Münafığın bir özelliği de Müslüman’ı rahatsız etmek istemesidir. Ne kadar zarar verebilirsem o kadar vereyim kafasında olur. Lafıyla, sözüyle rahatsız etmek ister, tedirgin etmek ister, pislik yapacağını ima eder. Küçük, ufacık bir zarar meydana getirmek bile onun için çok önemlidir. Halbuki kendince verdiği zarar Müslüman’a her seferinde sevap, ona da bela kazandırır.
Derin dünya devletinin, gelenekçi Ortodoks Müslümanlığı tahrik edip, böyle psikopat, saldırgan bir görünüme sokup, Müslüman’ı Müslüman’a yok ettirme planı var. Bu büyük bir tehlikedir.
Yerel halkları acımasızca yok etmek İngiliz derin devletinin en bilindik uygulamasıdır. Aborjinleri neredeyse tamamen yok ettiler.
Adam öldürtmek, kitle katliamları yapmak İngiliz derin devletinin Darwinist düşünceden aldığı sapkın bir inanç. Sosyal Darwinizm’e iman etmişler, Darwinizm’e iman etmişler. O imanlarını daha yeni kırıyoruz.
PKK’nın keskin nişancıları, PKK’lılar tarafından eğitilen adamlar değil. İngiliz derin devletinin yönlendirdiği Amerikalı uzmanlar var, onlar eğitiyorlar.
Küfürde, deccal ordusunda çok gelişmiş silahlar var. Askerimizde bu silahlar yok. Türk ordusunda müthiş bir silah üstünlüğü olması lazım.
Allah’a iman ediyorsan namaza kalkmamak zulüm olur. Çünkü Allah’a söz veriyorsun, ben Seni seviyorum diyorsun, nimetlerini takdir ediyorum, şükrediyorum diyorsun. Ama sana teşekkür etmek istemiyorum diyorsun. Olur mu?
Sabah namazına aşkla kalkacaksın. Allah seni bu kadar detay detay yaratmış, kesintisiz nimet veriyor. Sabahleyin Allah sana yemek veriyor, öğlen de sana yemek veriyor, akşam da. Sana sürekli nefes veriyor, sürekli kalbini çalıştırıyor gece gündüz. Bir an durdursa kalbini, ölürsün. Nefesini bir an kesse ölürsün. Sen bir tek bir namazı Allah’a çok görürsen bu Allah’a karşı kalleşlik olur.
Ülkemizin bekası için, birlik bütünlüğün sağlanması için nefret politikasının ortadan kalkması gerekiyor. Gerici ruhun kalkması gerekiyor. Çünkü gelenekçi bağnaz ruhta nefret ana politikadır. Her şeyden nefret edilir.
Gençler arasında muazzam bir nefret ruhu hakim. Rusya'dan, İsrail'den nefret, Yunanistan'dan nefret, İran'dan nefret, kendi aralarında nefret, başka partilere karşı nefret, başka futbol kulüplerine karşı nefret, başka şehirlere karşı nefret. Yani akıl almaz bir nefret ruhu geliştiriyorlar. Böyle toplumları yıkmak son derece kolay oluyor. Onun için önce bu nefret ruhunun ortadan kalkması gerekiyor. En acil konulardan biri bu.
Bir ülkeyi yıkmaya kalktılar mı önce oranın insanlarını sevgisiz, kindar, kaba, vahşi, görgüsüz, estetikten uzak, sanattan uzak, kan dökücü, etrafa nefret tohumları saçan, hiçbir ırkı hiçbir toplumu sevmeyen, vahşileşmiş insanlar haline getiriyorlar. Ondan sonra o insanları yok etmek, o toplumu yok etmek çok kolay oluyor. İlk ön aşaması bu oluyor.
En ala en güzel vücut bile toprağın altında paramparça olacak. Hayat çok kısa. Halihazırda Allah’ın verdiği şekle hamd ederiz, şükrederiz ama o vücuda insanın bağlanması olmaz. Dünya güzeli insan, bir açılıyor mezarı bir iskelet, kafatası, kollar kemikler. Nice pehlivanlar nice aslanlar mezarda kemikleri çürümüş yatıyorlar.
İngiliz derin devleti için Galata kutsaldır. Cinayet, işkence bütün melanetlerini orada işlemişlerdir. İstihbaratın da merkezidir. Galata Kulesi’ni istihbarat için kullanmışlardır.
Tebliğ yaparken insanların hiç muhalefet etmediklerini düşünelim; her dediğimizi kabul ediyorlar, herkes bizi destekliyor, alkışlıyor; ahirete gittik, ne olacak? Sevap milyonda bir. Ama muhalefet varsa, sen cehd ediyorsan yani gayret ediyorsan sevabı milyonlarla toplarsın. Direnmeyi Allah mümine yağmur gibi sevap yağsın diye özel yaratır. Mümine rahmet olarak Allah tarafından sunulur.
Mevlevi tekkelerinin merkezi Galata olduğu için, İngiliz derin devleti elemanları Galata’ya çok önem verirler. O semt onlar için hayatidir, ajanların, casusların buluşma noktası gibi görürler.
Türkiye örnek ülke olsun. Başta İngiliz derin devleti, 200 yıldan beri Türkiye’yi yok etmenin peşindeler. Yok edeceğine, ultramodern, İslam aleminin örnek alacağı bir ülke haline getir, Türkiye çok güzel hizmet etsin.
Başta İngiliz derin devleti olmak üzere Batılı derin devletler yeni bir teknik, yeni bir oyun geliştirdi; Müslümanları toptan terörist tanımına sokmak istiyorlar. Yani Müslüman eşittir terörist. Bunun için uğraşıyorlar.
Güçlü kudretli olan Allah'tır. Biz Allah'ın acz içinde olan zavallı kullarıyız. Bütün kuvvet Cenab-ı Allah'a aittir. Cenab-ı Allah kaderde ne yazdıysa o olur. Biz Allah'a boyun bükmüş insanlarız. Allah'ın verdiği güçle hareket ediyoruz.
Masum olan Musevi’ye nefret haramdır. Ama günah işlemiş, zulüm yapmış olan varsa onun şahsına buğz edebilirsin. Suç işlediyse kanun hukuk çerçevesi içerisinde mücadele et. Ama bütün İsrail Milletini karşına alıyorsun, bu haramdır. İslam’a uygun bir şey değildir.
İslam’da Musevilere nefret yoktur, Hristiyanlara nefret yoktur. Onlar Kuran’da Ehli Kitap olarak korunuyorlar. Sinagoglarına, kiliselerine de düşmanlık gösteremezsin. Allah Kuran’da Hristiyan hanımlarla, Musevi hanımlarla evlenebilirsiniz diyor. Peygamberimiz (sav)’in Musevi, Hristiyan eşleri vardı.
Her yerde gerçek, samimi, dürüst, modern dindarların ön planda olması lazım. Modern, samimi bir dindar, ateist için de çok büyük bir güvencedir, Musevi için de Hristiyan için de bir güvencedir. Çünkü Allah’tan korkuyor, vicdanıyla hareket ediyor. Bu, herkes için bir güvencedir.