Mümin gücünü Allah ile akıllı bağlantısından alır. Allah ile akıllı bağlantının kavi olması ve çok güçlü olarak kesintisiz devam etmesi gerekir. Allah ile bağlantının incelmesi çok küçük düşürücüdür. Bu, insanın hem ruhuna hem bedenine zarar verir. Allah ile yüksek, derin bağlantının kalitesinin hiç düşmemesi gerekiyor. Bazı insanların dikkati dağılır, zaman zaman bağlantısı zayıflar. Bunu hiç kabul etmemek gerek.
Dünya adı imtihan olan bir eğitim yeridir. Zahirde imtihan, batınında gerçeğinde özünde eğitimdir.
Samimiyet her türlü güzel ahlakın kapısıdır.
Allah bizden tüm ibadetleri sevgimizi gösterdiğimiz için istiyor. Sabırlı olmak, namaz kılmak, hacca gitmek hep sevgimizi göstermek amaçlıdır. Allah kullarından sevgi ister, Allah sevgiyi sever.
Allah en çok aşkı sever. Tüm kainat aşk, tutku, sevgi üzerine kurulmuştur. Namazın, orucun, tüm ibadetlerin amacı sevgidir. “Sabaha kadar namaz kıldım ayağım şişti” diyor. Allah’ın istediği bu değil. Allah’ın istediği gönülden Allah’ı severek namazını kılman, ibadetlerini yapman.
Tayyip Hocam’ı yalnız sanıyorlar. İngiliz derin devletinin yancıları boşuna heveslenmesinler. Tayyip Hocam’ı asla yalnız bırakmayacağız. Vefasızlara inat Pazara kadar değil mezara kadar yanındayız. Bazılarının eksik olan yönleri sadece kendileri görüyormuş gibi tespitte bulunup akıl vermelerine gerek yok. Tayyip Hocam’ın sürekli tespit yapıp akıl verenlere değil yanında olup sadakatle hizmet edecek insanlara ihtiyacı var.
Alparslan Türkeş, Türkiye’yi Türkiye yapan kıymetli insanlardan biridir. Rahmetli Başbuğ olmasaydı, Allah korusun tüm ülke komünizme teslim olurdu.
Mümin tahirdir, temizdir. Temizlik cennete olan özlemden kaynaklanır. Bilinçaltımızda cennetin temizliğini bildiğimiz için sürekli o temizliğe ulaşmak için gayret ederiz.
Müslümanın kendini suçlayarak “imansızım, aklım zayıf, sapıttım” gibi korkularla vakit geçirmesi doğru olmaz. Müslüman Allah’a güvenerek yaşar. Müslüman kendi hakkında hüznü zan eder, suizan etmez. Müminin kalbine şüphe gelir ama dinlemezsin geçersin. İman şüpheye karşı direnmenin adıdır.
Sevgiyi yaşayabilmek için önce derin bir akılla Allah’a hayran olmak, Allah’a derin sevgiden kaynaklanan derin bir tutku ve derin bir Allah korkusu gerekiyor. O zaman insan kendisini de sever, insanları da sever.
Deccaliyetin insanlara sunduğu facia sevgisizlik, merhametsizlik ve acımasızlık. Nereye gitse insanlar dehşetle karşılaşıyor. “Babana bile güvenme” diye bir söz olması durumun ne kadar vahim olduğunu gösteriyor.
Münafıklar en baştan itibaren suç makinası gibi özel yaratılmış mahluklardır. Münafıkların varlığının amacı Müslümanların sevap almasıdır. Eğer bir Müslüman münafıkla ilmen karşı karşıya gelmiyorsa yanlış bir şey vardır. Münafığı olmayan Müslüman olmaz. Allah halis müminleri mutlaka münafıklarla imtihan eder.
Allah ile akılla bağlantıda olanlar, Allah’ın ruhunu taşıyanlar için gelecek sonsuza kadar hayırdır.
Akıllı bir insan her şeyi sadece Allah’ın sevgisi ve Allah’ın dostluğu için ister.
Allah’ın müminlere yardımı kesintisizdir. Aksilik gibi görünen her olay da mümin için mutlaka hayırdır.
Bir kadının bakışları çok önemlidir. Kadının gözündeki deli tutku insanın ruhunu eriten müthiş bir güçtür. Kadın, hiçbir şeye olumsuz yaklaşmadığında, dikkati dağılmadan tutkuyu yaşar. Allah o kadında muazzam bir etkileyicilik meydana getirir ve o etkileyicilik ömrü boyunca devam eder. Allah mümin kadınlara böyle büyük bir güç vermiştir.
Allah’ın sevgisini sonsuza kadar daha fazla isteyeceğiz, hep daha fazla isteyeceğiz.
Atatürk’ün çok dindar, milliyetçi, yiğit bir delikanlı olduğunu delilleriyle ortaya koyduk. Atatürk’ün gerçek karakterini ve hayatını tüm Türkiye’ye öğrettik.
Bir insanı değerli kılan egoist olmaması, akıllı olması ve samimi olmasıdır. Egoist olmak çok aşağılayıcı ve korkunç bir şeydir.
Tutku, Allah’ın büyüklüğünü kavradıktan ve her güzelliği Allah aşkıyla gördükten sonra oluşur. Tutku, cennet ve dünyadaki en güçlü nimettir. Kapısı hiçbir zaman kapalı değildir. Tutkuda zevk, iman ve akılla orantılı olarak katlamalı artar.
İslam’ı iyi anlatan bir insanın, her yerde Müslümanlar ezilirken, tatil peşinde olması çok büyük vicdansızlık olur. Müslümanlar şehit edilirken “1 ay tatil yapacağım” demek “öldürülenlerden bana ne” demektir. Bunu benim vicdanım asla kabul etmez.