Alıntılar
Türk İslam Birliği de hiçbir şekilde durdurulamıyor şu anda. Ama “vaziyeti idare edin” der ve gayret göstermezseniz, tamamen pasifleşmiş, durgun, sadece köşeyi dönmek, yan gelip yatmak isteyen, korkak, ürkek, bıkkın, ülküsü, davası olmayan, ahiret inancından şüpheye düşmüş, küreselleşmeyi ilah haline getiren, küreselleşmeye tapan, zavallı bir insan topluluğu meydana getirmeye kalkarsınız, buna asla müsade etmem. Akıl gücünü geliştirmek için beyni yormaya gerek yok, sadece çok çok dürüst olmak ve Allah’a asla ihanet etmemek gerekiyor. Gün içinde Allah’a ihanet etme konuları oluşabilir. Mesela başın ağrır, yorgunlaşırsın, gücün yetmez, birinden kötü söz duyarsın, ayağına bir şey takılır, başarılı olamaz, binbir türlü aksilikle karşılaşırsın. Kişi hep, haşa, Allah’ın bunu diye yaptığını düşünmesine gidecek olaylar yaşar. Aman aman, sakın sakın. Bu imtihan için mecbur olan, Allah’ın bizim sevgimizi yükseltmesi için meydana getirdiği nimetleridir. Sakın nankörlük, terslik, olumsuz düşünme, tek kelimeyle çok büyük bir akılsızlık olur. Boş yere kitlevi nimet kaybına sebep olur. Hem dünyada hem ahirette insana çok büyük zarar verir. Allah’ı hiçbir zaman bırakmamak gerekir. Hep müspet düşünmek lazım, çünkü Allah’ın her yaptığı müspettir. Özellikle Ortadoğu ülkelerinde ve dünyanın bir çok yerinde kadına çok yanlış ve garip bir bakış açısı var. “Kadını bir şekilde tuzağa düşürürsün, eve götürür, namusunu lekelersin, ondan sonra da gıcık olur evine gönderirsin” anlayışı yaygın. Sonra yine canın isterse yine çağırırsın gelmezse ölümle tehdit edersin, dövmekle tehdit edersin diye çarpık bir mantıkları var. Bu çok büyük bir vicdansızlık ve zulüm. Kadın Allah’ın yarattığı en güzel, en kutsal varlıktır. Ve kadın aklıyla tutkusuyla imanıyla güzeldir. Kadını korkutuyorsun, aşağılıyorsun, merhametsizlikle yaklaşıyorsun, küçük düşürmek istiyorsun ondan sonra da kadından şikayet ediyorsun. Kadınların önce ahiretini korumak gerekir. Kadını 20-30 yıllığına değil sonsuza kadar seveceksin. Sonsuza kadar seveceğine göre önce imanına özen göstermen, cennete gitmesine gayret etmen gerekir. Onurlu, namuslu, şerefli yaşamasını sağlayacaksın. Kadının onurunu namusunu elinden alırsan saygı duymazsan hiçbir anlamı kalmaz. Kadının saygı duyulması gereken mübarek bir varlık olduğunu bilecek ve ona göre davranacaksın. O zaman kadının güzelliğini Allah sana açar. Dünyaya geldiğimizde ne olduğumuzu anlamaya çalışırız. Bu görüntü ne, bu ses ne, dokunma nasıl oluyor, bunları kim bize gösteriyor, kim duyuruyor, bu duyguları alan varlık kim? Uçsuz bucaksız uzayda neden varız? Bunu düşündüğümüzde hemen Yaratıcı’nın farkına varırız. O zaman Yaratıcı’nın bizden ne istediğini düşünürüz. Bu kadar emek, bu kadar ilgi, bu kadar muazzam ve ince mühendislik, bu kadar detay neden var? İmtihan diyoruz, peki imtihan olan insan neden imtihan olur? “İyi olduğu anlaşılır gidip cennette oturur.” Bu değil. Kuran’ı incelediğimizde sevginin dışında bir amaç olmadığını görüyoruz. Deccaller, firavunlar, iyilikler, kötülükler, güzellikler, imtihanlar, acılar bunların hepsinin gayesinin saf sevgi olduğunu görüyoruz. O zaman biz de tüm insanların dünyada sevgiyi, saf ve gerçek sevgiyi yaşamasını istiyoruz. Allah’ın da insanları sevmesini istiyoruz. Buna rıza denir; Allah’ın rızası. Allah’ın rızasını kazanmak Allah’ın sevgisini kazanmaktır. Hayatın tüm amacı sevgiyi kazanmaktır. Ahirette müminlere Allah “Benden razı oldunuz mu?” diye soruyor. Ana soru bu. Niye okuyorsun; Allah rızası için. Niye evleniyorsun; Allah rızası için. Niye çalışıyorsun; Allah rızası için. Niye güzel ahlak gösteriyorsun; Allah rızası için. Bir tane hedef var Allah’ın sevgisi. Allah’ın rızasını kazanmak amacı Allah’ın sevgisini kazanmaktır.