Münafık demagojiye çok açıktır, lafı evirir çevirir. Dilini eğip büker. Cümleleri bozmada, mantığı bozmada şeytani bir maharete sahiptir.
Münafık ölüdür zaten, yani akıl hastasıdır. Gözlerini akıtarak ve ölüyü andırır tarzda pis, bön ve boş bir bakışla bakar. Müminin bakışlarında nur vardır, ışık vardır, güzellik vardır, sevgi vardır.
Allah Ay’dan bahsediyor, görüyoruz. Yıldızlardan bahsediyor, görüyoruz. Münafıktan bahsediyor, münafığı da göreceğiz. Kafirden bahsediyor, kafiri de göreceğiz. Veliden bahsediyor, veliyi de göreceğiz. Kuran'da bahsedilenlerin hepsini göreceğiz inşaAllah.
Münafığın gözünde hain kirli bir uygulama vardır. İstediğinde ağlar, istediğinde bön bön bakar, istediğinde rahatsız olduğunu belirtmek için ölüm baygınlığı geçiriyor gibi hayvanda bile olmayan iğrenç, anlamsız bir bakışla etrafına bakar.
Şimdi Şii-Sünni birbirlerini kırıp geçiriyorlar. Bir kısmı birbirlerine acayip kinliler. Ama daha sonra Mehdiyetle hayret edilecek şekilde kardeş olacaklar. Vahabiler de öyle, çok coşkulu kardeş olacaklar hepsi.
Münafığın ruhunda gasp, hırsızlık ve onu meşru gösterme eğilimi vardır. Nereye gitse ruhunda bu vardır. Küfürde de hırsızlığa yatkındır, Müslümanların içinde de hırsızlığa yatkındır. Vazgeçilmez vasıflarından bir tanesidir.
Türkiye'ye yapılan bir hareketten bütün dünya etkilenir. Türkiye'yi bölmeye kalkarlarsa dünya ortadan bölünür. Ay bölünür, Güneş bölünür, her yer bölünür. Paramparça olur. Canlı hiçbir şey kalmaz. Kıyamet kopar.
Münafığın yüzünde kin ve nefret ifadesi vardır. Şeytan ona söylediğinde bunu hemen uygular. Mesela şeytan, “Yüzünü ekşit” diyor, “Yüzüne o donuk ifadeyi ver”, “Lanet bir surat oluştur.” Münafık bunları hemen yapar. Müslüman utanır, yüzünde çirkin bir ifadeden çekinir. Allah’a sığınır. Münafık bunu seve seve yapar, hemen yapar.
Münafığın delilik derecesinde yalan söyleme özelliği vardır. Sürekli atar. Dikkatlice dinlenirse bilmediği bir konu yoktur münafığın, hemen atar, yani sürekli yalancıdır.
Münafık şeytana karşı saygılıdır, ona teslim olmuştur, ona karşı hürmetlidir. Yani dediği bir şeyi iki kere söyletmez, hemen yerine getirir. Ama Kuran’ın hükümlerine, Peygamber (sav)’in hükmüne şiddetle karşıdır.
Münafık hayret edilecek bir reflekse sahiptir. Şeytanın söylediğini dakikasında, saniyesinde yerine getirir. Ama Allah’ın dediğini yapmaz, Kuran’ın dediğini yapmaz. Peygamber (sav)’in dediğini yapmaz. Çünkü asidir. Münafık şeytana karşı boyun eğicidir.
Münafık, Müslüman’ın Kuran’la anlattıklarına tabi olmaz ama şeytan söylediğinde hemen yapar. Şeytan bir karaktersizlik bir ahlaksızlık mı fısıldadı, hemen yapar. Hiç tereddüt etmez münafık.
Müslüman’ın tatili olmaz. Suriye’de, Irak’ta Müslümanlar böyle boğazlanırken, Afganistan’da Müslümanlar mahvedilirken, Mısır’da Müslümanlar perişanken, İslam âlemi dehşet içinde yaşarken bizim istirahata ayıracak vaktimiz olmaz. Hatta konuları anlatırken bile öncelik sırasını en acil konulara vermek gerekiyor.
Her ülkeyle barış içinde olalım. Savaştığımız, kavga ettiğimiz, küstüğümüz, darıldığımız hiçbir ülke olmaması lazım. Ülke halkları masumdur. O yüzden her ülkeyle dost ve kardeş olmamız gerekir.
Dargın olduğumuz hiçbir ülke olmaması lazım. Çünkü bizim ülke halkları ile alıp veremediğimiz yok. Sorun derin devletlerle oluyor.
Avrupa’nın PKK’yı desteklemesinin nedeni PKK’nın kadın haklarını savunuyor olması, özgürlüğü savunuyor olmasıdır. PKK, “Kadınlar istediği gibi giyinsin, özgür olsun, karışmayalım” diyor ve “Kadınlar daha çok siyasette görev alsın” diyor. Bunları Türkiye’nin demesi gerekiyor.
Münafıklık yüzyıllardan beri, hatta binlerce yıldan beri müminleri kemiren, mahveden bir sistemdir. Bu konu hallolduğunda müminlerde bütün dünya çapında muazzam bir ferahlama olacaktır.
Münafık önemli görmediği kişileri hedef almaz. Onun seçtiği bir liste vardır. En başta peygamber, sonra sahabelerin ileri gelenleri. Bir veliyse, mesela o veli olan kişi ve veli olan kişiye en yakın olan kişiler, en güvendiği kişiler, onları doğrudan hedef alır münafık.
Tarih içinde hep münafıkların hep birinci derecede peygamberi hedef aldıklarını görüyoruz. Sonra müminleri hedef alırlar.
Kendini tanıtmak, kendini ünlü yapmak, güç sahibi yapmak münafığın en büyük hedeflerindendir. Bundan dolayı münafık Müslümanları hep ekarte etmek ister, öne geçmek ister. O yüzden de hep peygamberi hedef alır.
Münafık bir şeytan-ı dessastır. Şeytanla iç içe olan, şeytanın vücudunu kapladığı bir mahluktur. Ve ruhu sürekli anarşi içindedir.