TÜM ESERLER
Müslümanlık deyince insanların aklına gül şerbeti, mevlüt okunması, takunyalı yaşlı amcalar, bakımsız kadınlar, eğitimsiz cahil insanlar, en küçük bir hatada ölüm cezası veren bir dehşet sistemi geliyor. İslam’ı yaşadığında hayatın tüm güzelliklerinin elinden alınacağını sanıyor. Basık havasız camiler, yaşlı dedeler, ne dediği anlaşılmayan yoğun bir mevlüt sesini hatırlıyor. Halbuki İslam yaşandığında süper kaliteli gençler, eğlence, neşe, müzik, dans, en ufak bir şey olduğunda birbirlerine yardımcı olan, kimsenin kimseyi mahcup etmediği, sürekli dostluk ve arkadaşlık bağı olan, kimsenin namusuna şerefine zarar gelmeyen, genç kızların gece yarısında güven içinde sokakta gezebildiği, ultra modern hastaneler, ultra modern restoranlar, zevkli eğlence mekanları olan, herkesin namazını kıldığı, ibadetini neşeyle yaptığı, güzellikler için şükrettiği, hayatın dolu dolu yaşandığı bir sistem olmalı. İngiliz derin devleti bir ülkeyi yıkmak ya da parçalamak istediğinde önce o ülkede sanatın, bilimin, kültürün olmadığı, zevksiz, kirli, kavgacı, sevgiyi ve nezaketi bilmeyen insanlardan oluşan bir ortam meydana getiriyor. O zaman bu ülkeleri yıkmak çok kolay oluyor. “Bakın İslam’ı yaşayan bu ülkeler böyle bir felaketin içine sürükleniyor, bu ülkeleri yıkıp yeniden kuralım” diyorlar. Suriye’de ve Irak’ta hep aynı taktiği uyguladılar. Şimdi de Türkiye’ye aynı şeyi uygulamak istiyorlar. Sanatın, güzelliğin, kadın özgürlüğünün, neşenin, bilimin olmadığı, insanların yaşama sevincinin kalmadığı, içine kapalı bir ülke oluşturmak istiyorlar. Biz buna ilimle irfanla müsaade etmedik ve etmeyeceğiz. Kuran’ın aydınlık, modern, kaliteli, nezih, sevgi ve hayat dolu ruhunu yaşantımızla gösteriyoruz ve tüm Türkiye’ye, dünyaya bu güzel Kuran ahlakının hakim olmasını istiyoruz. İçkisiz, harama girmeden, tertemiz yılbaşı nasıl kutlanır tüm dünyaya gösterdik. Müslümanın sanat, kalite, sevgi, dostluk, temizlik, düzen, tertip anlayışını tüm dünya gördü. Müslüman olarak dünyaya IŞİD, El Kaide’yi gösteriyorlardı. Bizim yaşantımızla dünyaya İslam’ın gülen, neşeli, aydınlık, modern, kaliteli, hayat dolu yüzü gösterildi. Gençlerle yaptığımız sokak röportajlarında egoistliğin büyük oranda ortadan kalktığını, bağnazlığa kapalı, Allah’a iman eden, Kuran Müslümanlığını kabul eden, aydın, sevecen, sevgi dolu, güzelliği ve kaliteyi arayan bir nesil yetiştiğini görüyoruz. Bu, Mehdiyet’in etkisini, Allah’ın lütfunu bizlere gösteriyor. Mehdiyete hikaye gözüyle bakanların uğraşmalarına rağmen kendi kafalarında bir nesil yetiştiremediklerini, gelenekçi içe kapalı bir nesil yetişmediğini görüyoruz. Tam tersine çok olumlu, aydın, hayat dolu, Allah’ı çok seven, dindar, neşeli, ufku geniş bir nesil yetiştiğini görüyoruz.