Resulullah (sav) daha sağ iken Mehdi'yi kumandan olarak tayin etmiş ve Müslümanları onunla müjdelemiştir.
Her devirde Mehdi'nin, bir kurtarıcının gelmesini istemeyenler olmuştur ama Allah her seferinde bir Melik, bir kurtarıcı göndermiştir.
Mehdi'ye karşı olan bazı kişiler kendilerince bazı İslam alimlerini de Mehdi karşıtı gibi göstermeye çalışıyorlar, yanlış yapıyorlar.
Bediüzzaman, Süleyman Hilmi Tunahan hep Mehdi'yi beklemişlerdir. Erbakan Hocamız da Mehdi'yi beklemiş kişilerdendir. İmam Rabbani Mehdi'yi Mektubat'ında çok detaylı delillerle anlatmıştır.
Bediüzzaman talebeleri tarafından Mehdi bilinmiştir ve Deccaliyeti ortadan kaldırmak için hareket eden, şevkli bir topluluk ortaya çıkmıştır.
Müslüman aileyi Allah’ın rızasının en çoğunu aramak için edinir, Allah yolunda çalışmaktan kaçmak, Müslümanlardan uzak durmak için değil.
Münafıklar egoisttir, Müslümanlardan nefret ederler, birlikte yaşamak istemezler. Müslüman kadınları ve erkekleri de yalnızlaştırmak isterler.
Hz. Nuh (as) dürüst, efendi, temiz bir insandı ama karısı azılı bir münafıktı ve çok eziyet etmişti.
İman eden bir insan Allah rızası için evlenir, münafık ise yok olma iç güdüsünü ortadan kaldırmak için evlenir.
Yalnız kalma korkusu, sonsuzluk elde etme arzusu ile münafıklar evlilik kurumunu bir ızdırap haline çevirirler.
Aile münafıklar için adeta cehennem çekirdeği gibidir ama yine de ailenin kendilerini koruyacağını düşünürler.
Münafıklıkta daralmış bir egoizm vardır, önce kendisini, sonra menfaatleri için karısını, çocuklarını düşünür, buna güvenerek yaşar. Münafıklarda evlilik kurumu cinnet derecesindedir. Müminde aile bir mescid iken, münafıkta Dırar mescidi gibidir, felaketlerin kaynağıdır.
Mümin Allah’a güvenir, "Ailem beni kurtarır" demez, "Allah beni kurtarır" der, Allah için bütün Müslümanlara güvenir. Münafık sadece ailesine güvenir, bu yüzden evlilik müessesi onlar için delice bir içgüdü gibidir.
Münafık Allah’a güvenemez, ölümden, gelecekten korkar. Bunun için de ailesine güvenir, kocasının, ailesinin kendisini kurtaracağını düşünür.
Münafık bir erkek için karısı mal gibidir, onu sonsuz yaşamasını sağlayacağını düşündüğü silsilesini meydana getirecek bir araç olarak görür. Münafık kadın da kocasını sonsuz yaşamı için bir araç olarak görür, yiyecek ve para getiren bir araçtır kocası onun için, hiç değer vermez.
Münafıklarda aileyi kullanarak sonsuz hayat yaşama isteği vardır, "Ölürüm ama çocuklarıma malım kalır" der ve sonsuzluğa ulaştığını düşünür. Münafıklar için sadece kendi ailesi önemlidir. Resulullah (sav) "Müslümanların tümüne saldırı var" derken onlar “Benim ailem ne olacak" der.
Faşizmde milli egoizm vardır ve kendi ırkını esas alır, münafıklar da kendi çocuklarını, mallarını, ailesini esas görürler.
Kuran'a göre bütün Müslümanlar ailedir, münafıklarda ise sadece kendi ailesi vardır, münafıklık egoist bir yapılanmadır.
Münafık İslam topluluğunu esas almaz, onun için kendi ailesi esastır, İslam’da ise bütün Müslümanlar ailedir ve herkesi korumak esastır.
Münafık evlilik kurumunu önemli bir silah olarak görür, evlilik kurumu Müslüman için mutluluk kaynağıdır, münafık içinse bir kale gibidir.
Deccaliyetin istediği Mehdiyeti durdurmaktır, Mehdi'den bahsedilmemesidir.