayan bilgi olacak. Bazı hocalar gibi detaylara girip detayda boğulmayacak. Özünü anlatacak, hikmetini anlatacak. Kısa ve özlü olarak bir şeyi tam açıklamış olacak.
Kehf Suresi'nin mühim bir özelliği de, şaşırtıcı bir yönü de; 110 ayetten oluşuyor, 18. sure. 110 x 18 = 1980 tarihini veriyor, Hz. Mehdi (as)'ın çıkış tarihini veriyor.
Ayasofya açılacak ama Hz. Mehdi (as) devrinde. Ayasofya'nın açılışı, Hz. Mehdi (as)'ın Resullullah (sav)'in kılıcını kuşanması, hırkasını giymesi; hepsi aynı andadır. Ondan evvel öyle bir şey yok, inşaAllah.
Mehdi (as)’ın üstü 70 perdeyle kaplı. Onlar birinci, ikinci perdeyi bile aşamazlar. Göremeyecekler, “Bu mu Mehdi (as)?” diyecekler. Şu an harıl harıl Mehdi arıyorlar dünyada. Bulamazlar boşa uğraşıyorlar. Durduramazlar da.
Okullarda gençlere gayet güzel tesisler yapılabilir. Spora teşvik etmek değil, spora bir nevi mecbur etmek gerekir. Kendi haline bırakırsa insanın spor yapması çok zordur.
Spor aslında devlet tarafından mecbur hale getirilmesi gerekir. Her gün en az bir saat, bir buçuk saat spor dersi olması lazım. Zinde gençlik yetişmesi için. Yahut gün aşırı. Mühim olan gençliğin ruhen ve bedenen sağlıklı ve sıhhatli olması.
Bediüzzaman diyor ki; “Her şeyde ifrat, ifrattır.” Yani aşırılıktır. “İrtibatta ifrat, mükemmeldir.” diyor. İrtibat yani birbirleriyle görüşme, sohbet, bağlantıda ifrat çok fazla olması mükemmeldir, güzeldir diyor. Müslüman da irtibatta ifrat edecek, inşaAllah. Sık sık görüşecek.
Kalitesizlik adeta yutuyor insanları, alttan alta mahvediyor. Mesela bütün Ortadoğu'yu kasıp kavuran, Mısır'ı, Fas'ı, Tunus'u, Cezayir'i mahveden kalitesizlik şu an Türkiye'de de insanlara saldırıyor.
Ülfetin şu yönden faydası olabilir Allah tarafından insanlara; Allah'ın haşyetinden helak olmamaları için verilmiş bir özellik. Daha sakin olmasını sağlar. Yani bir sinir ilacı gibidir insana. Psikolojik bir sakinleştirici gibidir ülfet.
Ülfete karşı Allah'a dua edilmesi lazım. ''Yarabbi, beni ülfetten koru. Harika bilginin etkileyiciliğini kalbime hakim kıl, ruhuma hakim kıl. İmanıma vesile olan bu değerli bilgiyi ülfetle yok etmekten beni koru.''
Ülfet felaket bir şeydir. Mesela Peygamber (sav)'in mucizesini duyuyor. Gözleri doluyor, hayret ediyor. Ülfet onu bir anda yutup atar. İnsanın ülfet eğilimi vardır. Ülfete direnmek lazım.
Ülfet çok tehlikelidir. Müslüman'ın en çok üstünde duracağı şeylerden birisi odur. Mesela hücrenin yapısını inceliyor, nefesi kesiliyor. Ama beyninin arkasında muazzam bir ülfet dalgası o gelen bilgiyi sürekli emer. Sürekli yok eder.