Sayın Adnan Oktar’ın 6 Mayıs 2018 tarihli Canlı Sohbetler yayınından
İZLEYİCİ SORUSU: Sünneti terk edip sadece Kuran ile amel etmek isteyenler var, bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?
ADNAN OKTAR: Şimdi sünneti terk etmek.. Allah ne diyor Kuran'da eğer biz Allah'a güveniyorsak ki güveniyoruz, “Ben sizi sadece ve sadece Kuran'dan sorgulayacağım” diyor ahirette. Yani sünnetten sorgulayacağım demiyor. Sünnetle ilgili hiçbir ifade yok. Sünnetten sorgulanacağımıza dair ama sadece Kuran'dan sorgulanacağımıza dair gayet net ifade var, açık ifade var. Şimdi dini zorlaştırmak mı iyi kolaylaştırmak mı iyi? Allah'ın istediği ne? “Hz. İbrahim’in dini gibi kolaydır” diyor Allah. “Allah sizin için zorluk dilemez, kolaylık diler” diyor -şeytanın Allah'a sığınıyorum- Bak, “Allah sizin için zorluk dilemez, kolaylık” diler. “Hz. İbrahim'in dini gibi kolaydır” diyor Allah. “Kolay olanda başarılı kılacağız” diyor. Onun için dini biz kolaylaştırırsak insanlar dinde kalır. Dine sünnetler ilave edersek, yeni yeni izahlar ilave edersek, zorlaştırırsak, dine iyilik yapmış olmayız, İslam'a iyilik yapmış olmayız, insanları uzaklaştırırız. Yani iyilik gibi görünüyor ama kötülük yapmış oluruz. Din kolay olursa insanlar dine gelir. Dini yaşanamayacak hale getirirsen insanlar gelmez.
Şimdi farz namazı kılıyorsun, tamam adam kılıyor. Diyorsun ki ilk sünnetini kıl, son sünnetini kıl, zuhr-i ahiri kıl. Kuşluk namazını kıl. Adama artık yani bir acayip durum meydana getirmiş olursun. Adam camiden çıkamaz o zaman. Camiye geliyor mesela camiyi ziyaret namazı. Önce abdest namazı, abdest aldığı için. Camiye geldiği için şükür namazı, sonra mescidi ziyaret namazı. Sonra zuhr-i ahir, zuhr-i sonra yani bunlar olacak iş değil. Namaz Allah için kılınır. Peygamber (sav) için namaz kılınmaz.
Dolayısıyla acı geliyor size ama yani kalbinizde tabii ki burukluk getiriyordur. Peygamber (sav)’e saygısızlık yaptığınızı düşünüyorsunuz, -haşa- veya Peygamber (sav)’e isyan gibi geliyor ama Peygamber (sav) sırf Kuran'a uymanızdan çok mutlu olur. Yani kendi adına din çıkartmanızdan rahatsız olur, sevinmez Peygamber (sav) buna. Mutlu olmaz. Getirdiği din kolayken biz içinden çıkılmaz hale getirirsek Peygamber (sav) buna sevinç gözüyle, mutluluk gözüyle bakmaz. Yani bizim ona oyun oynadığımızı düşünür, kötülük yaptığımızı düşünür, zulüm yaptığımızı düşünür.
O yüzden yani sünnet meraklısı olmak doğru değil. Kuran kendisi sünnettir zaten. Hz. Ayşe (ra) annemize soruyorlar, “Resulullah (sav)’in sünnetini bize anlatır mısın?” diyorlar. Tek kelime, “Kuran'dı” diyor. Hz. Ebu Bekir (ra)’a soruyorlar, “Resulullah (sav)’in sünneti neydi?” “Kur'an'dı” diyor. Ömer (ra)’a soruyorlar, o da aynı şeyi söylüyor, o da “Kuran'dı” diyor. Yani ilave yapmakta inanın kötülük yapmış oluruz. Çünkü ilavelerin önü, sonu, arkası gelmiyor. Kadınlara yapılan zulmün tamamı sünnet olarak gösteriliyor. Kadınları aşağılayan bütün hükümler sünnet olarak gösteriliyor. İnsanları asıp-kesme, dövme-sövme hep sünnet olarak gösteriliyor. Peygamber (sav)’e zulüm yapılmış olur böyle yapılırsa. Bunları bırakalım. Kuran'a uygun sünnet varsa tamam amenna ve saddakna muhteşem, Kuran'a uygunsa, tam uyuyorsa. Kuran'a uymuyorsa bir kenara bırakacağız.
Tayyip Hocam bunu söyledi, bu konu doğru. Ululemr söylüyor artık bak, ululemr, Allah söyletiyor ona. Müslümanların ululemrine Allah söyletiyor. Ne diyor? “Kuran yeterlidir. Kuran'a uygun sünnetin dışında sünnet kabul etmiyoruz” diyor. Doğru söz odur buna uymak lazım. Vicdan azabı çekmeyin. Izdırap çekileceğiniz bir şey yok. Peygamber (sav) bu halinizle mutlu olur. Aksini beğenmez.