TÜM ESERLER
Cumhuriyetin ilk yıllarından beri devam eden ve çoğu zaman açıkça ifade edilmeyen bir “halkı ikiye bölme” hareketi vardır. Bir tarafta Atatürkçü, aydın, resmi, müziği, dansı, heykeli, sanatı seven, hayat dolu bir kesim. Diğer tarafta Atatürk’ten hoşlanmayan, içine kapalı, müzikten resimden sanattan da haz etmeyen, eğlenceye neşeye karşı bir kesim. Bu Türkiye’de eskiden beri devam eden, adı konulmamış bir ayrışmadır ve iki taraf da bir şekilde birbirine öfke duyar ve uzlaşamaz. Genellikle darbelerde de bu ayrışma bahane gösterilir. 60’da, 71’de, 80’de hep böyle olmuştur. Darbelerin anatomisi incelendiğinde bu durum açıkça görülür. İşte biz bu uzlaşmazlığı ortadan kaldıran bir anlayışa sahip olduğumuz için hedef oluyoruz. Biz anlatımlarımızla hem iki kesimin birbirine öfkesini ortadan kaldırıyoruz, hem de bu iki kesimin hayatlarının birbiriyle uzlaşmasını sağlıyoruz. Atatürkçü aydın kültürlü bilgili resimden sanattan hoşlanan kesimle dindarlar arasında bir mesafe olmasına gerek olmadığını gösteriyoruz. Aydın, modern, neşeli, hayat dolu, sanatı müziği güzelliği seven, kaliteye önem veren, Kuran’a sadık, Kuran’a mutabık sünneti uygulayan bir arkadaş topluluğu olarak varlığımızla çok önemli bir fitneyi izale ediyoruz. Hem iki kesim arasında uzlaşma sağlıyoruz hem de iki kesimin birbirine olan öfkesinin yersiz olduğunu gösteriyoruz. Böylece milletin ve vatanın birliğine yönelik çok önemli bir hizmet veriyoruz. Çoğu kişi bunun farkında değil ama İngiliz derin devleti farkında ve bu yüzden var gücüyle bizim üzerimize geliyor. Müzik, eğlence, dekolte, sanat karşıtlığı özellikle sahil kesimlerinin Ak Parti’den uzaklaşmasına sebep oluyor. Tayyip Hocam moderndir, Başbakanımız modern ve aydındır. Ak Parti insanların yaşam tarzlarına saygılıdır, ama bazı çevrelerin üslupları Ak Parti aleyhine oluyor. Bunu insanları Ak Parti’den uzaklaştırmak için özel olarak yapıyor olabilirler. Müzik, dans, kadın özgürlüğü, fikir özgürlüğü, neşe, sanat, bilim Kuran ahlakına göre helaldir. Allah insanların özgür yaşamasını ister. Modern olanın dinsiz olduğuna dair yanlış bir imaj vardı. Bu imajı biz ortadan kaldırıyoruz. “Resim yapan, dans eden, müzik dinleyen, eğlenen, dekolte giyen, heykel seven dinsizdir. Gariban, az düşünen, iyi eğitim almamış olan, sosyal hayatın içinde olmayanlar ise dindardır” diye düşünüyorlardı. Şimdi aydın, modern, derin düşünen, kaliteli ve güzel yaşayanın dindar olduğunu tüm dünya görmüş oldu. Bağnaz zihniyetin halka İslam diye sunduğu hayat her yönü acı, her yönü bela olan, Kuran'la hiçbir bağlantısı olmayan bir sistem. Dini yaşamayı adeta ölmek gibi gördükleri için "60-70 yaşına gelince din yaşanır" diye inanıyorlar. Bu sistemde gülmek, eğlenmek, müzik, sanat, bilim yok, her yer berbat, bakımsız ve zevksizdir. Oysa İslam görgü, güzellik, bakım, kalite, neşe, sevinç, modernlik ve aydınlığın en yüksek noktada yaşandığı sistemdir.