Sayın Adnan Oktar'ın 12 Mayıs 2018 tarihli Canlı Sohbetler yayınından.
İZLEYİCİ SORUSU: Münafıkların yüzünde hep nevrotik bir ifade mi olur?
ADNAN OKTAR: Nitelikli münafıksa tabii çok orijinal bir vakıa oluyor. Bir kere çok hayasız olur yani haya hissi kalmaz. Normalde insanda biraz haya hissi oluyor. En aşağılık adam da bile olur. Onlar da haya kalmaz. Arsız tabir edilen bir modda olurlar. Hani yüzünde eşek oynamış derler ya öyle olur. İslam onları korkuttuğu için, çünkü İslam durduğu müddetçe onlar aşağılık konumda olacağı için çılgın gibi İslam'a saldırmak ister ama Allah yok, din yok anlamında yapmaz. Mesela İttihad-ı İslam'ın olmadığını söyler. Ayetleri ona göre açıklar. Mehdi (as)’ın gelmeyeceğini, işte İslam'ın hiçbir zaman için dünyaya hakim olmayacağı, tek başına din yaşanacağı, topluluk olmaya gerek olmadığı, yani daha şeytani, daha kurnazca yöntemlerle dinin ana yapısını durağanlaştırmak ve kendi içinde boğmak ister. Çok mühim noktalardan vurmaya çalışır.
Mesela diyor ki tek tek yaşanır. Eee? O zaman yani camiye falan gerek yok. Bir araya gelmeye gerek yok. Tek başına ol, ayrı ol. Yani bir araya gelme. Çünkü küfrün en korktuğu şey Müslümanların bir araya gelmesidir. Mesela velayet sistemini kabul etmez. Herkes birbirine bakacak, kardeş olacak. Olur mu öyle şeyler? Mesela Peygamberimiz (sav) zamanında münafıklar onu kabul etmedikleri için ayrıldılar 300 kişi. Velayet sistemini kabul etmediler. En çok onun üstünde durdular. Ebu Cehil'in de rahatsız olduğu konu oydu. Hepsi tamam diyor, Kabe'ye gideyim, tavaf edeyim, namaz da kılayım ama malımın hepsini, ben çok zengin bir adamım, niye vereyim ki diyor. Kısmen vereyim diyor. Ayrılıkta rahmet vardır diyor münafıklar ayrılıkta. Birlikte rahmet vardır desene. Ayrılıkta rahmet vardır diyor. Ama münafık tabii, bu aynı şeyi cahil insan da söyler, bilgisiz insan da söyleyebilir.
Münafığın ayırt edilmesi için, münafık daha ziyade sokak ağzıyla, sokak mantığında düşünen insanları çok iyi etkiler. Yani sokak ağzıyla konuşur, sokak mantığıyla yaklaşır, sokak mantığında, sokak ağzında olan insanları etkisi altına alabilir. Abi ne işin var orada falan diyor. Abi vaktin geçiyor diyor. Abi git evinde tek başına ol diyor. Hakikaten doğru söylüyorsun diyor adam aklı zayıf olduğu için. Küfür mantığında olduğu için.
Mesela İslam'ın dünya hakimiyeti olmaz diyor. Bölgesel olur diyor, bölgesel. Eee? Türkiye'de olmuş zaten diyor bölgesel, tamam daha ne olsun diyor. Namazını kılmıyor musun? Kılıyorsun, orucunu da tutuyorsun, zekat da veriyorsun diyor. İşte hakim olmuş İslam diyor. Bölgesel hakimiyet kastediliyor, Türkiye'de hakim olduğuna göre Allah'ın vaadi gerçekleşmiş diyor. O yüzden bu yanlış diyor.
-Dünyadaki Müslümanların durumunu hiç düşünmüyorlar.
ADNAN OKTAR: O ayrı diyor, onlar kendileri mücadele edecekler diyor, etsinler diyor. Herkes kendinden sorumlu olur diyor.
Bak İslam'ın hakimiyetinde, ben çok iyi hatırladım çocukluğumda, İslam'ın hakimiyeti deyip duruyorsunuz diyor. Namaz kılmıyor musunuz? Kılıyoruz diyor. Var mı engel olan, yok. Oruç, oruç da tutuyorsun, zekat da veriyorsun. Allah'ı anıyorsun, Kuran okuyorsun. İslam hakim işte diyor. Daha nasıl olsun diyor. Ayetin hükmü oldu diyor. Nur 55, Allah'ın hükmü yerine geldi, bölgesel hakim oldu diyor. Koskoca Türkiye diyor. Yani İttihad-ı İslam için uğraşmana gerek yok ki diyor. Zaten Allah yeminlerini getirmiş, ayet tamam diyor. Yahut Peygamber zamanında o bölgede zaten oldu diyor. Ama bir kısmı da bilgisizliğinden diyor tabii. Bir kısmı münafıklığından, bir kısmı da bilgisizliğinden.
Buna benzer mantıklar ama daha çok en belirgin piyasa ağzı ve piyasa mantığını kullanan insanları piyasa ağzı ve piyasa mantığıyla etkilerler münafıklar. Yok abi ne alaka falan diyor böyle. Tamam yani hemen peşinden gidiyor. Münafıklar mesela Hz. İsa (as)'dan nefret ederler. Asla kabul etmezler. Peygamberimiz (sav) zamanında da yerlere yatarak gülüyorlar Hz. İsa (as)'dan bahsettiği zaman münafıklar, ayet var. Hep öfkelenirler Hz. İsa Mesih (as)’a karşı. Mehdi (as)’a karşı da öfkelidirler münafıklar. Deccala hiç laf ettirmezler. Çünkü kendi reisleri olduğu için, kendi başkanları olduğu için aman aman deccaldan bahsetme, deccal diye bir şey yok derler. Ödleri kopar deccala laf edilecek diye. Onun için hutbelerde diyor “deccaldan hiç bahsedilmeyecek ahir zamanda” diyor.
Yüzlerinde tabii nevrotik ifade oluyor. Mesela Mümin Suresi 19'da Cenab-ı Allah: “Gözlerin hainliklerini ve göğüslerin sakladıklarını bilir” diyor. Yüzlerinde hain ifade olur münafıkların. Yani manyaktır ifadeleri. “O inkar edenler zikri işittikleri zaman seni neredeyse gözleriyle devirecekler.” Nefret dolu ve pis. Böyle bön bön, cini cini bakarlar. “O gerçekten bir delidir diyorlar” münafıkların üslubu Peygamber (sav)’e. Yani hep böyle kendilerince küçük düşürmeye çalışırlar. Peygamberleri, mesela Hz. İsrail (as)’a diyorlardı ki, işte siyatiği var, rahatsızlığı var, gece-gündüz uyuyamıyor, hasta. Hz. Eyüp (as)’a de işte çeşitli hastalıklar.. Hz. Musa (as)’a konuşmayı bile bilmiyor, konuşamıyor falan diye, münafıklar öyle konuşuyorlardı. Daha konuşmaktan aciz falan diyorlardı. O, aklı zayıf onanları etkiliyor halbuki Allah onu imtihan olarak ona veriyor. Allah'ın imtihan olarak verdiği bir şeyi onların aleyhine kullanır münafıklar.
Mesela herhangi bir insani bir durum, Hz. Musa (as)’ın dili dönmüyor, onu aleyhine kullanıyorlar. Ana delillerindendir münafıkların. Mesela Hz. Eyüp (as)’ın rahatsızlıkları ana delilleriydi. Her peygamberde o tip rahatsızlıklar oluyordu. Hep münafıklar onu kullanırlardı. Üstüne de delilik ilave ederlerdi. Hep deli, deli, deli. Peygamberlerden deli demedikleri kimse yok. “Bütün peygamberlere deli denilmiştir” diyor rivayette.
Münafıklar Müslümanların dini yaşamasını, özgürlüklerinin gitmesi olarak düşünüyorlar. Bir arada olmaya ne mecburiyetiniz var diyor. Gidip kendin, birisi diyor eğlen. Birisi sinemaya gitsin, birisi işine-gücüne gitsin. Birlikte olma mecburiyeti yok diyor, İslam öyle bir şey demiyor diyor. İttihad-ı İslam için gayret etmenize de gerek yok. İttihad-ı İslam'ın alası olmuş Allah'a çok şükür. Ezanları duymuyor musun diyor. Minarelerden gece-gündüz ezan okunuyor diyor. İslam hakim olmasa böyle bir şey olur mu diyor. Ve ayet, Nuh Suresi 55'te demiyor ki sana “fil ard” diyor yani. Yeryüzünün herhangi bir yeri. Hatta bir köy kasaba bile olabilir diyor. Ama işte Türkiye'de hakim olmuş daha ne olsun diyor. Sen nereye götürüyorsun konuyu diyor. Sen işine bak diyor İttihat-ı İslam’ı Peygamber yapamamış da sen mi yapacaksın diyor. Bak bir münafık ağzı daha. Peygamber yapamamış da sen mi yapacaksın diyor. Tabii bu bilgisizlikten de söylenebiliyor. Sırf bu münafıklar da söylemiyor.
Halbuki Müslümanlarla olmak farz. İttihad-ı İslam için gayret etmek farz. Bediüzzaman da “en mühim ibadettir ahir zaman” diyor. “En mühim farz vazifesidir İttihad-ı İslam” diyor. Deccal demek; örten anlamına geliyor. Deccal de sihriyle gerçeği adeta katranla kapatır gibi örten. Mesela Mehdiyet'i örtüyor. İsa Mesih (as)’ın gelişini örtüyor. Allah'ın yarattığını örtüyor Darwinizm ile. Örtme görevi vardır. “Decl” kelimesinden alınıyor. Deve uyuz olduğunda katran ile boyanıyor. Katran sürülüyor. Buna decl deniyor. Yani siyahlıkla bir şeyin örtülmesi, kapatılması.
Ama tabii münafıklar, genellikle en son akıbetleri birlikteliği reddettikleri için Allah hep onları yalnız yaşatır. Münafıklar hep yalnızdır dikkat edin. Sırıtarak resimleri çıkar ama yalnızlığın ızdırabını yansıtır o. Yalnızlığın acısının yansıtır. Sap gibi hep tek başınadır münafıklar. Ya böyle uyuz köpek gibi üç beş tane it-kopuk münafıkla beraber veyahut genellikle de yalnız. Samiri bütün ömrü yalnız geçti. Hz. Musa (as) diyor “hep yalnız gezeceksin” diyor. “Hep bana dokunmayın diyeceksin” diyor. Hakikaten aynı.
Bir de münafıklarda homoseksüellik çok yaygındır. Dırar mescidi mesela çaka çaka homoseksüel doluydu, hepsi homoseksüeldi. Üç yüzü de homoseksüeldi. Dırar mescidinde toplanıyorlardı. Peygamber (as)’ın mescidine gelmiyordu bu alçaklar. Oraya kadınlar geliyor diyordu. Yani mescitte bile birbiriyle ilişkiye giriyorlardı o sapıklar.
Evet dinliyorum.
SUNUCU: Başbakan Binali Yıldırım, “Sayın Devlet Bahçeli'nin genel af sözleriyle ilgili hükümetin gündeminde böyle bir af yok” dedi. “Bizim gündemimizde af yok ancak bugünlerde terör muhipleri bir çalışma içerisine girdiler. Sayın Bahçeli zannediyorum bölücü terör örgütlerine, onu destekleyenlere karşı ona bir tepki olarak öyle bir konuyu gündeme getirmiş olabilir diye düşünüyorum. Ama hükümet olarak bizim gündemimizde teröristlere asla ve asla af söz konusu değildir” dedi.
ADNAN OKTAR: Canım ne teröriste olur, ne FETÖ'ye olur, ne çocukları katledenlere olur, ne de adamların gözünü çıkaran, burnunu doğrayan, kolunu-bacağını doğrayan, eline-yüzüne kezzap atan, gasp yapan adamlar. Bunları sokağa bırakırsan ne olur? Facia olur. Benim de kanaatim o. Sayın Bahçeli reaksiyon olarak, bir anlık reaksiyon olarak onu söylemiş olabilir. Yani genel af diye bir konu olmaz. Ama bazen hakikaten devlet için kendini Allah'a hibe eden kabadayılar, yiğitler vardır. Görünmez kahramanlar, görünmez aslanlar. Mesela bazen MİT mensubu oluyor bunlar. MİT adına, devlet adına çatışmaya giriyor. Şimdi MİT mensubu olduğunu da söyleyemiyor. Mecburen hapiste yatıyor. Yani böyle aslanlar var.