Münafıklarla ilgili neredeyse tüm ayetlerde büyüklenmeye dikkat çekilir. Münafık doğruyu anladığı halde alçaklıkta haysiyetsizce direnir.
Münafık çok saldırgandır. Müslümanlara karşı çok öfkelidir. Müslümanların dindarlığına tahammül edemez. (Hac Suresi, 72: Onlara karşı apaçık olan ayetlerimiz okunduğu zaman, sen o inkar edenlerin yüzlerindeki 'red ve inkarı' tanıyabilirsin. Neredeyse, kendilerine karşı ayetlerimizi okuyanın üzerine çullanıverecekler. De ki: "Size, bundan daha kötü olanını haber vereyim mi? Ateş... Allah, onu inkar edenlere va'detmiş bulunmaktadır; ne kötü bir duraktır.")
Münafıklar doğruya her davet edildiklerinde bu daveti duymak istemezler, bir şekilde Kuran ayetlerini dinlemekten kaçarlar. (Nuh Suresi, 7: "Doğrusu ben, onları bağışlaman için her davet edişimde, onlar parmaklarını kulaklarına tıkadılar, örtülerini başlarına çektiler ve büyüklük tasladıkça büyüklük gösterip-direttiler.')
Münafık Allah'ın adının anıldığı ortamlardan, münafık ayetlerinin anlatıldığı ortamlardan kaçmaya çalışır. Münafık Kuran okunurken ya gürültü çıkararak ya da başka bir olay yaparak Kuran'ı dinlemek ve münafık ayetlerini duymak istemez.
Münafık Müslümanları aldatmaya çalıştığı için hep yanlış bilgilendirme yapar. Münafık bir şeye siyah diyorsa o beyazdır.
Münafık sürekli kargaşa ve huzursuzluk olsun ister, bir şekilde Müslümanlara rahatsızlık vermeye uğraşır. Şeytanın ilhamıyla Müslümanları sürekli meşgul etmek münafıkların en önemli özelliğidir. Tüm İslam alemini fitneleriyle meşgul ediyorlar.
İngiliz derin devleti münafık zekasına sahiptir. Münafık adam öldürür üzerine kapanır ağlar. İngiliz derin devleti de darbeyi organize edip ondan sonra "vah vah size darbe mi yapıldı, Türkiye'yi destekliyoruz" diyor.
Batı'da ne kadar İslam düşmanı varsa hepsi Rumiliği savunuyor. Rumiliği kendilerince İslam'ı etkisizleştirmek için yayıyorlar.
Rumilik ile Anadolu'da bilinen Mevlevilik aynı şey değildir. İngiliz derin devleti Rumiliği dinsiz bir akım olduğu için savunmaktadır.
Osmanlı döneminde de İngiliz hayranı paşalar İngiliz derin devletine güvenip Osmanlı’yı savaşa sokup sürekli toprak kaybına sebep oluyorlardı.
İngiliz derin devletinin siyaseti hep aynı taktiği izler: Türkiye'den yanaymış gibi görünür ama hep Türkiye aleyhine çalışma yapar. 15 Temmuz’da İngiliz derin devleti Türkiye'yi işgal planı yapıyordu. Darbenin başarısız olduğunu anladıklarına Hükümeti destekliyor göründüler.
Abdülhamit'i adeta esir alanın, Osmanlı'yı yıkanın İngiliz derin devleti olduğunu bildikleri halde bazıları hala onlara yancılık yapıyor.
Fil Suresi’nde kuşların fil ordularını yerle bir etmesi az bir topluluğun İngiliz derin devletini fikren yıkmasına işaret etmektedir.
Münafık sayı, para, imkan yönünden daha güçlü olmasına rağmen her zaman yenilmeye mahkumdur. Firavun, Nemrud hepsi yenilmiştir.
Münafık Allah'a güvenip tevekkül etmediği için hayvani bir içgüdüyle malı sürekli yığıp biriktirir. Ve çok israf eder.
Münafıklık konusu hallolmadan Müslümanların kurtuluşu mümkün değil. İngiliz derin devletine uşaklık yapan yüzbinlerce münafık var.
Münafık cehennemin en derin katmanından dünyaya gelmiş bir varlıktır. Bir nevi cesettir. Kuran ayetlerinden asla etkilenmez.
Rusya, Amerika ve Türkiye İngiliz derin devletinin oyunlarını açıkça ifade etse, 300 yıllık bu yapı bir anda hemen çöker.
Münafık zekasıyla aklı yenemez. Münafıkla Müslümanların mücadelesi akıl ile zekanın mücadelesidir. Bu mücadelede Müslümanlar galip gelir.
Münafık şeytanla bağlantıda denildiğinde insanlar flu anlatım sanıyorlar. Oysa münafık içinde şeytan olan insan görünümlü varlıktır. Münafık şeytana inanmaz, içinde şeytan olduğunun farkında da değildir. Allah aklını alıp zekasını yükselttiği için kendisini anlayamaz.
Münafık şeytanla bağlantı halinde olduğu için bedeni ve ruhu sürekli sıkıntı içindedir. O sıkıntıdan boğulacak hale gelir.