Vezir'in karısı Hz.Yusuf'a iftira atıyor ve yıllarca hapishanede kalmasına sebep oluyor. Bu, kadının münafıkane ahlakta olduğunu gösteriyor.
Ezan ve Sela'nın sesinden rahatsız olmak güzel değil. Ezan kalbe ferahlıktır. Ezan bereket getirir.
Kaderde anlatılmış bitmiş konuları anlatıyoruz. Şu anda anlattığımız konuyu Fatih Sultan Mehmet İstanbul'u fethederken anlatmıştık. Resulullah Kabe'de putları devirirken biz burada sohbet ediyorduk. Allah Katı’nda tek bir an vardır.
İman zaafiyeti olduğunda cehennem gibi bir hayat yaşanıyor. Görgüsü az, nezaketi, kalitesi olmayan, Allah sevgisini bilmeyenlerin hayatı korkunç.
İnsanların bir kısmı sevgiyi hiç bilmiyor, hep tartışmacı ve aksi bir üslup kullanıyorlar. Üslupları da bedenleri de temiz olmuyor.
Mehdiyete ve mazlum Müslümanlara tavır alan bazı kişiler İngiliz derin devletinin ismini dahi zikredemiyorlar.
İngiliz derin devletini deşifre edip üstüne gidince o zaman geri çekilir, darmadağın olur, geri adım atılması durumunda ise azgınlaşır. İngiliz derin devleti Osmanlı’yı paramparça etti, çok küçük bir toprak parçası kaldı elimizde, bunu bilip de gündeme getirmemek olmaz.
İnsanların savaşsız, kavgasız, mutlu yaşamaları en kolay olandır. İslam Birliği'nin oluşması da kolay. İnsanlar bunları boş yere zor görüyor. Bütün mesele sevginin yaşanmasında. Sevgisizlikle, ukalalıkla, büyüklük yarışıyla İslam Birliği oluşmaz. Samimi sevgiyle her şey kolay olur.
İngiliz derin devletinin fikir sistemi darmadağın olacak. Deccaliyet fikren yok olmaya mahkumdur. Bu, Allah'ın vaadidir. (Enbiya Suresi, 18: Hayır, Biz hakkı batılın üstüne fırlatırız, o da onun beynini darmadağın eder. Bir de bakarsın ki, o, yok olup gitmiştir. (Allah'a karşı) Nitelendiregeldiklerinizden dolayı eyvahlar size. )
İnsanların çoğu milyonlarca zombinin içinde yaşadığını fark etmiyorlar. Kavga ettikleri insanların bir nevi zombi olduğunu bilmiyorlar. İnsan görünümlü, ruhunu şeytanın ele geçirdiği zombiler dünyanın dört bir yanında belaya sebep oluyorlar. Bu, imtihanın özel bir parçasıdır.
Hayret verici olaylardan biri de Müslümanların çoğunun yüzyıllardan beri münafıklar konusunda ilgisiz davranmış olmalarıdır. Kuran'da münafıklar hakkında binden fazla ayet var buna rağmen Müslümanların çoğu münafıkları Peygamber devrinde yaşayıp geçmiş kişiler diye düşünmüşlerdir.
Münafık pisboğazdır. Allah'ın nimetlerine şükretmez, hep nankörlük içindedir ve hep daha fazlasını ister. (Bakara Suresi, 61: Siz (ise şöyle) demiştiniz: "Ey Musa, biz bir çeşit yemeğe katlanmayacağız, Rabbine yalvar da, bize yerin bitirdiklerinden bakla, acur, sarmısak, mercimek ve soğan çıkarsın." (O zaman Musa:) "Hayırlı olanı, şu değersiz şeyle mi değiştirmek istiyorsunuz? (Öyleyse) Mısır'a inin, çünkü (orada) kendiniz için istediğiniz vardır" demişti. Onların üzerine horluk ve yoksulluk (damgası) vuruldu ve Allah'tan bir gazaba uğradılar. Bu, kuşkusuz, Allah'ın ayetlerini tanımazlıkları ve peygamberleri haksız yere öldürmelerindendi. (Yine) bu, isyan etmelerinden ve sınırı çiğnemelerindendi.)
Münafık şeytanın kışkırtmasıyla sürekli fitne halindedir. Bir türlü sakinleşmez. Tam sakinleşti denilir bir delilik daha yapar.
Münafık tüm Müslümanlara musallat olmak isteyen bir beladır. Züppece ve alçakça Müslümanlara musallat olur.
Münafık bir nevi yaşayan ölüdür. Bedenini şeytan kullanır. Ayette "ölüm baygınlığı çökmüş gibi bakarlar" ifadesi de buna işaret etmektedir.
Münafığın en bariz alametlerinden birisi Allah'ın anıldığı ortamdan mutlaka kaçmasıdır. Münafığa her yerde Allah'ın hükmünü anlatmak önemli.
Münafığın hedefi müminleri ibadetten uzaklaştırmaktır. Deli enerjisiyle mümine öyle musallat olur ki Allah'ı anamayacak hale getirmek ister.
Münafıkta akıl almaz bir deli enerjisi vardır. Münafıklar sürekli umulmadık, delice taleplerle ortaya çıkarlar ve kargaşa oluşturmak isterler.
Münafıklar hayret edici şekilde birbirlerini bulur, tanır ve korurlar. Farklı ülkelerde dahi olsalar birbirlerine bir şekilde ulaşırlar.
Münafıkların yancıları nitelikli münafıklara hayasız bir şekilde hayranlık duyarlar, onları gözlerinde büyütürler.
Mümin için evi mescid hükmündedir, münafık ise evleri adeta zindan gibi görür. Bu yüzden sürekli yer değiştirmek ister.