Alıntılar
Duayı ezberden değil, düşünerek, tefekkür ederek, samimi bir şekilde yapmak lazım. Tam bir teslimiyetle, için için, candan, hatta ayetteki ifadeyle ÜRPEREREK, AŞKLA, ALLAH KORKUSUYLA, ALLAH SEVGİSİYLE, CANDAN BİR SEVİNÇLE, ALLAH KORKUSU RUHA HAKİMKEN, ÜMİT VAR OLARAK, HÜSN-Ü ZAN İLE, O HAŞYETLE YAPARSAK ÇOK ÇOK GÜZEL OLUR. Dua, fevkalade önemli bir ibadettir. Asya ülkelerinin çoğunda idam var, en ızdıraplı ülkeler onlar, en baskıcı ülkeler onlar, en çok darbelerin olduğu ülkeler onlar, en rahatsız yaşayanlar onlar. İdam bir şey getirmez. Sevgi, merhamet, şefkat, akıl, iman, Allah korkusu bereket, güzellik getirir. İdamla bir yere varamazsın. Mehdi (as)’ın görevi budur, sevgi öğretmenliği. Kavgayı ayırmak, dostluğu sağlamak. O kadar. Yoksa Mehdi (as) devlet işlerine karışmaz. Hükümet işlerine karışmaz. Sadece sevgi, merhamet, kardeşlik, barış, dostluk, iyilik, güzellik, Allah sevgisi, Allah korkusu; budur Mehdi (as)’ın görevi. İnsan; babasının, çocuklarının, kardeşlerinin, eşlerinin, arkadaş çevresinin çıkarı ve teşviki nedeniyle, hiçbir zaman dini, İslam’ı tebliği bırakmayacak. Kazandığı mal, ticaret korkusu için İslam’ı yaymaktan vazgeçmeyecek. Hoşuna giden evler için evinde oturmak için İslam’ı tebliğ etmekten vazgeçmeyecek. “Bunlar size Allah’tan, Resul’den ve İslam’ı yaymaktan daha sevimli ise, Allah belanızı verinceye kadar bekleyin” diyor Allah. ONUN İÇİN BİZ SADECE ALLAH İÇİN YAŞAYACAĞIZ, SADECE O’NUN RIZASI İÇİN.