Müslümanın akrebe dikkat ettiği gibi münafığa çok dikkat etmesi lazım. Münafığın nereden nasıl sokacağı, nasıl zehirleyeceği belli olmaz. Onun için çok özenli, dikkatli olmak lazım. Buna rağmen, çok dikkatli olunmasına rağmen münafık atak yapar ama boştur atakları.
Cehennem ehli nasıl debeleniyor, kaçmaya çalışıyor, oyun oynamaya çalışıyor ama her seferinde rezil rüsva oluyor; münafık da cehennem ehli gibi müthiş bir debelenme içindedir.
Allah, münafığı kaderinde hep mağlup olmaya göre yaratmıştır. Dikkatlice bakılırsa her işinin sonu hep hezimet ve perişanlıktır. Münafık o mağlup olmanın kanununu bilmediği için debelenir.
Münafık akrep gibi ani atak yapar ve zehrini akıtabilir. Ve hasta olduğu için, şeytana dönüştüğü için bütün gücüyle ahlaksızlık ve alçaklığın, pisliğin uygulayıcısı olarak sabırsız bir bekleyiş içindedir. Onun için münafığa karşı bütün Müslümanların çok çok dikkatli olması lazım.
Münafık akrep gibi Müslüman’ı zehirleyeceği anı bekler. Onun için münafığa karşı son derece uyanık, en ufak bir hareketini bile izleyen bir tavır içinde olmak gerekir.
Şeytan akrep gibidir. Münafık da akrep gibidir. Münafık şeytandan daha avantajlıdır. Çünkü şeytan ancak beyne etki edebiliyor ama münafığın fiziki müdahale imkanı da vardır.
Münafıkla uğraşmak böyle şeytanla satranç maçı oynar gibidir. Çok dikkatli olmak lazım. Şeytanın zekası malum, oyunculuğu da malumdur.
Münafık İslam’dan utanır, Allah’tan utanır haşa, peygamberden utanır, kendini yüce görür. Her asrın derin devletini ilah gibi görür.
Sevgi eksikliği dünyayı saran en büyük felakettir. Ekonomik kriz, savaşlar gibi çok dev bir beladır sevgisizlik.
Türkiye’de binaların, kıyafetlerin, her şeyin sanatlı, kaliteli ve güzel olması lazım. Tavırların, konuşmaların, hareketlerin, her şeyin kaliteli olması lazım. O zaman Avrupa ülkeleri Türkiye ile birleşmek için can atarlar. Ama kendi hayat kalitelerinin bozulacağını düşünürlerse, buna müsaade etmezler.
Avrupa Birliği’ne girememe sebebimiz Türkiye’de kalitenin yeterli olmamasıdır. Kalite seviyesinin çok yükseltilmesi lazım. Avrupa ülkelerinden daha kaliteli hale gelmemiz lazım.
Bir kısım hocaefendiler Mehdiyeti kendilerince ileri tarihe ertelemeye çalışıyorlar, bunun için tevil yapıyorlar ama onlar engellemeye çalışırken Mehdiyet adım adım ilerliyor.
PKK’nın varlığı Allah’ın İslam’ın hakim olması için batın ilmiyle yarattığı bir imtihandır. PKK ile İslam hâkim olur mu? Oluyor. Çünkü direncin, hamiyet-i İslamiyenin gelişmesine vesile oluyor.
İman çok lezzetlidir ve dünyadaki en büyük nimettir. İman zafiyeti ise bir çiledir, ömür boyu ıstıraptır.
Orta bir imanla yaşamayı kabul etmemek lazım. Anadan atadan insanlar bir iman öğreniyorlar, onu sonuna kadar devam ettirme zihniyetinde oluyorlar. Öyle olmaz; tahkiki, çok güçlü, derin sevgiye dayalı iman olması lazım.
En mühim konu ahirettir. Dünyaya bayağı bir kafa takıyorlar. Dünya tamamen boş yani göz açıp kapayıncaya kadar geçiyor ve çok çetin bir imtihan yeridir.
Allah’ın kadrini hakkıyla takdir edebilmek için dua etmek lazım. Allah’tan, sanatını iyi akılda tutmak için iyi bir hafıza, kadrini hakkıyla takdir etme yeteneği, sanatını güzel görme ve hayran olma yeteneği istemek lazım.
Allah aşkı, çile, sabır, ruhu iyice güzelleştirdiğinde insan cennette Allah’ın tecellisini gördüğü için, Allah’ı sevdiği için çok şiddetli zevk alıyor. Onun için dünyadaki her beş dakika on dakika bile eğitim açısından çok hayatidir.
Derin sevgi olmazsa cennetin bir anlamı olmaz. Onun için Cenab-ı Allah dünyada çetin bir imtihan ve köklü bir eğitim veriyor.
Münafık çok kinlidir. Münafığı ayakta tutmak böyle külü alıp ayakta tutmak gibi zordur. Her an devrilir münafık, dengede tutmak çok güçtür. Çünkü kalbi şeytanla ittifak halinde olduğu için ahlaksızlık, pislik yapmamak için kendini zor tutar ve en ufak fırsatta da pisliğini yapmaya gayret eder.
Münafık İslam’dan Kuran’dan bahsedildiğinde çok sıkılır. Facebook’ta bakar; kişi hep Allah’tan Kuran’dan bahsediyorsa münafık orada sıkılır, ama orada boş şeyler, onu eğlendirecek şeyler varsa o münafığın hoşuna gider.