Münafık iftiraya da başvurur. Kendisi ahlaksızca yaşar ama mümin kadınların ahlakı, hayatı hakkında iftiralarda bulunur.
Münafığın çirkin yöntemlerinden biri de kendisi İslam'ı yaşamaz ama Müslümanlara sürekli akıl verir, kendini çok üstün görür.
Küfre karşı sessiz ve sakin olan münafık Müslümanlara karşı çok saldırgan ve kindardır. Sözleri çok çirkindir, azgındır. Münafık küfre karşı saygılı ve itinalıdır. Küfrü kızdırmamaya özen gösterir. Müslümanlara karşı ise saldırgan ve çirkeftir.
Münafık bir nevi denizaltı gibidir. Müslümanların içinde suyun altından gider, görülmez. Münafıklar Müslümanlara karşı kin doludurlar.
Nitelikli münafık derin devletle bağlantılıdır ve bu sebeple küfrün Müslümanlara karşı en önemli silahlarından biridir.
Hacı Mestan Hocaefendi'ye Allah'tan rahmet diliyoruz, inşaAllah makamı cennet olmuştur, Şeyh Nazım Sultanımız'a kavuşmuştur.
Münafık ukala, züppe ve kendini beğenmiştir. Sadece kendi aklını beğenir, Müslümanlara karşı ise züppedir.
Münafık sorulduğunda koyu dindar olduğunu söyler hatta Müslümanlardan daha titiz olduğunu iddia eder ama aslında Müslümanlardan nefret eder.
Türkiye ile İran'ı çatıştırmak tiyatrosunun asıl mimarı İngiliz derin devletidir, sakın kimse bu oyuna gelmesin.
Müslüman İran'ın bizim komşumuz olması güzel bir nimettir. İngiliz derin devletinin oyununa gelip iki ülkenin dostluğunu bozmayız.
Şii ve Sünni kardeştir. İran ve Türkiye fitne çıkarmak isteyenlere karşı hemen bir araya gelip kardeşce kucaklaşmalı.
İngiliz Şiiliği denilen akım mezhep çatışması oluşturmak istiyor. İran'ın içindeki bir avuç insanın yanlışı İran ile dostluğumuzu zedelemez.
İran ile Türkiye iki dost ülke. Bu dostluğa zarar gelmesini İngiliz derin devleti heyecanla bekliyor, onları sevindirecek bir şey yapmayalım.
Gelenekçi ve bağnaz İslam'ın kökeninde müteşabih ayetlere olmadık yorumlar yapmak vardır. Hüküm, muhkem ayetlerde yer alır.
Bağnazlar imaya dayanarak İslam'dan ayrı, apayrı bir din oluşturdular. Müslümanların elinden sanatı, bilimi, güzelliği aldılar. (Ali İmran Suresi, 7: Sana Kitab'ı indiren O'dur. Ondan, Kitab'ın anası (temeli) olan bir kısım ayetler muhkem'dir; diğerleri ise müteşabihtir. Kalplerinde bir kayma olanlar, fitne çıkarmak ve olmadık yorumlarını yapmak için ondan müteşabih olanına uyarlar. Oysa onun tevilini Allah'tan başkası bilmez. İlimde derinleşenler ise: "Biz ona inandık, tümü Rabbimiz'in Katındandır" derler. Temiz akıl sahiplerinden başkası öğüt alıp-düşünmez.)
İma ile dinden hüküm çıkarılmaz. O zaman o din İslam olmaz. Allah muhkem ayetlerle haram ve helalleri bildirmiştir.
Müziğin haram olduğuna dair Kuran ayeti yoktur. Bağnazlar ima ile hüküm çıkarmak isterler, oysa Kuran çok açıktır. Muhkem ayetler nettir.
İnsanın öfkeyi komik bulması lazım. Akılcılıkla halledilecek bir şeyi öfkeyle halletmek insanı komik duruma düşüren bir durumdur.
İngiliz derin devletini biz ifşa ettikten sonra tüm dünyada derin devletin etkin olduğu, halkları ezdiği daha iyi anlaşılmaya başladı.
Üst perdeden meydan okur gibi üslup yakışık almıyor. Doğru olmayan bir tavır olduğunda bunun yanlışlığını güzel sözle anlatmak lazım. Yanlış yapılan işleri somut örnekler vererek anlatmak gerekir. Anlatırken de meydan okur gibi bir üslup kullanmak yarar değil zarar verir.
Tutku iman ehline mahsus çok güzel bir duygudur. İman edenlerin gözlerinden birbirlerine tutku akar.