Sayın Adnan Oktar'ın 12 Mayıs 2018 tarihli Canlı Sohbetler yayınından.
İZLEYİCİ SORUSU: Sizin için canını fena edebilecek biri var mı?
ADNAN OKTAR: Tabii o olay anında da ortaya çıkar. Benim kız arkadaşlarım hepsi kabadayıdır. Kabadayılık bir delilik şeklidir aynı zamanda yani müspet bir deliliktir. O anda tezahür eder. Mesela annelerde de vardır o. Yangın oluyor, kadın kabadayı deliriyor, yangın içine giriyor. Belli yanacak yani. Alev alev yanıyor, çocuk içeride mi, içeri dalıyor. Bak cinnet getiriyor görüyor musun? Yani müthiş bir kabadayı ruhu. Bazen hakikaten kapıp-çıkarıyor. Tabii, ölümü göze alıyor.
Geçenlerde tatlı bir anne, çocuk üçüncü kattan düşmüş, arkadan kendini atmış çocuğunun peşinden onu yakalayacağım diye. Bak, annelik içgüdüsünü görüyor musun? Allah'ın verdiği sevgiye bak. Havada onu yakalamaya kalkıyor. Peşinden atlıyor yani. Böyle bir insan ne yapmaz? Doğru değil, yaptığı tabii mantıklı değil de ama anne ruhu, o kabadayı ruhunun onu nereye getirdiğini göstermek açısından.
Bütün askerlerimiz vatan için canını veriyor kabadayılar. Geçenlerde döndüler, hepsi zaten şehit olmaya gitti. Şehit olmaları ayrı. Giderken zaten vedalaştılar. Hakkınızı helal edin, bizi beklemeyin dediler. Tabii, biz şehit olmaya gidiyoruz dediler. Ama geri döndürdü Allah. Hepsi kabadayı hakiki kabadayı. Gözünü kırpmaz, zor tutuyor komutanlar falan yani. Direkt dalıyorlar.