Darwinistler yıllarca, insanın hayali maymun atalarının olduğunu ve bunların da gelişme özelliklerine göre çeşitli kategorilere ayrıldığını iddia ettiler. Australopithecus, Homo habilis, Homo erectus, Neandertal, Homo sapiens gibi hayali sıralamalar yaparak insanın yavaş yavaş dik durmaya çalıştığı, beyninin ve yeteneklerinin gelişmeye başladığı, maymunluktan uzaklaşarak gitgide insanlığa doğru ilerleme kaydettiği telkinini vermeye çalıştılar. Hayali çizimlerle, rekonstrüksiyonlarla yıllarca insanları aldatmaya devam ettiler.
Tüm diğer aldatmacalar gibi bu aldatmaca da sona erdi. Özellikle son dönemlerde gündeme gelen Neandertallerle ilgili açıklamalar, günümüzden 200 bin yıl önce yaşamış ve 60 bin yıl önce soyları tükenmiş olan bu insan ırkı hakkında aşağıdaki delilleri tekrar sunmayı gerektirmiştir:
Neandertaller tıpkı günümüzdeki insan ırkları gibi bir insan ırkıdır. Neandertallerin ilkel olduklarına dair spekülasyonlar, ilk bulunan Neandertal fosili üzerinde yapılan sahtekarlık sonrasında gündeme getirilmiş ve bu iddia, defalarca fosil kayıtlarıyla yalanlanmasına rağmen, ısrarla Darwinist diktatörlük tarafından gündemde tutulmaya çalışılmıştır.
Bütün bu iddialardan yola çıkarak Neandertallere "ilkel" denildi. Oysa bu fosil üzerinde yapılan spekülasyonlar büyük bir sahtekarlığa dayandırılmıştı. Söz konusu fosil üzerinde yapılan sonraki araştırmalarda:
Dolayısıyla Neandertallerin ilkel oldukları, dik yürüyemedikleri ve konuşamadıkları gibi iddialar, bu ilk bulunan Neandertal sahtekarlığından kalma bir iddiadır. Sonra bulunan Neandertallerin tümünün, tıpkı ilk bulunan Neandertal gibi dik yürüdüğü ve insanınkinden farksız gırtlak ve ses kanalı yapısına sahip olduğu anlaşılmıştır.
Neandertallerin özellikleri Darwinist iddiaları ortadan kaldırır:
Neandertallerin vücutça güçlü ve dayanıklı olmaları
Neandertallerin alınlarının dar olması
Neandertallerin konuşma özellikleri:
Bu kalıpları incelediklerinde, insanlarda bulunan kanalların şempanzelerde bulunan kanallardan iki kat daha geniş olduğunu gözlemlemişlerdir. Zaten bir maymun türü olan Australopithecusların kanalları maymunlardaki ölçülerle aynıyken, Neandertalin kanalları insanların sahip olduğu ölçülerdedir.
Neandertallerle ilgili son bulgular evrimci iddiaları yalanlamaktadır:
Neandertallerin tedavi yöntemleri ve törenleri:
Neandertallere ait dikiş iğnesi ve flüt
Neandertaller konusunda uzman Erik Trinkhaus’un konuyla ilgili açıklamaları şu şekidedir:
En ilgi çekici Neandertal bulgularından birisi ayı kemiğinden yapılmış bir flüttür. 1995 Temmuzu'nda Kuzey Yugoslavya'daki bir mağarada bulunan flütü analiz eden müzikolog Bob Fink, bu aletin, 4 nota çıkardığını ve flütte yarım tonlar ve tam tonların da olduğunu tespit etmiştir. Bu keşif, Neandertallerin Batı müziğinin temel formu olan yedi nota ölçüsünü kullandıklarını göstermektedir. Flütü inceleyen Fink, "eski flütün üzerindeki ikinci ve üçüncü delikler arasındaki mesafenin, üçüncü ve dördüncü delikler arasındaki mesafenin iki katı" olduğunu belirtmektedir. Bunun anlamı birinci mesafenin tam notayı, ona komşu olan mesafenin de yarım notayı temsil ettiğidir. "Bu üç nota inkar edilemez bir şekilde diatonik bir ölçekteki gibi ses çıkarır" diyen Fink, Neandertallerin müzik kulağı ve bilgisi olan insanlar olduğunu belirtmektedir[1]
Neandertal insanları tarafından kullanıldığı ve 30 bin yıllık olduğu tespit edilen kemikten yapılma dikiş iğnesi son derece düzgündür ve iplik geçirilmesi için açılmış bir deliğe sahiptir. [2]
Neandertallere ait süs eşyaları:
Neandertaller konusunda uzun yıllar araştırma yapan Erik Trinkhaus’un Neandertallerle ilgili açıklamaları şu şekildedir:
"Neandertal kalıntıları ve modern insan kemikleri arasında yapılan ayrıntılı karşılaştırmalar göstermektedir ki, Neandertallerin anatomisinde ya da hareket, alet kullanımı, zeka seviyesi veya konuşma kabiliyeti gibi özelliklerinde modern insanlardan aşağı sayılabilecek hiçbir şey yoktur." [4]
“Kuşkusuz Neandertaller, bir insan ırkı oldukları için, günümüz ırkları ile aynı özelliklere sahiptiler. Neandertal insanı yetenekli bir alet yapıcısı ve başarılı bir avcıydı. Hatta müzik ve sanatla uğraşıyordu. Tıpkı günümüzdeki toplumlar gibi kültürel ve sosyal bir yapıya sahipti, dini inanışları vardı. Dolayısıyla Neandertallerin oluşturduğu medeniyet, günümüz medeniyetlerinden çok da farklı değildi.” [5]
E. Trinkaus ve W. W. Howells, Scientific American dergisine yaptıkları açıklamada bu konuda şu yorumu yapmışlardır:
“Bugün pek çok bilim adamı Neandertal insanının tamamen dik olarak ayakta durduğu ve bir hastalık olmadığı durumlarda, özelliklerinin günümüz insanından hiçbir farkı olmadığı hakkında fikir birliği içindedirler.”[6]
[1]The AAAS Science News Service, Neandertals Lived Harmoniously, 3 April 1997
[2]D. Johanson, B. Edgar, From Lucy to Language, s. 99, 107
[3]Trinkaus, E. and Shipman, P. The Neandertals, Alfred A. Knopf, New York, 399, 1992
[4]Erik Trinkaus, "Hard Times Among the Neanderthals", Natural History, cilt 87, Aralık 1978, s. 10; R. L.
[5]-Nicholas Comninellis, Creative Defense, Evidence Against Evolution, Master Books, 2001, s. 194
[6]E. Trunkaus - W. W. Howells, Scientific American, 241(6):118 (1979) - Nicholas Comninellis, Creative Defense, Evidence Against Evolution, Master Books, 2001, s. 195